bugün

Ölmeden önceki sözlerdir.

Sevgili sözlük;
Uzun yıllardır aranızdayım. Hiç kimseyle en ufak tartışmam ve kavgam olmadı. insanlara Her zaman saygı ve sevgiyle yaklaştım. Ama artık bazı şeyler çok yoruyor beni. Dayanacak gücüm kalmadı. Ruhumun özgür kalmasını istiyorum.
Bu sebeple erotik hikaye yazmaya devam ediyorum.
Ve Bu gece kaldığım yerden bomba gibi bir erotizm & cinayet hikayesi yazacağım...
intihara dair her şeyde olduğu gibi hakkında yapılan yorumların anlamsız ve boş olduğu bir başka kavram.

bu mektubu kaleme almaya niyetlenmiş birine "niye intihar ediyorsun, hayat güzel! çiçekler kuşlar vs." demek ile "hadi hep birlikte intihar edelim" demek eşit anlamsızlıkta.

bunların ötesinde ise insanı diğer tüm canlılardan gerçek anlamda ayıran bir belge, anlatı bu.

iletişim kurmak da, intihar etmek de hayvanlarda gözlemlenebilen şeyler. ancak bu ikisinin birleşimi, intiharının sebeplerini duyurma kaygısı insan olmanın çok üzücü ve bir o kadar da seçici bir belirtisi.

"sözün bittiği yer" sloganının belki de gerçek anlamıyla uyduğu tek şey.
Ne bir kırgınlık, ne bir üzüntü, ne bir kızgınlık ve ya isyan. Sadece ufak bir tercih.
Bu hayata dair bir hayalim, bir hedefim yok. Yaşamak için bir isteğim heyecanım yok. Ne bir şeyden zevk alırım, ne eğlenirim ne de gülerim. Neden daha fazla zorlamalıyım ki? Bir an gelecek her şey olumlu anlamda değişecek mi? Gökyüzünden bir el uzanıp beni kaldırıp çekecek mi? Sanmam.
Çok kötü bir hayatım oldu denemez, bir şeylerde suç aramak manasız. Hayat istediğim gibi ilerlese bile yine de içimde bir intihar düşüncesi olabilirdi. Ama bu kadar erken olmazdı, belki de hiç olmazdı. Belki yeni hobiler,arkadaşlar edinebilirdim. Yeni yerler görüp, farklı şeyler tadalirdim. Güzel bir tatile çıkıp eğlenip huzurla uyuyabilirdim. Oturup konuşacak bir ailem olabilirdi. Evde olmanın verdiği huzursuzluk nedir hiç bilmeyebilirdim... ama maalesef. Maalesef bunlar sadece olabilirdi olarak kalıyor.
Belki bunu yazmayacağım ama öldüğüm zaman yaşıyorken attığım çığlıkları, içim yana yana susup yazıya döktüklerimi okumalarını istiyorum. Hayattayken anlamadılar belki ölünce anlarlar. Bişey değiştirmeyecek bunu biliyorum ama belki o zaman anlarlar neyin beni zorladığını, nasıl bile bile yaktıklarını ama benim sesimi duymadıklarını.
Neden yazılıyor anlamıyorum.
Bütün bir ömür geçmiş söyleyerek kimse duymamış, kimse görmemiş son anda görse duysa ne olur ki?
kimin bir yarasına iyi gelir, anca başka yara açmaktan başka. Yeterince yaralı bir insan başkasını yaralamaktan korkar.
intihar edecek olursam tek bir nokta dahî bırakmayacağım.
Sarhoşun mektubunu okunmaz'ın aksine, yer yer imla kurallarına uygun olan, yalın, anlaşılır ve giriş gelişme sonuçlu mektup. Yazmak da okumak da nasip olmasın.
bomboş mektup. boş kağıt ver daha iyi.
eski türk filimlerinde olan unutulmaz sahnelerdir.
Kardeşim deden aradı her şeyi üzerine yapacaklarmış.
Telefonlarını aç
Son kez bir kere daha konuşacaklarmış
Ben gidince belki üzerinizde büyük suçluluklar hissedeceksiniz. Ama hissetmeyin. Bütün suçlar benim. içimde bir hüzün var atamıyorum. Herkesle aramda olan uzaklık ve utanç beni bir şeyleri anlatmaktan alıkoyuyor. Böyle alıştım. Ve şimdi artık çok geç. Kendime ve başkalarına sorun çıkarmaya bir son vermek lazım. Sizin de sonsuza kadar dünya da kalmayacağınızı anladığınız zaman acınız hafifleyecektir.
Hayatınıza bakın. Sizi her zaman sevdiğimi de unutmayın. Ve bu eylemin sizinle bir alakası olmadığını da her zaman hatırlayin. Vicdaniniz rahat olsun. Önceden bilseydiniz bile beni engelleyemezdiniz. Çünkü hayatı ve hayata dair seyleri, insanları, umutları, kendimi kandırmayı, sevmiyorum. Katlanmak istemiyorum.
Bu kadar yeter.
Kimseyi üzmek için değil. Kendimi kurtarmak için yapıyorum..
intihara giden biri muhtemelen anlaşılamamıştır. adım adım delirmiştir de kimse farketmemiştir. intihar mektubu da son kez kendini anlatma, sevdiklerine bir şey söyleme çabasıdır. o satırları yazmak çok zor olsa gerek.
bana acıyın,ben sizin yüzünüzden öldüm. bana çektirdiklerinizden dolayı yaşamıma son veriyorum. ama bunları hayattayken yüzünüze karşı söyleyemeyecek kadar da acizim. hem söylesem de, bana acımaz, yine beni görmezden gelirdiniz. o yüzden, ben öleyim, giderken size de vicdan azabı bırakayım da görün siz!

demenin yazılı halidir.
(bkz: veda mektubu) nun bir türü.
"iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben artık savaşamayacağım. Biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. Görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum, okuyamıyorum."

virginia wolf

Bazen bizi en çok üzen en sevdiğimize yazılandır.
bu mektubu okuyan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.
Benimki şu şekilde olacak:

Önce bir ön mektup bırakacağım ilk bulunabilecek yere. Bu mektupta asıl mektuba ulaşmaları için yapmaları gereken bir dizi yönerge olacak. Define haritası gibi yani. Mesela ilk madde yastık kılıfının içine yazdığım bir entry numarası olacak. O entryde okuyanı eskiden gittiğimiz ve hep altına oturduğumuz ağaca gitmeleri için yönlendireceğim. Ağacın dalına asılı bir kumaş bulacaklar en sevdiğim pantolonun paçasından yırtılmış. Eve gidip o pantolonumu kontrol ettiklerinde de cebinde 31 çeken bir şempanzenin fotoğrafını bulacaklar.

Ve benim için diyecekler ki iyi ki ölmüş amk gerizekalısı.
Hayat her şeye rağmen güzeldi. Siz değerli ve değersiz insanları tanımak bana zevk verdi. Ve fakat bana uymayan bir yüzyıla denk gelmişim. Ben uyumsuz biriyim. Aşmış bir insanım; bu yüzden aptallar canımı çok fena sıkıyor. Siz sadece benim tabutumu taşıyacak olan amelelersiniz. Arkamdan kufredenlere saygım sonsuz. Onlar bana daha yakınlar. Bütün uyumsuzlar adına... Bu kör kurşun!
gerçek bir intiharın planlanarak yapılacağına inanmıyorum, en azından mutsuzluğun o kadar doruğundaysan son dakika sevdiklerine iyi birşeyler karalayacak ya da seni buna sürükleyen insana laf sokacak enerjiyi kendinde bulamazsın diye düşünüyorum.
(bkz: benden sonra kuşlara iyi bakın)
Şu an yazarın yazdığı mektuptur.

Arkamda bıraktığım herkes ya da herşeyden Özür dilerim. Bu yaptığım şey sizden değil kendimden kurtulmak içindir. Kendime tahammül edemiyorum artık.
Çok sevdim. Gerçekten çok sevdim. Acı çektim. Icimi kanat kanata bütün organlarımı parcalarcasina sevdim.
Onun o Yemyeşil gözlerine sığdırdım bütün hayatın renklerini.
Gitti. Gitmesi miydi bütün sorun. Hayır değildi. Gidiş şeklinde problem vardı. Kufretti kirletti tüm yasanmisliklari ve gitti.
Gerçi ne demişti bir yazar kitabında. " aşk bir süvari baskinidir. " Evet aynen öyle.. Geldi dağıttı hayatımı ve gitti.
"Istemiyorum seni." dedi. "Suratına bile tukursem geri gelirsin." dedi. Konuştu işte görmedi bana yaptıklarını sadece konuştu.
Ben kimim ki birilerinin hayatında biryer kaplayayim. Nasılsa 2 gün ağlar 3. Gün bi hatıra olarak kalırım insanların hayatında.
Ben bu kadar kötülüğün olduğu aşkın bacak arasına konduğu bir dünyada daha fazla yasayamayacagim.
Mutsuzum. Kimseye kızgın değilim. Tanıyan tanımayan herkesi seviyorum hep çok sevdim.
Hep sevdim ama hiç sevilmedim..

Ben gidiyorum anne.
Ben gidiyorum baba.
Ben gidiyorum güzel kardeşim.
Sakın sevme kimseyi sakın aşık olma..
Kiziniz olursa adını "Naz" koyun. Ben yapamadım..
mektuba verilen karşılığı asla öğrenemeyeceğin mektuptur.
şu dünyada yaşamış olduğum bütün mutlu anlar için yaratıcıya teşekkür ediyorum.
ve artık son.
bana çizdiğin kadere veya bana çizmem için sunmuş olduğun beyaz deftere burda şu anda son veriyorum.
memnun değilim.
yazılmaması daha asilce olan mektuptur!
whatsapptan gönderileni makbuldur. (bkz: son görülme)
Bazen arkasında kalanlara vicdan azabı çektirmek bazen de sorumlu olmadığını açıklamaktır belki de son bir veda...