bugün

yeni bir yazar.

(bkz: hoş geldiniz)
an itibari ile 17 yıl + 2 ay + x gün * dur arkadasim, kankam. neyse buraya uzun uzun annatmayacagim hos gelmis yeni bir yazar. * *
sözlüğün son bombası.

aykırı yazılarıyla bir anda dikkatimi çekti. sait faik hakkında yazdıklarıyla beni şok etti, yunanistanın türkiyeyi tehdit olarak görmesiyle ilgili garip şeyler yazdı, filistinden, direnişten falan bahsetti. kadınların vatkalı kıyafetlerine fazlasıyla takılmış bir bünye olduğunu görünce rahatlar gibi oldum. sonra okudukça daha bir sevdim, birikim kokan yazılarıyla olgunluğa, geyik yazılarıyla mutluluğa koştum; sen de yap güzel oluyor.

yalan lan yalan; 20 yıllık arkadaşım! öğrenciyken muhalifti şimdi yönetici.. henüz mühendis değilken giydiği beyaz bağcıklı lottolarının yerini şimdi gıcır pumalar almış. yakında viskiye de başlarsa şaşırmam. fakat iyi yazıyor, seviyorum bu adamı..
bu günün kendisi için küçük ama dünya için çok büyük bir gün olduğunu düşündüğüm zat-ı muhterem.
an itibariyle olduğum kişi.

--spoiler--
"hayat bir bilmeceler silsilesidir. akıl labirentinde yaşadığımız bu çılgın macera bizi kavrayış denilen çıkışa yaklaştırır. varoluş düzeninin bu didaktik yapısı her ne kadar karmaşık görünse de sonuç itibarı ile mükemmeldir. ve bu mükemmellik paradokslarla gizlenmiştir."
--spoiler--

bak işte bir minik benjcev, lara lala lara li la la
benim gibi neşe içinde, lara lala lara li la la

edit: 90+3'te çocuk oldum.
henüz tanınmıyor olsa da, yakın zamanda adından sıkça söz ettirmeye başlayacak yazar.

kendisinde ışık var, gayet düzgün başlıklar açıyor ve başkaları tarafından açılan başlıklara mizahi bir katkı sağlıyor. takip etmeye değer...
son günlerde topuklarını kanat misali kullanan şener şen gibi. böyle heyecanlı, böyle dengesiz, tutarsız hareketler, yerli yersiz kahkahalar falan.. en son telefonla konusurken, sandalyenin iki ayağı üzerinde sallanmaya çalışırken kafa üstü düştü. baktım olmayacak, açık açık konuştum. meğer bi sebebi varmış, meğer geçmişine bi şans daha verilmiş, meğer adam huzurlu ve mutluymuş..

(bkz: kalbe sığmayan mutluluk)
hakkında ne yazacağımı bilemediğim, bildiğim zaman anlatamadığım, anlatmaya çalıştığımda kelime haznemde ve ifade gücümde aniden oluşan ciddi sorunlarla yüz yüze geldiğim, basit cümlelerle tanımlar yapmayı istemediğim halde bir süre önce uçan aklımı toparlayamamdan ötürü sade bir kaç cümle ile bitireceğim bu entrynin başlığını nick olarak kullanan zat-ı muhterem.

benjcev diyorum, "heh, bizde seni bekliyorduk" demek geliyor içimden. sözün kullanıldığı ortamlarda oluşan hareketlilik ve mühim bi faaliyete girişecek olmanın verdiği durunamama hali ile.
çünkü benjcev beklenendir, lazımdır, o olmadan olmazdır.

benjcev diyorum, aklıma anaokulundaki masal saati geliyor. hani ağız açık, salyaları akıtır halde öğretmeni dinleyen, transa geçmiş, bir süre sonra öğlen içilen sütün de etkisiyle ossura ossura uykuya dalacak olan küçük çocukların huzuru, rehaveti..
çünkü benjcev kötülük yapmayan, kraliçenin aynasına delikanlı olmayı öğreten, "ulan sakın yeme o elmayı" paniği yaşatmayan, balkabağının infilakı sonucu oluşan faytonla insanı güzel diyarlara taşıyan bir kurbağa prenstir.

ve tüm anlatılanlar bir yana, aslında daha masalın başındayken gökten düşen üç elmadan biridir benjcev.
onlar* muradına erdi, kerevetine çıkan çıksın, beni ırgalamaz.
potansiyel selebriti. ahan da buraya yazıyorum biraz da kısa yazarsa ortalığın mına kor.
kendisi bir dövüş oyunu karakterinin bacakarasında derbi izleyen ilk sözlük yazarı ünvanını eline geçirmiştir..
iyi bir taraftar, daha da iyi bir yazar, muhteşem bir aranjördür.. daha hiç bir şarkıyı aranje etmemiş olması, ufak ve önemsiz bir ayrıntıdır..
nick altından olumlu olumsuz dayayıp döşemelerden hoşlanmadığım vakıadır. fakat bu arkadaşın özel bir durumu var, iyi yazıyor, fakat henüz popüler olamamanın sancısını çekiyor senkronize vaziyette. böyle bir dertle yaşayıp yaşamadığı hakkında da bir fikrim yok, yazarlığı ilgilendiriyor beni sadece.

şimdi herife mahalleye yeni taşınmış, kale arkasına geçip maça oyuncu dahil etme konusunda hiçbir etkisi olmayan şişko kaleciye "ben de oynayabilir miyim?" sorusunu yönelten güzel yüzlü velet misyonu yüklemiş gibi olduk ama değil. el veriyoruz bir yerde. hak ettiği popülariteyi taşıdığı zaman pekala ve çok kez canı da sıkılabilir siklemez bi karakteri yoksa. önemli olan takip edilmesi okunması bence. başarılı harbiden.

fakat benjcev'in unutmaması gereken şey, uludağ sözlük'ün şimdilik, yağmurlu havada patlak basket topuyla futbol oynanan okul bahçesi tadında olduğudur. benjcev gibiler maça dahil oldukça mahallenin, maçın havası değişir, top değişir ve sair. şişko kaleci gibiler değil. onları ben zaten paso şutluyorum ahıah.

aldım seni oyuna, şşş bekten çıkma ama ahah.
üç yüzüm. üç yüzüncü sigaramı uzatan, üç yüzüncü şişe efesimi açan. üç yüzüncü entrymi de kendisine göçerttiğim dostum.
hafta sonu kıyısından köşesinden yanına kaynaşmayı planladığım güzel insan. umarım bu istanbul gezim daha öncekilerden farklı olur. önceki gezilerden hatırladığım bir kaç küçük ayrıntı; * boğaz içinin altında kalan * sahil de kahvaltı niyetine simit peynir efes şişe, ordan taksime geç, mekana takıl orda efes şişe, galata köprüsüne git keza orda da efes şişe. bir sefer de beni tarihi mekanlara götür, camilere götür.
yazarlığına bişi demeyeceğim, arkadaşsınız torpil geçiyorsun dersiniz diye.
son zamanlarda gözünün içinin gülmesi de beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam, bunda emeği olan kişiye de özellikle teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.

birinci sınıfta küçük bir çocuk
elinde toz leblebi, üstünde gocuk
ne zaman baksam gülümsüyor yüzü
jelibon yemiş, ışıldıyor gözü
can diyor, kardeş oluyor zamanla
elini uzatıyor her türlü hatamda
v harfi ile bişi bulamadım kusura bakma

özel tanım: kardeşlik duygusunu öğreten insan.

kardeşim...

yıllar sonra gelecek edit: çocuğuma bisiklet alan amcası. *
sıkı yazardır. takip edilesidir. iyidir. hoştur. boş değildir. kaliteli adamdır. süperdir (eh yazar kardeşim, daha ne diyeyim ).
renkhaber ünlüsü.
özgün espri yeteneği, arsızca gözlem hırsı.. ayy dur lan ibne gibi yazdım. çok güzel yazıyor. hayatın anlamını buldum yazılarında diyebil. off olmadı. "keşke hergün böyle yazılar okusam" dedirtiyor bana. hah tam labunya oldum.

siktirdim gittim ben.
yüro iki bin sekizin en iyi on birinde yok!
ağlıycam yeminle!
keyifle okunan yazılara sahip yazar.
gerçek, geyik, saçma, sapan, doğru, düzgün var her şey.
sözlüğün okunması en zevkli yazarlarından. varsın fazla tanınmasın be canlar fark olmaz okundukça. seoviler dadanır güzelliklere örtü çeker. kirlenmesin yazdıkları..
vaudeville for vendetta tadında epeyce gülmeme sebebiyet veren yazar. iyi bu iyi. lan seviyom sizi.

-son bi kere öpiyim kapatcam *
her bir entrysini atlamadan okumuş, takıldığım noktalarda soru sormuş, parmak kaldırmadan konuştuğum için kendisinden azar yemiş, 'entry girsen ya' diye diye sabah akşam kafasını s.kmiş biri olmama rağmen her seferinde farklı bir düşünülmeyene işaret eden ince zekasına büyük hayranlık duyuyor, şaşırmaya aynen devam ediyorum.

geçenlerde ansızın işi gaydı bıraktı, duvardaki kolonla kiriş arasındaki dik açılı bölgeye koştu. sırtını duvara yaslayıp kafasını eğerek girintiye soktu. sırıttı ve "90 olarak tabir edilen yere kendimi gol attım" dedi. bayılmışım.. gözümü açtığımda elimi yüzümü yıkadım, kahkalarıma kaldığım yerden devam ettim.

her an böyle yaşıyor adam. böyle yaşatıyor.
uzun süredir yazar statüsünde nitelendirilemeyecek gereksiz emek ve zaman israfı yaratan biyolojik felaketlerin bokunu çıkartıp sözlükten uzak kalmama vesile olmaları sonrası "lağ ne olmuş sözlükte bakam bi" diyerekten geri dönmem ile tekrardan bana sözlüğü sevdirmeyi başarmış bir yazar. klasik "tanımam etmem" lafını kullanacağım, ama şu ana kadar denk geldiğim entryleri cidden çok güzel. takip edilesi...
sözcük oyunları ile sözcük çiftleştiren, çıkan bebe sözcükleri kıçlarına şaplak atarak tımarlayan, ortaya çıkan birbirleriyle anlaşamayan bu sözcükleri, bir maestro edası ile hizaya sokup "baltalar elimizde uzun ip dilimizde biz gideriz nerye ha nerye" adlı horasan türküsünü söyleten sözcük terbiyecisi.

gördünüz ben denedim olmadı, adamlar yapmış. her yazısına hunharca artıyı basarım. yazar olarak doğmuş elbet, borntubi tubi bu. haa tanımam etmem, belki de kendisi aksi şirindir, nebleyim ben lafa bakarım, ayine mayine gelemem sözlük camiasında.
nikim yok benim'in artık yazmadığı/ yazamayacağı, deep ve pulp fiction'un arada bir pandik atıp kaçtığı, domaine hasret yumuşak g ile vaudeville for vendetta'nın minimum düzeyde emek harcamaya karar verdiği ve her gün giderek biraz daha skindirikleşen sözlüğe renk katmış, tekrar okunur hale gelmesini sağlamış yazarlardan biri..

mizahi gücü yüksek, anlattığı konular ve üslubu doyurucu (1,5 adanadan bahsediyorum sanki amina koyyim).. ve hepsinden önemlisi emek harcıyor sözlüğe, zaman harcıyor. bi bkz verip çekilmiyor kenara ya da acep bana da verir mi diyerek tüm gün hatun nicklatlarında fink atmıyor.. duruşunu bozmuyor lan işte, işin özü bu.

okuyorum ve sevdiklerime de okutuyorum.. misal bunu okumaya başladıktan sonra; babamın kafasındaki 1,5 dönümlük kel alanda yeniden saç çıkmaya başladı, erkek kardeşim ergenlik sivilcelerinden kurtuldu, komşumuuzun pırasaya karşı olan fetişist tutumu son bulmak üzere.. işe yarıyor yani eleman. siz de yapın!
gecen haftanin en begenilen entryleri istatistiginin a.ina koymus, gulmek icin yeni yeni sebepler yaratmis yazardir.

istese atom muhendisi bile olabilirdi. ama "napacam lan s.kindirik atomlari inceleyip" diyip cifte atti. kisfmet.

tebrik ediyor basarilarinin devamini diliyorum.
eğer bu sözlük işlerinde nickaltı entrylerinin çokluğu, çarşaf çarşaf beğeni bildiren yazılar yazarın -sözlük jargonuyla- celebrityliğinin bir göstergesiyse, her allahın günü belli başlı birkaç hatun uuserin nickaltına:

1689. ehehee çok güzel karpuz çekirdeği tükürür. (hemen yanına yavşak bi smiley)

3814. geçen bisikletinin zinciri atan 5. nesil güzel insan.. elimin pislenmesine aldırmadan yardım ettim. (bu da iyi kalpli abaza)

gibisinden yazılar döşenen elemanlarca bi istatistiklere bakıp en beğenilen 15'e 6 tane entry soktuğu görülmesi, takdir edilmesi, daha iyisi ve daha güzelini yazması için teşvik edilmesi gereken yazar. antin kuntin başlıklar ve vıcık vıcık yağ damlayan nickaltı entrylerine boğulmamak için, sözlüğe kalite sağlayan güzel insanları küstürmemek için.
seri artı oy veren meleğinim hacı bilmiş ol. hatun olsan nick altına serçe parmağıyla çok güzel kulağını karıştırır diye de yazardım yeminlen.