bugün

(bkz: erkek egemen toplum yapısı)
kadınlar yetersizdir efendim. sebebi budur. kadınların yetersizliğinin erkek egemen toplumla alakası yoktur. hatta erkeği de aşağı doğru çeken odur. dehanın kaynağı olan çocuksuluğu, hayal gücünü yok eder erkekteki. onun yerine: olgun, sikici, ruhsuz bir adam tipi yaratmak ister. kendi dar kafasından çıkmış, boktan bir ideal erkek tipi. kadın her anlamda: insanlığın hastalıklı yapısının, eksik, yanlış gelişiminin sebebidir.
daha çok ve daha yoğun hissetmeleri ve yaşamalarıdır... ne kadar iyi yazsan kifayetsizdir kelimeler duygulara zira!

tabii bir de ataerkil toplum faktörü var ki çok su götürür...
türkiyede en iyi yazarlar Canan Tan, Elif Şafak, Gülse Birsel, Buket Uzuner vs bir çok iyi yazarın bayan olması, böyle bir zihniyetin ta dötüne koyar efenim. Keman yayıdır o keman yayı.
çünkü köküne kadar yaşarlar...
kendini tuna kiremitçi zanneden inşaat işçisiiii o kiremiti kafanda kırarlar.
salak saçma konular arttığında sadece uzaktan izlemeyi tercih ettiklerinden olabilir.
doğası gereği; kadınlar yap(a)mayacakları şeyleri söylemeyeceklerinden, öyle her şeye afilli sözler bulup yazmazlar.. cünkü onlar laf cambazlıklarından daha çok (evet erkeklerin yaptığı tam olarak budur) ortada somut bir şeyler görmek isterler. kendileri böyle olduğundan karşıdan da bunu beklerler.

erkek yazar ve şairler sayıca çok daha fazladır doğrudur fakat neden;

bunun ilk nedeni deneyimleri elbette kadınlardan fazla olduğundan ister istemez daha yoğun duygular yaşarlar..
ikinci nedeni; hiç onun olmayacağını bilse bile bir kadının peşinden ömür boyu koşacak kadar hayalcileri de vardır..
üçüncü nedeni; güzellikleri yazarak ve söyleyerek eskitmek istemezler,
dördüncü nedeni; boşboğazlık yapıp (erkekler gibi) her hoşlandığı kişiye methiyeler düzmezler. her karşılaşıp etkilendiği kimseyi kandırma inandırma ihtiyacında hissetmezler.

işte bu ve benzeri nedenler yüzünden kadınlar daha az şey söyleyip daha çok iş yapma peşindedirler...

her güzelliğin bir ruhu olduğu gibi yazının da bir ruhu olduğuna inanıp ona göre davranırlar vara yoğa kelimelerini saçıp savurmazlar efenim...

evet tüm bunlara göre kadınlar yaz(a)mazlar...

(bkz: akıllı ol alırım aklını)
altın günlerine denk gelmiştir.
(bkz: kadınların yazmama sebepleri)
boş yer bulamamaktan kaynaklı olabilir.
erkekler yazma konusunu hayli abartıyor.
insana dahi yazabilen bir cins olup çıktık biz.
muayyen günleridir.
her dönemde baskı altına alınmışlığın yarattığı bir handikaptır. yine de bu baskıdan kurtulup mükemmel işler çıkarmış yazalar da mevcuttur. yazmaya o derece gönül vermişler de müstesna. mesela artık iyi yazamadığı evhamına kapılan, yayın evine kitap gönderdiğinde red edilen ve bunların yükünü kaldıramayıp intihar eden bir virginia woolf vardır ki, bir halide edip adıvar kadar, bir bugünkü alev alatlı kadar ya da bir köşe yazarı olan leyla ipekçi kadar saygı duyulasıdır.

"yaşayan yaratamaz" diyor büyük usta cemiler meriç yazmak için. ironiktir ki böyle bir gerçkeliğe inanmış ve bu gerçekliği kanıtlamış bünyelerin varlığına rağmen hep bir "baskı altında" kalmış, hep bir "sınırlara hapsedilmiş" kadın yeterince yaratamamıştır. ben yine de kadındaki kaosun, karmaşanın, erkeğin basit denklemler üzerine dizayn edilmiş* zihin dünyasına nazaran, kaleme alınması çok daha güç bir temel olduğu inancındayım. dünyanın en karmaşık edebi ürünlerine baktığımızda erilin kalemini görürüz. dişilin kaotik kalemine denk gelsek belki de bugün hala çözümlenebilen bir ilahi komedya gibi eserlerle akademileri meşgul ediyor olurduk.
baskı falan geçin bunları fıtrat itibarı ile erkeklerden daha az zeki olmalarıdır bunun sebebi...
ayrıntıcı olmalarıdır. öyle ki, o ayrıntı düşkünlüğünden ötürü odalarını bile toplayamazlar, aslında toplarlar, ama hâlâ dağınık görürler.

ifade edemediklerini düşünmekten, rahat olamamaktandır.
bu kadar şakirt ve başlık parselleyen elemanın olduğu bir sözlük ortamın da entry okuduklarından dahi şüpheliyim azizim.
anne olması. 4 aylık bebeği olunca ne hali ne vakti kalıyor.
müsade etmemeniz ay iki dakka delikanlı oluverin bi müsade edin.
xx kromozomuna sahip olduğundandır.
erkeklerin konuşamama sebepleri ile aynıdır. erkek yazar, kadın konuşur.
toplum baskısı değilde kadınlar öyle her şeyi dillendiremezler. erkekler o konuda rahattır ama kadınlar ne kadar özgür hissetse de içten içe kısıtlıdır kendi yapısından gelir. tabi şuraya entry girdikten sonra 'uludağ sözlükte entry giren kızın amacı' şeklinde flash başlıklar açılma olasılığının büyük olmasından da kaynaklanabiliyor.
yazmayla değil yaşamayladır işleri bu sebepten yazamazlar ve kalemle yazıda derinleşmek değil derunda derinleşmek ve hayata geçirmektir işleri...

ve zaten yazılanların hepsi kendilerine yazılıyor ya, onların yazmasına ne hacet! aynaya her sabah baktıklarında yazıyorlar gerçeklerini dünyaya "var mı benden güzeli, akıllısı..." *
kadınlar yazamıyor; çünkü bebeklikten itibaren evlilik, çocuk bakma ve ev işleri için yaratıldığı düşüncesiyle beyinleri yıkanıyor, limitlendiriliyorlar.
(bkz: kendileri kaybeder)
söz uçar yazı kalır ifadesini tam tersi anlamaları durumudur.