ben bu yazıyı sana yazdım

iç
kanamasının
içe
dolması
kadar.

eşsiz olman bir yana, hiç olmaman çok garip. seni içimde büyütüyorum, boşluğuma yayıyorum harf harf kimliksizliğini. seni küfürsüz seviyorum, seni sikilmemiş kahve içerken seviyorum, seninle dünden kalma bardaklarda kahve içerken kavga ediyorum sebepsiz. kavgalar ki, çoğu ilişkinin yatağıdır, çoğu ilişkinin doğmamış çocuklarını avuç içlerine döktürendir, sen de bilmelisin.
sen o ilişkilere batıp çıkmadın mı hiç?
öyle boş, ruhsuz, düzen üstüne, kural üstüne. benim üstümde uyu, benim altımda da uyuyabil, sen yaramaz kadın, alkol sana dans ettirecek parkelerde, çorapsız, kıyafetsiz,
ama doyumsuz bir zevk dokunmadan izleyebilmek kıvrak belini.
en çok gece başımı yastığa koyduğumda tavanımda dans ediyorsun, en çok oradan tanıyacağım.

seni
ruhunu
içini
içime
doldur.

Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar;
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!

Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım-ma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda;
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara;
Kendime kırgınım;
Maziye hiç değil, an'a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına;
Bir hayli kırgınım;
Beni ben kırdım oysa,
iyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum.

Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum.
Sadece kendimi kaybettikçe seni kaybediyorum.
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim?

Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
Sana bakan yanımsa toprakla aynı
Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!

Gözlerim yorgun;
Dudaklarım, hissiz;
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır;
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz.
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi,
Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır!
isteyerek değil;

Çok çalıştım
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı gitlerine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için
Çok çalıştım;

Daha öncede gitmiştim;
Kendi isteğimle;
Anladım ki daha önce hiç sevmemiştim!

Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime;
Bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de;

Tanıştım, seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da.
Birini yaşatabildim sadece! Yaşatıyorum da hala,
Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da.

Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor.
An be an çöküyor, insanın içindeki güç,
ışığı sönüyor;
Beyaza dönüyor rengi git gide
Hissizleşiyor;

Ne yormak istedim seni,
Ne de yormak kendimi.
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da.
ikisi de aynı acı, ikisi de rezil.
Daha öncede gitmiştim,
Ama böyle kalarak değil.

üçe kadar saydım gözümü açtığımda gitmiştin..
ama bir sorum var:
birde mi gitmiştin,üçte mi??

mutlu değilim merak etme . küflü bir ruh paslanmış dudaklar benimkisi. içinden çıkılmaz varlığın ,yokedemediğim sancıların. artık ağlayamayışlarım kuruyan gözlerim . soğuk bir rüzgarın dondurduğu gibi ellerim.sen yoksun bu ebedi biliyorum . keşke nefes aldığını bilmeseydim desemde bazen yaşaman hoşuma gidiyor her sabah yeniden . su içtiğin bardağı yıkayamadım hala yattıgın yastığı da kokun uçtu gitti dudaklarının izi silindi ama inandıramadım kendimi . bana aldığın küçük pandayı küçük bir çocuga vermeyi düşündüm bir kç kez yapamadım . saçma sapan çıkan tavşan falımda duruyor hala. tren biletimiz ikimizin adları yan yana evet sadece o kagıt parçasında adlarımız yan yana kalabildi zaten. ve sonra o veda sahnesi o son bakışın...
vay be ne aşk mış.

''bir gün nefesini kesecek birisiyle tanışacaksın...''

sigaralar, kas gevşeticiler , uyku hapları yetmiyor içimi dökmemi.

bak yine girdin entrylerime, uzun ve kifayetsiz kelimelerle, anlatmaya çalıştım kelimelere sığamayacak ihanetini.
(bkz: ayrıldıktan sonra sürekli mesaj atan eski sevgili/#14716549)

bana bir bardak deniz suyu ikram et, beni içinde boğulmadan yüzebileceğim bir denizle karşıla. avuç içlerinde benden izler olsun, avuç içlerinde dar ağaçları olmasın. avuç içinde kulaklarımı uyutabileceğim boşluklar olsun. burada boğuluyorum, burada iyiyim, kötülüğümden korkma. seni düşündükçe iyiyim, şımarabilir misin ben bunu sana itiraf ederken? bağlanmaktan korkma, benimle bugünleri sev, bana yarınları anlatma, beni kandırma, inanarak bile yalan söyleme. zaten fazlasıyla mutluluk bana ağır geliyor, her zaman kaçtığım şeylerin koynunda uyut beni. arada sırada gel. sürekli gelme. ne olur. beni kendine alıştırma. yanaklarımıza gökkuşağı çizelim, asla tuzlu sudan bir nehir değil, seni ağlatmayacağım.

bana
biraz
şehir
getir.
ne olur.

bugün kitap izledim, film okudum, yemek dinledim, müzik yedim. aklım sendeydi hiçbirşeyi doğru yapamadım.

evet bugünde senden söz ettik, tüm ailecek. ama ben diyemedim ben bunu seviyorum diye. çoğu kişinin bildiği gibi sende biliyorsun. ama diyemiyorum işte hiç bir şekilde sana ulaşamıyorum. nasıl olacak bu ha, buraya yazmakla içimden sıkıntımı atabilecek miyim?

sevincimde, hüznümde, şenliğimde, öfkemde, deliler gibi gülerken, ağlamaktan kalbim sıkışırken, tokluktan midem ağzıma çıkarken, açlıktan gözlerim kararırken, takımımın galibiyetine sevinirken, milletimin katliamına isyan ederken; her daim, davetsiz ve gönülden ağır ağır yürüyüp; bedeninle, ruhunla, saygınla, gülümsemenle, gözyaşlarınla benim ve ailemin yanında olduğun için sana ve seni benim hayatıma hediye etmiş tanrıya sonsuz minnet borçluyum.

ne yapsam seninle tam. iyi ki beni sevdin. iyi ki seni sevdim.

buraya bişeyler yazacam ama ilk önce adama bakarım adam mı diye sonra..

kalp yosun tutarmı ?
içine akıttığın göz yaşları kayganlaştırır kalbini. hele birde o kalp uzun yıldır sular altında ise, var sen düşün kalbimdeki yeşilliği. var sen düşün kalbimdeki kayganlığı..

100 yaşında göz pınarlarım, yüz yaşında ciğerlerim.. lan geberesin kaltak, 5 duyu organımda sana ağlıyor be ! hepsi birbirinden çekinir sana ağlarken. sonra demeyin bana, neden her gelen kayıp düşüyor diye. sen nasıl durabilirsinki bu yosun tutmuş yüreğin üzerinde ?

gel hadi be, çık gel yeniden.. istemezsen yine kayar gidersin. gel be gavurun kızı ! söndür keyfini aldığın sigaranı, gel yine bana. bütün rezilliğinle, bütün kepazeliğin ile. lan ayak altında babamdan yadigar kalan grurum ! kabulüm sana her türlü.. gel cennet gözlüm..

günahın boynuma, gel.

http://biravuctuz.tumblr....6341918/kalp-yosun-tutarm

Sen nasil birşeysin? nasil bu kadar bambaşkasin? Ben nasil her gün yeniden aşık oluyorum sana? sabah uyanır uyanmaz kalbim son hızıyla çarpıyor varlığını hissederek.Seni düşündükçe çok daha çok seviyorum.iyi ki varsın iyi ki.Seninle çok amaa çook mutluyum Sen boş konuşmalarıma aldırma benim, bazı şeyler elimde olmadan oluyor kıskançlıklar vs.Canını sıkıyorum biliyorum ama ...özür dilerim *çokk sevmekten oluyor sanırım, bilmiyorum.canımsınnn... başka birşey söylememe gerek var mı herşeysin işte *

twitter da ki 141. karakter sendin.

--spoiler--
-bitir onu çabuk.
+yeter dedim patlayacağım şimdi, kalsın bu da bitmeyiversin yahu!
-aç insanları düşün, onu bulamayanlar var bak.hadi bir lokma daha.hadi bak, az kaldı zaten.
+yeter cidden kusacağım şimdi.al sen ye son dilim zaten.
-hayır o senin, bitir çabuk, kızıyorum bak a-aa!
+çek onu kusarım üzerine midem bulanıyor bak.
-hadi hop hooop bak ne var yukarıda.*
+allah belamı versin şu yangın tüpünü boşaltırım üstüne, git! *
--spoiler--

--spoiler--

-ne olmuş ki ona, ölmüş mü?hangi ara?
+izliyormuşsun gibi sorma bari chucky2.
-hadi be ölmedi, en son izlediğimde yaşıyordu, mutluydu.
+sen en son 1 yıl önce izlediysen tabi yaşıyordur.öldü, yanarak öldü hem de.
-nasıl ya, nasıl yanmış?
+saçlarından tutuşturmuşlar.bizim bir akraba vardı, o da çok yakardı kendisini.
-o da mı öldü lan?
+yok o aklıma geldi, öylesine.
-* ben de çok yakarım kendimi. *
+boş ver be chucky2m yananı görür allah. *
-'^'+%&%&/

--spoiler--

iyi ki varsın sen!

rolünü en güzel sen oynadın.

seni artık bırakıyorum...

Dünyada kiracı gibi değil,
yazlığına gelmiş gibi de değil,
yaşa dünyada babanın eviymiş gibi ...
Tohuma, toprağa , denize inan,
insana hepsinden önce.
Bulutu, makinayı , kitabı sev ,
insanı hepsinden önce.

Seni tanımak için öyle uzun zamanlar harcamadım,aylar geçti sadece ama seni hep burdaymışsın gibi tanıyorum.Belki kimsenin bilmediği kadar biliyorum kalbini.Sana bağlanıyorum..Her anımı paylaşmak istediğim sensin sadece.Herşeyimi anlatmak istediğim ve herşeyini anlatmanı istediğim de sensin.Gözlerine saatlerce hiç sıkılmadan bakabileceğim o kişi sensin.Sadece bir tek gülüşünle herşeyi silen sensin.Yanında kendimi en mutlu hissettiğimsin sen.Sensin hiç bir şey düşünmeden huzur bulduğum yanında.Gerçek olansın sen tüm insanların içinde.Aşksın sen tüm aleviyle beni yakan..ve sen bensin öylesine teslim olduğum..nefesimde tuttuğum.

zaman geçti, geçiyor ama.. getirileri alıp götürdüklerinden fazla olmasa da telafisi olanlar fazlada etkilemiyor. peki ya geri dönüşü olmayan kararlar; atılan imza*, vurulan mühür, giyilen hüküm, sonsuza kadar tekrar geri gelmeyecekler, yitip gidenler..en çokta bunlar çizmiyor mu çerçeveyi, üzüp düşündürmüyor mu, pişmanlığında faydası yok..sen şimdi sadece pirüs zaferinle! övün..

hayatımdaki hiçbir şeyi, hiç kimseyi bu kadar özlememiştim.özlemek bile güzel derler ya, yok be öyle bir şey.özleyipte ulaşamayacağını bilmek çok kötü şeymiş.

(bkz: 27 şubat 2009)

(bkz: 27 şubat 2009)

senin ağzına sıçayım! oh.