bugün

Üniversite iki de okulda katıldığım kulüp.
Malatyanin küçük sivri ve ortanca sivri dağlarına ciktik.
8 saatlik tirmanistan sonra zirvede yediğim tek pogacanin verdiği lezzeti hic bir yemekte bulamadim daha.
birde kamp yaptık fakat o kadar soguktu ki allem ettim kullem ettim gece bir hocaya zorla kendimi yurda biraktirdim ve bir daha kulübe ugramadim. Neymis erciyes e gidecekmisiz bilmem kac metrelik karda tirmanacakmisiz pehh.
Üniversitede bir süre yaptığım aktivite. Başta Biraz masraflıdır ama eğlencelidir, özgürlüğünü hissedersin.
Dağ alıp-satma işi.
bu aralar fena merak sardığım spor. tırmanırken ellerini ayaklarını nereye koyacağını düşünmekten günlük hayatla ilgili sorunlardan uzaklaşıyor insan. kondisyonunuz ve gücünüz çok yüksek seviyede olsa bile ilk birkaç antrenmanda vücudunuz fazlaca tepki verecek, ellerinizi kapatamayacak hale geleceksiniz. kıçınızın ağrısından yan yatacaksınız. bunun sebebi daha önce hiç kullanmadığınız bazı kaslarınızı tırmanırken kullanıyor olmanız. moral bozmadan düzenli çalışmaya devam edilirse insana güç, esneklik, sabır ve dinginlik katıyor. ha bu arada çok masraflı bir spor.
spor saymam, en tepeye çıkınca ne olur anlamam.
içten içe tutkun olduğum spor dalı. Dağcılık la ilgili bir şeyler okumayı, izlemeyi çok seviyorum. fotoğraflarına bakmak huzur veriyor. Çok strese girdiğim zaman gözlerimi kapatıp bir dağa tırmandığımı hayal ediyorum. Yaşadığım şehirde Türkiye'nin sayılı büyük dağlarından biri olduğundan sık sık gidip etrafı izliyorum. Hatta birkaç kez okulun dağcılık kulübünün toplantılarına gittim.

Ama hiçbir zaman ciddi ciddi yapabileceğimi düşünmüyorum. Aslında hiçbir şeyi hafife almayan, en küçük şeyde bile defalarca kez riskleri değerlendirip önlem alan, planlama yeteneği ve koordinasyonu, stres altında karar alma yeteneği çok iyi olan biriyim. Ayrıca hiçbir şartta panik yapmayıp soğuk kanlılıkla hareket edebiliyorum.

Dağcılık için çok uygun biri olduğumu bilmeme rağmen ölüm olgusuyla barışık değilim. Bence dağcılık yapan önce ölümü kabullenebilmeli. Dağda her şey risk yönetimi değil sonuçta, 2 saniyelik ayak kayması da son olabilir senin için.

Yine de dağda yürüyüş falan yapmak istiyorum en azından risksiz olanlarından. Tabi teçhizatı karşılayacak param olduğunda, olursa yani.

Çok pahalı lan.
Her yerde rahat etmektir ;

http://1.bp.blogspot.com/..._hanging_tents_640_01.jpg

http://1.bp.blogspot.com/..._hanging_tents_640_04.jpg

http://1.bp.blogspot.com/..._hanging_tents_640_10.jpg
tırmanırken yaşanılan o kadar zorluk sırasında ulan zorum ne geliyorum buralara hissini bolca yaşatır. ancak o zirveye ulaşıp o manzara ile karşı karşıya kaldığınız an için kendinizle gurur ile dolar taşar ulan bu bilmem kaç bin metreye ben kendim çıktım lan diye geçirirsiniz içinizden...

bir de emin olabilirsiniz hayatınız boyunca yiyeceğiniz en lezzetli makarnalar dağda pişirdikleriniz olacaktır. artık açlık ve yorgunluk mu yoksa psikolojik mi bilemeyeceğim ama bu böyle.
yorumları okununca köşedeki büfeden puaça almak kadar kolay gelen uğraşı, ne güzel. kazın ayağı öyle değil lakin, türkiye'de bir iki büyük kent haricinde sürekliliğe sahip, eli ayağı düzgün kurs ve kulüp bulmak zor. adam akıllı eğitmenler ve faaliyet olarak piknik alanlarını gezdirmek değil kamp yaptırmak olan yöneticiler bulmak kolay değil. malzeme en son iş.
Dağcılık bütünlüğü olan spor kültürüne bağlı olmakla birlikte, kendine has özellikleriyle diğer spor dallarından ayrılır. Dağcılık bir bütündür dedik çünkü kaya tırmanan birisi dağcı değildir. Ya da sadece kapalı salonlarda tırmanış yarışmalarında birinci olanlar dağcılıkta bir numara olamazlar. Dağcılık, tırmanış gibi parçalarıda içerisinde barındırır. Dağcılık dağlarda yaşanan, içerisinde tırmanış, buz tırmanışı kimi zaman saatlerce yürünen kimi zaman günlerce çadırda çıkılamayan kimi zaman fırtınalarda gerçekleştirilen tırmanışları içeren kendine has tekniği ve etik değerleri bulunan dağa kendi imkanlarıyla tırmanıp kendi imkanlarıyla inmeyi planlayan bir risk sporudur.

Ayrıca diğer sporlardan ayrılır çünkü alkışlayanı yoktur. Bir şey olur diye bekleyen sağlık görevlileri yoktur. Spora özgü düzenlenen yerler bulundurmaz dağcının bulunduğu koşullara göre kendini düzenlemesi gerekir. Hatta K2 gibi bir dağa tırmanmayı başaran sporcunun bırakın para kazanmayı tebrik edeni bile sadece dağcılardan oluşur maalesef. Olimpiyatlara sadece katıldığı için altınları toplarken diğer sporcular. Dağcı ise ekonomik açıdan da sürekli sıkıntılarla boğuşur. Ayrıca dağcılık belirli bir zamana kadar yapılmaz dağların tadına varan ömrünün sonuna kadar o tadın peşini bırakmaz.
zor bir spordur.boceklerden veya diğer hayvanlardan korkmamayı gerektirir.
profesyonel olarak yapılması ciddi ekonomik güç isteyen uğraş/spor. bir ara ciddi manada 3 büyük zirve planımın rotasını çizip sonra maddi yetersizlik yüzünden iptal ettiğim hayalim.

(bkz: bir gün mutlaka)
Pahalı bir hobi olmakla beraber insanı hem fiziksel hem de psikolojik olarak geliştiren spor dalı. Bir kere zirvenin tadını alıp bulutlara yukarıdan bakıldımı vaz geçilmesi zordur. Alt branşları aşağıdaki gibi sıralanabilir,
(bkz: Alpin dağcılık)
(bkz: Kaya tırmanışı)
(bkz: Boulder)
(bkz: Sportif Tırmanış)
tehlikeli meslektir.
http://www.posta.com.tr/D...79-4661-b136-07a648b962cc
http://www.sozcu.com.tr/2...i-yalniz-birakti-1254197/
http://www.posta.com.tr/v...narak-oldu-haberi-1256289
http://www.posta.com.tr/u...i-kaybetti-haberi-1267435
http://www.gazetevatan.co...-kaybetti--1039531-dunya/
http://www.gercekgundem.c...dan-aci-haber-285432h.htm
http://www.milliyet.com.t...nda-bulundu-molatik-9119/
https://onedio.com/haber/...tarafindan-bulundu-849106
özgürlük kelimesini anlamanın en güzel yoludur. şehrin monotonluğundan kurtulursunuz, o sahte dünyadan bir süreliğine sıyrılırsınız, televizyon, telefon, bilgisayar vs. olmadan edemediğimiz köleliğin simgesi olan aletlerden kurtulur ve hayatı sorgulama fırsatı bulursunuz. güzel bir spordur. özgürlüktür, kendini başarmaktır.