bugün

(bkz: kutu kutu pense)
biz okulun bahçesindeki bir duvardan atlardık sırayla, annem sürekli uyarırdı, atlama altına işersin diye. hep atladım, hiç işemedim.
(bkz: evcilik oyunu)
(bkz: istop)
duvara straforu sürüp sürüp kar yağdırmak.
komşu kapılarını çalıp kaçmak,sonra yakalanıp bi temiz sopa yemek.
(bkz: ortada sıçan) *
çocukken akıllı oyun oynamadık ki..
halıların kenarını yol gibi kullanıp arabaları üstünde sürmek. deli divane gibi tüm gün halının etrafında, diz üstünde "vıjıın vıjıın" nidalarıyla dönmek.
bezirgan başı dır. bir ki hop sıçan olursunuz. sıçamazsınız.
"simiiiiiiiiiiğğğğğğğttt" diye avazımız çıkana kadar bağırıp milleti kovaladığımız, nefesimiz kesilince de eşşek sudan gelene kadar dayak yediğimiz efsane simit oyunu.
mamunelli: ismini çocukken en sevdiğim oyun.
(bkz: doktorculuk)
yerden yüksek
ben bilgisayarla büyüdüm. küçükken arkadaşlar oynardı ama ben asosyal olduğum için aklıma gelmedi bile...
(bkz: Tomb Raider-cılık) arkadaşlarla oyun parkına gider, o kaydıraktan bu kaydırağa sıçrayıp, o barfiksten bu barfikse atlayıp durur; arı dolu çimenli yamaçlarda yuvarlanırdık.

(bkz: ne günlerdi be)
koltuk minderlerini üst üste koyarak bir yığın oluşturmak. ardından koltuğa çıkıp bu yığının üzerine atlamak suretiyle salonu darma duman etmek.

bir de dizileri canlandırma olayı vardı. ilayda'yla elimize tepsi alıp bücür cadı'yı canlandırmıştık.

olm o değil de sonra öpüşmüşüz lan kızla. ben hatırlamıyorum ama şahitler var aq. *