bugün

Bilgisayar oyunlarından en iyi ingilizce öğrenilir beyler.
3 yaşındaydım. O zamanlar yemek oyunlarına falan ilgim vardı. 6 yaşına kadar oynuyordum ve ilk meslek hayalim de aşçılıktı.
6 yaşında aşçılığın bana göre olmadığını anlayınca storm the house isimli flash oyunu ile başlayarak askeri oyunlara ilgim vardı. 9 yaşında güçlü bir erkek olmadığımı anlayana kadar asker olma hayalim devam etti.
10 yaşında da hayalimi bilim adamı olarak değiştirdim. Bu sefer beni fizik ile alakalı oyunlar sardı. Arada savaş oyunları oynuyordum ama genelde fizik ile alakalı oyunlar oynuyordum.
12 yaşında league of legends'a çok özendiğim için indirdim ama adobe air hatası verdi. Adobe air indirince oyunu oynamaya başladım. O zamanlar ciddi meblağlar ödediğim müzik kursundan hiçbir şey öğrenemememe sebep olan oyundu. Ayrıca o oyuna başlamadan önce gayet sakin bir çocukken o oyuna başladıktan sonra öfkeli olmaya başlamıştım. league of legends serüvenim de 1 yılda sona erdi.
League of legends yasaklanınca wow'a başlayasım geldi ancak aylık ücretli olduğu için onun yerine ucuza eski bir fifa oyunu almıştık (tabii ki oyunun kutusunu bile açmamıştım).
13 yaşımda ilk karne hediyesi olarak assassin's creed: unity oyununu almıştım. 4 ay sonra uplay hesabım 2 adımlı doğrulamadan dolayı kalıcı olarak kilitlenmişti. O dvd'yi de çöpe atmıştım.
Bir yerden sonra her şey sıkıyor be gülüm.
Abd hegamonyasını nasıl algı oyunuyla meşrulaştırmaya çalıştıkları. Örneğin call of duty 2 de ki somali görevini sadece oyun olarak oynayan güruh bilmezler ki sömürge faaliyetleri için oradalar. Amaç ortadoğu ve afrikayı cahil ve haksızlar algısını canlandırmak.
eşli pes veya fifa oynarken en yakına bile yeri gelince nasıl sövüldüğünü öğrendim.
insanlardan daha iyi dost oldukları.
(bkz: ingilizce)
bir devleti ayakta tutmanın birinci şartı ekonomidir.

ikinci şartı askeri güç.

üçüncü şart, o askeri güç zaman geçtikçe diğerlerine göre geri kalıyor. o yüzden eğitim şart. yenilikler şart.

ve köylüler ev yaparken sıkışmasın diye evleri sıra ile yapmalısın ve arada boşluk kalmamalı.

(bkz: age of empires)

bi de bazen otobüs beklerken çantamdan klavye çıkarıp panzer yazmak istiyorum. her yeri dümdüz ede ede giderdim okula.

(bkz: gta vice city)
bildiğim küfürlerin %90 ı. sokakta her küfür edilmez sokakta büyüyenler bilir ama bu oyunlarda çirkinliğin ve yaratıcılığın sınırı yok.çok tuhaf küfürler okudum.
içindeki vahsinin ne ve kim olduğu öğrenilir.
Asla pes etmeyin çünkü 20 sur denilen bir çok maçın döndüğüne şahit oldum.
total war serisinden ciddi tarih öğrenilebilir.
International serverlarda online oyun oynuyorsaniz. Takim iletişimi veya ticaret anlasmalari bulunuyorsa kesinlikle ingilizce konusmayi ogreniyorsunuz.
"kirov reporting" sesini duyar duymaz tüm gücümle hava savunması basmak.
(bkz: red alert 2)
ingilizcedir.
Vefalı olmayı öğretir. tabi bunu oynadığı oyun bitmeden duşa girmeyen insanlar anlayabilir
(bkz : ben )
Rusça küfürlerin çok güzel bir ezgiyle söylenmesi.
ingilizce ve ikinci dünya savaşı. call of duty 5 world at war oyununda ikinci dünya savaşı bütün çıplaklığıyla resmedilmiş. gerek japon askerlerinin ilginç tuzakları, gerek pearl horbor, gerek alman faşizmi. hepsini buradan öğrendim diyebilirim. zira bu ülkedeki okullarda ikinci dünya savaşı hakkında hiçbir şey öğretilmiyor.
(bkz: ingilizce)
kız arkadaşa mesaj atacaksın diye kuleye ölürsün ve sonra senin yüzünden kuleyi öldüm amk orospusu siktirgit dersin kıza. sevgili kaybetmeyi öğretmiştir.
Söz konusu oyun sims ise ingilizcenize çok katkısı olabilir, özellikle fiiller konusunda. Şahsen ingilizce temelim cidden bilgisayar oyunlarına dayanıyor.
Lampardın cok iyi şut cektiği.
ingiliz dördüncü küme takımları.
Vodka nın insan vücudundaki radyasyonu azaltığını.

(bkz: Stalker)
teroristlerin işini zor olduğu gerçeği, lan olum o keleşle arkadaşını vurursun yanlışlıkla, sekiyor.