bugün

HOŞLANMIYORUm, evliyim. nokta.
iç dünyam bu şekilde
görsel
genelde batırıyoruz .
her zaman ki gibi çay içerken tv izliyorum .
gün içerisinde 1011 kez başıma geldiği için pek tepki vermiyorum. (bkz: ne karılar var be)
Duvara isiyprum. Cami duvari olmamali ama.
hiçbir şey. kendimi sevilebilecek biri olarak görmememin yanı sıra hazır da hissetmiyorum flört-ilişki sürecine.
üstelik hayatta açılan taraf ben olamam, olmadım. bu yüzden sadece bir tane ilişkim oldu amk. (internetteki sanalika gibi simülasyon oyunlardaki günübirlik sewlerin dışında) erkek kezbanıyım.
insan olduğumu hatırlıyorum . gerisi mühim değil.
gülümsüyorum.
Bir yere oturup sakince geçmesini bekliyorum.
Hoşlanmıyoruz biz genel olarak.
karşısına geçip limon yalıyorum. onun da bana ağzının suyu akıyor.
ilgimi belli edip karşımdekinden olumlu veya olumsuz sinyal arıyorum sinyale göre stratejim oluşur.
Süratle sivazliyoruz.
Yapmıyorum , ve tek kelimelik entry giremiyorum evet çaylağım.
Önce bi mesaj . Sonra buluşmalar falan ayarlanır . 2. buluşmada da söylüyorum. içimizde kalıp pişman olacağımıza söyleyelim gitsin.
saçlarımı tarıyorum, şaşkın şaşkın bakıyorum.
ecük yakınına sokuluyorum, bakıyorum ki akıl yok, küheylanı çimdikleyip işime geri dönüyorum yapacak bi şey yok.
ben amuda kalkıp fransız milli marşını söylüyorum.
Artık; "o da diğerleri gibidir." diye düşünüp, uzaklaşıyorum.
Ben sadece fikrimi beyan ederim ama eğer istemezse Israr etmem asla. Su akar yolunu bulur. Sadece o.
Saçını çekiyorum.
ben ondan hoşlandığımda bebeğim bana dondurma alırdı ve halada alır biz birbirimizden kopamıyoruz yıllar bizi yaşlandırsada her ne olursa olsun.
Instagram Hikayesine girip, dalga geciyorum.