bugün

ilk paragrafıyla okuma isteği uyandıran nadir kitaplardan biridir. arkadaşın kitabıydı ve çabucak bitirmiştim. yeraltı edebiyatına başlama sebebimdir.

kitaptan aldığım notlar:
--spoiler--
-Sigara dumanı içimde sıcak ve yoğun bir his bırakıyor. Bir ruhum olsa böyle hissederdim herhalde.

- Eğer kimse izlemiyorsa herhangi bir şey yapmanın çok anlamsız olduğunun farkına varıyor insan. Birşeyler yapıyor olmanızın hiçbir önemi yok. Eğer yaptıklarınızı kimse fark etmiyorsa hayatınız koca bir sıfırdan ibarettir. Boştur. Anlamsızdır.

- Bugün güneşin insanı utandırmak için doğduğu günlerden biri.

- Geçmişimdeki herkesin ölmüş olduğunu görüyorum. Böyle anlardan sorna insan kendini hafiflemiş hissediyor.

-Gerçek şu ki tekrar tekrar öksüz kalabilirsiniz. Gerçek şu ki öyle de olacak. Ve aslında hiçbir şey hissetmeyecek hale gelene kadar her seferinde daha az acı çekeceksiniz.

-Bütün sırlarınızı bilen tek kişini ölmesi insana korkunç karanlık bir zevk veriyor. Aileniz. Doktorunuz. Terapistiniz. Danışmanınız. Banyo penceresinin dışındaki güneş bize aslında ne kadar salak olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak.

- ister bir lekeyi temizliyor olun, ister bir balığı ya da evi, düşünmek istediğiniz şey dünyayı düzeltiyor olduğunuzdur ama aslında yaptığınız, işlerin kötüleşmesine izin vermekten başka bir şey değildir. Daha çok ve daha hızlı çalışırsam bu kargaşaya bir son verebilirim diye düşünürsünüz; ama beş yıllık ömrü olan bir ampulü değiştirirken, ölmeden önce belki de en fazla on kere daha bu ampulü değiştirme şansınız olacağını farkedersiniz

- Hava o kadar nemliydi ki neredeyse balıklar kapıdan dalıp odanın havasında yüzerek pencereden çıkacaktı.

- Gerçek şu ki her zaman bana neler yapmam gerektiğini söyleyenler oldu. Ailem. işverenlerim. Ve yalnız kalmaya dayanamıyorum özgür olma fikrini kaldıramıyorum.

- Meşhur olmak şimdiden aha az özgürlük ve daha çok kararlar silsilesi ve görev üstüne görev olmaya başlamıştı bile. Verdiği his hoş değildi ama çok tanıdıktı.

- Bütün hayatım unutmaktan ibaret. En iyi yaptığım iş unutmak.

- Kulaklarım o kadar ısındı ki elektrikli ısıtıcı veya saç kurutma makinesi içindeki toz tabakasını yaktığında çıkan koku geliyor burnuma.

- Gerçek olan şey ölene kaar yaşayacağındır. Asıl hakikat ise kimsenin gerçeği istememesidir.

- Kitap imzalamak aynen liseden mezun olduğun gün herkesin yıllığına yazı yazmasını istemesi gibidir ancak kitap imzalamak ömrünün sonuna kadar sürebilir.

- insanlara gerçeği söyleseniz bile gözleriyle görmeden size inanmazlar. O zaman da çok geç olur. Bu arada söyledikleriniz onları kızdırmaktan başka bir işe yaramaz ve sizin de başınızı derde sokar.

-jeofaji: toprak yiyerek intihar etme. Amerika'ya köle olarak getirilen Afrikalılar arasında popüler(?) bir yöntemmiş.

- Belki de sadece ışığın bir oyunudur, ama neredeyse bütün ıstakozu yiyip bitirdikten sonra kalp atışını farkediyorum.

1840'larda Madame de la Tour tarafondan yazılan ve o dönemdeç ok okunan le language des fleurs'de mor leylağın ölümü simgelediği yazar. Victoria dönemi çiçekçilik dilinde beyaz gül sessizliği temsil eder.

- Yüzüne o kadar çok makyaj var ki suratına asfalt dökülmüş gibi görünüyor.

- intihar bulaşıcıdır.

- Gün batımında deniz kenarında el ele yürürken mutlu görünmeleri için para alan modellerin renkli resimleri. Sefalet resimleri için modellere kollarına yasadışı bir uyuşturucu zerk etmeleri veya önlerinde bir içki bardağıyla tek başına bir masanın başına kamburunu çıkararak oturmaları için para ödenmiştir.
--spoiler--
chuck palahnuik'un yeraltı edebiyatı serisinin en güzel eserlerinden.

--spoiler--
sigaranın dumanı içimde sıcak ve yoğun bir his bırakıyor.ruhum olsa böyle hissederdim herhalde..
--spoiler--
--spoiler--
cennet bahçesi bile büyük süslü bir kafesten başka bir şey değil. elmayı ısırmadığın sürece hayatının sonuna kadar köle kalacaksın.
--spoiler--
chuck palahnuik' in ülkemizde de bolca bulunan din tacirleriyle fena halde taşşeynk geçtiği okunulmasında fayda olan kitabıdır.
--spoiler--
Özgür irade yok. Değişkenler yok. Sadece kaçınılmaz olan var. Sadece bir gelecek var ve seçme şansımız yok. işin kötü yanı hiçbir şeyi kontrol edemiyoruz. işin iyi yanı ise hata yapma ihtimalimiz yok.
--spoiler--
3 yıl önce falan okumuştum.tek aklımda kalan yeri; "artık gerçekten hayatımın bi anlamı kalmadı özgürüm" cümlesidir.saçma sapan kan lekesi nasıl çıkar perdeler nasıl yıkanır gb bilgiler hariç güzel kitaptır.içinde gerçekten düşündürücü kendinizi bulduğunuz cümleler olabilir.
dövüş kulübünü okuduktan sonra yeraltı edebiyatına yöneldiğimden, yarın edinmeyi planladığım kitaptır.
"Dışarıdaki dünyada, televizyon denilen ruhlar insanları evlerinde ziyaret ediyor, dedi Adam. Ruhlar radyo tabir edilen şeyler vasıtasıyla insanlarla konuşuyormuş.
Bi arada olmaktan nefret ettikleri ama yalnız kalmaktan da korktukları için insanlar telefon denilen bir alet kullanıyorlarmış."
eve gidince bir kez daha okşayacağım kitap.
bir chuck palahniuk kitabı, okunmaya değer. tavsiye edilir..
tersten akan bir palahniuk alametifarikasıdır.
kitapta verilen uç nokta ayrıntı bilgiler dövüş kulübü'ne benzer ama genel hatlarıyla dövüş kulübü'ne benzemez.
tabi yine tabusuz, rahat ve sert ve sert ve daha sert dili fark edilir.
--spoiler--

kızı sakinleştirmek ve dinlenmesini sağlamak için balığımın hikayesini anlatıyorum. Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrının yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin.

--spoiler--

chuck palahniuk'un genel olarak bayata bakış açısı böyle. fight club'ta da şöyle bir şey vardı.

her şeyini kaybedeceğini öğrendiğin anda ağlamak kolaydır.

tam cümleyi bulunca editlerim.

kitaba gelirsek;
yeraltı edebiyatını seviyorsanız okumanızda fayda var.
Öldür kendini, diyorum. Öldür kendini. Öldür kendini.
Kızın biri arayıp "Ölmek insanın canını çok yakar mı?" diye soruyor.
Bak tatlım, diyorum, evet yakar ama, yaşamaya devam etmek çok daha fazla acıtır.

tırnak işaretleri içinde.
Deneme , deneme, bir , iki üç.
Ve işte itiraf ediyorum.
Son duam bu.
Hikayem. Büyüm.
Duy beni, gör beni, hatırla beni.
Sevgili manyak.
Beceriksiz mesih.
Müstakbel aşık. Tanrı'ya teslim oldu.
Burun üstü çakılan bir uçağın kokpitinde hapisim ve avustralya anakarasının sarı düzlükleri hızla bana geliyor.
Ve istediğim halde değiştiremedeğim o kadar çok şey var ki.
Her şey bitti.
Artık her şey bir hikayeden ibaret.
fight club, ölüm porosu ve tıkanma kitaplarının ''muhteşem'' yazarı chuck palahniuk adlı kardeşimizin muhteşem kitabı. Okuyun genjler.
chuck palahniuk'un imzasıdır kanımca. En iyi kitabı.
finaller biter bitmez okuyacağım kitaptır.
konusunu bile okuyunca dumura uğratan , spoilerlardan bile bağımlılık yaratan kitaptır.okununca oluşacak dumuru paylaşacağım sözlük ,emin ol. (bkz: spoilerdan dumur olmak)
fight club'ın devamı çekileceğine neden bu kitabın bir şekilde sinemaya uyarlanmadığını anlayamadım kitaptır . tam bir yeraltı edebiyatı örneği sert,karmaşık ve de korkutucu derecede gerçek cümleleri olan bir kitap. değerlendirilmeliydi diye düşünüyorum.
çarpıcı cümlelerle dolu, mükemmel bir modern dünya eleştirisi. işgüzar medyayı, porno kültürünü, pazarlama ve reklamcılığı tokat manyağı yapmış chuck palahniuk kitabı. "kitabın ismi neden gösteri peygamberi, ne alaka yani?" diye düşünmeniz çok normal başlarda. biraz ilerleyin anlayacaksınız kitabın niçin türkçeye bu isimle çevrildiğini. çevirmeni de ayrıcatebrik etmek istiyorum, kitabın temasına gayet de uygun bir isim verdiği ve tender'ın tuvalette okuduğu yazıları gayet başarılı bir şekilde çevirdiği için.

özet: buram buram yeraltı edebiyatı kokan bi kitap, okuyun okutturun.
Palahniuk'u diğer yazarlardan ayıran kitaplarının lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi görevi görmesidir. Bu kitap yanılmıyorsam, yazarın bu yönünü en bariz konuşturduğu kitap. yemek yeme adabından, kan lekesinin nasıl çıkarılacağına kadar onlarca bilgi karşınıza çıkıyor. Bir (bkz: Tıkanma) kadar olmasa da, yazarın en büyük 3 eseri arasına girebilecek nitelikte.

son olarak (#23547430).
"o kadar çok şey öğrenmiştik ki; düşünecek vaktimiz kalmamıştı."

(bkz: chuck palahniuk)
yazarın en sağlam kitabıdır bence. dövüş kulübünden daha iyiydi.
yarisinda ciktigim kitap. 22 tlydi aldigimda. 15 tl arti kargo parasi 20 tl ye satıyorum. cunku okuyamiyorum.
Bir çırpıda okunan yeraltı edebiyatının en sağlam örneklerinden bir tanesi. Dövüş kulübünün yazarından.