bugün

varoluşumuzun kaynağı nedir?
hep var mıydık yoksa yaratıldık mı?
varoluşumuzun amacı nedir?
gibi sorularla yapılabilecek sorgulama.
dinin en büyük farzı. * *
ne zaman üç beş kişi geceleyin ders çalışalım diye otursak hortlayan muhabbet.
dini sorgulamaca.
ama bir geyiğe sarılıyor ki sormayın. komedi. bir gün gazeteye çıkacağız eminim.

"ders çalışan üç genç çarpıldı."

ne zaman başımıza gelir bilemem ancak, ufak bir kuple sorgulayayım diyorum. bu entry ahirette götümüze girecek olanlardan.
iş hukuku finaline çalışırken birden meleklerin iş yükü prolemi karşımıza çıktı. neden melekler eşit işe eşit ücret kavramından uzaktırlar. insan limitsiz ders çalışınca ders ile eğlenceyi birleştiriyor arkadaşım napıcaksın?
evet, dönelim bizim meleklere. aralarında mutlak bir eşitsizlik var;
mesela cebrail. cebrail saolsun meleklerle irtibata geçiyor. bizi dinlerden haberdar ediyor. cebrail saolsun 600'lü yıllardan beri yok piyasada. ne yapıyor? 1400 yılık tatil biraz fazla değil mi? sıkılır yahu insan. şimdi insan değil ki o diyorsunuz ama melek de olsa insan insandır. işte cebrailin bu tatilde oluşu nedense iş hukuku çalışan biz genç bünyeleri rahatsız etti.
yahu azraile bakıyorsun 7/24 çalışıyor. bir eşitsizlik yok mu?
mikail desen doğa olaylarıyla meşgul. yağmur yağdır, şimşek çaktır, tsunami yarat zor işler. peki bunların arasında bir işbirliği yok mu? yani tsunamide binlerce kişi öldüğünde azrail ile mikail beraber mi çalışıyorlar? irtibatı nasıl kuruyorlar? iş dışında muhabbetleri ne alemde?iş çıkışı iki tek atıyorlar mıdır?
peki israfilin yaşadığı yoğun stres? sen otur surun başında 5000 yıldır bekle. zor iş vesselam.tespih bile çeksen geçmez. bunun iş çıkışı da yok. her an emir gelebilir.nöbetçi asker gibi garibim.
ama hakikaten azrail ile mikailin işbirliği çok göze çarpıyor. genelkurmayla hükümetin arasının iyi olması gibi birşey olsa gerek.
"abi hiç mi isyan etmez ya bunlar" dedi birisi.
laf. muhabbet buradan şeytana döndü. kendisi mustafa sandal misali isyankar birazcık. işte madem şeytan isyan edebilmiş; eeee?
işte şeytan madem isyan etmiş azrail isyan ederse ne olacak? canımızı kim alacak?
"abi süper azraili isyan ettirirsek hiç ölmeyiz" allahım bir hukuk örencisinin yürüttüğü akla bak. yesinler. neyle kandırıcan azraili.
muhabbet şeytan üzerinden gırla devam ederken;
sonradan kutsal kitaplara geldik. şeytandan sonra ilk sol. birisi lafa atladı yine.
"yahu biz bu şeytanı sadece kutsal kitaplardan öğreniyoruz, biliyoruz?"
"yani?"
"yani ben allah olsam, neden şeytandan insanlara bahsedeyim ki? hem güçlü olan benim neden insanlara kitap göndereyim."
"yani?"
"yanisi ben şeytan olsam allah adına kitap gönderir, birazcık iyilik yapın dedikten sonra, çaktırmadan kötülükler yaptırırım."
"mesela?"
"kadınları köle yaparım. böylelikle her iki kişiden biri kötülük yapmış olur..."
"yuh" dedim. muhabbet böyle devam ederken eleman devam etti. isim verip rencide etmek istemiyorum. kendisini. ama hukuk öğrencisi.
"oğlum kitap dediğine ne gerek var? allah bize vur, öldür dese vurup öldürecek miydik?"
"hayır"

ya ben birşey demiyorum sanırım fazla sorguladık.
o zaman bu güzelim entryi izmir bucada ki halama armağan edeyim. tutuklu ve hükümlü yakınlarıyla tüm islam alemini unutuyorum. anneannemgile de selamlar.
ufukları genişletmen için yapılması son derece faydalı eylem. zira din sorgulanır ve haklı bulunur, iman da budur, kaçak kuran kurslarında ölen evlatları için "şehid oldular" demek değil.
sorgulamadan inanmaktansa sorgulayıp inanmamak cok daha iyidir.

edit: sadece dogmalarıyla hareket edenler nası belli ediyor kendilerini, eksile aslanım eksile senin eksin gururdur benim icin.
insanı koyundan ayıran farklardan biri olan düşünme eylemini din platformunda uygulamaktır.
Din dogmatiktir gibi felsefe dersi açıklamalarıyla bunun yanlış olduğu savunulabilir ama komiktir,ben makarnaya tapıyorum beni o yarattı,o evrenin başından beri var yalnızca şekil değiştiriyor ahah sorgulayamazsın çünkü dogmatik.
ölümüne susamakla eşdeğerdir. yaşar nuri öztürk'ü bile yakalasalar bir tarafından asacak milyonlarca dinci yaşıyor sadece bu memlekette, aman diyorum! (bkz: #3663750).
ortadoğu toplumlarının tarihi olarak gelemediği aşamadır. zira bu coğrafyada iman ve itaat her zaman aklın önündedir.
dinen mekruhtur.
köktendinciliğin baskın olduğu toplumlarda fişlenme sebebi.
allah korusun'dur. din sorgulanır mı hiç? dine inanılır. aman he sorgulamayındır din. allah tetiktedir anında çarpmaktadır. öteki dünyada sırf bunun için beklemektedir. of çok pis yapar var ya. dünyada dökülen kanın büyük nedenlerinden biri olan din'i sorgulamak çok büyük hatadır. çağımız için çok ilkel olan dini, insanı ilkelleştiren, dünyanın ağzına sıçan dini sorgulamak çok yanlış bir şeydir. haçlı seferlerinin nedenini, insanların ne ile kışkırtıldığını, canlı bombaları sorgulamak size öbür dünyada ateşi cehennemi getirecektir. aman diyim size. sakın ha.
haçlı seferlerinden dolayı dini sorgulamak vardır birde. o zaman hristiyanlığı sorgulamak gerekir, müslümanlığı değil. canlı bombalar, taliban, hizbullah gibi kavramlar, dinde aşırıya kaçan kitlelerdir. sorgulanır tabiki. ama dini sorgulamak bu demek değildir. haçlı seferlerinde bir komutan, müslümanlarla barışta kalmayı söyler. o komutan öldükten sonra, haçlılar müslümanlara saldırırlar ve savaşı kaybederler. kingdom of heaven filmini seyredin, ne anlatmak istediğimi anlarsınız.
insanın kendine yakışanı giymesidir. şimdi eğer kimse dini sorgulamazsa ki sorgulamıyor, dünyaya baktığımız zaman çoğunluk ailesinden dini alıyor çocuklarına naklediyor. bir hıristiyan da sorgulamazsa, bir müslüman da sorgulamazsa bu böyle geçip gidiyor. ama size göre hıristiyan sorgulamalı değil mi? aynısını hıristiyanlar da sizin için düşünüyor. herkes dini sorgulamalıdır, inançlı insan bile inanmaya devam etse de sorgulamalıdır. sonuç olarak neyin doğru olduğuna karar verecek bir mutlak otorite yok. allah diyeceksin onun da doğru olduğuna bu dünyada karar verecek otorite yok. belki isa gerçekten tanrının oğlu. iki milyar insan yanılıyor olabilir mi? sen burada türkiye'de yaşayınca herkes müslüman zannediyorsun ama öyle değil, çevren müslüman olunca sanki islam doğal olanmış gibi geliyor ama hiç öyle değil.
kendi içinde çelişen söz öbeğidir. lakin dinin tanımında sorgulamadan inanmak yatar.
din dogmatiktir, sorgulanamaz. sadece iman edilir.
müslümanlık, türkiye de en iyi dönemini osmanlı'nın altın çağı ile birlikte yaşamıştır. osmanlı'nın sonlarına doğru malesef iyi yaşanmamıştır bunun bir çok sebebi var. gerek osmanlı'nın çöküş sebebi, gerek son padişahların parayı israf etmeleri falan. peki günümüz türkiye'sinde müslümanlık nasıl yaşanıyor ? atatürk vefat ettikten sonra, ükeyi yanlış yöneten çoğu yönetici yüzünden türkiye ve islam çok zarar görmüştür. bana neden akp diyorsunuz arkadaşlar ? akp kimdir ? daha dün kadir topbaş'ın çocuğu evlendi. bir düğün yaptılaar 5 bin davetli, masalar organizasyonlar falan. milyarlarca para harcandı. işte sorgulaman gereken şey budur. akp hükümeti, dini siyasetin içine alet ederek, atatürk'ün laiklik ilkesini hiçe saymıştır ve islam'a en büyük zararı o vermiştir son 7 senede. akp, islam'ı temsil eden bir parti değildir yanılmayalım lütfen. islam'ı kimse temsil edemez siyasetle bitti o dönemler.

gelelim müslümanların iç savaşlarına. petrol çıkıyor bizim memleketten diyerek, tuvaletteki klozetleri bile altından olan müslüman ülkeler var. müsümanlığın bir şartı, parayı israf etmemektir. demekki neymiş ? burada israf var. yanlış var, günah var. sen bunu sorgulayabilirsin, bunun dindeki yerinide sorgulayabilirsin ama bunu dine mal edemezsin. eğer dine mal ediyorsan, ya kuran-ı kerim'i okumamışsındır ya da okuyup anlamamışsındır.

diğer tarafta ülke içi savaş çıkaranlar mevcut. birbirini kesen müslümanlar. allah der ki; bu dünya da kim suçsuz birini öldürürse, cennete giremez. kim kul hakkı yerse cennete giremez. bunların nesi yanlış ya da nesi sorgulanmalı ? geçen iran'da, bombacı diyerekten 3 kişiyi astılar. halbuki onlar değilmiş. başka suçları olan 3 vatandaşmış.

kısacası islam günümüzde malesef hiç bir millet, hiç bir ülke tarafından iyi yaşanmıyor. şahsımca en iyi yaşanan yer tataristan'dır. tataristan'ı araştırmanızı tavsiye ederim. gerçekten islam'a bir milleti yakıştıracaksanız, tataristan'ı yakıştırın. türkiye'deki yolsuz olayları ya da iran'daki olayları yakıştırmayın.
gerekli bir eylemdir. ancak sorgulanmadan önce öğrenmek ve bilmek gerekir. inanılacaksa bu sorgudan sonra inanılmalı, eğer inanmayacaksa da bunu sadece dine mensup insanlardan nefret ettiği için yapmamalıdır. uzun lafın kısası sorgulamak için bilmek şarttır. aynı şekilde inanmak için de bilmek şarttır.
--spoiler--

iSLAM'IN KADINA BAKIŞI

islam'a göre kadın ve erkek bir bütünün iki parçası gibidir. Birbirlerini tamamlarlar. Tabii ki; bu meşru tamamlanma evlilikle gerçekleşir. Kadın ve erkek bir bütünün öyle iki parçasıdır ki, biri olmadan diğeri olmaz. Öyleyse birisi ne kadar gerekli ise öbürü de o kadar gereklidir.

ALLAH (cc), Kur'an-ı Kerim'de yine bazı ayetlerde her şeyi çift olarak yarattığını bildirir. Yani ALLAH'tan başka her şey çifttir. Bu, ALLAH'tan başka her şey eksiktir anlamına da gelir. Çünkü O'nun dışında tek başına tam olan bir şey yoktur. Dünyadaki her nisbî, yani göreli bütünü, iki yarım parça tamamlar. Bir defa her maddenin atomu, yani zerresi, birbirini tamamlayan proton ve nötron ikilisinden oluşur. Bütün canlılarda, bir erkek, bir de dişi vardır. Bitkiler de erkekli dişilidirler. Erkek çiçeğin polenleriyle döllenmeyen dişi çiçek meyve vermez. Elektrik bile erkekli dişilidir. Pozitif ve negatif bunu anlatır. Birisi olmadan diğeri bir işe yaramaz. Birinin varlığı öbürüne bağlıdır.

Kadın ile erkek de birbirini tamamlayan iki yarım parçadırlar. Bir araya gelişleri, soyut anlamda insanlığı oluştururlar. Bunu, Peygamberimiz (sav) en veciz ifadesiyle şöyle anlatmaktadır:

"Kadınlar, bir bütünün yarım parçası olan erkeklerin diğer yarım parçasıdır." (Buhari)

islam'da kadın her şeyden önce kuldur. Her müslüman gibi onun da bir hayat yaşama ve ALLAH'ın hükümleriyle hükmedilmesini sağlamak için çaba gösterme görevi vardır. Bu ana görevde, kadın olsun, erkek olsun bütün müminler ortaktırlar.

Ve yine kadın olsun, erkek olsun bütün müminlerin, görevlerini yerine getirmekte gösterecekleri ihlaslı gayretleri ve amelleri ölçüsünde değer kazanacaklarını, Rabbimiz ayeti kerimesinde şöyle haber verir:

"Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık, birbirinizi tanımanız için sizi milletler ve kabilelere ayırdık. ALLAH katında en üstün olanınız (günahlardan) en çok korunanızdır." (Hucurat:13)

ALLAH dilediğini erkek dilediğini kadın yaratmıştır

Kimin erkek kimin kadın olarak dünyaya geleceğin insanın kendisi değil, Yaratıcısı olan Yüce ALLAH tayin eder. Ve bu ALLAH'ın takdiridir. Bir kimsenin erkek olarak dünyaya gelmesi ayrıcalık olmadığı gibi, kadın olarak dünyaya gelmesi üzülecek bir durum değildir.
Kız çocuğu da erkek çocuk gibi ALLAH'ın lütfundandır. ALLAH'ın dilediğini kız, dilediğini erkek olarak yaratacağını Kur'an-ı Kerîm bize şöyle haber verir: "Göklerin ve yerin sahibi ALLAH'tır. O, dilediğini yaratır. dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları bahşeder. Yahut onları hem erkek, hem kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğine kısır kılar. O her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir." (Şura: 49-50)

Kız çocuklarını değersiz gören cahilîye anlayışını Kur'an-ı Kerim şiddetle reddederek, böyle düşünenleri şer kişiler olarak görür. Bu cahili anlayışın portresini Kur'an-ı Kerim şöyle çizer: "Onlardan birine kız doğum müjdesi verilince kendisi pek öfkeli olarak yüzü simsiyah kesilir. Verilen müjdenin tesiriyle kavminden gizlenir. O doğanı aşağılık duygusu içinde (sağ bırakıp) yanında mı tutacak, yoksa onu toprağa mı gömsün. Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür." (Nahl: 58-59)

Ayetten anlaşılıyor ki, doğacak çocuğun oğlan veya kız olması muhakkak ki Rabbimizin takdirindedir. Kulun burada bir etkisi ya da kabahati yoktur. Yaratanın yaptıkları ise ayıp ve kötü değildir ve olamaz. Kız çocuklarını küçümseyen kişiler, şeytanın vesvesesine ve nefsinin dürtülerine boyun eğmiş zavallı kişilerdir.

islam kadını lanetli görmez

islam; kadını horlandığı mevkiden alıp yükseltmiş, erkeği de kibir ve gururundan aşağı indirmiş, iki cinsi kulluk ve insanlık mertebesinde eşit saymıştır. Birçok ayetlerde erkek ve kadına birlikte hitap edilir. Kur'an-ı Kerim, kadın ve erkeğin birbirlerini tamamladıklarını, birisi olmadığı takdirde diğerinin de eksik olacağını, insanlık bakımından aralarında bir fark bulunmadığını söylemiştir.
islamiyet; kadın üzerindeki laneti kaldırmış ve insanoğlunun Cennet'ten çıkmasına ve lanetlenmesine kadının sebep olduğu itikadını da reddetmiştir.

Kur'an-ı Kerim'e göre, şeytan, ilk insan olan Hazret-i Adem ile Havva validemizin ikisini birden aldatarak yasak ağaçtan yedirmiştir. (Bakara: 36) Hatta bazı ayetlerde yapılan zelle (hata), sadece Hazret-i Adem'e isnat edilmiştir. (Taha: 121)
Yine Kur'an, Adem'le Havva validemizin yaptıkları bu hatadan dolayı, beraberce Cenab-ı Hakk'a tövbe ettiklerini ve tövbelerinin birlikte kabul edildiğini beyan etmektedir. (Araf: 23)
Böylece islamiyet; bugünkü Hıristiyanlıktakinin aksine, ilk kadın Havva validemize, Hazreti Ademle beraber işlediklerinden dolayı ayrı bir suç isnat etmediği gibi; ilk ebeveynin işledikleri hatanın, evlatlarına ve kıyamete kadar gelecek nesillere intikalini de reddetmiştir. Ve her ümmetin kendi kazandıklarının kendisine ait olup başkalarını mesul etmediğini beyan etmiştir.
Kur'an-ı Kerim, erkek insan ile dişi insan arasında bir ilke farkı olduğunu, kadını erkek için yaratıldığını hiçbir yerde beyan etmiş değildir. Tam aksine, insanlık değeri açısından başlangıçta ve ilk olarak kadın ve erkek arasında hiçbir fark olmadığını beyan buyurmuştur. Farklılık kadın ve erkek arasında değil “iyiyi” seçmiş olan insan ile “kötüyü” seçmiş olan insan arasındadır, ister kadın, ister erkek olsun.

Ayeti Kerime Rabbimiz şöyle buyurur: "... Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım..."Al-i imran: 195)
Bu ayet-i kerimeye dikkat etmeksizin, Kur'an-ı Kerim'in kadını erkekten aşağı saydığını iddia edenler, ayete ters düştüklerini bile bile hiç mi ALLAH'tan korkmazlar! Kur'an-ı Kerim'in kadınları insandan saymadığını, onlara hitap etmeye bile tenezzül etmediğini yazıp söyleyenler hiç mi sıkılmazlar? Kur'an-ı Kerim burada, "sizler" deyiminin kapsamına sadece erkeklerin değil, kadınlarında açıkça girdiğini apaçık beyan etmiyor mu? Kadın ile erkek arasında ALLAH katında hiçbir fark olmadığını apaçık söylemiyor mu? Bu sözün daha açık nasıl söylenmesi lazım acaba?

Nisa suresinin 124. ayeti de kadın ve erkek arasında cins yönünden ve mükemmelliğe erişmek açısından aralarında hiçbir fark olmadığını açıkça belirtir. ALLAH, kadın mü'min ile erkek mü'min arasında cinsiyet bakımından hiçbir fark gözetmez: "Erkek olsun, kadın olsun her kim mü'min olarak iyi bir iş yaparsa, işte böyleleri cennete girerler ve zerrece hakları yenmez." (Nisa: 124)

Eşitlik başka, adalet başka

Erkeğe olduğu gibi, kadına da kötülük yaparsa günah, iyilik yaparsa sevap vardır. Demek ki, kadın, cennete ya da cehenneme gitmekte erkekten farklı değildir.

islam, kadın ve erkek meselesine yaklaşırken onlara insan oluşları açısından yaklaşmış ve o zaman eşit hükümler getirmiş, farklı cinsleri oluşturmaları bakımından bazı farklı hükümler getirmiştir. Bunun bir kısmı ise kültür ve medeniyetle alakalıdır.
Eşitlik ile adalet birbirine karıştırılmaktadır. Dünyada hiç kimse kimseye eşit değildir. Ama insanlar arasında adalet etmek, fıtrata uygun iş yapmak/yaptırmak ve işin gereğini yerine getirmektir. Adalet her şeyi ve her varlığı kendi yaratılışına uygun yerde görevlendirmektir. Bunun da en mükemmelini yine islamiyet yapmıştır.

--spoiler--

http://forum.islamiyet.ge...8217in-kadina-bakisi.html
dini sorgulamak, on tane süleyman çakır,6 tane polat alemdar yüreğine sahip olmaktır.bir mirasyedisin sen,babasının dinine inanan putperestten farkın yok bindirmesine,abi araştırdım dinleri,hepsine baktım,en çok aklıma islam yattı,onun için müslümanım yalanıyla mukabele eden insanın araştırması, üç allah olmaz bir allah vardır klasiği çapındadır.evrim teorisiyle ilgili açılan konularda,yaaa iki gramlık dinci aklınızla hareket ederek,bilim adamlarını mı bitireceksiniz cümlesine odaklı tenkitler geliştirip,ateistliğini (ateistliğine sonsuz saygım vardır) evrim teorisinden kaynaklı inkarı seçmiş bir bilimadamının samimiyetiyle kıyaslayan salt ateistlerin ve benim dinim en kral olanı,üzerine asla tanımam diyen dedesinin mülkü üzerine oturarak ahirete yatırım yapan müslümanın yapamayacağı şeydir.

dini sorgulamak,kendini sorgulamaktır.statik bir dinamizme sahip olan din kavramının herkesteki yansıması farklıdır.benim dini sorgulamamla, gazalinin dini sorgulaması ne aynı sonucu verir ne de aynı şartlarda gerçekleşir.herkesin dinden anladığı farklıdır.

her şey bir yana da, dinini sorgulayarak (müslüman için)hıristiyanlığı seçen insana aklım ermiyor.bir sorgulamadan,insan nasıl olur da inkar ettiği halde ilk kaynaktan öğrendiği bilgiyi asıl bilgi sanma yanlışına düşüyor.yani düşünün ki islamı sorguluyorsunuz,hıristiyanlıkla karşılaşıyorsunuz ve sonra bu islam traş bir şey,bunu inkar edip hıristiyanlığı tercih etmeliyim diyorsunuz.yahu islamı inkar edince onun anlattığı hıristiyanlığı da inkar etmiş olmaz mısınız?siz ne ayaksınız?ana pc deki internet bağlantısını kesip ondan bağlantı alan pc den internete girme şansınız olabilir mi?ayıp ediyorsunuz.

adam olan ateist olur,çırpınıp kendini de rezil etmez.hadi işinize gücünüze bakın.
küçükken düşünürdüm bu konu üstüne. sonra bir kenara bıraktım. hala da orda durur.
gerekli ve mantıklı bir etkinlik. hiç bir şekilde sorgulanamadan bu böyledir diyip kabullenmek yerine okuyup öğrenip sorgulamak sonra ona göre inanıp inanmamak en güzelidir. biri size 'git şunu vur dese' hoop arkadaşım bir dur bakalım neden ben ve neden o adamı vuruyorum demez misiniz? bu da aynı o mantıkta bir durum. biri size bir sürü kuralın bulunduğu bir kitap veriyor ve bunlara uyacaksın diyor. yerine getireceksin diyor. nedenini sormak hakkınızdır ve doğaldır. elbetteki sorgulanmalıdır. insan düşünebilen bi varlıktır ve bu konuda kendi aklının doğrultusunda hareket edebilmelidir. tabiki önce okuyup araştırıp öğrendikten sonra. yoksa boş konuşmalar, luzumsuz sorgulamalar, kulaktan dolma bilgiler sorgulansa ne yazar. kökten yanlış bi bilgi sorgulandığında da çok doğru bi sonuç vermeyecektir. zaten insanımız dinini sorgulamayıp kulaktan dolma bilgilerle dinini yaşamaya çalıştığı için din sömürülüp çarpıtılmıyor mu?
dinin yapısına uymayacak bir saçmalıktır. ateistlere göre mümkün bir durumdur fakat. hatta onların amacı diyar diyar dolaşıp dinleri sorgulamaktır. din dogmadır ve sorgulanamaz. sorgulayacaksan inanmazsın olur biter götlek. ne artistik yapıyon. yok varmıyız düşünüyorsam öyleyse sıçabilirim de. bilmem ne yok babanın dinine inanıyosun senin kararın değil bu. sen de babanın dinsizliğine ayak uydurmuşsun ben bişe diyor muyum. birileri inanıyor da bu inanmayanlara girip çıkan ne orayı anlayamıyoruz.
yapılması gerekendir. Aksi takdirde koyundan farkımız olmazdı. Allah bize düşünme yeteneğini kullanalım diye vermiştir. Ha ne kadar düşünürsek düşünelim sonuca ulaşamayız o ayrı mesele.
sorgulanmalıdır, ama yargılanmamalıdır.
kesinlikle sorgulanmalı, gerekirse yargılanmalıdır.

cevabı olmayan pek çok soru var çünkü. körü körüne bağlanmamak lazım.