bugün

bir elektronik müzik türü. baslar kıvamında ve isabetli kullanılır...
jamaika menşeili bir müzik türü olup 1960'ların reggae ve ska müziğinden evrilerek ortaya çıkmıştır. ses sistemlerinin kullanımı çok önemlidir ve bu nedenle stüdyo müziği gibi görünür, ancak bu müziği canlı olarak da mükemmel şekilde icra eden çok yetenekli dub müzisyenleri de mevcuttur. genellikle enstrüman kullanımı ve ses tekniklerinin ağırlıklı yer teşklil etmesi nedeniyle vokale ve sözlere çok fazla ağırlık verilmese de asian dub foundation gibi vokali de çok iyi kullanan ayrıca şarkı sözleri ve radikal politik tavırlarıyla dikkat çeken çok başarılı gruplar da bulunmaktadır. özellikle bas ve davul ve yer yer de gitar reverb ve delay gibi çeşitli ses tekniklerinin kullanımıyla çok farklı ve ilginç bir boyut kazanır.
(bkz: dub trio)
ingilizcede cok fazla kullanılmayan bir fiil olarak dub "isim vermek/lakap takmak" anlamındadır.
reggae bir parça alınır, vuruşlara eko ve çeşitli efektler verilir, vokaller parçadan çıkarılır(veya büyük bir kısmı) ve ortaya dub çıkar.** reggae'nin biraz daha kasvetli ve elektronik hali diyebiliriz.

(bkz: mad professor)
(bkz: scientist)
(bkz: king tubby)
genel olarak "wooob-a-woomp-wooob-a-wooob-wooompa" gibi sub bassların ön planda olduğu elektronik müzik türü.
ya dub (bkz: dublaj)dan gelmektedir ya da dublaj (bkz: dub)dan.
thievery corporation'un yalayıp yuttuğu elektronik müzik olayı.
Bir filme orijinal dilinden farklı bir dilde ses desteği sağlamak ya da bir ses/video kaydının kopyasını oluşturmaktır. Özellikle dubbed olarak karşımıza çıkar.*
Şu örneği insanı cennete götürür getirir.

https://www.youtube.com/watch?v=Xhw7XKKjNhU
ingilizce "duplicate" olan sözcüğün kısaltması. teknik bir terim olarak orijinal ses veya video kaydın kopyalanarak double yani çift hale getirmesi anlamındadır.

ayrıca

gene orijinal ses veya video kaydın üzerine kayıt yapmak anlamına gelen "dubbing" kelimesi için de kullanılır.

öyle sanıyorum ki tarihi 50'lere kadar dayanmakla beraber(kingston da ki ilk radyo istasyonları), jamaica da reggae çalan radyo istasyonlarında, dj'lerin çalan şarkıların üzerine effect ve çoğunlukla kendi vokallerini ekleyerek başlattığı müzik akımı. buna halk arasında toasting de denmektedir. öyle ki daha sonra her reggae grubu beraberinde bir dj bulundurmaya başladı ve bu dubbing olayını sahnede canlı sergilemeye başladılar. böylece radyolarda kendini dinleten dj ler yavaş yavaş sahnelerde boy göstermeye başladı. bunların bence en önemli örneği kendisini çok sevdiğim u-roy dur.

(bkz: u roy)

wikipedia'nın verdiği bilgiye göre 1942 doğumlu çukulata rengli dub sanatçısı, profesyonel dj lik kariyerine 1961 yılında başlamış. vay be, ve bu adam hala birileriyle albüm yapmakta, yaşadığı ve hala üretken olduğu için her gün kendisine teşekkür etmeliyiz bence. (çok seviyorum ulan) ayrıca ilhan erşahin le beraber yaptıkları love trio in dub feat. u-roy albümü muhteşemdir.

(bkz: love trio in dub)