bugün

Mürsel karakterinin sürekli elektrik çarpmış gibi titremesidir.
cevahir in dedesinin ikide bir ay ayol kelimelerini kullanması da tuhaf. veteran bir gay sanırım o tipleme.
sukufenin gögüslerindeki asırı ve hızlı büyüme..
zekayi"nin salak bir tip olmasına rağmen kızların ondan hoşlanması.
Bilal in konuşma tarzı.
keçelerden kütük'ün, hoşlandığı kızla kafa tokuşturarak merhabalaşması, ardından yaşadığı hayal kırıklığının da etkisiyle kıza kafa atması.
televizyondan soğuttu o sahne beni.
(bkz: oha falan oldum)
an itibariyle acı aşk filmini izleyip dizi izler gibi yedirme çabasıdır.
bilalin gözlükleri gece bile çıkarmaması .
ulvinin ta kendisi..
an itibariyle ulvinin kendi kendine kağıt oynaması
can sıkmasıdır.

cevahirden sıkılmaktır . ne lan bu . faydasız .
cevahir'in ailesinin mütevazi bir aile olmasına rağmen sütyenbankta paranın hiç bitmemesi. her seferinde oradan deste deste para çıkması.

ne memeymiş lan ne çok para sığmış...
sacmasapan olmalarina ragmen yasamin ta ortasinda hala israrla var olmaya devam eden ve insanlarin gerceklerini bulandiran ve karartan bu kadar hadiseye "ne oluyor lan" bile demekten aciz olan; ve belkide sirf bu yuzden, kendi kuyrugunun cevresinde iki tur attiktan sonra, nihayetinde sadece milleti biraz guldurmeye yonelik bir hayal urunu olarak dizayn edilmis, dolayisiyla bilincli olarak abartilar barindiran eglencelik bir televizyon dizisini aslinda gercek bile olmayan hayatlarinin populist gercekleriyle tartmaya kalkan yurdum gencligi bu dizinin en tuhaf urunudur.

cem yilmaz daha marka degil komedyen iken suna benzer bir laf etmisti: "adam gelmis burda benimle begendim begenmedim tartismasi yapmaya kalkiyor; gul diye anlatiyorum, gul, hepsi bu kadar..." aslinda "burada" diye ozetledigim "heryer"; gazete kosesi, arkadas toplantisi, okulda ogrencisine hava atmaya calisan hoca; kendi yapamadigi bir seye bok atarak ne kazanacagini kendi bile bilmeyen herkes iste! oturdugu yerden atom carpistiran bilim adamina bile laf yetistiren surunun elemanlari, yurdum iste be, supermissin sen...
şükufe'nin kaşarlığı;
bu kadın ne ayak,anlayan beri gelsin.ilk bölümlerde bilal'le takıldı.daha sonra dündar'la evlenmeye kalktı.daha sonra bilal'le nişanlandı tekrardan.derken bu sefer de aytaç'la takılmaya başladı.bilmiyorum ben mi tuhaf bakıyorum ama bu kadar çok kişiyle takılması bana tuhaf geliyor sevgili uludag sozluk yazarları ve çaylakları;mevkidaşlarım*.
komşu kızı gitmiş olmasına rağmen son bölümlerde film müziğinin "bana bir kez gülmezmisin komşu kızı" demesi
sütyen banktaki paraların hiç tükenmeyişi buna örnektir.
komedi dizisinde mantık arayan izleyicileri olması.
izlediğim birkaç bölümde gördüğüm hayli birikim isteyen göndermeler, izleyen insanların bunlara değil de ''faydasız, çelimsiz'' gibi saçma söz ve cümlelere gülmesi.

senaristlere ayrı saygı duyarım.
pırıl denen kızın tam bir kezban olması ayrıca zekai'nin tam bir liseli olması.