bugün
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar9
- nazar değdi sözlük11
- çabuk vazgeçen insan8
- crop giyen erkek10
- sözlük kızından gelin olmaz22
- hamas bir terör örgütüdür23
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge11
- fatih terim'in yuhalanması9
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip8
- vatandaşlık farkı alan otel25
- icardi190529
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
(bkz: sansür)
yüksek sesle sorulması gereken, cevabı alınamayacak soru. balkan günlüğü gazetesi yazarı, hüsamettin elçi çoğunluğun sesi olmuş.
''bir gün verandada gül bahçesini seyrederken kargaların sürü halinde bahçeye üşüştüğünü gördüm. bahçıvana ne bunlar diye sorduğumda bahçıvan, güllerin dibine yeni gübre attık cevabını vermişti. işte o zaman dudaklarımdan belki yıllarca mırıldanıp misal olarak ta kullanacağım şu sözler dökülmüştü. bülbül bahçenin gülüne, kargalarsa gübresine gelir.
sizde ezberleyin bu sözcüklerimi. çünkü sizde bu ülkede veya bu dünyada
yaşadığınız müddetçe bu kelimeleri telaffuz ederek belki yüreğinizi ferahlatacak, belki de yeri geldiğinde taşı gediğine koyacaksınız.
bu ne ihtiras yarabbi bu ne doymaz göz ve ne utanmaz yüz. insan yalan söyleyebilir, hatalar yapabilir, yanlışa düşebilir, nefsine yenilebilir. bal tutan parmağını da yalayabilir. daha benim uzatmadığım, ama eminim sizlerin aklına gelen onlarca hata, kusur, hatta masumane sayılacak suç da işleyebilir. ama böyle değil. her insanın bir direnme gücünün olduğunu, bazı insanların üç kuruşa, bazılarının onüç kuruşta gevşediğini, hatta kırıldığını bir kez daha görüyoruz. bu olayda birileri, gerçekten inancın, doğruluğun, merhametin içinde hizmet veriyorlar, bazıları da bu sembollerin altına gizlenip , paramparça, un ufak oluyorlar. bazılarının suçları sabitlenip ceza aldılar. bazıları ise kara bir zan altındalar.
suçları sabitlenip ceza alanlara lanet ediyorum. allah adına lanet ediyorum, inandığım değerler adına lanet ediyorum. savunduğum dava adına lanet ediyorum. alnının terini akıtıp kazandığı üç kuruşu yoksulla, çaresizle paylaşmak için size emanet eden o insanlığın yüz akı, cömertliğin ön safındaki inanmış insanlar adına lanet ediyorum. fukara sofrasındaki yavan ekmeği bölüp büyük parçayı çocuğuna uzatan anne adına lanet ediyorum. el açmaktan utanıp sığındığı barakada bir çuval kömür bir lokma aş beklerken titreşen yetimler, kimsesizler adına lanet ediyorum.. ve de deniz feneri derneği adı altında döndürülen dolaplardan habersiz, gönlü pak, niyeti halis, amacı yalnızca düşküne, yoksula yardım olan ancak onların safınızda, onlar gibi düşünmeyen ama o vicdansızlar yüzünüzden incinen, incitilen deniz fenerinin çalışanları adına lanet ediyorum. birde bülbül taklidi yapmaya çalışan kargaları ayırt edemediğimize lanet ediyorum..''
''bir gün verandada gül bahçesini seyrederken kargaların sürü halinde bahçeye üşüştüğünü gördüm. bahçıvana ne bunlar diye sorduğumda bahçıvan, güllerin dibine yeni gübre attık cevabını vermişti. işte o zaman dudaklarımdan belki yıllarca mırıldanıp misal olarak ta kullanacağım şu sözler dökülmüştü. bülbül bahçenin gülüne, kargalarsa gübresine gelir.
sizde ezberleyin bu sözcüklerimi. çünkü sizde bu ülkede veya bu dünyada
yaşadığınız müddetçe bu kelimeleri telaffuz ederek belki yüreğinizi ferahlatacak, belki de yeri geldiğinde taşı gediğine koyacaksınız.
bu ne ihtiras yarabbi bu ne doymaz göz ve ne utanmaz yüz. insan yalan söyleyebilir, hatalar yapabilir, yanlışa düşebilir, nefsine yenilebilir. bal tutan parmağını da yalayabilir. daha benim uzatmadığım, ama eminim sizlerin aklına gelen onlarca hata, kusur, hatta masumane sayılacak suç da işleyebilir. ama böyle değil. her insanın bir direnme gücünün olduğunu, bazı insanların üç kuruşa, bazılarının onüç kuruşta gevşediğini, hatta kırıldığını bir kez daha görüyoruz. bu olayda birileri, gerçekten inancın, doğruluğun, merhametin içinde hizmet veriyorlar, bazıları da bu sembollerin altına gizlenip , paramparça, un ufak oluyorlar. bazılarının suçları sabitlenip ceza aldılar. bazıları ise kara bir zan altındalar.
suçları sabitlenip ceza alanlara lanet ediyorum. allah adına lanet ediyorum, inandığım değerler adına lanet ediyorum. savunduğum dava adına lanet ediyorum. alnının terini akıtıp kazandığı üç kuruşu yoksulla, çaresizle paylaşmak için size emanet eden o insanlığın yüz akı, cömertliğin ön safındaki inanmış insanlar adına lanet ediyorum. fukara sofrasındaki yavan ekmeği bölüp büyük parçayı çocuğuna uzatan anne adına lanet ediyorum. el açmaktan utanıp sığındığı barakada bir çuval kömür bir lokma aş beklerken titreşen yetimler, kimsesizler adına lanet ediyorum.. ve de deniz feneri derneği adı altında döndürülen dolaplardan habersiz, gönlü pak, niyeti halis, amacı yalnızca düşküne, yoksula yardım olan ancak onların safınızda, onlar gibi düşünmeyen ama o vicdansızlar yüzünüzden incinen, incitilen deniz fenerinin çalışanları adına lanet ediyorum. birde bülbül taklidi yapmaya çalışan kargaları ayırt edemediğimize lanet ediyorum..''
(bkz: cevab veremedi)
(bkz: ben bilmem rte bilir)
deniz sensin fener de götüne girsin diyerek faturayı zahid akman'a kestiler olay bitti. sen sağ ben selamet.
üsküdar sahilinde duruyor her gün önünden geçiyor insanlar.
- "hani bir deniz feneri vardı ya ne oldu?"
+ "hâla var, ama gölgede kaldı. artık göremiyoruz."
- "ne gölgesi?"
+ "darbe balonlarının gölgesi."
+ "hâla var, ama gölgede kaldı. artık göremiyoruz."
- "ne gölgesi?"
+ "darbe balonlarının gölgesi."
sahte darbe planlarının gölgesinde kaldı. ama unutmayan unutmuyor işte.
görevini kötüye kullananların mezarı olsun bu yaşanan kaos ortamı.
görevini kötüye kullananların mezarı olsun bu yaşanan kaos ortamı.
birileri unuttu, unutturdu. birilerinin de işine geldi bu tabi.
darbe filan değil mi? eğleniyor muyuz gençler?
darbe filan değil mi? eğleniyor muyuz gençler?
(bkz: bakın bakın ne anlatıcam)
tayyipin koltugundan oldugu anda bi tarafında patlatacakları yüce ışık kaynagıdır... sadece tayyipin de degil tabii...
her zaman olduğu gibi, hükümete ucu dokunduğu için başka günceller yaratarak kapatılan konudur.
darbe planı soruşturması deniz fenerini unutturma amaçlıydı diyenlerin mantığıyla deniz feneri soruşturması da kendinden önce açılan ergenekon örgütü davasını gündemden düşürme amaçlı mı oluyor acaba?
komik olmayın türkiye'de adli sistem maalesef ağır aksak işliyor. istisnai olarak tabii ki jet tahliye veya ceza gerektiren durumlar da olmuyor değil. *
komik olmayın türkiye'de adli sistem maalesef ağır aksak işliyor. istisnai olarak tabii ki jet tahliye veya ceza gerektiren durumlar da olmuyor değil. *
(bkz: unutulan şeyler)
bir zamanlar ricky martin vardı,öldü diyolar ne oldu ona?
bir zamanlar ricky martin vardı,öldü diyolar ne oldu ona?
mahkemesi devam ediyor. delil bulunsa emin olun darbeci gazeteler, partiler kıyamet koparırdı. demekki delil yok.
özelleşmiş olabilir.
masal olmuştur. yoktur öyle birşey. aa nerenizden çıkardınız?
it ürür kervan yürür, bazıları ceplerini doldurmaya devam eder, bizde trene bakar gibi izleriz.
sorulması gereken sorudur. cevabı ise: kürtler hortumlamak için başka derneklere yöneldiler.
kapandı gitti.
bir kaç kişi bir araya gelip sahtekarlık ve dolandırıcılık yapmış ama çete ve örgüt işi değilmiş diye kapanan konu.
güncel Önemli Başlıklar