bugün

genelde ekonomik özgürlüğü olan kadınlardır bunlar kocama asla ezilmem matığıyla hareket ederler çevreye de bu mantığı benimsetmeye çalışırla rböyle evliliklerin büyük bi bölümüde hüsranla sonuçlanır.
kendi özellkileriyle değil ailesinin ismiyle bir yerlere gelmiş kadınlardır. tabi kolay vazgeçemezler eski soyadlarından.

(bkz: arzuhan doğan yalçındağ)
oğluna kendi soyadını veremedikten sonra bir anlamı olmayan tutum.
Demet Şener Kutluay
Ebru Şallı Tan
egitimli, is, guc sahibi bireylerdir. kendilerini bir tapuyla bir erkegin adina kaydettirmeyi reddederler. atin bakalim bobulukten beri size ait olan, babanizin soyadini, ekleyin adinizin kicina sonradan tanidiginiz birininkini, kimliginizi kaybedersiniz. tabi varsa bir kimliginiz, yoksa zaten mesele yoktur her sey uyar size. *
soyad almakta ne var? annen babanin soyadini alinca, sen o soyadi tasiyinca, onun tapulusu sayilinca cok mu bir sey kaybettin?

yazmak zor oluyor simdi. musait bir zamanda...
bu tercihi destekliyorum. hatta esimin de boyle kullanmasini desteklerim. ama arkasinda bir mallasma korkusundan cok "kendi ailemin soyadini tasimak istiyorum" kaygisi olmasini dilerim sadece.

kimse kimsenin mali degil, sahsiyetsiz de degil. bu acidan bakmak yanlis.
evlenmeden önce herkesin tanıdığı insan olmaya devam etmek istemektir.
bir kıza babadan kalabilecek en güzel mirasa sahip çıkmak istemektir.
(bkz: princess leia organa solo)
iran li hatunlarin iran da evlendikleri takdirde otomatikman dahil olduklari kadinlar grubu.
türk hukukuna göre mümkün olan durum. lakin nesebin belirlenmesi soy ağacının kayıtlarda sapıtmaması için kadın evlilik sonrası kocasının soyisminin önünde kullanabilir kızlık soyadını.
evlenen kadının ismi + kızlık soyadı + kocanın soyadı şeklinde kullanılabilir.

bu bir haktır ve kullanılması kadının isteğine bağlıdır. lakin bu hak ohh hakkım var kullanırım şeklinde kullanılmamalıdır. gerçekten bu yönde bir ihtiyaç var iseü, bayanın evlilik öncesinde iş çevresince kızlık soy adıyla tanınması gibi, bu hak kullanılmalıdır. ayrıca son zamanlarda moda olan amacını aşmış feminist yaklaşımlarla bir erkeğin soyadını alarak kendini ezilmiş zanneden feminist arkadaşlar gibi düşünüp iki soyisim birden kullanılmamalıdır. sorarlar sonra e senin kızlık soyadım dediğin de bir erkeğin soy ismi değil mi diye.
normal bir durumdur kendi başına gelmedikçe * kimseyi ilgilendirmeyen. ama çoğu pişman oluyor yahu tek soyadlı oraya buraya kolay yazılan isimlerini bıraktıklarına, tabi bahsettiklerim isim yapmış kişiler değil.
gereksiz bir iş yapan kadınlardır. ne oldu kendi soyadını devam ettirdin de? yeni soyadım xxxx dir, deyip cep telefonundan tüm tanıdıklarına sms geçmek daha mı zor geldi?

nasıl bir ego tatminidir anlamış değilim. zaten eril bir sahsiyet olmamadan mutevellit anlamam da gerekmez!

kafama şu soru takılmıyor değil ; madem sadece kocanın soyadını taşıman zor geldi, neden evlendin? hayır, form doldururken çektiğin eziyete değse gam yemeyecegim. külli eziyetten başka bir sey degildir.

allah akıl fikir versin.
sosyo ekonomik olarak erkeğe eşit statüde olan kadınların evlendikten sonra içinde bulundukları eylem. bu tarz evliliklerin ne kadar sürdüğü konusundaki araştırmalar kadük kalacaktır.
hem ağlarım, hem giderim durumuna benziyor biraz.
damarlarında azıcık da olsa feminist kanı taşıyan kadın olabilir."erkek egemenliğine girmedim, kendi soyadımı da kullanıyorum. işte biz eşitiz" şeklinde kendini rahatlatıyordur belki de.
bir örnek olarak avrupa yakası'ndan (bkz: aslı sütçüoğlu onaran)
gıcık oldugum durumlardan birisidir. eger evlenmeyı göze alıp her şeyi kocanla paylaşmayı göze aldıysan, soyadını niye direkt almıosun be kadın! diyesi geliyor insanın..
(bkz: selma bouvier terwilliger hutz mcclure)
insan icinde yasadigi toplumdan cok daha ileride, cok daha gelismis olabilir hasbelkader. hasbelkader diyerek geciyorum ama vardir tabi bunun aciklamasi ve nedenleri de mevzumuz o degil. kadin olmak dunyanin bir cok yerinde hala ikinci sinif vatandas olmaktir. hic ikinci sinif vatandas olmamis erkekler bunun ne bela bir sey oldugunu anlayamazlar. anlayanlari vardir tabi de, onlar da su avucumun icini doldurmazlar. anlayamayanlar iskembeden konusurlar bik bik; yok efendim evlenmeseydin o zaman, yok efendim pis feminist boyle yaparak bi mokum mu demek istiyorsun, gibi seviyeli camurlara diyecek bir lafimiz yoktur maalesef.

kendi soyadini israrla kullanan kadinlar o soyadinin da bir erkegin soyadi oldugunu elbette bilirler. mesele bu degildir cunku. mesele hayatinin neredeyse ortalarina kadar bilindigi kimligini terk etmek zorunda kalmasidir. kendi soyadini israrla kullanmaya calismak aslinda bir baskaldiridir butun o kutsanan muhim aile kurumuna, erkek egemenligine falan. lakin heyhat, bu kadinlar fazla zekidirler de ve hayatta kalabilmek, ayakta kalabilmek icin toplumun beklentilerine uymak gerektiginin de farkindadirlar. bu nedenle ara yol bulmaya calisirlar kesin cozum bulununcaya kadar. eklerler babalarinin soyadlarinin kicina kocalarininkini var olmaya calisirlar.
eğitim seviyesinin artmasıyla doğru orantı gösteren durum.
özünde mantıklı bir olay olmasına rağmen bu durumun yaygınlaşmasıyla beraber , selen öküzcüoğlu demircioğlu, mine kulak becerir gibi * abuk sabuk isimlerle ortada gezen kadınlara rastladıkça itici olmaya başlayan durumdur.
(bkz: mba)*
kişiliği yetersiz kadındır. şöyle ki eşinin de soyadını ekleyerek "aman mahmut kırılmasın pipisi inmesin" düşüncesindeyken öte yandan "ulen o kadar okul okudum öğrenci toplantılarına gittim, elim para görüyo herifin soyadını alıp ta kendimimi ezdircem" aşılarıyla büyüdüğünden evlendikten sonra nasıl bir yol izleyeceğine karar verememiş aman ne şiş yansın ne kebap mantığı güden, peugeot 106 ya sonradan sanayide saçtan kesme spoiler yaptırmış gibi hava basmaya çalışan kadındır.
iğrenç bir durumdur.son zamanlarda baş göstermesi kanımca özentiden öte değildir.okumuşluk ile doğru orantılı olduğunu varsaymak sosyolojiye ve daha birçok -loji'ye ters düşer.