bugün

cep telefonu varken olduğu gibi. çalışarak, yemek yiyerek, su içerek, nefes alarak, tüketerek, boşaltarak ve üreyerek.
Çok daha insanca yaşıyorduk.

Yeri gelipte saatlerce, hatta günlerce arayıpta bulamadığımız sevdiklerimizin sesini duyduğumuzda mutlu oluyorduk, kıymetini anlıyorduk.

Düşünüyorum, iletişim eksikliğinden herhangi bir problemimiz oluyormuydu diye, hiçbirşey gelmiyor aklıma.
Hayatı dibine kadar yaşıyorduk.
O kadar güzel günlerdi ki, bazen teknoloji bir anda 20 yıl geriye gitsin istiyorum. Çocuklar sokakta oyunlar oynardı, akşam misafirlikleri vardı, ramazanda hergün birisi iftara çağırıyordu, inanmazsınız insanlar sokakta birbirini selamlardı. Hoşgörü vardı, insanlık vardı, zor durumda olan birine yardım edilirdi şimdi ki gibi sosyal medyaya atmak için videosu çekilmezdi.
" iyiydi bee ! " dedirtti.
ne yaşar ne yaşamaz, arası.
cevabı "bir muhabbet esnasında birbirimizin yüzüne bakarak" olan soru. biriyle bir yerde oturduğunuzda onun gözlerini görürdünüz, telefona eğilmiş kafasının tepesini değil.
Güzel yaşanıyordu. Ortam bu kadar bozuk değildi insanlar birbirine güvensiz değildi çocuklar mahallerinde özgürce oynardı kimse şimdi sokağa göndersem başına bir şey gelir mi diye düşünmezdi. Özlenen günler aslında. Evet.
Gayet de yasaniyordu aq. Yeni nesil bilmez hic; yanimizda cep tipi telefon ajandasi ve cuzdanimizda da ptt jetonu veya telefon karti olurdu. Lazim olur diye de tukenmez kalem tasirdik.

Simdiki bebelerin eline bakiyorsun milyarlik telefon, seyinin resmini cekip saniyesinde paylasiyor...

Tum bunlari gordukce gecmise yonelik ozlemim daha cok artiyor.
Telekomun sokakta bulunan kartlı telefonlar varken 1-3 sn arası tam bilmiyorum bedava arama yöntemini bulmuştuk. Öyle arama yapardık ender de olsa.
(bkz: mis gibi)
Cereyan yokkenki gibi.
sizdeki imkanların hepsi bizde de vardı. telefon vardı mesela konuşurduk. gerçi sıraya yazılması ayrı dert, rehberden numara bulmak ayrı dert ama vardı işte. sonra bizde sevdiklerimize fotoğraflar yollayabiliyoruk ama böyle allı pullu zarflarla, uçları yakılmış mesajlarımız, fotoğraflarımız sevdiklerimize ulaşırdı. televizyon? o da vardı. tek kanallıydı ama yine de vardı. bizde sizler gibi oyun oynuyorduk lakin sokakta... kavga eder yine de akşama güle oynaya evlerimize giderdik. tek bir tuşa basarak doğum günleri taziyeler önemli günler ve bayramlar halledilmezdi. orada, olman gereken yerde olurdun.
şen çocuklar gibi.
bir şekil yaşıyordukta, sanki çok daha rahattı o dönemler. şu an ne kadra alışmış olsam bile dağa gittiğim 3-5 gün telefon çekmeyince çok huzurlu oluyorum.
akşam eve biraz geç kalsak, annelerimizin yüreği ağızına gelirdi.
posta güverciniyle hem ne güzel radyasyon da yok doğa dostu.
Eskiden televizyon ne ise bugün bilgisayar odur. Eskiden gazete ne ise bugün telefon odur. Aynı değiller fakat yerlerini bunlara bırakmışlardır gazete telefondan daha kalitelidir.
insanlar bir araya geldiklerinde yüz yüze sohbet ederlerdi ve başka hiç bir şeyle ilgilenmezlerdi. Vay be çok ilginç dimi?!