ben bu yazıyı sana yazdım

şerefsiz misin lan sen hee şerefsiz misin???
özledik diyoruz işte daha ne yapmamı bekliyon seviyorum ama biliyorum ki bu sevgime hiçbir zaman karşılık vermeyeceksin çünkü aşklarımız aynı dozda değil ben daha fazla seviyorum seni ve bu senin hiç umrumda değil
geberiyorum kaç gündür haberin yok inadım inatsın ve artık bu beni sinir krizlerine sokuyor anladın mı
neler yapmadım senin için neler?
dün rüyamda adını sayıkladım kavuşmayacağız bir daha diye bir daha göremeyeceğim onun diye bağırıyordum ama senin hiç mi hiç umrunda değil. tek istediğim biraz sevgi ve empatiydi ama olmadı olmaycağındanda eminim gel desem gelmeyeceğini de biliyorum en azından olduğun yerden kıpraşma bakarsın senin cesaret edemediğin o uzun yolu ben kat eder gelirim yanına benim hala umudum var çünkü anladın mı aşığım sana hala salaklar gibi. yolda o kadar kişi varken gözlerinin içine bakarken bile kulaklarıma biri ismini fısıldıyor ve ben kafamı çeviriyorum yeter artık bu kadar ızdırabı kimse hak etmiyor insan gibi davran biraz yaptıklarını düşünüyorum ve durduk yere sinirlerim bozuluyor her gece yatarken ikimizin hayalini kuruyorum evlenmişiz uyuyoruz beraber her gece aynı hayal. her sabah acaba nasıl bugün diyorum ama çıt yok senden seviyorsan ben kadar adım at çnkü bende koşmayı bıraktım artık emekliyorum bu saaatten sonra.

yüzündeki kocaman gülümseme ile ruhumu aydınlattığın ufkumu açtığın ışık yıllar önce bir temmuz gününde sönüyordu. o günden/senden sonra temmuz'u hiç sevmedim.

değeri bilinmeyen her lütuf gibi felakete dönüşüyordu belki, tahmin edemiyordum, sen o haldeyken tatile gitmiştim, hayatımdaki en büyük pişmanlık bu biliyor musun? iyi, iyileşiyor yaftasına sarılıp vazgeçmiş, her şeye hakikate 10 günlük ara vermiştim.

yüzünün kıvrımları, ellerinin dokunuşu, tenin, gözlerin, inceliğin, zarifliğin, kocaman o yüce kalbin, emsalsiz bir kartanesi gibiydin.

bir gün bir saat, minik bir kırlangıç geliverdi oturduğum yere, sevgiyle bakıyor gibiydi sen zannettim. sen diye seslenmek istedim, gitmedi uzun bir süre, gerçekten sendin sanki, kılık değiştirmiş beni izlemeye gelmiştin. bunu yaşadım biliyor musun? bu özlemi tarif etmekte güçlük çekiyorum. o temmuz gününden bugüne, seni anmadan uyuduğum bir gün dahi olmadı. hayatımdaki bütün boşluklara sızmıştın, kafiydi gülümseyişin. sahiden, '' rüyaların yapıldığı maddeydin '' büyük cümlelerin ilham kaynağı, ufkuma zihnime kattığın ışıktı seni seviyorum'a dile gelişin.

bir yere gideceksem tek başıma, sanki şehir değiştiriyormuşum gibi arkamdan hiç durmadan önce sağa bakıyoruz sonra sola sonra tekrar sağa telkinlerin, yüzünü ekşiterek lütfen ama lütfen deyişlerin, nasihat ederdin ya hani hiç durmadan, o kombinasyonu her dışarı çıkışımda uzun uzun anlatırdın ya endişeli bakışların, söz mü deyişin, unutmuyorum melek. uçarı bir çocuktum biliyorum, unutmuyorum benim için yaptığın fedakarlıkları, herşey zihnimde, her gün saygı sevgi minnet ile anıyorum, anılarımız uygun adım geçerken kalbimden, şiirlerim, dualarım, orantısız sevgim senin için.

mezun oldum, askere gittim yemin törenime katıl isterdim, yaşadıklarımı paylaşayım isterdim, ara sıra papatyalar toplayıp sunayım kalbine, her yeni gün yeni tebessümler olayım yüzünde, yakın tarihte pek çok sorumluluğu daha sırtlayacağım, gör isterdim, konuş isterdim, anlat, gurur duy, hep gülümse isterdim.

senden sonra varlıklar manasız, herşey basitti. bir temsiliyet vardı belki, başarılı olmalıydım. güçlendim, giderken o yüce gücü armağan ettin bana. hiçbir olumsuzluk, üzemedi beni, zihnimdeki cevap merkezi hep net artık. hayata dair iç burkan detayların kimisi üç gün sürüyor kimisi beş. hepsi bu.

bir sonbahar düşcüsü gibi sabaha dek yazabilirim seni. gözlerimin üzerinde çığlık çığlığa her gün her yeni saat artarak yücelen özlem var, taşmasın istiyorum sadece.

seni çok özledim kalbi güzel, yüzü güzel teyzem. cennet olsun mekanın

bir gün yeniden, o bahçede de gülümseyelim birbirimize olur mu?

gör, işit, sakın beni yine.

sevgi ve özlem ile.

oğlun.

sabah simit ve yaninda bir peynir alirken ikinci peyniri beles verip biyik altindan gulumseyerek hadi hadi simit bir peynirle yenmez diyen sevgili tonton kantinci. evet bu yaziyi sana yazdim. sen olaylarin farkinda degildin belki ama bugun iyilik yap iyilik bul zincirinin bir halkasi oldun. sayende iyilik zinciri sonsuza kadar devam edecek. yurekten sevgilerle.

yollar, görmeyi unutarak bitmezmiş çocuk ve yollar bakmadan gidi...lmez !zaman ,özlemi konuşmadan da çabuk geçmez...Ben görmeyi öğrendim çocuk koştuğum o yolda düşüp usulca kalkmayıda ,sen de bilmedin mi?biz beraber bildik aslında .şimdi ben dizim acımadı ki deyip hadi oyuna devam edelım diyorum sana...üstüm başım yine tebeşir ,başım öne eğik gözlerim yine kocamaan yukarı...en yukarı gözlerinin en içine bakar.oyuna devam mı?

kollarının arasına girip kafamı göğsüne yaslayıp uyumak istiyorum. yokluğun çok acıtıyor canımı. sensizlik çok zor alışamıyorum ben dayanamıyorum çok özledim. kokunu özledim en çok. bir de boynunu öpmeyi. sensiz yaşamayı bile beceremiyorum ben. gel kafanı göğsüme yasla, uyu meleğim benim. uyurken sabaha kadar izliyim o sarı kirpiklerini. burası çok sensiz yine. ve ben nefes alamıyorum bu sensizlikte.

(bkz: bi bitmediniz amk)

ilk buluşmaya gittin daha da haber alamadık, pipini mi kelleni mi kestiler? yoksa yenge çok mu yordu da eve gelir gelmez yattın!? o değil harbi merak ettim lan seni piç, bu yazıyı da sana okutacağım bugün aksjdlkajd.

ben senin amına çakayım. her kimsen bi siktir olup gitsen de kimse sana bir şeyler yazmak zorunda olmasa.

senin var ya, ta amınakoim ben aşşağılık insan. ne kadar karakter yoksunu ne kadar iğrenç biriymişsin ki beni böyle bir duruma soktun ya. umarım hiç mutlu olamazsın. gerçi zaten olamayacaksın ömrün boyunca, çünkü hayallerin olduğun kişiyle çakışıyor. neyse. geber.

şimdi karşıma çıksana oç.
yiyosa şimdi çık.
yemiyo di mi çünkü adam diilsin aq.

11 yaşımdayken beni döven mahalle esnafı kerem abiye, (anılar, 1998)

gel be adam.

Bugün 1 kasım ve sen bugün de gelmezsen bir daha beklemeyecegım seni.

sevgilim,
öyle hemen olmuyor her şey,
sen şimdi
bir tohum da seyret kendini
bir bakarsın 10 yıl sonra bir ağaç olursun
taşlamaya başlar,
çocuklar seni.
bir meyve uğruna
yorma beni
sevgilim
ben adem değilim.

amk hava 17 derece kazak, gömlek, ceket, atkı sibiryada mı yaşıyorsun ? oldu olacak üstüne bide branda atalım su falanda gelmesin üstüne.

Pepsi icen agzini yerim lan!

kurduğun sofraya aşkı da oturtuyorum öyleyse.

sırf seni hatırlatıyor diye müzik dinlemeyi bıraktım. Iyi oldu güzel oldu.

kafamı yastığa her koyuşumda aklıma yüzün gelmesin artık. kokun gelmesin, sarı kirpiklerin gelmesin. kollarının arasındaki bana ait olan o cennet gelmesin. ben beni öldüreceğim yoksa, benim ölümüm senin aşkından olacak.

bütün varım topladım sonra vardım ki saNA, sen varmışsın benden evvel başkasına.

Senin yüzünden her gece guru guru gubara vuruyom.

bunu yazan tosun okuyana kosun.

dün akşam ben de o filme gittim. Filmi merak ettiğimden değil, filmi seyrederken ne hissettin, sana beni hatırlatacak bir şeyler var mıydı merak ettim. Ağladım çokça, sen de ağlamış mıydın aynı sahnede? aklına geldim mi hiç?

gıcıklık yapmanın alemi yok. beni seviyorsun artık geriye dön yoksa ben sana hiç dönmicem.

ben yalnız bi insandım sen yokken, yalnızlığa alışmıştım. mutluydum da.. sonra sen girdin hayatıma, yalnızdım, daha da yalnız oldum.. çevremdeki insanlardan uzaklaştım, bir bir konuşmamaya başladım her biriyle.. bir tek sen vardın artık hayatımda, hayatımın merkezinde.. her şeyim oldun sonra.. sonra bir gün çekip gittin, boşluğa düştüm ben.. eskiden yalnızdım, şimdi hepten yalnız oldum.. benim senin gibi ayrıldığım akşam buluşabileceğim dostlarım, bir şey olduğunda derdimi anlatacağım arkadaşlarım, abim ablam yok.. bir sen vardın, varlığında yetiyordu.. şimdi sen yoksun, kimse yok hayatımda..

okumazsın bilirim sevdiğim, şimdi hayatın hayhuyuna dalmış belki yemek telaşındasın, belki bulaşık, belki ders çalışıyorsun, kim bilir belki de ağlıyorsun benden habersiz. Ya ben ya ben? Ben nerdeyim? Gözyaşlarındayım, arasan bulacağın kalbinin en derinliklerinde, mutlu olduğun her saniyede, mutsuz olduğun her anda. Onlarca kez kırdığın yüreciğim ellerimde, karşındayım. Bak ben bile pes etmediysem sen neden bu kadar karamsarsın batmayan güneşim?