bugün
- akp ve mhp'ye oy verenler ne düşünüyor13
- erkeklerin araba kullanması yasaklansın11
- oğlana bir kız buluruz düzelir kafası9
- halen şekerli çay içen insanların olması8
- yazlık kıyafetleri kaldırma hüznü15
- mhp seçmenliğimi askıya aldım10
- aşk acısı çekenlere tavsiyeler9
- öcalan'ı meclise konuşma yapmaya davet etmek59
- queen ravenna sana gülüm diyebilir miyim10
- ulunun en iyi 5 yazarı12
- yazarların evde parayı sakladığı yer9
- ellerin hiç ısınmaması14
- balık etli kadınla evlenen erkekler daha mutlu18
- cehape yüzsüzlüğü10
- özel'in bahçeli'nin açıklamasına destek vermesi12
- klarnet calan sarapci koala 610
- ülke durumunun kötü halde olması14
- bursa12
- türbanla araba sürmek21
- hayatınıza renk katmak için ne yapıyorsunuz14
- üşüyor muyuz gençler24
- türkiye de futbol kültürü10
- ayağınızı yalatır mısınız9
- an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı39
- fakirler akşam çayın yanında ne yiyor sorunsalı23
- lübnan'dan gelenlere kapımız açık29
- tanrıya inanıp din e inanmamak9
- fethullah 10 sene önce ölseydi18
- türkiye hangi konuda başarılı21
- intihar etmemek için sebepler14
- anın tadını çıkarmak12
- kokusu yaşam sevincini arttıran şeyler14
- sözlüğe keriz parası yemeğe gelen kız22
- türkiye de yaşamak istemeyen türk milliyetçisi21
- unutulmaz film replikleri8
- victor osimhen10
- aykoliği sigaraya başlatmak12
- sallama roman havası yazıyoruz17
- fetöcü siyasetçiler8
- eski mimariler ile modern mimariyi birleştirmek16
- dilan polat13
- yalnızlığı seven insan14
- gülse birsel29
- jose mourinho20
- yenidoğan çetesi22
- erkeklerin kadınlardan duymak istediği cümle15
- bez bebek nana silik olsun kampanyası26
- 21 ekim 2024 fethullah gülen'in ölmesi40
- tek yumrukla bayıltırım dediğiniz yazarlar13
- larisalisa24
O degil de, sahne gecislerinde 1 sn icin gosterilen erkek cinsel organinin manasini hala anlayamamisimdir. Ayrica avrupa yakasi dizisinde sacit'in kurdugu dovus kulubu de efsaneydi * filme tekrar donecek olursak, kult filmlerin onde bayrak tasiyanidir diyebilirim. Ucuz roman, fight club... izlemeyin ya boyle seyler :D
mr robot senaryosunun copy-paste edildigi filmdir, babadir, hastir.
tüketim toplumu üzerine sağlam bir eleştiri yapılmış filmdir. Bu eleştiri bombardımanını izleyip de deli gibi tyler durden deri ceketi almak istemek ise ayrı bir kafa olsa gerek.
Koskoca Tyler Durden bile karışan ayrıldı. Bratz Pisi bitiren hayat bizi rüzgârıyla s i k e r!
"nefret ettiğimiz işlerde çalışıp ihtiyacımız olmayan şeyler alıyoruz".
Popüler Kültürü Ve Yozlaşmış ahlak ve insanlığı kusursuz biçimde yansıtan bir Başyapıt (bkz: Efsane)
Eşsiz Oyunculuklar Efsane bir Yönetmen ve Efsane bir yapım Sırf Pis Baronların kapitalist düzenini eleştirdiği için akademi'de Oscar ödülü verilmeyen kült film ! Gururlanın bay fincher Onları rahatsız ettiniz...
(bkz: Where is my mind)
(bkz: Where is my mind)
"tyler'a kıyasla bu dünyada ben hiçbir şeyim. çaresizim. aptalım ve durmadan bir şeyler istiyorum, bir şeylere ihtiyaç duyuyorum.
benim minik hayatım. küçük boktan işim. isveç malı mobilyalarım. bunu hiç kimseye, evet hiç kimseye söylemedim; ama tyler'la karşılaşmadan önce, bir köpek satın alıp adını eş dost koymayı tasarlıyordum.
işte hayatınız bu kadar berbat olabilir.
öldürün beni."
- syf 152-153.
benim minik hayatım. küçük boktan işim. isveç malı mobilyalarım. bunu hiç kimseye, evet hiç kimseye söylemedim; ama tyler'la karşılaşmadan önce, bir köpek satın alıp adını eş dost koymayı tasarlıyordum.
işte hayatınız bu kadar berbat olabilir.
öldürün beni."
- syf 152-153.
sinema tarihinde klasikler kısmında yerini uzun zaman önce almış olan filmdir. içerisinde çok fazla detay ve çok fazla aforizma barındırmaktadır. filmi çok defa izledikten sonra zaman zaman günlük yaşantınızda filmdeki replikleri kullanırken görebilir insan kendisini.
filmlerin insan üzerinde böyle etkileri var işte. okulda evde iş yerinde gündelik hayatta ne kadar şey öğreniliyorsa filmlerden de bir o kadar şey öğreniliyor insan hayatını şekillendirebiliyorlar.
filmlerin insan üzerinde böyle etkileri var işte. okulda evde iş yerinde gündelik hayatta ne kadar şey öğreniliyorsa filmlerden de bir o kadar şey öğreniliyor insan hayatını şekillendirebiliyorlar.
--spoiler--
Film, bir havalimanından ötekine taşınan, mutluluğun izini mükemmele yakın şekilde tasarlanmış ev dekorasyonunda, post modern yaşamın getirdiği sorunların çözümünü grup terapilerinde arayan ve sonuçta umutsuzluğa kapılarak, ‘çözüm kendini yok etmektir’ düsturuyla agresyon ve şiddete dayalı bir yeraltı kulübü kuran, hatta bunu tasarlayanın kendisi olduğu gerçeğini bile yadsıyacak düzeyde benliğinden kopan kendi adı bile olmayan bir gençtir. Chuck Palahniuk’un romanından (ilk romanıdır) uyarlanmış başta kapitalizm, asıl olarak da Amerikan sistemini yerden yere vuran bir film olarak göze çarpmaktadır. Filmde kapitalist sistemin çarkları arasında yer bulmuş kişilerin iç tatminsizliklerini çözme çabaları yer almaktadır. Yönetmenliğini David Fincher yapmıştır; genel anlamda paraya ve güce dayalı sistemin sorunlarını sorgulamaktadır.
Filmin genel bir analizini yapmadan önce, filmin ilk 5 dakikasının detaylı bir incelemesi daha sonra ki yapmaya çalışılacak olan analizler için bir başlangıç noktası oluşturacaktır.
Detay için bkz; http://www.marjinalaforiz...nel-cercevede-incelemesi/
Birbirlerine sarılıp ağlama sahneleri, kendini rahatlatma, arkada Amerikan bayrağı, doğrudan bir şekilde Amerika’ya ve bireyine göndermedir.Kahve makinesi, şekerlik, kamış, kupalar, çay makinesi, donutlar, hazır çay, bozuk paralar sırayla gösterilir, sistemin içinde, ofislerde genelde gezinen ürünlerdir.Hiç bir hastalığı olmayan bireyin bütün ağır hastalık terapilerine gidip kendini rahatlatması, bireyin baştan tamamen hastalıklı olduğunu simgeler.Evinde televizyon izlerken ister istemez “ saç boyası “ reklamı izler. Bireyin istemeden de olsa tüketmeye tabii tutulduğu sembollerdir. Tüketim merkezli toplumda yapay gereksinimler gerçek gereksinimlerin önüne geçmiş bulunmaktadır, bu sahnede bu sembolize edilir.
.
.
Fazlası için bkz; http://www.marjinalaforiz...sahnelerin-genel-analizi/
Fight Club filminde Jack karakter, kendini Tyler’ın tüketim toplumu eleştirisine kaptırmıştır. Bauman’a göre, modernleşmenin itici gücü üretim olmakla birlikte, yeni dönemde tüketim öncelik kazanmıştır. Bu dönemin tüketime bakışı, hazcılığa odaklanan ve ihtiyaçlarla uyumluluk kriterini önemsemeyen bir anlayışı yansıtmaktadır. Yeni bakış açısına göre, tüketim simgeler ve imajlar içeren sosyo-kültürel bir süreçtir.Robins’e göre ise tüketim artık sanal ve simgesel olduğu için, hem gerçek dünyanın içinde olmaya hem de bu dünyanın acılarından uzaklaşmaya imkân vermekte ve bu yolla kişileri rahatlatmaktadır.
Tüketime bu denli önem verilmesinin nedeni, kişinin toplumsal katmanlaşma içindeki yerini belirleyici bir nitelik ve özellik taşımasıdır. insanların yüz yüze gelerek ilişki kuramadıkları ya da yüz yüze geldiklerinde bile birbirlerini algılayamadıkları, önceden birbirleri hakkında bilgi sahibi olamadıkları atomize toplumlarda, üye görünmek istedikleri, toplumsal katmanın tüketim kalıplarını uygulayarak, onunla özdeşleşme çabası içine girmektedirler.
Tüketim kültürü, tüketim mallarının doyumundan elde edinilen doyumun toplumsal olarak onaylanması sonucunda oluşur. Bu da kültürel sermayenin toplumsal dengesinin bir sonucudur. Tüketim kültürünün içerisinde, kültürün toplumsal hayatın merkezine taşınması vardır. Ancak, bu kültür, sürekli işlenen fakat bir ideolojiye dönüşmeyen kültürdür. Bu anlamda, tüketim kültürü, hayat tarzının dinamik bir şekilde yeşertilmesidir. Ele aldığımız bu film, yukarıda bahsedilen hayat tarzı üzerinden bir tüketim kültürü eleştirisidir. Dövüş Kulübünün üyeleriyle beraber Tyler’ın liderliğinde çeşitli protesto biçimleri geliştirir ve uygularlar: Zenginlerin arabalarına zarar vermek adına güvercinlere ilaçlı yem yedirerek, arabaların hava yastıklarını şişirirler, reklamların üzerine provoke edici sloganlar yazarlar, uçak içinde bulunun güvenlik kartlarına insanların alevler için korkarak tasvir eden kartlar koyalar…
.
.
Fazlası için bkz; http://www.marjinalaforiz...suna-yonelik-elestiriler/
--spoiler--
Film, bir havalimanından ötekine taşınan, mutluluğun izini mükemmele yakın şekilde tasarlanmış ev dekorasyonunda, post modern yaşamın getirdiği sorunların çözümünü grup terapilerinde arayan ve sonuçta umutsuzluğa kapılarak, ‘çözüm kendini yok etmektir’ düsturuyla agresyon ve şiddete dayalı bir yeraltı kulübü kuran, hatta bunu tasarlayanın kendisi olduğu gerçeğini bile yadsıyacak düzeyde benliğinden kopan kendi adı bile olmayan bir gençtir. Chuck Palahniuk’un romanından (ilk romanıdır) uyarlanmış başta kapitalizm, asıl olarak da Amerikan sistemini yerden yere vuran bir film olarak göze çarpmaktadır. Filmde kapitalist sistemin çarkları arasında yer bulmuş kişilerin iç tatminsizliklerini çözme çabaları yer almaktadır. Yönetmenliğini David Fincher yapmıştır; genel anlamda paraya ve güce dayalı sistemin sorunlarını sorgulamaktadır.
Filmin genel bir analizini yapmadan önce, filmin ilk 5 dakikasının detaylı bir incelemesi daha sonra ki yapmaya çalışılacak olan analizler için bir başlangıç noktası oluşturacaktır.
Detay için bkz; http://www.marjinalaforiz...nel-cercevede-incelemesi/
Birbirlerine sarılıp ağlama sahneleri, kendini rahatlatma, arkada Amerikan bayrağı, doğrudan bir şekilde Amerika’ya ve bireyine göndermedir.Kahve makinesi, şekerlik, kamış, kupalar, çay makinesi, donutlar, hazır çay, bozuk paralar sırayla gösterilir, sistemin içinde, ofislerde genelde gezinen ürünlerdir.Hiç bir hastalığı olmayan bireyin bütün ağır hastalık terapilerine gidip kendini rahatlatması, bireyin baştan tamamen hastalıklı olduğunu simgeler.Evinde televizyon izlerken ister istemez “ saç boyası “ reklamı izler. Bireyin istemeden de olsa tüketmeye tabii tutulduğu sembollerdir. Tüketim merkezli toplumda yapay gereksinimler gerçek gereksinimlerin önüne geçmiş bulunmaktadır, bu sahnede bu sembolize edilir.
.
.
Fazlası için bkz; http://www.marjinalaforiz...sahnelerin-genel-analizi/
Fight Club filminde Jack karakter, kendini Tyler’ın tüketim toplumu eleştirisine kaptırmıştır. Bauman’a göre, modernleşmenin itici gücü üretim olmakla birlikte, yeni dönemde tüketim öncelik kazanmıştır. Bu dönemin tüketime bakışı, hazcılığa odaklanan ve ihtiyaçlarla uyumluluk kriterini önemsemeyen bir anlayışı yansıtmaktadır. Yeni bakış açısına göre, tüketim simgeler ve imajlar içeren sosyo-kültürel bir süreçtir.Robins’e göre ise tüketim artık sanal ve simgesel olduğu için, hem gerçek dünyanın içinde olmaya hem de bu dünyanın acılarından uzaklaşmaya imkân vermekte ve bu yolla kişileri rahatlatmaktadır.
Tüketime bu denli önem verilmesinin nedeni, kişinin toplumsal katmanlaşma içindeki yerini belirleyici bir nitelik ve özellik taşımasıdır. insanların yüz yüze gelerek ilişki kuramadıkları ya da yüz yüze geldiklerinde bile birbirlerini algılayamadıkları, önceden birbirleri hakkında bilgi sahibi olamadıkları atomize toplumlarda, üye görünmek istedikleri, toplumsal katmanın tüketim kalıplarını uygulayarak, onunla özdeşleşme çabası içine girmektedirler.
Tüketim kültürü, tüketim mallarının doyumundan elde edinilen doyumun toplumsal olarak onaylanması sonucunda oluşur. Bu da kültürel sermayenin toplumsal dengesinin bir sonucudur. Tüketim kültürünün içerisinde, kültürün toplumsal hayatın merkezine taşınması vardır. Ancak, bu kültür, sürekli işlenen fakat bir ideolojiye dönüşmeyen kültürdür. Bu anlamda, tüketim kültürü, hayat tarzının dinamik bir şekilde yeşertilmesidir. Ele aldığımız bu film, yukarıda bahsedilen hayat tarzı üzerinden bir tüketim kültürü eleştirisidir. Dövüş Kulübünün üyeleriyle beraber Tyler’ın liderliğinde çeşitli protesto biçimleri geliştirir ve uygularlar: Zenginlerin arabalarına zarar vermek adına güvercinlere ilaçlı yem yedirerek, arabaların hava yastıklarını şişirirler, reklamların üzerine provoke edici sloganlar yazarlar, uçak içinde bulunun güvenlik kartlarına insanların alevler için korkarak tasvir eden kartlar koyalar…
.
.
Fazlası için bkz; http://www.marjinalaforiz...suna-yonelik-elestiriler/
--spoiler--
Filmi izlemeyip sadece altyazılarını okusan bile dünyanın dersini çıkartırsın kendine.
Godfather ile birlikte dünya sinema tarihinin en iyisidir.
" Ben 30 yaşında bir çocuğum. "
- tyler durden
- tyler durden
güzel bir kitap, harika bir uyarlama film.
ve gerçekten de hakkı verilmiş oyuncu seçimi. bir dönem kızlarının idolü marla singer -ki hala daha olmaya devam ediyor.
ve gerçekten de hakkı verilmiş oyuncu seçimi. bir dönem kızlarının idolü marla singer -ki hala daha olmaya devam ediyor.
Dünyanın en iyi filmlerinden biri. Evet.
His name is robert paulson.
i'm not the head of cübbeli Ahmet!
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu entryi sadece alttaki çok beğendiğim gif'i atmak için yazıyorum.*
Chuck Palahniuk tarafından yazılmış olan roman üzerine çekilen 1999 yapımı film. Dönemine göre mükemmel olan ve Kendini defalarca izleten, sıkmayan filmlerden biridir benim için.
"sahip oldukların, sonunda sana sahip oluyorlar."
(img:#1406391)
Chuck Palahniuk tarafından yazılmış olan roman üzerine çekilen 1999 yapımı film. Dönemine göre mükemmel olan ve Kendini defalarca izleten, sıkmayan filmlerden biridir benim için.
"sahip oldukların, sonunda sana sahip oluyorlar."
(img:#1406391)
Bu filmi herkes izlemeli. Evet.
sinir bozucu gerçekleri, sinir bozucu biçimde ütopik anlatan, sinir bozucu kurguya sahip şaheser.
abartılmaması gerektiğini düşündüğüm film.
brad pitt efsanesinin efsane filmidir. manyaklara hitap eder.
" Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeç. Bırak ne olacaksa olsun. Bırak olsun. "
güncel Önemli Başlıklar