bugün

bır cuma gunu bır genc adamın babası ölür. Defin işlemleri tamamlandıktan sonra solugu cenaze namazını kıldıran mahallenın hocasının yanında alır genc adam ve sorar:
- Hocam malum babam cuma gunu öldü cennete gider mi? Hoca cevap verir:
- Evladım ben senın babanı ıyı tanırım o camının yolunu bılmezdı.
- Ama hocam cuma günü öldü...
-Cocugum bıldıgım kadarıyla senın baban içki de içerdi.
- Hocam ama cuma günü yani...
- Senın baban faız de yerdı.
- E insaf hocam cuma günü ya...
- Bak evladım tamam cuma gününü bilmem ama cumartesi senın babanın anasını bellerler orda.
KOCAN NEREDE
Genc bir kadin sol gozu mosmor bir halde evine gelmis.
- aman allahim kim yapti bunu kizim?
- kocam.
- peki ama o londra da degil miydi?
- bende oyle zannediyordum anne.
bazen gerçekten güldüren ama çok zaman, güldürecem derken mantıktan uzaklaşan komikli türk hikayeleridir.
bunlar genelde, şirket içinde öğleden sonra ve akşam saatleri arasında gönderilen e-postalardır.
hatta başlık olarak da, kih kih, koh koh, sımayliiii gibi bilgilendirmeler geçerler ki, komikli bir şey olduğu anlaşılsın.
bazen boş bulunur, açar, kahkaha falan atarsınız hakikaten başarılı ise.
örneğin az evvel mail yoluyla gelenlerden birini paylaşayım sizinle de,

Bir Kadın papağan almak istiyormuş. Gitmiş dükkandan bi papağan seçmiş.
satıcı demiş ki;
- Abla yalnız bu papağan genelevde yetişmiş ağzı çok bozuk, almak istiyor musun?
Kadın evet diyerek almış.
eve girince papağan;
''Oooo yeni mekan, yeni patron'' demiş.
Kadın aldırmamış.
Kadının iki kızı gelmiş eve,
Papağan; ''Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar'' demiş.
Kadın biraz bozulmuş.
Daha sonra kadının kocası gelmiş eve,
Papağan;''Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar, değişmeyen eski müşteri. hoşgeldin mehmet abi'' demiş.

bunu da yollayan servis müdürüm.
ne diyeyim ki ben sana?
kısa ve öz komik ama düşündürücü bişey olmalıdır.
kabadayının biri birgün bursa'ya gitmiş. dönüşte arkadaşlarına anlatıyormuş:
-beyler bursa'ya bi' girişim vardı, ay bi' de çıkışımı görseydiniz.
nasrettin hocanın kazan fıkrası. sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.

bi gün nasrettin hocanın komşusu hocanın kazanını istemeye gelir.
hoca geri çevirmez ve kazanı komşusuna verir.
aradan 1 hafta geçer. komşusu kazanın içine küçük bi kazan koyup hocanın ne tepki vereceğini görmek için gider hocanın kapısına.
hoca kapıyı açar.
- hocam sizin kazan doğurdu. bakın bu da yavrusu.
hoca şöyle bi kazana göz atar ve der ki:
- kazanın anasını sikmişsin tabi doğurur.
Hamdi gece yarısı zil zurna
sarhoş eve geldi. Tuvalet
ihtiyacını giderdikten sonra
yatak odasına girdi ve
uyumakta olan karısını
uayndırarak sen ne mükemmel
bir kadınsın yaw bi tanesin
der. Kadın uykulu şaşkın bir
şekilde ne oldu gene der. Hamdi tuvalete otomatik
lamba yaptırmışsın harika
olmuş der. Kadın daha çok
şaşırarak ne otomatiği ne
lambası diye sorar. Hamdi ne
bileyim valla tuvaletin
kapısını açınca yanıyor
kapatınca sönüyor lambası
demiş. Kadın öfkeyle yattığı
yerden fırlayıp Allah belanı
versin hamdi yine mi
buzdolabına işedin der…
yeni evlilerdir. damat, gerdek gecesinin sabahı kahvaltıyı yatağa getirir, gelin çok mutlu olur. ertesi gün yine aynı, reçeller, ballar, pekmezler, şunlar, bunlar, hanfendinin kahvaltısı yatağına geliyor ağzı kulaklarında. kahvaltının arasında damat soruyor:
-nasıl olmuş hayatım beğendin mi?
+evet evet çok güzel olmuş.
-hah, demiş, bundan sonra hep böyle istiyorum.
KAYıK
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :
- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi?
- Evet kayığa işaret koydum
- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak?!
bir gün bir (afedersiniz) orospu gökdelenin tepesinden atlayıp intihar etmeyi planlar daha sonra atlar düşmeye başlar fransız yakalar işini görür tekrar boşluğa bırakır ingiliz yakalar o da işini görür sonra yine boşluğa bırakır bu sefer temel yakalar kadına bakar bakar tüü orospu der ve boşluğa bırakır...
http://inciswf.com/beyinucretli.swf
Vezirler huzura çıkmışlar:
- Padişahım, hazinede para kalmadı. Yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten.. . Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- Eeee! Ne vergisi koyalım?, demiş..
- Köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! Padişah,
- Tamam, demiş. Aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- Tepki var mı?
- Hiç bir tepki yok!
- iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın! Aradan bir süre geçmiş, Padişah:
- Var mı şikayet?
- Yok! Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
- Köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni becersin! Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
-Halkı dinleyelim hele bir, demiş gitmişler köye, Padişah sormuş:
- Var mı şikayet? Ses yok. Padişah tekrar :
-Var mı şikayet ? Şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
-Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- Eeee!, demiş Padişah bir umutla...
- Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoz, bir adam daha koysanız..
Trabzon’un en işlek caddesinde açılan çukura durmadan insanlar düşüyormuş…

Bu duruma çare aranmış…

Dursun: Çukurun hemen yanında AMBULANS bulunduralım. Böylece çukura düşenleri zaman kaybetmeden hastaneye yetiştirir demiş.

idris…Çukurun hemen yanına AMBULANS yerine hastane yapalım.Böylece çukura düşenleri hiç zaman kaybetmeden hastanede tedavi olsun demiş…

Nihayetin de…. işin ehli iş Güvenliği Uzmanı Temel’i çağırmışlar..

Temel hemen çareyi bulmuş… : -ula sizin kafanız hiç çalışmayi. En iyisi çukuru kapatıp hastanenin yanına açalım demiş.
http://www.youtube.com/watch?v=0ecTz0_J68k

bu iyiydi.
amerika'da kör bir adam, yanlışlıkla tamamen kadınlardan oluşan bir motorsiklet çetesinin bulunduğu bara girer.

düşe kalka barın önüne kadar ulaşıp taburesine yerleşir ve bir jack daniel's söyler. biraz takıldıktan sonra barı işletene seslenir:
"-hey, sana bir sarışın fıkrası anlatayım mı?"

etraf birden sessizliğe bürünür. bizim körün yanında bulunan kalın sesli bir kadın derinden gelen bir tonla konuşmaya başlar:

"-bak arkadaş, kör olduğuna veriyorum ama o sarışın şakasını anlatmaya başlamadan önce bilmen gereken 5 durum var:

1- bardaki eleman beyzbol sopalı bir sarışındır.
2- bu barın kapısında bekleyen eleman coplu bir sarışındır.
3- ben desen, 80 kiloluk, 1.90 boyunda karate siyah kuşak sahibi bir sarışınım.
4- benim yanımda oturan kadın profesyonel halterci ve aynı zamanda sarışın.
5- senin sağında oturan bayan da sarışın ve aynı zamanda profesyonel bir güreşçi.

şimdi kovboy, çok ciddi düşün ve kararını ver: hala o sarışın şakasını yapmak istiyor musun?"

kör adam birkaç saniye düşünür. daha sonra homurdanarak kafasını sallar:

"-hayır, eğer aynı şakayı beş defa açıklamam gerekecekse hiç değmez, kalsın..."
adamın biri bir gün bakkala gitmiş. bana bir ekmek demiş. 1 lira vermiş. bakkal da ''iyi de ekmek 2 lira'' demiş. adam da ''zararı yok ben zaten bisikletle geldim'' demiş.
amcanin teki, duvar komşusu yeni evli çiftten erkek olanı bir kenara çekerek nazikçe uyarmış:
- evladım, apartmanımızda duvarlar pek incedir, siz de o işi yaparken çok ses çıkarıyorsunuz, illa da senin hanım. duymayan kalmadı. sen iyisi mi çalışmaya başlamadan önce hanımın ağzını bantla kapatıver.
genç adam kabul etmiş.
gece hanımın ağzını bantlamış, başlamış icraata. arada durup duvarı tıklatarak soruyormuş:
- amca, nasıl, böyle iyi mi?
- iyi, evladım, iyi.
bir süre daha harıl harıl çalıştıktan sonra:
- şimdi nasıl amca, böyle devam edeyim mi?
- devam et, evladım, devam et.
bir süre sonra yine duvarı tıklatıp sorunca, amca dayanamamış:
- evladım, aç şu kızın ağzını sen. yoksa komşular, beni zikiyorsun zannedecek.
Güldüren uzun metinlerdir.
Sarışının biri kütüphaneye girmiş. Görevliden bir hamburger, bir kola, birde patates kızartması istemiş. Görevlinin saf saf yüzüne baktığını gören sarışın bu sefer daha yüksek sesle:
- Anlatamadım galiba beyefendi, bana bir hamburger, bir kola, birde patates kızartması.
Artık iyice sinirlenen görevli:
- Hanımefendi burası kütüphane!
Sarışının yüzü kıpkırmızı olmuş, özür dileyip çok çok kısık bir sesle fısıldayarak:
- Pardon pardon, bana bir hamburger, bir kola, birde patates kızartması.
Örnek verilebilir.
Adamın biri varmış ikinci dönem yok olmuşovski.
Ciftcinin biri sabah yumurtalari almak icin kumese girer bakar ki yumurtalar cok az bunun uzerine
-yarin sabah yumurta yapmayani silahla vuracagim der.
Ertesi sabah kumese gittiginde kimin altina baksa beser altisar yumurta var fakat bir tanesinde tek bir yumurta var bu duruma cok kizan ciftci silahi hayvanin basina dayayip
-Sen niye bir tane yaptin der
Hayvan kisik bir sesle
-abi ben horozum.
Öğretmen kızları sınıftan çıkarıp erkeklere demiş ki: ağzı küçük olan kızın şeyi küçük olur, ağzı büyük olan erkeğin de malı büyük olur. Başlamış bütün sınıf aaaa diye ölçüm yapmaya. Tabi kızlar da kapının ardından dinlemiş öğretmenin söylediklerini.

Sınıf Dağılınca kızın biri çocuğu çevirmiş ve ağzını büzerek sormuş;

hoco sozo no dodo?

Çocuk da ağzını gere gere cevaplamış:

Heeeeeeç.
iki sarışın, makyajlı, uzun topuklu kız manava gitmiş, demişler ki; bize iki tane muz. adamda almış muzları tartmış ve demiş ki sarışınlara dönerek; "üç tane yapayım 1 kilo olsun" sarışınlardan biri, bir diğerine bakarak zoraki "ehhh birinide yeriz" demiş.
aslan bigun ormanda gezerken tilki gormus. gel lan buraya demis ormanin krali kim. sensin demis tilki.
aslan ceylana sormus ceylanda sensin demis.
aslan az ilerdeki file yanasmis. kim lan ormanin krali demis.
fil tutmus bunu hortumuyla. yere vurmus vurmus firlatmis.
aslan yerden basini kaldirip. ne vuruyon oglum. bilmiyorsan bilmiyorum desene demis.
adam hipodrama gider yaşlı bir adama amca ikili oynayacagım bana tiyo verirmisin der adam kaç beden pantalon giyiyorsun der bizimki 48 der ozaman git 4/8 oyna der adam 4/8 oynar ve kazanır tekrar adama gider amca bir tiyo daha ver der adam kaç numara ayakkabı giyiyorsun der bizimki 39 der adam o zaman git 3/9 oyna der bizimki oynar ve yarış 3/9 biter ve kazanır tekrar adama gider ve amca bir tiyo daha verirmisin der adam senin erkeklik organın kaç santim der adam kasılarak 18 santin der adam o zaman git 1/8 oyna der yarış 1/2 biter bizimki keşke doğruyu söyleseydim der.
Kilisede günah çıkarma ayini vardır. Ve günahları için tanrıdan af dilemektedirler. Birinci sırada bir genç kız gelir ve;
- ''aziz peder ben dün arkadaşımın şeyini sag elime aldım'' der.
Peder;
- ''merak etme kızım elini suya batır hiç bir günah kalmaz '' der.
ikinci sırada yine bir genç kız vardır;
- ''Peder efendi bende arkadaşımın şeyini sol elime aldım'' der.
Peder;
- ''Sende elini şu kutsal suya batır'' der.
Tam bu sırada üçüncü ile dördüncü sırada yer alan iki genç kız kavga eder ve dördüncü sırada yer alan genç kız öne can havliyle atlayarak;
- ''Peder efendi, öndeki arkadaş dötünü suya batırmadan ben bir gargara yapayım''....