bugün

(bkz: kadınların suçluları daha çekici bulması)
kadınların barzo, sahiplenici, bad boy (eskiler için maço olabilir emin değilim) erkek sevdası sebeplerden sayılabilir ancak kesinlikle büyük pay kadınlara verilemez. hayatta her an sürekli kararlar verip riskler alırsın. kendine eş seçmek de büyük bir risktir. eş kişiler birbirlerine karşı bazı sözler verir. sana iyi bakacağım hep yanında olacağım vs. eş kişiler bu sözlere inanmak zorundadır. inanmazsa zaten eş olmayı bırakırlar. eşlerden bir taraf verdiği sözün aksi yönde hareket ederse suç ondadır. basite indirgersek, telefon satın aldınız telefonu alırken üretici size bu telefon şöyle iyi böyle güzel bu sebeple pahalı dedi. sonra telefon patlarsa ve herhangi bir zarara yol açarsa, üretici bu sorumluluğu alır. suçu tüketiciye atmaz. aynı şekilde otomobil satın aldınız ve üretici marka servis ve parça konusunda yetersizse burada tüketiciye senin ben amk bunu mu aldın diyemezsiniz. ancak üreticiye senin ben amk ben bunu aldım bana servis hizmeti sağlayamıyorsun diyebilirsiniz. interneti kesilen birine xnet kullanırsan böyle olur diyemezsiniz, amk xneti sürekli kesiliyor diyip müşteri hizmetlerine dert yanarsınız. bu örnekler uzar gider, kadını kadına şiddette sorumlu tutmak !çoğunlukla! yanlıştır.
affedersiniz, yarak kurek troll yapmaya calisiyorsunuz. calismayin lutfen.
ben maço seviyorum o ne öyle kılıbık gibi, erkek dediğin yumruğunu masaya vurmalı diyenler şiddet gördükten sonra çok konuşmasın, cidden.
yukarıda dediğimde detay belirtmediğimden yanlış anlaşılmalara yol açmış olduğumu gördüm. arkadaşım sen biriyle evlenirken tüm sülalesinin sabıkasını sorgulayamadığından aldığın ürünü de yeni icat edilmiş gibi düşünmen lazım. araba aldın ama arabalar yeni icat edilmiş mukayese edebileceğin bir şey yok gibi düşünüp bakmalısın. senin dediğin sadece eşlerden birinin birden fazla evliliği olması durumunda geçerli. hani bir dayı vardı ya kader olaraktan öldürdüm diyen. o dayıyla evlenene müstehak dediğin gibi. ama mesela benim hiçbir evliliğim yok.
bizim toplumumuzda kibar olursan, efendi olursan, tartışmada yapıcı olup alttan alan taraf olursan karşındaki daha da tepene çıkıyor. normalde bu davranışlardan insan olanlar anlar ama bizde bu yok. ayrıca kadınlara da bu tip erkekler itici geliyor. hepsini aynı kefeye koyup üzerlerine yıkık, ezik, cesaretsiz, öz güvensiz etiketleri yapıştırıveriyorlar. habuki alakası yok. mesela beyefendiliğinden taviz vermeyen, toplum içinde münakaşa çıkarmaktan çekinen kibar bir beyin cerrahına öz güvensiz denilebilir mi? o doktorun o kadar stres ve baskı altında alabildiği riski almaya kaç kişinin götü yer? diğer taraftan kendisi haksız da olsa karşısındakini her seferinde bastıran, ortamlarda bağırıp çağırmaktan çekinmeyen, nezaketten yoksun hödükler ise belki de korunma ihtiyacından olsa gerek kadınlara cazip geliyor. ayrıca evrim, yaratılış, doğal seçilim yasaları gereği dişiler bu tip erkekleri en iyisi olarak gördüklerinden içgüdüsel olarak kendilerini bu erkeklere döllettirmek istiyorlar. tabi neticede de acı sonuçlar ortaya çıkıyor. ben hiç de şaşırmıyorum böyle olmasına. daha önce de yazdım, olan olaylar umrumda değil. başka türlü sonuçlanmasını beklemek saflık olur zaten. madem bu tip herifleri en iyisi olarak görüyorsunuz, madem içgüdüsel olarak bu tip herifleri arzuluyorsunuz o halde bu heriflerin kurallarına göre yaşayacaksınız kardeşim. kendi başına buyruk hiçbir maço sizi ne kadar severse sevsin kendini size ezdirmez. onların doğası öyledir, yabanidirler çünkü. hem öküzlüğü doğal seçilimde kendine referans olarak alacaksın hem de güçsüz bir dişi olarak ona kendini saydıracaksın. oldu canım. yok öyle bir dünya. hadi şimdi hepinize mutluluklar...