Kayınpederimden kiloluyum. Aramızda.

Merhamet kaynaklı zarar gördüğüm kişilere karşı yelkenleri suya indirmem ve fakat tetikleyici bir sonraki olayda en baştan her şeyin nefretini yaşamak.
ihtiras.
Duyguları çok yoğun yaşamak çok derin düşünmek.
Kin duymak ama intikam almamak.

(bkz: ankara)

Ruhumu teslim edeceğime inandığım yerdir, büyük pişmanlıktır.
Neyseki geçmiştir.

Sesli irrite edici nefes sesi.
Ağız şapırdatma sesi.
Ayağını yere sürüyerek yürüme sesi.
Katır kutur yemek yerken çıkan ses.
Bağıra bağıra konuşan insan sesi.
Toplulukta özellikle iş yerinde yüksek volümlü çalan telefonun zil sesi.
iş yerlerinde yüksek sesle anırarak boş yapan mesai arkadaşı sesi.
Profesyonel olunması gereken ortamlarda yöresel ağız ile konuşan insan sesi.
işe getirilen şımarık bağıran ve tutturan çocuk sesi.
(bkz: hepsi)

(bkz: Çin komünist partisi)

(bkz: evden çalışmak)

istanbul'dan gelip yaşayabilene helal olsun şehridir. Medeniyetsiz şehir. Şehir mi dedim?

Yoruldum.

Evlenerek ise herkesin rızası dahilinde olduğundan müthüştür. Kafa rahat. *

Ben demiştim cümlesidir. Zamanında bi tarafını yırtarsın ancak öpe öpe sakalsızlığından dinlenilmeyen sözüne gelinir ve o an bunu söylerken zevkten dört köşesin.

(bkz: good bye Lenin)

Kışlık montun cebinden 10 lira çıkması olabilir.

Sakın ola ki içini açma gafletinde bulunma birine. Karşı tarafın tek amacı merakını gidermek. Kimse senin dertlerinle ilgilenmiyor. Senin üzülmen, incinmen hiç bir anlam ifade etmiyor insanlar için. Geber kimin umrunda ki. Duyar zerresi göremezsin. Bilgiye duyulan merak görünümlü bu ilgilere kanıp, insanlara aldanıp da boşuna kendini yorma. Sürünsen de iyiyim diyeceksin. He he haklısın deyip bildiğin yoluna devam edeceksin.
Günün sonunda noluyor biliyor musun? Hep aynı küçük dertlerin etrafında dönen nankör şükürsüz yaftası yapışıveriyor üzerine. Sen alternatif aramayan, kafasını kullanmayan ve sürekli mızmızlanan bir mal oluyorsun gözlerinde. insan değilsin ki.
Kimseden değer bekleme. Önem veriyorum diyenlere de inanma. Kendini bil, içinde olduğun durumun farkında ol ve zayıf yanına mani olamasan bile dökülme. Sığınacak liman, dost, teselli bekleme. Arama. Çünkü kimse seni anlamayacak. Anlamak gibi bir derdi de olmayacak.

(bkz: limbik sistem)

Adaletsizlik. Adaletsizlik. Adaletsizlik.

Hayalimin olmaması.

Sadece kendine güvenmesi. (bkz: dikkat et sadığımdır sadece kendime)

Bazen bu dünyada yaşamak (mücadele etmek) için uygun bir genetik koda, dirayete, güce belki ciğere sahip olmadığımı düşünmek.

Tanımadığım insan veri tabanı. Evet abi, bu. Yeniden başlamalıyım hayata. Beni küçük düşüren, hor gören, kötü hissettiren ne kadar yaşanmışlık varsa hepsini; bunlarla insanların kafasında oluşturduğum "justdoasetilsalisilikasit" kodunu 0'dan yeni bi ortam için yazmak isterdim.
insanlar çok acımasız. Zayıf yerini de öğrendikleri vakit ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Sen de en zayıf yerinden kırılıveriyorsun.

Değersizlik ve yok sayılma en iyi bildiğim hatta içselleştirdiğim iki his. Böyle olunca başımıza arada gelen güzel şeylere "x" dersek; günün sonunda "x" senin neyine'ye bağlanıyor mevzu.
Mutluluğu da buruk yaşamak için bi nedenin oluyor. Bazen kendimi bu dünyaya ait hissetmiyorum. Ne anlayabiliyorum, ne ayak uydurabiliyorum yaşadıklarıma.

Özgüvensizlik doğuştan değil. Mevzu bahis bi insanın hayatı. Oynamayın kimsenin duygularıyla. Hayat boyu ruhta açılan o yara izlerinin yüküyle özgüven aynı bünyede kalmakta bu yüzden zorlanıyor.

Yeni bir ortama girsem de ne yapar eder bu kodu kazırım milletin beynine ya, neyse.
Ayrıca hayatım boyunca dışa dönük bi insan olmadım. Bunu insanlara özellikle iş hayatında dayatmaya çalışıyorlar. insanlar neden bu kadar hadsiz ve şuursuz lan?

Üzerimi kapamaya toprağı bile esirgedikleri ölü gibiyim.
Yağmurlu günde gün yok bana. Teşekkürler god.