bugün

ani kalp krizi.
Sık sık gerçekleştirdiğim eylem. Ancak telefonum 5 senedir bende ve hiçbir sorun yaşamadım. Her hafta mutlaka düşürmeme rağmen.

Sanırım düşe düşe, telefonum düşmeyi de öğrendi. Kendine en az zarar verecek şekilde yer çekimine yenik düşüyor. Apple yapıyor ama benden daha akıllı olması kanıma dokunuyor biraz.
ilk düşüş nazar düşüşüdür,geri kalan bütün düşüşler tamamen bizim salaklığımız.
ben telefonumu 5 senedir kullanıyorum nokia 3310'dan farkı kalmadı kaç kere yere düşürdüm hatırlamıyorum bana mısın demiyor daha çiziği yok gıcır gıcır. hep kılıftan ötürü bunlar.
6 senedir kullandığım samsung u 10-15 kere düşürmüşümdür ama ekran hiç kırılmadı. Kılıfla kullanmanın faydası hep bunlar.
Türlü türlü versiyonlarını yıllardır yaşadığımız eylem.

öne çıkan anlar;

*sene belirsiz. Lisedeyim. Yani 2004 öncesi. Telefon Nokia 3210. Sınıfta pencere kenarında telefonla oynarken arkadaş hayvan şakası yapıyor. Telefon 2. kat penceresinden beton zemine çakılıyor. Hemen bahçeye iniyorum, dağılmış parça parça olmuş. Parçalarını arıyorum, batarya atatürk büstünün ordan, kapak başka bir yerden çıkıyor. Buluyor ve birleştiriyorum. Açılıyor ve çalışıyor. Sadece eziklerle kurtulmuş.

*Sene 2010 civarı. Telefon nokia 1100. Evde bilgisayar başındayım ve telefon kucağımda. Sağ tarafımda yerde ise su bardağım var. Ama bardak demeye 1000 şahit ister. Çok su tükettiğimden bardak bidon gibi. neredeyse 750 ml su alıyor ve ağzına kadar dolu. Bir an "clop" diye bir ses duyuyorum. Sesin geldiği tarafa bakıyorum, telefon bardağın içinde. Deliksiz girmiş amk.

hassiktir diyerek telefonu sudan çıkarıyor ve hemen bataryasını söküyorum. Ama içimden artık çok geç olduğunu da biliyorum. Telefon neredeyse 10 saniye boyunca tamamen su dolu bardağın içinde kalmış.

Saç kurutma makinasıyla fln kurutuyorum. 1 gün sonra açmayı deniyorum. Açılıyor. Hiç bir sıkıntı olmadan çalışmaya devam ediyor.

Şu hayatta hala en şaşırdığım şeylerden biri bu hadisedir.

*sene 2012. Telefon sony ericsson k750i Hala akıllıya geçememişim zira fakirim. (O zamanlar sanırım iphone 4'ler filan vardı). Gece vakti. Alkollüyüm. Üzerimde cepleri dar olan bir capri şort var. Telefon cepte. Otoban gibi bir yoldan karşıya geçmek istiyorum ama vızır vızır arabalar geçiyor. Bir boşluk yakalıyorum, koşarak karşıya geçerken telefon cepten yola düşüyor. Değil durup telefonu almak, yarım saniye duraksayacak zamanım yok, yoksa araba ezecek. Ananıskiim diyerek karşıya güvenle ulaşıyorum. Telefonun üzerinden bir kamyonet geçiyor. Telefonun parçalarını 50 metre öteye sürüklüyor. Telefonu toparlamam 20 dakikamı alıyor. Parçalarını birleştiriyorum. Çalışıyor. Ancak çok hırpalanmış. Her tarafı ezik içinde. Joystick kısmı hafif temazsızlık yapıyor o kadar.

*Sene 2013, ağustos. Galaxy s4 yeni çıkmış. Hayatımda ilk defa bir amiral gemisi telefon almışım. Telefonumu seviyorum. Telefonu aldığımın 3 günü işten gelmişim, duşa gireceğim. Elde havlu, terlik, duş lifi, şampuan şişesi ve telefon var. Elitiz ya amk duşta müzik dinleyeceğim hesapta. Telefon banyonun girişinde elimden kayıyor. Yakalamak için hamle yapıyorum, telefona kenarından vurabiliyorum sadece. Düşüşünü daha da kötü hale getiriyorum. Döne döne hızla banyo zeminine çakılıyor. tam da üst köşesi üzerine. ÇAtırt diye ses geliyor. Yerden alıyorum, ekran gitmiş. Örümcek ağı şeklinde kırılmış ve sadece yeşil çizgiler var. Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor. Aldığımın 3. günü yepyeni telefonun anasını sikiyorum. Küfür ede ede o zamanın parasıyla 350 liraya ekran değiştiriyorum sonra.

*Sene 2019. Geçen sene fakir olduğum zamanlar. Bir iphone 4s kullanıyorum. Bakkala gitmek için evden çıkıyorum. Telefonla baka baka giderken elimden kayıp kaldırıma düşüyor. Tam böyle düz şekilde ekranın üzerine laaaps diye oturuyor dsadsa. Alıyorum, ekran örümcek ağı olmuş. Ancak telefonda kullanımı engelleyen bir şey yok. Dokunmatik ve ekran aynen çalışıyor. Sadece artık kırık bir ekran o. Telefonu 1 sene daha öyle kullanıyorum. Hatta ekranı o haldeyken bir sürü kitap okuyorum. O telefonu askere bile götürdüm. Soktum içeriye gizlice. Askerden döndükten 1 gün sonra bozuldu. Kapandı ve bir daha açılmadı. Ama görevini fazlasıyla yaptı.

Şu aralar yeni bir xiaomi redmi note 8 aldım. Daha 1 haftalık. Telefonu 2. gün düşürdüm ancak 30 santimlik yataktan halıya düştü ve üzerinde case vardı. Bir şey olmadı tabi.

Ama onunla da açılışı yaparız diye düşünüyorum yakında.
ya hağğğyııırrrrrrrrrr ya da hımığskmmmmm nidası eşliğinde filmlerdeki gibi slow motion olarak düşmektedir. ekran camı kırılmış ise gözlerin boncuk boncuk olur. markasına modeline göre 400 ile 1000 lira arası ekran camı fiyatları gözünün önünde döner ha döner..
Düşmesi mesele değil, eğilir alırız, düştüğü yerden. Mesele kırılmasıdır, düşünce. işte o zaman, yandı gülüm keten helva.
Aman yenisini alirim deyip alirken kendini tesellu etmek. Calisiyorsa sevinirsiniz. Ama duserken telefon ayaginizi uzatip once ayaginiza carptirin dususu yavaslattigindan kirilma riski azalir.
Telefondan önce iki damla gözyaşı düşer.
"alışıktır o ya" denmezse ölünecek hastalığını bünyesinde barındıran talihsiz kaza.
iki kattan bir adamın başına düşürmekten on kat daha iyi bir durum.
evlat acısı gibi koyar. *
içi cız ettirir.
(bkz: cep telefonunu klozete düşürmek)
kalabalık bir yerdeyseniz telefon düştükten sonra hiç takmıyomuş gibi yapmak, daha çok yakar insanın canını.
(bkz: hassiktir denen anlar)
suya düşürmenin yanında fıs olan şeydir.
yüreklerin ağza geldiği andır.Telefona bir şey olmadığı görmek paha biçilemez.
uludağ sözlüğe başlık olabildiğine göre demek ki oldukça önemli olan birdisedir.
telefon düşerken kişi ayaktaysa eğer; en futboldan anlamayanı bile, o ayakta telefon sektirmelerle nike freestyle reklamlarındaki futbolculara taş çıkarır.
eğer benim durumumdaki gibi 9. katın balkonunda cep telefonuyla görüşme yaparken bu durum başınıza geldiyse aşağıya inip telefon hattınızı alıp geri gelmenizi tavsiye ederim. gerisini çöpçüler halleder.
biraz önce başıma gelen dramatik olaydır. şöyle ki;
annemle babam evden çıktılar. sonra babam bana telefon etti annemin telefonunu evde unuttuğunu söyledi. benden telefonu aşağı atmamı istedi. telefonu tam atarken elime nerden geldiğini anlamadığım bir güç geldi ve telefonu biraz uzağa attım. sonuçta telefon çimlere düştü, şükür ki kırılmadı. 5 dk sonra annemi aradım silgi lazım diye, annem telefonun parasını alıcam senden dedi. arkadan da bir ses niye attın oğlum telefonu dedi. annem sim kartını babamın telefonuna takmış da öyle konuşuyormuş. ben de yüzlerine kapattım telefonu. * * *
kendisini sevmem ama ikinci telefon olarak motorola kullanmak durumunda kaldım. hiçbir şey olmuyor arkadaş, artık zevk için atmaya başladım o derece takozmuş kendisi. camı bile çizilmiyor meretin. bir de çin malı. şaşırtıcı geldi bana.
evlat acısı gibi koyar adama bol özellikli, yepisyeni cep telefonunu yere düşürmek. takoz telefon kullanılıyorsa çok önemli olmuyor yere düşmesi, hatta onuncu kattan yere düşmesi.. telefonunu düşüren insana diğer insanların ''aa resmen salak bu, bir telefona sahip çıkamadı kötünk diye düşürdü canım telefonu'' bakışı da kişiyi itin götüne sokmaya yeter.