bugün

(bkz: sansür)
yüksek sesle sorulması gereken, cevabı alınamayacak soru. balkan günlüğü gazetesi yazarı, hüsamettin elçi çoğunluğun sesi olmuş.

''bir gün verandada gül bahçesini seyrederken kargaların sürü halinde bahçeye üşüştüğünü gördüm. bahçıvana ne bunlar diye sorduğumda bahçıvan, güllerin dibine yeni gübre attık cevabını vermişti. işte o zaman dudaklarımdan belki yıllarca mırıldanıp misal olarak ta kullanacağım şu sözler dökülmüştü. bülbül bahçenin gülüne, kargalarsa gübresine gelir.

sizde ezberleyin bu sözcüklerimi. çünkü sizde bu ülkede veya bu dünyada
yaşadığınız müddetçe bu kelimeleri telaffuz ederek belki yüreğinizi ferahlatacak, belki de yeri geldiğinde taşı gediğine koyacaksınız.
bu ne ihtiras yarabbi bu ne doymaz göz ve ne utanmaz yüz. insan yalan söyleyebilir, hatalar yapabilir, yanlışa düşebilir, nefsine yenilebilir. bal tutan parmağını da yalayabilir. daha benim uzatmadığım, ama eminim sizlerin aklına gelen onlarca hata, kusur, hatta masumane sayılacak suç da işleyebilir. ama böyle değil. her insanın bir direnme gücünün olduğunu, bazı insanların üç kuruşa, bazılarının onüç kuruşta gevşediğini, hatta kırıldığını bir kez daha görüyoruz. bu olayda birileri, gerçekten inancın, doğruluğun, merhametin içinde hizmet veriyorlar, bazıları da bu sembollerin altına gizlenip , paramparça, un ufak oluyorlar. bazılarının suçları sabitlenip ceza aldılar. bazıları ise kara bir zan altındalar.

suçları sabitlenip ceza alanlara lanet ediyorum. allah adına lanet ediyorum, inandığım değerler adına lanet ediyorum. savunduğum dava adına lanet ediyorum. alnının terini akıtıp kazandığı üç kuruşu yoksulla, çaresizle paylaşmak için size emanet eden o insanlığın yüz akı, cömertliğin ön safındaki inanmış insanlar adına lanet ediyorum. fukara sofrasındaki yavan ekmeği bölüp büyük parçayı çocuğuna uzatan anne adına lanet ediyorum. el açmaktan utanıp sığındığı barakada bir çuval kömür bir lokma aş beklerken titreşen yetimler, kimsesizler adına lanet ediyorum.. ve de deniz feneri derneği adı altında döndürülen dolaplardan habersiz, gönlü pak, niyeti halis, amacı yalnızca düşküne, yoksula yardım olan ancak onların safınızda, onlar gibi düşünmeyen ama o vicdansızlar yüzünüzden incinen, incitilen deniz fenerinin çalışanları adına lanet ediyorum. birde bülbül taklidi yapmaya çalışan kargaları ayırt edemediğimize lanet ediyorum..''
(bkz: cevab veremedi)
(bkz: ben bilmem rte bilir)
(bkz: bilenler bilmeyenlere anlatsın)
deniz sensin fener de götüne girsin diyerek faturayı zahid akman'a kestiler olay bitti. sen sağ ben selamet.
üsküdar sahilinde duruyor her gün önünden geçiyor insanlar.
- "hani bir deniz feneri vardı ya ne oldu?"
+ "hâla var, ama gölgede kaldı. artık göremiyoruz."
- "ne gölgesi?"
+ "darbe balonlarının gölgesi."
sahte darbe planlarının gölgesinde kaldı. ama unutmayan unutmuyor işte.
görevini kötüye kullananların mezarı olsun bu yaşanan kaos ortamı.
birileri unuttu, unutturdu. birilerinin de işine geldi bu tabi.

darbe filan değil mi? eğleniyor muyuz gençler?
(bkz: bakın bakın ne anlatıcam)
o yok şunu verelim:

(bkz: ihh)
tayyipin koltugundan oldugu anda bi tarafında patlatacakları yüce ışık kaynagıdır... sadece tayyipin de degil tabii...
her zaman olduğu gibi, hükümete ucu dokunduğu için başka günceller yaratarak kapatılan konudur.
darbe planı soruşturması deniz fenerini unutturma amaçlıydı diyenlerin mantığıyla deniz feneri soruşturması da kendinden önce açılan ergenekon örgütü davasını gündemden düşürme amaçlı mı oluyor acaba?

komik olmayın türkiye'de adli sistem maalesef ağır aksak işliyor. istisnai olarak tabii ki jet tahliye veya ceza gerektiren durumlar da olmuyor değil. *
görsel
(bkz: unutulan şeyler)
bir zamanlar ricky martin vardı,öldü diyolar ne oldu ona?
mahkemesi devam ediyor. delil bulunsa emin olun darbeci gazeteler, partiler kıyamet koparırdı. demekki delil yok.
özelleşmiş olabilir.
masal olmuştur. yoktur öyle birşey. aa nerenizden çıkardınız?
(bkz: aslında deniz feneri diye bir şey yokmuş)
it ürür kervan yürür, bazıları ceplerini doldurmaya devam eder, bizde trene bakar gibi izleriz.
sorulması gereken sorudur. cevabı ise: kürtler hortumlamak için başka derneklere yöneldiler.
kapandı gitti.
bir kaç kişi bir araya gelip sahtekarlık ve dolandırıcılık yapmış ama çete ve örgüt işi değilmiş diye kapanan konu.