bugün

Pierre Morel'in yönetmenlik koltuğunda oturacağı luc besson'un da senaryosunu yazdığı 2009 yapımı film.
ekşıın film çekme sevdalısı bu asi kankalar yanlarına bu sefer John Travolta, Jonathan Rhys Meyers gibi toshacklı oyuncuları almışlar. sürükleyici bir film olacağı kesin. senaryodan ise çok bir şey beklememek lazım. fransa'da geçen klasik bir ekşın filmi olacak gibi...
bu filme refere olması açısından yukarıdaki ikilinin yaptığı diğer filmlere bakınız;

(bkz: Danny the Dog)
(bkz: The Transporter)
(bkz: Taken)
(bkz: Banlieue 13)
james bond filmlerinin en eskilerinden olan from russia with love filminin adından baya bir esinlenmişler.
vakti evvel star gazetesinin manşetleri sanki bunlar.
john travolta'nın tam bir pisikopatı oynadığı filmdir. kesinlikle tavsiye ederim. soluksuz izledim ve çok beğendim.
John Travolta'nın her rolün hakkını kusursuz verdiğini son zamanlarda bize yeniden hatırlatan film.

içi kokain dolu vazoyu elinde dolaştırdığı sahneleri ile Jonathan Rhys Meyers oldukça sevimliydi.

izlenmesi gereken film.
john travoltanın sayesinde seyir keyfi artan filmdir. film imajı çok ilginç olmuş ve her rolün hakkını verdiğini bir kez daha göstermiştir. son sahnesi ise oldukça iyidir...
John travolta'nın dürbünü ters tutması dışında herşeyin gayet güzel olduğu film. *
john travolta gibi bir ismi görmek zaten yeterliydi izlemek için,, tek başına da oynasa izlenirdi üstad. jonathan rhys meyers'i the tudors'tan sonra görmek oldukça ilginçti, sürekli "the king" diyesi geliyor insanın.*
6.4/10 şu an ki imdb puanı. ortalama bir aksiyon filmi, zaman kaybı olmaz izlemeniz.
sıkılmadan izleyebileceğiniz, aksiyonu bol, oyuncuları yerinde, john travolta havasında, film işte lan açıp izleyin.
görsel
görsel
görsel

ara ara güldüren ve şaşırtan izlenesi güzel bir macera filmi. ayrıca john travolta nın imajı cuk diye oturmuştur...
öncelikle yanlışlıkları bir düzeltelim. Luc besson senaryosunu değil hikayesini yazmıştır. Filmi senaryolaştıran kişiyse Adi Hasak'tır. 2009 yılı yapımı değil, 2010 yılı yapımıdır. Konusa kabaca şu şekildedir.

Stajyer diyebileceğimiz genç bir ajan olan James Reece * fransa'da görevli olan büyükelçinin basit işlerini yürütmekte, plaka değiştirmekte ve verici yerleştirmektedir. Ajan olmak için oldukça sıkı çalışan ve kurallara sıkı sıkı bağlı olan james'ın yanına bir gün oldukça tecrübeli ve kuralları hiçe sayan bir ortak * yollanır. Uyuştucu satıcılarının peşine düşen ikili, çeteyi ve bağlantılarını araştırdıkça ummadıkları bir sona doğru sürükleneceklerdir...
Filmin silah envanteri şöyledir;

1 Handguns

1.1 Beretta Px4 Storm
1.2 Taurus PT99
1.3 H&K MK 23
1.4 SIG-Sauer X5 LW
1.5 Steyr M9A1
1.6 Smith & Wesson 386
1.7 Beretta M93R
1.8 Desert Eagle
1.9 Walther PPK
1.10 Colt 1911
1.11 Smith & Wesson 66

2 Submachine guns

2.1 Micro Uzi
2.2 Heckler & Koch MP5K
2.3 Kimel AP-9
2.4 Mini Uzi
2.5 Heckler & Koch MP5A3
2.6 Heckler & Koch MP7A1

3 Assault Rifles

3.1 Unknown AK-47 Variant
3.2 Galil SAR
3.3 AKS 74U
3.4 Valmet M62
3.5 M4A1 Carbine
3.6 SIG-Sauer SG 552
3.7 Colt Model 733

4 Other

4.1 M136 AT-4

alıntı: http://www.imfdb.org/index.php/From_Paris_with_Love
ilginçtir afişteki gibi bir sahne filmde yok;

http://galeri.uludagsozlu...om-paris-with-love-70644/

afişteki sahnede travolta var, roketatar var, audi var ancak direksiyonda başka bir adam oturuyor. myers'in glock kullandığı tek sahne filmin finalinde ancak bu sahnede de gömlek giymiyor. yani afiş tam bir sıçış.

film sıradan bir aksiyon filmi, sıkılmadan izleyebilirsiniz. lakin ben luc besson imzasına kanıp hollywood filmlerinden farklı bir şey bekliyordum. travolta'nın abartılı hareketleri ve artık inanılmaz derecede sıkıcı hale gelmiş amerikanvari esprileri filmin eksileri.
John Travolta ismini gördüğüm anda izlediğim filmlerden biridir. Senaryosu pek değişik olmasa da oyuncuların farkıyla film zevklidir.
(bkz: paristen sevgilerle)
john travolta'nın koca götlü haliyle ordan oraya atladığı güzel bir film, sıkılmadan izlenilebilir.
bomboş bir senaryonun yanı sıra bilindik bütün klişeleri başından sonuna kadar gözümüze sokan boş beleş film. teröristler yine müslüman, fransızlar ise ekmek yediği kaba sıçan millet, çinliler paris'in göbeğinde uyuşturucu babası, pakistanlılar ise güzide amerikan diplomatlarına suikast düzenlemeyi beceremeyen salaklardan mürekkep bir avuç insan; bütün film budur işte. wax'ın çinliler'i ve pakistanlılar'ı haklarken tek bir saniye bile teklemeyip de aptal bir kızı kovalarken sakarlık üstüne sakarlık yapıp da kızı kaçırması ve bunu da öyle aşikar şekilde yapması konusuna hiç değinmiyorum.
John Travolta'nın mükemmel ve komik rolü ve Jonathan Rhys'ın da yakışıklılık ve karizmasıyla katkıda bulunduğu güzel bir film.
gayet güzel film. şaşırtıcı ve izleyiciye "hassiktir" çektiren sahneleri mevcuttu. fakat müslümanlar aleyhine bir kaç replik vardı. her müslümanın terörist olduğunu belirtiyor baş karakter bir sahnede.
sırf bu yüzden türkler tarafından boykot edilmesi de trajikomik.

edit: düzeltme.
http://www.imdb.com/title/tt1179034/
Cok hosuma giden bir filmdir. Cidden hoş ama.
film ile ilgili hatırladığım hiç sahne olmaması ile dikkatimi çeken film. filmin adı bir bond filmine gonderme olabilir sanıyorum. bir de filmin bir yerinde sanki john travolta :

herkes düşman kimseye acımak yok gerçek dünyada ölürsün ya da öldürürsün gibi bir şeyler anlatarak a.b.d. nin küresel savunma doktrini hakkında nutuk atıyordu.
travolta'nın ani bir hareketle paki karının beynini uçurduğu sahnesi efsanedir. onun dışında klasik amerikan gazlaması.