bugün

dünyada ki belkide en güzel şeyidir.hem bedavadır vergi felan da yoktur.ne ekmek ister ne su, ne de benzin.
hayat kurmaktır.
insanı ayakta tutan, hayata daha sıkı sarılmasını sağlayan insanın beynindeki, benliğindeki güçtür. yaşadıklarımız ve sahiip olduklarımız hayal ettiklerimizin parçalarıdır ve hayallerimiz onları istediğimiz ölçüde yşadıklarımız olacaktır.
önceleri hayatın peri masallarındaki gibi olabileceğini düşünenlerin, kendisini o masallardaki prenses ya da prens zannedenlerin yani hayalperest insan türlerinin içinde bulundukları ruh halidir. genellikle bu ruh halinin hemen ardından onuncu kattan beyin üstü yere çakılmak hadisesi mevzu bahistir ki bu yüzden asla tavsiye edilmez. hayal kurmayınız, kurdurtmayınız.
bedavadir herkes kurabilir, kur kur a bildigin kadar.
iskambilden ev kurmak kadar dayanıklıdır kimisi. Kimisi bağdaş kurmak gibidir sarmaş dolaş...
kurallar tamamen kişiye kalmıştır. istenilen herşey yapılır, istenmeyenler bir güzel kovulur beyinden. yüzde aptal bir gülümseme oluşur. bu yüzden toplum içinde pek yapılmaması tavsiye edilir. özellikle geceleri yapılması harikadır. gün içinde yaşananlar ele alınır. istekler birbir gerçekleştirilir. yeni günün getirceği herşey güzeldir o gece. nerde kalındığı hatırlanmadan uykuya dalınır. güzeldir hayal kurmak, ancak kimi zaman gerçeklerin güzelliğini saklar. elde edilemeyen şeylere duyulan istek, bir yandan elinizdekilerin kıymetini kaybetmesine sebebiyet verebilir. aşırıya kaçıldığında gerçekleşmesi bile hayal kırıklığına dönüşebilir.
"istemeden de olsa hepimiz hayal kuruyoruz;uymaya mecbur bırakıldığımız, bizi en önemli ruhsal eklemlerimizden, başarı hırsımızdan, düzen arzumuzdan, günahın günlük bir alışkanlık haline gelmesini engelleyen tutuculuğumuzdan yakalayan sistem içinde ancak hayallerimiz bizi, her şeyin yalnızca bizim isteklerimiz doğrultusunda devam ettiği o sihirli topraklara götürebiliyor çünkü...
hayallerimiz, şeffaf bir kağıdın üzerinde senaryosunu yazdığımız, var olmayan kameramanlar, görünmeyen set işçileri ve hangi rolü oynattığımızı asla bilmeyecek oyuncularla çektiğimiz filmlere benziyorlar...
Oysa günlük hayat hayal kurmamıza izin vermez; yapmamız gereken işler, hayallerin serin gölgelerinde unutulmaya mahkumdur çünkü ve günlük hayatı sürdürebilmek için gerekli olan hiçbir şey, ne yazıktır ki unutulmaya gelmez. başkaları, bir başka dünyaya dalmış gözlerimizi fark ettiği anda, 'yine' hayal kurduğumuz için suçlanırız biz; işler yavaşlıyordur, insanlar bekliyordur, "bu böyle olmaz ki ama..."
ya hayal ettiklerimiz için yaşamaya karar verirsek bir gün? Hiç düşündünüz mü o zaman neler olacağını? neleri ve kimleri geride bırakmak zorunda kalacağınızı? peki bunu yapabilir misiniz gerçekten? 'ben gidiyorum' diyebilir misiniz aniden, 'ben gidiyorum yapmam gereken daha önemli şeyler var' duyulabilir mi sesinizden?"
*
güzeldir. sınır yoktur. bazı şeylerin gerçekleşmeyeceğini bilseniz de zevklidir.
hiçbir hayal gerçekleştirelemeyince sahibine acıdan başka bir şey getirmez...
hayal kurmak insanın acıya alışmasıdır. hayal kurarsınız, sonra gerçekleşmez mort olursunuz, hayal kurarsınız, sonra kendinize gelirsiniz mort olursunuz, hayal kurarsınız sonra biri gelir "çok beklersin olum" der mort olursunuz. e böyle böyle de acıya bağısıklık kazanır rocky olursunuz. acı yok rocky!
hayatın devam etmesi için gereken moral ve cesareti yenilemek adına en olumlu iştir.
insanın kendisine uyguladığı işkencelerden birisidir. yeni bir okula başlarsın hayal kurarsın, sevgilin olun hayal kurarsın, işinden ayrılırsın hayal kurarsın. bir insan niye hayal kurar ki? sanırım onları gerçekleştirmek, birşeyleri başarmanın, birşeylere erişmenin egosal tatminini yaşamak için hayal kurar insanoğlu. eğer gerçekleşirse sizden mutlusu yoktur. peki hayal kırıklıklıkları? hayalini kurduğunuz onca şeyin imkansız olduğunu anlamanız, hayal ettiklerinizin gözünüzün önünde yıkılıp gitmesi. o an dünyadan nefret etme, yaşamdan soğuma anınızdır. düşünürsünüz ben nerede yanlış yaptım, neden böyle oldu diye. ama çoğunlukla bir cevap bulamazsınız çünkü hayal kırıklıklarınız yine çoğunlukla başka birisi yüzündendir. hayallerinizi yıkan insandan nefret edersiniz içten içe ama susarsınız. bağırsanız çağırsanız ne değişecek ki? giden hayalleriniz, umutlarınız geri gelmeyecek. ama en azından içinizdeki nefreti kusup rahatlamış olursunuz. velhasıl-ı kelam hayal kurmak hüsrandır, hüzündür çoğunlukla.
cok az caba ile zamanı ve mekanı degistirip hayatın bosluklarını doldurmak.
(bkz: buyudukce hayallerin kuculmesi)
yapılırken eller kontrol dışına çıkmışsa, bittiğinde duşa girilecek eylem.
(bkz: sınır tanımamak)
(bkz: beleş)
"bir şeye sahip olmanın" ya da onu "kaybetmenin" en ucuz yoludur.
insanın hiç yorulmadan kendini kasmadan yaptığı en kolay eylemlerden biridir.
bazı insanların cok vaktini alan eylem. fazla hayal kurup gerceği kacırmamak gerek.
kimi zaman saçmalamaktan öteye gitmeyen kimi zamanda insanı mutlu eden eylem.
bazen o kadar zevklı kı kımse bozmasın ıstersınız.her gece basınızı yastıga koydugunuzda kaldıgınız yerden devam edersınız..
guzeldır hayal kurmak eglnecelıdır de.ama cok fazla asırıya kacmamak lazım degılse gercek sanıp kapılıp gıdersınız pesınden...
hayal kurmak'la ilgili güzel bir söz Marie von Ebner-Eschenbach (avusturyali bir yazar):
"Hayallerin gerceklesmedigi icin kendini fakir sanma; cünkü hayal kuramayan gercek fakirdir."

Orijinali:
Nenne dich nicht arm, weil deine Träume nicht in Erfüllung gegangen sind; wirklich arm ist nur der, der nicht geträumt hat.
otohipnoza kadar yolu olan zihinsel eylemdir. yogiler bunu çok iyi becerdiğinden mutlu yaşarlar. o kirli saçlarla bürülü kafa içinde nasıl bir dünya vardır kimse bilemez.
Türk insanı için hayalden öte ütopya olmuş olan bir duygudur.