bugün
- iğrenç bir his tarif et35
- özgür özel9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız19
- memesi küçük olmak18
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek16
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- icardi190526
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- anın görüntüsü14
- yazarların ruh hali10
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz38
- ahirette sorulacak ilk soru9
- bik bik bu sözlüğün divasıdır15
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi19
- sel felaketinin nedeni cehapedir14
- suriyeliler suriye'ye dönsün18
- kruvasan ile kahvaltı yapmak9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- ben bu davanın savcısıyım9
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- 1 mayıs8
- en yaşlı özelliğiniz13
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak8
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması15
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge41
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması15
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- nazar değdi sözlük12
entry'ler (15919)
Evet uzun zamandır başlığını açıp yazmak istediğim, dünya havacılığı açısından çok çok çok çok önemli bir konu...
Amgötmemeci uludağ sözlük 'te madem adam gibi konuları ele alma yolunu seçtik, devam etmemiz lazım...çizgimizi, tamam bazen trollere cevaben bozuyoruz, ama iyice de zıvanadan çıkmayalım, di mi?...
Bu uzun olacak, ilgilenmeyene başka başlıkta iyi eğlenceler!!
New york hava sahası...dünyanın havacılığı açısından zurnanın zort dediği yer...çok çok karmaşık bir konu !!
New york da şimdiye kadar çok büyük bir uçak kazası olmaması, amerikalıların çok disiplinli adamlar olmasından...çok ciddi herifler. Almanlar gibi...başka yerde her yıl bi kaza olurdu ve çok insan ölürdü!!
Şöyle girelim---> iki adet uluslararası bağlamda çok yüksek kapasiteli havaalanı, bir adet %60 iç %40 dış hat çalışan havaalanı, bir adet, %90 iç %10 dış hat havaalanı ayrıca da dünyanın bütün business jetleri de orata iner.
4 aşırı aktif havaalanı !!
New York'taki olayın bir benzeri londra da da var, bir farkla - ingiltere küçük bir ülke, iç hat uçakları az, pekçok yolcu ülke içi yolculuklarını trenle gerçekleştiriyor.
Amerika da bu böyle diil, amerika çok büyük bir ülke (sanırsam dünyanın yüzölçümü olarak 3. Büyük ülkesi), türkiye de nasıl ana iç hat yolculuk aracı otobüstür, amerika' da o uçak !! Amerikan iç hat şirketleri çok büyük şirketler, iç hat uçan şirket airfrance'tan, finnair den falan büyük !! Çark, amerika da başka türlü dönmüyor. Mesafeler çok büyük, new york'tan chicago, amerikan filmlerinde bize sanki istanbul'dan izmit'miş gibi gösteriliyor, halbuki new york - chicago arası 2150 km !! Trenle, hızlı trenle bi de, 19 saat sürüyo!! Bu iki şehrin aralarında 1 saat saat farkı var !!
Bu iki şehri birbirlerine uçaklar bağlıyor.
Şöyle düşün, londra'dan dubai uçakla 6 saat sürüyor, boston'dan los angeles uçakla 7 saat sürüyor !!
Uçak olmazsa amerika da sistem yürümüyor!!
Bu neye sebep oluyor? Ya atlanta, detroit gibi anormal büyüklükte havaalanları lazım sana, ya da new york, new jersey gibi dar bölgelerde öyle çok büyük havaalanı yapacak alan yok, bir ya da iki orta boy havaalanının sadece iç hat uçuşlara yoğunlaşması gerekiyor.
Başka çaren yok !!
New york ta bu iç hat havaalanı la guardia ve newark. Ama sonradan onlar da yetmiyor, newark büyütülüyor, ek pistler yapılıyor, newark dış hatlara da hizmet vermek zorunda oluyor.
Bir de new jersey de teteborough havaalanı var, o küçük ve orta boy jetlere hizmet verebiliyor.
Bu işin devasa boyutta lojistik problemleri var, ona girersem bu uzun entry kitap olur, işin havacılık boyutu bu entry'nin konusu.
Jfk ve newark büyük uçaklara hizmet veriyor, bu havaalanlarında 4'er pist var. La guardia da 3 pist var.
Havacılıkta çok ünlü bu havaalanlarının hava trafikçileri. Çok beyin, çok üstün insanlar bu hava trafikçiler. Ünleri, çok hızlı konuşmaları, ve makineli tüfek gibi emir yağdırmaları...
Özellikle jfk hava trafikçileri dünyaca ünlü, zaten uçak kule konuşmalarının yayınlandığı websiteler var, bu sitelerin hastası olup radyo yerine bu kulelerin , newark da dahil, la guardia da bazen dahil, konuşmalarını dinleyen binlerce insan var.
Eskiden sadece jfk çok stresliydi, artık newark da öyle. Çok kere çift uçak kaldırıp çift uçak indiriyolar.
Yaklaşmalar, büyük problem. Büyük uçaklar, a380, a330, b777, b747, poposuna küçük uçak takamıyosun, küçük uçak "wake türbülansına" giriyo. Onları grup grup değişik sekanslar da indiriyolar...
Bu kule görevlilerinin en nefret ettikleri şey, emir tekrar etmek!! Sana şöyle şöyle yap, dedi, direkt başka uçağa yönlenmesi lazım, zamanı yok adamın... sen "ben son cümleyi anlamadım!" Dersen, ya da "anlamış gibi yapıp " kulenin dediği işi yapmazsan, adamlar onu radarda görüyo, sana geri dönmek zorunda kalıyo, ve seni azarlayabiliyo, ki bunun çok örneği var internette...
Dünyanın her yerinden uçak, traycon dan new york yaklaşmaya veriliyo..."dil problemin" olmayacak!! Çin uçakları problem, etiyopya, cezayur, mısır menşeili uçaklar problem, güney amerika uçakları eskiden büyük problemdi, artık o kadar diil.
O yüzden new york'a uçacak pilotlar, önce cockpitte eğitmen pilotlarla birlikte, uçağı yönetmeden önce oturup o stresi yaşamayı öğreniyolar. Konuyu kavradıkları izlenimi oluştuktan sonra new york'a uçak indiribiliyosun.
Bi de sana ne irtifa verilmişse, hangi açı verilmişse tam olarak o açıda o süratte, ve o irtifada uçacaksın...adam üstünden 200 altından 200m mesafeden uçak geçiriyo!!
Pilot olarak gerçekten gözünü dört açmak zorundasın new york'a inerken. New york'ta bu işi bugüne kadar kazasız bi şekilde kotarmış olmalarının ne kadar büyük bir başarı olduğunu size anlatabilmem mümkün diil !!
Amgötmemeci uludağ sözlük 'te madem adam gibi konuları ele alma yolunu seçtik, devam etmemiz lazım...çizgimizi, tamam bazen trollere cevaben bozuyoruz, ama iyice de zıvanadan çıkmayalım, di mi?...
Bu uzun olacak, ilgilenmeyene başka başlıkta iyi eğlenceler!!
New york hava sahası...dünyanın havacılığı açısından zurnanın zort dediği yer...çok çok karmaşık bir konu !!
New york da şimdiye kadar çok büyük bir uçak kazası olmaması, amerikalıların çok disiplinli adamlar olmasından...çok ciddi herifler. Almanlar gibi...başka yerde her yıl bi kaza olurdu ve çok insan ölürdü!!
Şöyle girelim---> iki adet uluslararası bağlamda çok yüksek kapasiteli havaalanı, bir adet %60 iç %40 dış hat çalışan havaalanı, bir adet, %90 iç %10 dış hat havaalanı ayrıca da dünyanın bütün business jetleri de orata iner.
4 aşırı aktif havaalanı !!
New York'taki olayın bir benzeri londra da da var, bir farkla - ingiltere küçük bir ülke, iç hat uçakları az, pekçok yolcu ülke içi yolculuklarını trenle gerçekleştiriyor.
Amerika da bu böyle diil, amerika çok büyük bir ülke (sanırsam dünyanın yüzölçümü olarak 3. Büyük ülkesi), türkiye de nasıl ana iç hat yolculuk aracı otobüstür, amerika' da o uçak !! Amerikan iç hat şirketleri çok büyük şirketler, iç hat uçan şirket airfrance'tan, finnair den falan büyük !! Çark, amerika da başka türlü dönmüyor. Mesafeler çok büyük, new york'tan chicago, amerikan filmlerinde bize sanki istanbul'dan izmit'miş gibi gösteriliyor, halbuki new york - chicago arası 2150 km !! Trenle, hızlı trenle bi de, 19 saat sürüyo!! Bu iki şehrin aralarında 1 saat saat farkı var !!
Bu iki şehri birbirlerine uçaklar bağlıyor.
Şöyle düşün, londra'dan dubai uçakla 6 saat sürüyor, boston'dan los angeles uçakla 7 saat sürüyor !!
Uçak olmazsa amerika da sistem yürümüyor!!
Bu neye sebep oluyor? Ya atlanta, detroit gibi anormal büyüklükte havaalanları lazım sana, ya da new york, new jersey gibi dar bölgelerde öyle çok büyük havaalanı yapacak alan yok, bir ya da iki orta boy havaalanının sadece iç hat uçuşlara yoğunlaşması gerekiyor.
Başka çaren yok !!
New york ta bu iç hat havaalanı la guardia ve newark. Ama sonradan onlar da yetmiyor, newark büyütülüyor, ek pistler yapılıyor, newark dış hatlara da hizmet vermek zorunda oluyor.
Bir de new jersey de teteborough havaalanı var, o küçük ve orta boy jetlere hizmet verebiliyor.
Bu işin devasa boyutta lojistik problemleri var, ona girersem bu uzun entry kitap olur, işin havacılık boyutu bu entry'nin konusu.
Jfk ve newark büyük uçaklara hizmet veriyor, bu havaalanlarında 4'er pist var. La guardia da 3 pist var.
Havacılıkta çok ünlü bu havaalanlarının hava trafikçileri. Çok beyin, çok üstün insanlar bu hava trafikçiler. Ünleri, çok hızlı konuşmaları, ve makineli tüfek gibi emir yağdırmaları...
Özellikle jfk hava trafikçileri dünyaca ünlü, zaten uçak kule konuşmalarının yayınlandığı websiteler var, bu sitelerin hastası olup radyo yerine bu kulelerin , newark da dahil, la guardia da bazen dahil, konuşmalarını dinleyen binlerce insan var.
Eskiden sadece jfk çok stresliydi, artık newark da öyle. Çok kere çift uçak kaldırıp çift uçak indiriyolar.
Yaklaşmalar, büyük problem. Büyük uçaklar, a380, a330, b777, b747, poposuna küçük uçak takamıyosun, küçük uçak "wake türbülansına" giriyo. Onları grup grup değişik sekanslar da indiriyolar...
Bu kule görevlilerinin en nefret ettikleri şey, emir tekrar etmek!! Sana şöyle şöyle yap, dedi, direkt başka uçağa yönlenmesi lazım, zamanı yok adamın... sen "ben son cümleyi anlamadım!" Dersen, ya da "anlamış gibi yapıp " kulenin dediği işi yapmazsan, adamlar onu radarda görüyo, sana geri dönmek zorunda kalıyo, ve seni azarlayabiliyo, ki bunun çok örneği var internette...
Dünyanın her yerinden uçak, traycon dan new york yaklaşmaya veriliyo..."dil problemin" olmayacak!! Çin uçakları problem, etiyopya, cezayur, mısır menşeili uçaklar problem, güney amerika uçakları eskiden büyük problemdi, artık o kadar diil.
O yüzden new york'a uçacak pilotlar, önce cockpitte eğitmen pilotlarla birlikte, uçağı yönetmeden önce oturup o stresi yaşamayı öğreniyolar. Konuyu kavradıkları izlenimi oluştuktan sonra new york'a uçak indiribiliyosun.
Bi de sana ne irtifa verilmişse, hangi açı verilmişse tam olarak o açıda o süratte, ve o irtifada uçacaksın...adam üstünden 200 altından 200m mesafeden uçak geçiriyo!!
Pilot olarak gerçekten gözünü dört açmak zorundasın new york'a inerken. New york'ta bu işi bugüne kadar kazasız bi şekilde kotarmış olmalarının ne kadar büyük bir başarı olduğunu size anlatabilmem mümkün diil !!
Çok lezzetliymiş, tutması da çok kolaymış, kanlı bi et atıyosun suya, sonra aynı yere çelik lifli bi ağ atıyosun, çelik olmazsa parçalarmış piranha, topluyosun hepsini....bi de o ağ çok ağır oluyo, teknende onu çekecek bi düzenek olmasına özellikle dikkat ediyosun.
Oraya büyük tekneyle gidiyosun, paniğe falan kapılmıyosun, tekneyi devirmiyosun...yoksa yukardaki entry de belirtildiği üzre, sen onu yiyeceğine o seni yiyo...
Ama çok duydum ben, çok leziz bi balıkmış piranha.
Oraya büyük tekneyle gidiyosun, paniğe falan kapılmıyosun, tekneyi devirmiyosun...yoksa yukardaki entry de belirtildiği üzre, sen onu yiyeceğine o seni yiyo...
Ama çok duydum ben, çok leziz bi balıkmış piranha.
Bizim heinrich kız arkadaşı bi başka arkadaşı, onun kız arkadaşıyla yapacağı tekne gezisini anlattı aylarca, şöyle güzel olcak, böyle harika olcak diye...büyücek elden düşme bi tekne aldı küçük de diildi, sen de gel dediler...ben gitmedim.
Atlantik'e açılıp kanarya adalarına gideceklerdi...
Çıktılar yola, ilk günlerde fotoğraflar falan...sonra kesildi msjlar...
Uzatmiyiim, biskaya körfezinde tipik bi atlantik fırtınasında battı tekneleri, 6bin m derin bi yerde...Bi fransız şilebi kurtardı lavukları...3 gün sonra geldiler geri, üstlerinde bambaşka kıyafetlerle (gemiciler vermiş)...Şilep kaptanı eve dönebilsinler diye 1200 euro para vermiş...
Bi daha da böyle bi proje asla üretmedi heinrich...
Demem o ki akdeniz de öyle çok tekin bir deniz diildir...Nice, diyosun...Nice için bayaa açık denize çıkman lazım...akdeniz...açık deniz...tekne...bilemiycem ben...
Atlantik'e açılıp kanarya adalarına gideceklerdi...
Çıktılar yola, ilk günlerde fotoğraflar falan...sonra kesildi msjlar...
Uzatmiyiim, biskaya körfezinde tipik bi atlantik fırtınasında battı tekneleri, 6bin m derin bi yerde...Bi fransız şilebi kurtardı lavukları...3 gün sonra geldiler geri, üstlerinde bambaşka kıyafetlerle (gemiciler vermiş)...Şilep kaptanı eve dönebilsinler diye 1200 euro para vermiş...
Bi daha da böyle bi proje asla üretmedi heinrich...
Demem o ki akdeniz de öyle çok tekin bir deniz diildir...Nice, diyosun...Nice için bayaa açık denize çıkman lazım...akdeniz...açık deniz...tekne...bilemiycem ben...
Bunu becerebilen adamlar, hiçbi zorluğu yokmuş gibi gol atıyolar, messi de de var bu özellik, beckham da da vardı, zidane da da...
Zidane direkt topun başından, öyle gerilme falan yok, antreman havasında hızlı falan da diil, vurdu, gol oldu!! Öyle ki kalecinin kurtarma ihtimali yok...çok kolaymış gibi görünüyordu...o zaman ergendim, o zaman ki kafamla da ulan bu bir teknik bunu ayaklarına oturtuyo bu herifler kimse de bişey yapamıyo, diye düşünmüştüm...
Hala öyle düşünüyorum.
Zidane direkt topun başından, öyle gerilme falan yok, antreman havasında hızlı falan da diil, vurdu, gol oldu!! Öyle ki kalecinin kurtarma ihtimali yok...çok kolaymış gibi görünüyordu...o zaman ergendim, o zaman ki kafamla da ulan bu bir teknik bunu ayaklarına oturtuyo bu herifler kimse de bişey yapamıyo, diye düşünmüştüm...
Hala öyle düşünüyorum.
Ben 2009 da girdim, zamanında çok saygın bi sözlüktü burası. Alternatif "türkçe vikipedi", alternatif "türkçe makale mecrası" şeklinde bi gelişme gösteriyordu. Ben de bilgi ve görüşlerime güvendiğim için yazar olmaya karar verdim.
Bi süre yazdıktan sonra, sıkıldım başka mecralara yöneldim. Üyeligim sonlandırılmasın diye arada bi entry girmeyi ohmal etmedim.
Bir yıl kadar önce, gene düzenli yazmaya başladım, ve farkettim ki, alternatif bilgilendirme,yorumcular mecrası olma özelliğini kaybetmiş uludağsözlük.
Magazinselleşmiş, seviye düşmüş. Önce ayrıliim mi diye düşündüm, sonra ben kendi konularımla ilgili bilgilendirnemi, tee yıllar önce yaptığım gibi, yapmaya devam ediim, okumayan gene okumasın, bu pagan gene kafa zikiyo, desinler, n'olcak ki?!, diye düşündüm, buna binaen bir yıldır gene yazarlık yapıyorum. Okuyan mutlaka okuyacaktır. Hem de sözlüğün seviyesi biraz yükselir, fena mı olur, diye düşündüm. Kısmen bilgi girişi yapan başka yazarları da keşfettim.
Kesin olarak söyleyebilirim ki, 2011 2012 lerde bu sözlüğün seviyesi şu ankinden katbekat yüksekti!! Yıllar ilerledikçe sözlük gerilemiş !! Bunu kesin olarak söylerim!!
Seviye düşmüş!
Ama bunu tahminim pekçok sözlükçü bu şekil görüyordur, bunun böyle olduğunu düşünen sadece ben diilimdir!!
Bi süre yazdıktan sonra, sıkıldım başka mecralara yöneldim. Üyeligim sonlandırılmasın diye arada bi entry girmeyi ohmal etmedim.
Bir yıl kadar önce, gene düzenli yazmaya başladım, ve farkettim ki, alternatif bilgilendirme,yorumcular mecrası olma özelliğini kaybetmiş uludağsözlük.
Magazinselleşmiş, seviye düşmüş. Önce ayrıliim mi diye düşündüm, sonra ben kendi konularımla ilgili bilgilendirnemi, tee yıllar önce yaptığım gibi, yapmaya devam ediim, okumayan gene okumasın, bu pagan gene kafa zikiyo, desinler, n'olcak ki?!, diye düşündüm, buna binaen bir yıldır gene yazarlık yapıyorum. Okuyan mutlaka okuyacaktır. Hem de sözlüğün seviyesi biraz yükselir, fena mı olur, diye düşündüm. Kısmen bilgi girişi yapan başka yazarları da keşfettim.
Kesin olarak söyleyebilirim ki, 2011 2012 lerde bu sözlüğün seviyesi şu ankinden katbekat yüksekti!! Yıllar ilerledikçe sözlük gerilemiş !! Bunu kesin olarak söylerim!!
Seviye düşmüş!
Ama bunu tahminim pekçok sözlükçü bu şekil görüyordur, bunun böyle olduğunu düşünen sadece ben diilimdir!!
Alman, fransız, hollanda memurları, isviçre de de tatil. Bugün bu ülkelerde resmi tatil ve bu ülkelerin memurları tatil yapıyolar.
Siz şimdi gülersiniz, hiçbiri de bu tatil yüzünden, batmıyo...
Siz şimdi gülersiniz, hiçbiri de bu tatil yüzünden, batmıyo...
Avusturya'lıların savsaklaması yüzünden 2025'te hizmete giremeyecek hızlı tren hattı...
Salzburg- münih hattı 7 yıldır falan hizmette, almanya'ya priblem olan kısım, münih stuttgart hattıydı , hatta münih - ulm kısmı zaren hizmetteydi, ulm -stuttgart hattıydı...
Ulm- stuttgart hattı 2 hafta önce bitti !! Çok dağlık bi bölge olduğundan 7 ila 11 km arasında 3 tünel, biri 100m den yüksek 5 viyadük dikmeleri gerekmiş, viyadüklerden birinde ve de tünellerden birinde problem çıkmış, bu da, hattın bitimini bir yıl uzatmış.
Açılış...almanların kafası açılışa ermez, bu bahsettiğim ulm - stgt hızlı demiryolu açılışı esnasında, tesadüfen ben ulm tren garında tren bekliyordum, bi kadın sesi anons yaptı " müjde...müjde !! bitimi yılan hikayesine dönen ulm - stgt hızlı tren hattı sonunda bitti !! 15 dk sonra 1. Perona gelecek olan i.c.e. 3yüzbilmemkaç, 341 di galiba, ulm'den stutggart garına yavaş tren hattına girmeden giden, ilk hızlı tren olacak, sayın yolcularımıza bundan dolayı 1.peronda şampanya servisi yapılacak!!" dedi, gar binasından 3 kapı açıldı, siyah mini etekli kızlar, ellerinde şampanya bardağı dolu tepsilerle, 1. Perona hücum ettiler...
Açılış bu!!
O an tren garında hazır bulunmayan kimse hattın açıldığını duymadı, o akşamki haberlere de çıkmadı.
Almanya'nın ab seviyesinde fransa ve avusturya'dan bi ricası vardı, reddedildi...o rica, sap gibi paris strassburg, ya da viyana salzburg arası ray döşemeyin. Yavaş tren hatlarıyla aralarına, ara hat döşeyin, dedi...avusturya resmen, benim o zaman 350 km hızlı tren hattı yanına 15'er 20'şerden 250 km de yavaş tren hattı döşemem lazım, almanya, manyak mısın olm sen, benim o kadar ne param var, ne de trenim, hattı yaptım, yavaş trenle entegre olcak trenim de olması lazım, bi de bisürü istasyon inşa etmem lazım, çükü bulmuşsun bi de tuzlusunu istiyosun, gelemem ben o kadar icikcicik işlere!!, dedi !!...valla dedi, avusturya ulaştırma bakanı 3 kere falan almanya'ya geldi, bikaç kere bizimki viyana'ya gitti falan...
Buna almanya'nın tepkisi, lan o zaman ben yapiim, senin bağlantı hatlarını, parayı ab'nin kasasına borçlan, ben o kaynaktan finanse ederim, dedi !! Buna da diğer ab devletleri karşı çıktılar, ispanyollar falan, benim vatandaşıma hiçbi yararı olmıycak bişeyi ben niye finanse ediyorum, dedi!!
Çok uzun konudur bu. Buna almanya ulan göt, ben sana kaç bin km otoban yaptım, hala bana para ödüyosun, senin otobanlarının benim vatandaşıma ne faydası var, diye sordu haliyle...
Ama avusturya'ya denilen şey, bi alman, salzburg'tan 170 km k batıda viyana'dan 100 km g doğu olur orası, o zaman o kişinin ya salzburg ta ya da viyana da tren'den inip 3 saat ve 4 aktarmayla o yere gitmesi, demek olur, adam madem 3 saat pinekliycem, kendi arabamla giderim,der...ne kıymeti kaldı o zaman hızlı trenin?, idi ...
Yani salzburg ve viyana'ya gidebiliyosun hızlı trenle. Yani bebek "yarı ölü" doğdu!!
Almanya, bütün yan hatlarını da bitirerek, iki hafta önce, salzburg(avusturya), straßburg (fransa), bahsi geçen macerayı sonlandırdı!
Salzburg- münih arasında 9, münih -stuttgart arasında bildiğim kadarıyla 13, stuttgart -straßburg arasında da gene 9 yeni tren istasyonu inşa edildi, hızlı tren, belediye otobüsüne bile entegre edildi !! I.r.e (inter regio express) diye yeni bi tren icat edildi, hızlı tren 320 km sürat yapar, ire 200 km'yle hızlı tren hatlarında seyrediyor, e tabii aralara hızlı trene yol versin diye, cepler de inşa edildi...
Böylece "hızlı tren" almanların avusturyalılara dedikleri gibi "sap" gibi bi hızlı tren olmadı, gerçekten "bi halta" yaradı...
Salzburg- münih hattı 7 yıldır falan hizmette, almanya'ya priblem olan kısım, münih stuttgart hattıydı , hatta münih - ulm kısmı zaren hizmetteydi, ulm -stuttgart hattıydı...
Ulm- stuttgart hattı 2 hafta önce bitti !! Çok dağlık bi bölge olduğundan 7 ila 11 km arasında 3 tünel, biri 100m den yüksek 5 viyadük dikmeleri gerekmiş, viyadüklerden birinde ve de tünellerden birinde problem çıkmış, bu da, hattın bitimini bir yıl uzatmış.
Açılış...almanların kafası açılışa ermez, bu bahsettiğim ulm - stgt hızlı demiryolu açılışı esnasında, tesadüfen ben ulm tren garında tren bekliyordum, bi kadın sesi anons yaptı " müjde...müjde !! bitimi yılan hikayesine dönen ulm - stgt hızlı tren hattı sonunda bitti !! 15 dk sonra 1. Perona gelecek olan i.c.e. 3yüzbilmemkaç, 341 di galiba, ulm'den stutggart garına yavaş tren hattına girmeden giden, ilk hızlı tren olacak, sayın yolcularımıza bundan dolayı 1.peronda şampanya servisi yapılacak!!" dedi, gar binasından 3 kapı açıldı, siyah mini etekli kızlar, ellerinde şampanya bardağı dolu tepsilerle, 1. Perona hücum ettiler...
Açılış bu!!
O an tren garında hazır bulunmayan kimse hattın açıldığını duymadı, o akşamki haberlere de çıkmadı.
Almanya'nın ab seviyesinde fransa ve avusturya'dan bi ricası vardı, reddedildi...o rica, sap gibi paris strassburg, ya da viyana salzburg arası ray döşemeyin. Yavaş tren hatlarıyla aralarına, ara hat döşeyin, dedi...avusturya resmen, benim o zaman 350 km hızlı tren hattı yanına 15'er 20'şerden 250 km de yavaş tren hattı döşemem lazım, almanya, manyak mısın olm sen, benim o kadar ne param var, ne de trenim, hattı yaptım, yavaş trenle entegre olcak trenim de olması lazım, bi de bisürü istasyon inşa etmem lazım, çükü bulmuşsun bi de tuzlusunu istiyosun, gelemem ben o kadar icikcicik işlere!!, dedi !!...valla dedi, avusturya ulaştırma bakanı 3 kere falan almanya'ya geldi, bikaç kere bizimki viyana'ya gitti falan...
Buna almanya'nın tepkisi, lan o zaman ben yapiim, senin bağlantı hatlarını, parayı ab'nin kasasına borçlan, ben o kaynaktan finanse ederim, dedi !! Buna da diğer ab devletleri karşı çıktılar, ispanyollar falan, benim vatandaşıma hiçbi yararı olmıycak bişeyi ben niye finanse ediyorum, dedi!!
Çok uzun konudur bu. Buna almanya ulan göt, ben sana kaç bin km otoban yaptım, hala bana para ödüyosun, senin otobanlarının benim vatandaşıma ne faydası var, diye sordu haliyle...
Ama avusturya'ya denilen şey, bi alman, salzburg'tan 170 km k batıda viyana'dan 100 km g doğu olur orası, o zaman o kişinin ya salzburg ta ya da viyana da tren'den inip 3 saat ve 4 aktarmayla o yere gitmesi, demek olur, adam madem 3 saat pinekliycem, kendi arabamla giderim,der...ne kıymeti kaldı o zaman hızlı trenin?, idi ...
Yani salzburg ve viyana'ya gidebiliyosun hızlı trenle. Yani bebek "yarı ölü" doğdu!!
Almanya, bütün yan hatlarını da bitirerek, iki hafta önce, salzburg(avusturya), straßburg (fransa), bahsi geçen macerayı sonlandırdı!
Salzburg- münih arasında 9, münih -stuttgart arasında bildiğim kadarıyla 13, stuttgart -straßburg arasında da gene 9 yeni tren istasyonu inşa edildi, hızlı tren, belediye otobüsüne bile entegre edildi !! I.r.e (inter regio express) diye yeni bi tren icat edildi, hızlı tren 320 km sürat yapar, ire 200 km'yle hızlı tren hatlarında seyrediyor, e tabii aralara hızlı trene yol versin diye, cepler de inşa edildi...
Böylece "hızlı tren" almanların avusturyalılara dedikleri gibi "sap" gibi bi hızlı tren olmadı, gerçekten "bi halta" yaradı...
3 kitabını okudum, eski alman kız arkadaşlarımdan biri büyük hayranıydı bu adamın...
Madrid yensin isteriz, bayern çok ukala bi taraftara sahip bir takım...almanya'da hepimizi küçümser onlar. Ligi kaybettiler çok güzel oldu...bi de burayı kaybederlerse çok güzel olur.
Ama bu bayern çok arsız bi takımdır.
6 da attı barça 'ya. Sadece 8 diil.
Işte ben de onu diyorum. Alman futbolu, brezilya, ispanya gibi takımlara ters geliyo, arada tarihe geçecek "sürprizler" oluyo.
Ama bu bayern çok arsız bi takımdır.
6 da attı barça 'ya. Sadece 8 diil.
Işte ben de onu diyorum. Alman futbolu, brezilya, ispanya gibi takımlara ters geliyo, arada tarihe geçecek "sürprizler" oluyo.
Bayern evinde 6 7 atmaya kasacaktır, bi kere barça 'ya 6 tane atmıştı...
40 yılın başı, anket ya da trollük diil, direkt bilgi içeren entry girilmesune sebep olan kahraman pizza...
Pizza da olsa bilgi bilgidir...
Pizza da olsa bilgi bilgidir...
E dünya da hemen herşeyin yetiştiği, ve dışardan hiçbi şey almandan kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan bir türkiye 'yi başka nasıl sefalet listelerine sokucaksın?...
Sen hiç nenenden falan duydun mu, biz gece 1'de üstümüze battaniye alıp uvuz kıyma kuyruğuna giriyorduk, gibi bi cümle...
Doğu anadolu avrupa'nın en büyük, büyük baş hayvan, et ihracatçısıydı lan...şaka diil valla öyleydi...ispanyollar falan biz türkler yüzünden et satamıyoruz, şu heriflere kota falan koyun diye ağlıyolardı brüksel de...
Şimdiki duruma bak...
Sen hiç nenenden falan duydun mu, biz gece 1'de üstümüze battaniye alıp uvuz kıyma kuyruğuna giriyorduk, gibi bi cümle...
Doğu anadolu avrupa'nın en büyük, büyük baş hayvan, et ihracatçısıydı lan...şaka diil valla öyleydi...ispanyollar falan biz türkler yüzünden et satamıyoruz, şu heriflere kota falan koyun diye ağlıyolardı brüksel de...
Şimdiki duruma bak...
Adam gibi bi hukukun olsa, hepsini bulur yargılarsın...e tabii,büyük bi halt yiyosam ben, etrafımdaki herkesi kollamam lazım...ve kollamaya devam etmem lazım...2. ci bi sedat peker olayı olmasın diye...
Ama hukuk bunların hepsini bulur, zaten biliyodur, onlara da "sus payı " veriyolardır...
O verdikleri para halkın parası bu arada...bak 130 belediyede ortalama 80 mio lira borç çıkmış...bi de şahlanıyoruz diyolar, böyle şahlanma mı olur aq?
Ama hukuk bunların hepsini bulur, zaten biliyodur, onlara da "sus payı " veriyolardır...
O verdikleri para halkın parası bu arada...bak 130 belediyede ortalama 80 mio lira borç çıkmış...bi de şahlanıyoruz diyolar, böyle şahlanma mı olur aq?
Başlık açmaktan ziyade adam gibi başlık açmak. Sözlükçüler onu beceremiyo. Cahil sözlükte takılanlar.
Bitme o...bilgisizlik. ve ilgisizlik. Yok, hiçbi ilgileri bi hobileri bi özellikleri yok...
Sözlükçülerin aptallığını anket başlıklardan anlarsın. Bu sözlükte sol frame doluyken bile bi tane içeriği anket olmayan başlık olmuyo.
Bu, sözlükçülerin kafanın içindeki baltayı nasıl taşa vurduklarını gösteriyo.
Bitme o...bilgisizlik. ve ilgisizlik. Yok, hiçbi ilgileri bi hobileri bi özellikleri yok...
Sözlükçülerin aptallığını anket başlıklardan anlarsın. Bu sözlükte sol frame doluyken bile bi tane içeriği anket olmayan başlık olmuyo.
Bu, sözlükçülerin kafanın içindeki baltayı nasıl taşa vurduklarını gösteriyo.
Sefiller listesinde hayırlısıyla ilk on'a girmiş ülkedir. Kongo da mesela bu kadar cami ya da din adamı yok, herifler götlerine yaprak tutuyolar, onlar bile ilk 50 'de diil!!
Papua yeni gine parası, kina'ydı galiba, 9,57 lira!! Onlar da mesela hiç cami yok!!
Allah'ın hikmeti işte!!
Papua yeni gine parası, kina'ydı galiba, 9,57 lira!! Onlar da mesela hiç cami yok!!
Allah'ın hikmeti işte!!
Çok büyük bir alçakgönüllülükle, "singspiel, şarkılı oyun" olarak adlandırılmış, çok büyük opera.
Mozart bilmiyor muydu, insanoğlunun en büyük eserlerinden birini yazdığını, die entführung dem serail'ı yazıp bitirdiğinde?!..tabii ki biliyordu! Ama , efendilik bizde kalsın, operamızı başkaları büyük bulsun, biz küçümseyelim, demiş.
Bu operayla ilgili ilk söylenecek şey, bir "singspiel" diil direkt opera'dır.
Kısaca; mozart ilk büyük kadın hakları savunucusudur, kadın haklarını yaşadığı coğrafyanın düşman bellediği türkler üzerinden batılılara anlatır. Anlatırken batılılara, ilk temsilde direkt imparator bile hazır bulunmuştu, direkt imparatora, siz türklerden daha mı iyisiniz, diye sorar...
Konstanze'ye öyle şeyler söyletir ki sarayda, o şeyleri imparator franz kendi karısı söylesin istemezdi mutlaka ... türk valisinin haremine alınan konstanze, kendisine hakim olmak isteyen türk vali'ye " senden korkmuyorum, seni sevmiyorum, beni en fazla öldürürsün, o da umrumda diil!!" , der !!...bunu alkışladığın zaman başka, alkışlamadığın zaman başka mesaj verirsin..imparatoru bile bu ikileme sokar, mozart!! Alkışlarsan eşin sana, e sen de daha farklı diilsin, diyecektir, alkışlamazsan hem kadın düşmanı olacak, hem de düşmanını takdir etmiş olursun...amadeus mozart, bugün bile insanları bu ikileme sokmakta, hem kadına hem de erkeğe ayrı ayrı ayna tutmaktadır...deha işte!!
"Imparator" nezdinde kadın hakları konusunda bu kadar güçlü mesaj veren ilk ve bugün de dahil olmak üzere neredeyse tek kişidir "amadeus"!!
Içeriği, aryaları...o bambaşka bir konu...Konstanze ve onun hizmetçisi blondchen, saraydan kaçırılacaktır. Harem de türk valiyle konstanze'nin diyalogları, duetleri enfestir...blondchen in meşhur aryası, hani şu "söylenemeyecek kadar güç olan", bu operadadır.
Mozart resmen pek çok yerde, sizle papaz olmamak için türklere çemkirdim, ama siz de aynı bokun soyu diil misiniz?, demektedir avusturya macaristan imparatorluğu mensuplarına...
Sarayın duvarına konstanze ve blondchen'i kaçırmak için merdiven dayadıkları sahnede, kendilerini farkettirmek için söyledikleri, sessiz, staendchen, ismi diil türü bu, bu dünya-dışından bir havaya sahiptir...marstan gibidir, mesela...
Çok büyük bir operadır die entführung dem serail. Içeriği tamamen controversial'dir.
Erkeklerin kadınlar için kapışması, kadınların kendi haklarını kendilerinin savunması, doğu batı gerilimi, bu 2,5 saatlik müzik şöleni içinde kendini göstermektedir.
Oldukça contrapunctual, birçok kişinin birbirine ters şarkıları aynı anda söylemesi gibi karmaşık müzikal gelişimleri de bünyesinde barındırır opera.
Bu büyük operayı dinleyiniz.
Mozart bilmiyor muydu, insanoğlunun en büyük eserlerinden birini yazdığını, die entführung dem serail'ı yazıp bitirdiğinde?!..tabii ki biliyordu! Ama , efendilik bizde kalsın, operamızı başkaları büyük bulsun, biz küçümseyelim, demiş.
Bu operayla ilgili ilk söylenecek şey, bir "singspiel" diil direkt opera'dır.
Kısaca; mozart ilk büyük kadın hakları savunucusudur, kadın haklarını yaşadığı coğrafyanın düşman bellediği türkler üzerinden batılılara anlatır. Anlatırken batılılara, ilk temsilde direkt imparator bile hazır bulunmuştu, direkt imparatora, siz türklerden daha mı iyisiniz, diye sorar...
Konstanze'ye öyle şeyler söyletir ki sarayda, o şeyleri imparator franz kendi karısı söylesin istemezdi mutlaka ... türk valisinin haremine alınan konstanze, kendisine hakim olmak isteyen türk vali'ye " senden korkmuyorum, seni sevmiyorum, beni en fazla öldürürsün, o da umrumda diil!!" , der !!...bunu alkışladığın zaman başka, alkışlamadığın zaman başka mesaj verirsin..imparatoru bile bu ikileme sokar, mozart!! Alkışlarsan eşin sana, e sen de daha farklı diilsin, diyecektir, alkışlamazsan hem kadın düşmanı olacak, hem de düşmanını takdir etmiş olursun...amadeus mozart, bugün bile insanları bu ikileme sokmakta, hem kadına hem de erkeğe ayrı ayrı ayna tutmaktadır...deha işte!!
"Imparator" nezdinde kadın hakları konusunda bu kadar güçlü mesaj veren ilk ve bugün de dahil olmak üzere neredeyse tek kişidir "amadeus"!!
Içeriği, aryaları...o bambaşka bir konu...Konstanze ve onun hizmetçisi blondchen, saraydan kaçırılacaktır. Harem de türk valiyle konstanze'nin diyalogları, duetleri enfestir...blondchen in meşhur aryası, hani şu "söylenemeyecek kadar güç olan", bu operadadır.
Mozart resmen pek çok yerde, sizle papaz olmamak için türklere çemkirdim, ama siz de aynı bokun soyu diil misiniz?, demektedir avusturya macaristan imparatorluğu mensuplarına...
Sarayın duvarına konstanze ve blondchen'i kaçırmak için merdiven dayadıkları sahnede, kendilerini farkettirmek için söyledikleri, sessiz, staendchen, ismi diil türü bu, bu dünya-dışından bir havaya sahiptir...marstan gibidir, mesela...
Çok büyük bir operadır die entführung dem serail. Içeriği tamamen controversial'dir.
Erkeklerin kadınlar için kapışması, kadınların kendi haklarını kendilerinin savunması, doğu batı gerilimi, bu 2,5 saatlik müzik şöleni içinde kendini göstermektedir.
Oldukça contrapunctual, birçok kişinin birbirine ters şarkıları aynı anda söylemesi gibi karmaşık müzikal gelişimleri de bünyesinde barındırır opera.
Bu büyük operayı dinleyiniz.
Uzun almanya'ya nazi, islam düşmanı falan derken, marbritt illner'in talk show programına, çıkartılan alman derin devleti görevlisi, alman gizli servisi bnd görevlisi, kibarca, tayyibistlerin, oksijen tüketen angut ve beyinsiz oluşumlar olduğunu, "sözde " darbeyi uzun'un bizzat kendisinin yaptığını bulgu ve belgelere dayanarak bildiklerini söyledi!!
Türkiye 'nin nazi söylemleri bıçak gibi kesildi!! Uzun göt olma rekorları kırdı ;;))
Allahtan bu beyinsiz oluşumlar sonradan sefalet listelerinde hak ettikleri yerleri buldular. Öyle elamle ilgili ileri geri konuşmalarının bedelini ödediler. Sefil ve zavallı oldular.
Türkiye 'nin nazi söylemleri bıçak gibi kesildi!! Uzun göt olma rekorları kırdı ;;))
Allahtan bu beyinsiz oluşumlar sonradan sefalet listelerinde hak ettikleri yerleri buldular. Öyle elamle ilgili ileri geri konuşmalarının bedelini ödediler. Sefil ve zavallı oldular.
??? E o hep var, siz yeni mi keşfediyosunuz?!... tur'la yabancı turist getiren otellerde hep öyle ydi bu...ben türkçe konuşuyorum ya tur'la, bi alman hatun'la türkiye 'ye gitmiştik, beni önce çakozlayamamışlardı...
O senin yerli milli adamın imza atmış, tee yıllar önce, gene indiragandi muhabbetidir gerçi... ab size şu kadar milyar euro turizme katkı parası verelim, buna karşılık siz de şu şu tur sirketlerinin getirdiği turiste kolaylık sağlayın...
Hay hay demiş olm Türkiye...o oteldekilere demiştim, sömürge valiliği mi lan burası?, olur mu öyle şey, bana dediler, biz bilemeyiz, gidin onu ankara'yla konuşun...
Bu anlattığım da tee 2005 2006 yılıydı!!
Bi kere türkiye 'ye turla gittim, o da o zamandı...otobüsün durduğu her yeri önceden "çitle" çevirmişler, çay molası veriliyo, çitin öte tarafında çay 1 lira, bize 2 euro !!...otelde herşey açık büfe, ama bi kokteyl iç o özele giriyo, 9 euro!!... ama açık büfede ne verirlerse yiyip içersen o bedava!!..
Demek ki o düzen hala sürüyo!!
Garip olan siz daha yeni keşfediyosunuz bunu...turizm'e harcansın diye verilen para neydi, ne kadarı turizm'e harcandı diye soru önergelerini çok yerli ve milli oldukları için akp ve mhp düzenli olarak reddediyordu...
Ülke sömürge olsun, ben cebime girene bakarım, mantığı olduktan sonra, türkiye 'den bi çüküm olmaz...
O senin yerli milli adamın imza atmış, tee yıllar önce, gene indiragandi muhabbetidir gerçi... ab size şu kadar milyar euro turizme katkı parası verelim, buna karşılık siz de şu şu tur sirketlerinin getirdiği turiste kolaylık sağlayın...
Hay hay demiş olm Türkiye...o oteldekilere demiştim, sömürge valiliği mi lan burası?, olur mu öyle şey, bana dediler, biz bilemeyiz, gidin onu ankara'yla konuşun...
Bu anlattığım da tee 2005 2006 yılıydı!!
Bi kere türkiye 'ye turla gittim, o da o zamandı...otobüsün durduğu her yeri önceden "çitle" çevirmişler, çay molası veriliyo, çitin öte tarafında çay 1 lira, bize 2 euro !!...otelde herşey açık büfe, ama bi kokteyl iç o özele giriyo, 9 euro!!... ama açık büfede ne verirlerse yiyip içersen o bedava!!..
Demek ki o düzen hala sürüyo!!
Garip olan siz daha yeni keşfediyosunuz bunu...turizm'e harcansın diye verilen para neydi, ne kadarı turizm'e harcandı diye soru önergelerini çok yerli ve milli oldukları için akp ve mhp düzenli olarak reddediyordu...
Ülke sömürge olsun, ben cebime girene bakarım, mantığı olduktan sonra, türkiye 'den bi çüküm olmaz...
O nas ne yazık ki götcaazımıza girerek kayboldu...o kodumunun nas'ı yüzünden 3 kilosu 7 lira olan soğanın bir kilosu 45 lira oldu!!...sonra da şahıs çıkıp "arada bazı şeyler düzgün gitmedi, ama ben cb'nıydım...yoktum..." dedi!!...demek ki etrafında tek bi kişi yok ki "ya hocam hem nas diyosun, hem de yoktum diyosun, bu ne yaman çelişkidir!!" diyemiyo!!
Böyle bi ülke poposunu kaldırabilir mi?!
Kaldıramadı işte...
Böyle bi ülke poposunu kaldırabilir mi?!
Kaldıramadı işte...
kılşab kikiz.