bugün
- türkiyenin en yavaş internet sıralamasında olması10
- ölümden korkanlara bir söz bırak25
- gideon reid morgan jj20
- manyak olmaya karar verdim12
- başı açık erkeklere cehennemde büyük azap var16
- ev yoğurdu8
- nervio'ya misafir olmak14
- 9 yıllık eşinden kürt kokusu almaya başlamak16
- patlak hatunla evlenmek24
- anın görüntüsü12
- diyanet işleri başkanlığı10
- camide kedinin kafasını kopartan cani9
- yazaların dede mesleği21
- 28 haziran 2024 türkiye'nin gri listeden çıkması12
- 4 bin türkiyeli siyonist gazze'ye gitti25
- uludağ sözlükteki en uslu hanım yazar13
- 2 temmuz 2024 avusturya türkiye maçı14
- şeriat isteyenler yallah arabistana12
- bir kadında aradığınız kriterler21
- şeytana ne sormak isterdin33
- 28 haziran 2024 elektrik zammı12
- mavi gözlü babanın kahverengi gözlü oğlu14
- barış alper yılmaz18
- sözlükte benden başka yakışıklı erkek olmaması18
- türkiye de kadınlara yapılan pozitif ayrımcılık9
- gece gelen makarna yeme isteği11
- sigara içen kadın neden antipatiktir11
- türk islam sentezi22
- thy'nin coca cola ikram etmemesi9
- türkiye de herkesin torpil kovalaması13
- allah istese enflasyonu sıfırlar13
- karınızın kapanmak istemesine ne dersiniz11
- gurbetçilere olan nefretin sebebi17
- kadınlardaki gereksiz boy takıntısı13
- abırın sabah sabah sözlükte şov yapması11
- benim burada ne işim var denilen anlar9
- kocasının ayağını yıkamayan kadın8
- aşk acısı çeken kadınlar9
- uyku problemi çeken yazarlara tavsiyeler16
- menemen soğanlı mı yenir soğansız mı11
- cenk tosun17
- 10 liralık simiti 500 liraya kakalayan adam15
- sizin köyünüzden 34 insan bombalansaydı15
- arda güler27
- 26 haziran 2024 çek cumhuriyeti türkiye maçı27
- islam düşmanlarının ikiyüzlü olması9
günümüzde daha 'kısa' olması gereken film türü. her şey hızla tüketiliyor ve vakit kıymetli. çektiğim ilk ve tek -kısa- film aşağıda.
https://www.youtube.com/watch?v=LA6SjA88buE
https://www.youtube.com/watch?v=LA6SjA88buE
sagopa kajmerin youtubedaki şarkılarına klip mahiyetinde uyarlanmış videolarla ilk aşinalığım başladı kısa filmlere. sonrasında o kadar çok efsane kısa filmle tanıştım ki, normal filmlere taş çıkartan , normal filmlerden daha çok acıtan... kısa film olayın künhünü veren efso filmdir. izlenmelidir. sabah akşam bir tane sağlık için elzemdir.
seyretmeye değer kısa bir animasyon:
https://youtu.be/GD12AYGJLK8
https://youtu.be/GD12AYGJLK8
yıllardır uzun metraj filmlerde farklı görev tanımlarında çalıştıktan sonra işsiz olduğum bir zaman da giriştim.
hikaye yazmak ile başlayan süreç, senaryoyu yazmak ile devam etti. senaryo çıktı. güç bela oyuncular hazırlandı. çalışıldı, senaryo revizyonlar yapıldı.
ekipsizlikten doğan sorunlar baş gösterdiğinde sanat için gerekli malzemeler peşinde koştururken bir yandan mekan durumu, yeme-içme konusu çözülmeye çalışıldı. bunlar hiç olmuyormuş gibi bir türlü netleşmeyen ekipman konusu ise evlere şenlik idi. bütün bu pürüzler -bir şekilde- halolduktan sonra 3 günde filmi çektik.
özgürlüğün en güzel yanı sette senaryoyu değiştirebilmekten geçiyor.
çekim bitti, yorgunluk bir hafta gitmedi.
post süreci başladı...
transcodelar yapıldı, offline kurgu yapıldı. revizyon oldu. online kurguya geçildi. hop tekrar revizyon oldu offline'a geri döndük.
tekrar online yaptıktan sonra kurgu kitlendi. sese malzeme verildi. miksaj yapıldı, revizyon oldu, tekrar yapıldı. final mix ile ses işlemi bitti. uzunca süren efekt durumu oldu. revizyon şansı yok idi çünkü sektörde bu işin insanlarını boş bulmak kısa filme oyuncu bulmak kadar zor.
en son color işlemi ile post süreci tam son buluyor derken, müzikte telif sorunu ortaya çıktı. şirket telifi vermedi. telifli müzik aradık, ve final mixe zoraki tekrar girip stereo çıkışları aldık.
altyazıyı yaptırdık, afişi yaptık.
fragmanı kestik, aynı işlemleri uyguladık.
ve bitmek bilmeyen festival evrak işlerine giriştik. yurtdışı ve yurtiçi bir çok festivale katıldık. sonuç bekliyoruz.
demem o ki o kadar projede yer aldım. fakat görev tanımım belli idi. kendi projesi insanı yoruyor kısa uzun farketmez.
hikaye yazmak ile başlayan süreç, senaryoyu yazmak ile devam etti. senaryo çıktı. güç bela oyuncular hazırlandı. çalışıldı, senaryo revizyonlar yapıldı.
ekipsizlikten doğan sorunlar baş gösterdiğinde sanat için gerekli malzemeler peşinde koştururken bir yandan mekan durumu, yeme-içme konusu çözülmeye çalışıldı. bunlar hiç olmuyormuş gibi bir türlü netleşmeyen ekipman konusu ise evlere şenlik idi. bütün bu pürüzler -bir şekilde- halolduktan sonra 3 günde filmi çektik.
özgürlüğün en güzel yanı sette senaryoyu değiştirebilmekten geçiyor.
çekim bitti, yorgunluk bir hafta gitmedi.
post süreci başladı...
transcodelar yapıldı, offline kurgu yapıldı. revizyon oldu. online kurguya geçildi. hop tekrar revizyon oldu offline'a geri döndük.
tekrar online yaptıktan sonra kurgu kitlendi. sese malzeme verildi. miksaj yapıldı, revizyon oldu, tekrar yapıldı. final mix ile ses işlemi bitti. uzunca süren efekt durumu oldu. revizyon şansı yok idi çünkü sektörde bu işin insanlarını boş bulmak kısa filme oyuncu bulmak kadar zor.
en son color işlemi ile post süreci tam son buluyor derken, müzikte telif sorunu ortaya çıktı. şirket telifi vermedi. telifli müzik aradık, ve final mixe zoraki tekrar girip stereo çıkışları aldık.
altyazıyı yaptırdık, afişi yaptık.
fragmanı kestik, aynı işlemleri uyguladık.
ve bitmek bilmeyen festival evrak işlerine giriştik. yurtdışı ve yurtiçi bir çok festivale katıldık. sonuç bekliyoruz.
demem o ki o kadar projede yer aldım. fakat görev tanımım belli idi. kendi projesi insanı yoruyor kısa uzun farketmez.
Animsayon'ların nasıl yapıldığını merak ettiğim film çeşididir. Ve çok severim kendilerini. sonunda kesinlikle bir anlam bulunur.
https://www.youtube.com/watch?v=QVGeilNsJFU
https://www.youtube.com/watch?v=QVGeilNsJFU
görsel
Kan beynime sıçradı sinirim geçmiyor. Hayır her sinemacının hayalidir. Kısa filmle sinema tarihine girişmek ama bunu insanlardan para dilenerek yapmak onursuzluktur.
Evet yarışmalar olur kimimiz kazanır kimimiz kazanamaz bunu kaldırıyorum ama. Sırf kazandı diye ay hev a dirim yazıp ya ben üper yetenekliyim ama bütçe yok ühühühü.
Yarışma değil sanki madde bağımlıları dayanışma grup tedavisi mübarek herkes anlatıyor sonra ağlama seansı. Üstelik bi tanede değiller hepsi yok ben hint fakiriyim yok ben daha fakir fas fakiriyim yeter sokarım yapacağınız ajitasyona.
(bkz: umut delimehmet)
Zamanında
Vardı. Bıyık filmiyle cannes film festivalinde ödül almaya hak kazanmıştı. Bu ülkemizin wonder çocuğu fakirlikten gidememişti. Ama olayın o olmadığı anlaşıldı. Evet umut yetenekli bi çocuktu ama cannese tamamen referansla seçilmişti. Üstelik mustafa altıokların referansıyla. Gerçi haksızlık etmek istemem ajitasyon yapmamıştı. Ama gitmeyi hakediyomuydu o da tartışılır.
Neyse konudan dağılmıyım. ismi uyanış olucakmışta kapitalizim eleştirisi yapcakmış. Vay be vizyona bak. Vay bu nasıl yaratıcılık.
Bu nasıl yılmaz güneycilik.
Kaldı ki vasat senaryonuzun niteliksel olarak yılmaz güneyle kıyaslanabikmesi için kaç güney gerekir bilemiyorum.
Anca bi iki sokak çocuğunun sümükleriyle eleştiri yaparsınız. Hatta onu değil normal çocuğu alısınız siyah beyaz kadraj hafif acıklı müzik.
Üstelik utanma arlanma olmadan gelirinin yüzde bilmem kaçını löseve bağışlıcakmış. Bu duygu sömürüsüyle sen ödülde alırsın helal.
Yanlı heteroseksist kaba alegorik betimden bile kaba derdini ifade etmekten uzak sığ ve estetizmden yoksun senaryolarla ve yapılan iğrenç dilencilikle türk sineması nereye ilerler bilemiyorum. Ama ortada derin bi haksızlık olduğu kesin. Adam kayırmalı hileli seçimlerle daha da nereye batar bilemiyorum. Bu açıdan sanat kavramı dışında nasıl değerlendirilirse değerlendirilebilir.
Neyse yardımım olmasın diye hesap numarasını kırptım. Ama sinirim hala geçmedi.
Öfffff.
Kan beynime sıçradı sinirim geçmiyor. Hayır her sinemacının hayalidir. Kısa filmle sinema tarihine girişmek ama bunu insanlardan para dilenerek yapmak onursuzluktur.
Evet yarışmalar olur kimimiz kazanır kimimiz kazanamaz bunu kaldırıyorum ama. Sırf kazandı diye ay hev a dirim yazıp ya ben üper yetenekliyim ama bütçe yok ühühühü.
Yarışma değil sanki madde bağımlıları dayanışma grup tedavisi mübarek herkes anlatıyor sonra ağlama seansı. Üstelik bi tanede değiller hepsi yok ben hint fakiriyim yok ben daha fakir fas fakiriyim yeter sokarım yapacağınız ajitasyona.
(bkz: umut delimehmet)
Zamanında
Vardı. Bıyık filmiyle cannes film festivalinde ödül almaya hak kazanmıştı. Bu ülkemizin wonder çocuğu fakirlikten gidememişti. Ama olayın o olmadığı anlaşıldı. Evet umut yetenekli bi çocuktu ama cannese tamamen referansla seçilmişti. Üstelik mustafa altıokların referansıyla. Gerçi haksızlık etmek istemem ajitasyon yapmamıştı. Ama gitmeyi hakediyomuydu o da tartışılır.
Neyse konudan dağılmıyım. ismi uyanış olucakmışta kapitalizim eleştirisi yapcakmış. Vay be vizyona bak. Vay bu nasıl yaratıcılık.
Bu nasıl yılmaz güneycilik.
Kaldı ki vasat senaryonuzun niteliksel olarak yılmaz güneyle kıyaslanabikmesi için kaç güney gerekir bilemiyorum.
Anca bi iki sokak çocuğunun sümükleriyle eleştiri yaparsınız. Hatta onu değil normal çocuğu alısınız siyah beyaz kadraj hafif acıklı müzik.
Üstelik utanma arlanma olmadan gelirinin yüzde bilmem kaçını löseve bağışlıcakmış. Bu duygu sömürüsüyle sen ödülde alırsın helal.
Yanlı heteroseksist kaba alegorik betimden bile kaba derdini ifade etmekten uzak sığ ve estetizmden yoksun senaryolarla ve yapılan iğrenç dilencilikle türk sineması nereye ilerler bilemiyorum. Ama ortada derin bi haksızlık olduğu kesin. Adam kayırmalı hileli seçimlerle daha da nereye batar bilemiyorum. Bu açıdan sanat kavramı dışında nasıl değerlendirilirse değerlendirilebilir.
Neyse yardımım olmasın diye hesap numarasını kırptım. Ama sinirim hala geçmedi.
Öfffff.
(bkz: mada)
çok kaliteli örneklerine rastlamak mümkündür.
https://youtu.be/_4taeFWGTpg
https://youtu.be/_4taeFWGTpg
Ülkemizde çekilenlerin yarısının adı önyargı, kalan yarısının da çok büyük kısmının teması.
iyisi de kötüsü de adeta fıkralarla Türkiye!
iyisi de kötüsü de adeta fıkralarla Türkiye!
PARANIZ DÜŞTÜ BEYEFENDi
Sinema tarihinin en ünlü komedyeni Charlie Chaplin anlatıyor:
Küçük bir çocukken babamla bir sirk şovunu izlemeye gittik. Bilet sırasında uzun bir kuyruk vardı ve önümüzde anne-baba ve 6 çocuktan oluşan bir aile vardı.
Fakirlik hallerinden belliydi, elbiseleri eski ama temizdi. Çocuklar sirkten bahsederken çok mutlu görünüyordu.
Onların sırası gelince, babaları gişeye geçti ve bilet fiyatını sordu. Gişe çalışanı ona bilet fiyatını söyleyince adam kekelemeye başladı ve dönüp karısının kulağına birşeyler fısıldadı.
Mahcubiyet yüzünden kolayca okunuyordu.
Birden babam cebinden 20 Dolar çıkardı ve yere attı. Sonra da eğilip yerden aldı ve adamın omzuna dokunarak şöyle dedi;
“Paranız düştü beyefendi..”
Adam babama baktı ve gözleri dolarak; “Teşekkür ederim efendim.” dedi.
Onlar içeri girdikten sonra babam beni elimden çekti ve kuyruktan çıktı. Çünkü babamın adama verdiği 20 Dolardan başka parası yoktu.
O günden beri babamla gurur duyuyorum.
O iki dakika benim hayatımda izlediğim en güzel şovdu.
O gün izleyemediğim sirk şovundan eminim daha özeldi...
Alıntı.
Sinema tarihinin en ünlü komedyeni Charlie Chaplin anlatıyor:
Küçük bir çocukken babamla bir sirk şovunu izlemeye gittik. Bilet sırasında uzun bir kuyruk vardı ve önümüzde anne-baba ve 6 çocuktan oluşan bir aile vardı.
Fakirlik hallerinden belliydi, elbiseleri eski ama temizdi. Çocuklar sirkten bahsederken çok mutlu görünüyordu.
Onların sırası gelince, babaları gişeye geçti ve bilet fiyatını sordu. Gişe çalışanı ona bilet fiyatını söyleyince adam kekelemeye başladı ve dönüp karısının kulağına birşeyler fısıldadı.
Mahcubiyet yüzünden kolayca okunuyordu.
Birden babam cebinden 20 Dolar çıkardı ve yere attı. Sonra da eğilip yerden aldı ve adamın omzuna dokunarak şöyle dedi;
“Paranız düştü beyefendi..”
Adam babama baktı ve gözleri dolarak; “Teşekkür ederim efendim.” dedi.
Onlar içeri girdikten sonra babam beni elimden çekti ve kuyruktan çıktı. Çünkü babamın adama verdiği 20 Dolardan başka parası yoktu.
O günden beri babamla gurur duyuyorum.
O iki dakika benim hayatımda izlediğim en güzel şovdu.
O gün izleyemediğim sirk şovundan eminim daha özeldi...
Alıntı.
bazen öyle kurgular işleniyor ki, insanın aklını alıyor. hapisane ve kibrit kutusu ile alakalı olanı en acayip olan dı.
3 saniyelik kısa film çeksem ne yapabilirsiniz ki?...
güncel Önemli Başlıklar