bugün
- bu yaz hayata geçirilecek planlar25
- hayattan sıkılmak19
- the merich9
- en çok gıdık aldığın bölge11
- kızlar kıllı erkekleri sever mi24
- arkadaşlar neden entry girmiyorsunuz11
- sahura uyandırayım mı diyip nude atan sözlük kızı10
- v a m p i r o v10
- sahih hadis kitabı nereden bulunabilir16
- sevgilisi olduğu halde sözlükte takılan kişi20
- okan buruk'un hakemi tehdit ettiği iddiası10
- küresel ıkınma8
- en güzel yaş16
- sıcak su torbası9
- 0 0 714
- türk rock müziği11
- suriye hükümetinin alevileri katletmesi28
- duygularla oynamak14
- anın görüntüsü19
- ideal yaş farkı19
- kaşarlı pide vs kıymalı yumurtalı pide18
- sahurdayız uludağ sözlük29
- an itibariyle yazarlarin yaptigi seyler30
- parası olan erkek her yaştan kadın alabilirmi13
- sunulan sevginin koşullara bağlı olması10
- kitap okumak10
- en son ne içtiniz17
- 9 mart 2025 alanyaspor galatasaray maçı29
- ikinci şans verir misiniz17
- erkeklerin sürekli uyuması15
- evde kalmış erkek10
- google ile nasıl irtibata geçebiliriz8
- ahmet beyin beyaz bareti10
- pidenin üzerindeki siyah şeyler11
- mariyya orucunu dayakla açmak istiyorsun anlaşılan9
- aykolik kafası18
- başörtülü bacımıza balon patlatan güney koreli9
- gazanfer metin9
- arkadaşlar bakar mısınız9
- colani vs mustafa kemal14
- ekşi sözlüğün alevi nüsayri istilasına uğraması15
- çin cpu teknolojisinde türkiye'nin 200 yıl önünde12
- kadınların gariplikleri10
- ablanın ölmesi11
- saat kaçta doğdunuz11
- aykolik bugün nereyi gezdi sorunsalı20
- komşu kızıyla evlenmek9
- glasgow rangers14
- sürekli üç kağıt düşünen insan8
- evlilik düşünmeyen kadının hayattaki amacı13
bir zeki demirkubuz filmi.
film çoğunlukla yönetmenin evinin içinde geçiyor. eve sürekli insanlar gelip gidiyor.aslında hepimizin yaşamının birer bekleme odası olduğunu,bu bekleme odasına sürekli misafirlerin gelip gittiğini, bazılarının uzun, bazılarının kısa süreli konakladığını, ama sonunda yine bu bekleme odasında yalnız kaldığımızı çok sade bir biçimde anlatmış zeki demirkubuz.
film çoğunlukla yönetmenin evinin içinde geçiyor. eve sürekli insanlar gelip gidiyor.aslında hepimizin yaşamının birer bekleme odası olduğunu,bu bekleme odasına sürekli misafirlerin gelip gittiğini, bazılarının uzun, bazılarının kısa süreli konakladığını, ama sonunda yine bu bekleme odasında yalnız kaldığımızı çok sade bir biçimde anlatmış zeki demirkubuz.
hastanelerde, avukat bürolarında, işyerlerinde, doktor muayenehanelerinde sıranın kendisine gelmesini bekleyen kişilerin ağırlandığı, içinde televizyonun, koltukların, sehpanın, sehpanın üzerinde dergilerin bulunduğu geniş oda.
(bkz: bekleme salonu)an itibarıyla aynı anlama gelen başlıkların sözlükte art arda gelmesi durumu
meraklı teyzelerin ahiret sorularıyla insanı çileden çıkardıkları odalardır.*
gelenler, gidenler, geldikleri gibi gidenler ve bir erkeğin yalnız başına yaşayabilmek adına ve birine bağlanma korkusundan vurdumduymaz bir tavra bürünmesi ve herkese uygun bir yalan uydurmasını konu alan büyük bir bölümünün aynı odada geçtiği zeki demirkubuz filmi. *
zamanında istanbul film festivalinde de gösterilmiş bir zeki demirkubuz filmi. filmdeki ahmet karakteri* balkonda ağlayan masum güzel bir kadına acıktın mı... yumurta mumurta...* gibi saçma sapan bişiler söylediğinde bir anda yanımdaki erkek cinsiyetli arkadaşıma dönüp "işte bu kadar öküzsünüz!" dememe sebebiyet vermiş film. ***
bu ayın 23 ünde ve 24 ünde 15.40 ver 15.15 saatlerinde türkmax'de gösterilecek olan 2003 yapımı film.
suç ve cezanın filmini çekmek isteyen bir yönetmenin hikayesini anlatıyor.
--spoiler--
herkes tarafından kusursuz bir entellektüel olarak görülen yönetmen aslında pasif, bencil, vurdumduymaz, kendi evinde hatta odasında tv karşısında bekleyen sıkıcı bir adamdır. insanlar onu daha yakından tanıyınca anlarlar durumu. film çekmek için bile hazır değildir aslında. etrafındakilerin gazı sayesinde devam eder hazırlıklara. raskolnikovu oynayacak adamı bulmak için hayli ilginç bir yöntem seçer. komşusu "eve hırsız girmiş bir gürültü felan duydun mu" diye sormaya gelir. bundan etkilenen yönetmen ahmet polis karakolunda sabıkalılar listesinden kendine oyuncu seçer. -seçtiği kişi gerçek hayatta da amatör. aynı amatörlük bu çocuğun annesini oynayan kadında da vardı ve çok komikti- daha sonra kendi içinde bulunduğu buhran etrafındakileri de sıkınca artık filmi çekmek için bir heyecan kalmamıştır. derken önceden film için görüştükleri hatun eve gelir ve yeni bir heyecan gelir onunla birlikte. tabiki kız ahmete hayrandır ve onu da götürür. ve kendi hikayesini yazmaya başlar: bekleme odası
--spoiler--
özetle ilginç bir yönetmen şu zeki. sinema aşığıysanız bu tarz filmlerin de varlığından haberdar olmanız gerekir.*
--spoiler--
herkes tarafından kusursuz bir entellektüel olarak görülen yönetmen aslında pasif, bencil, vurdumduymaz, kendi evinde hatta odasında tv karşısında bekleyen sıkıcı bir adamdır. insanlar onu daha yakından tanıyınca anlarlar durumu. film çekmek için bile hazır değildir aslında. etrafındakilerin gazı sayesinde devam eder hazırlıklara. raskolnikovu oynayacak adamı bulmak için hayli ilginç bir yöntem seçer. komşusu "eve hırsız girmiş bir gürültü felan duydun mu" diye sormaya gelir. bundan etkilenen yönetmen ahmet polis karakolunda sabıkalılar listesinden kendine oyuncu seçer. -seçtiği kişi gerçek hayatta da amatör. aynı amatörlük bu çocuğun annesini oynayan kadında da vardı ve çok komikti- daha sonra kendi içinde bulunduğu buhran etrafındakileri de sıkınca artık filmi çekmek için bir heyecan kalmamıştır. derken önceden film için görüştükleri hatun eve gelir ve yeni bir heyecan gelir onunla birlikte. tabiki kız ahmete hayrandır ve onu da götürür. ve kendi hikayesini yazmaya başlar: bekleme odası
--spoiler--
özetle ilginç bir yönetmen şu zeki. sinema aşığıysanız bu tarz filmlerin de varlığından haberdar olmanız gerekir.*
fyodor m.dostoyevski'nin anısına bir zeki demirkubuz filmi. yönetmen yardımcısı dila tecimer.
(bkz: nurhayat kavrak)
(bkz: nilüfer açıkalın)
(bkz: serdar orçin)
(bkz: ufuk bayraktar)
(bkz: nurhayat kavrak)
(bkz: nilüfer açıkalın)
(bkz: serdar orçin)
(bkz: ufuk bayraktar)
gürbüz evren'in hazırlayıp sunduğu, kanal b'de* cuma akşamları saat 22.00'de yayınlanan kaliteli siyaset programı.
zeki demirkubuz'un başarılı bulduğum filmlerinden biri.
yeri geldiginde insanın kendi odası da olabilir bu oda. aramasını , msj atmasını yada herhangi bir tepkisini saatlerce mal gibi beklersin.
izlerken özellikle feritli sahnelerde hayli eğlendiğim leziz zeki demirkubuz filmi. 2003 yapımı. masumiyet 'i bir kenara bırakırsak -ki bırakalım- hayli nitelikli bir çalışma.
demirkubuz'un itiraf biraz da yüzleşme geleneğinden doğan zaman zaman fazlaca kişisel ama sıkmayan bir yapımı bekleme odası. filmde dikkati çeken en temel olgu yönetmenin dünyasına imrenilmesi fakat yönetmenin kibirli, vurdumduymaz sanat jargonu içinde aslında hayli içi boş bir yaşam tarzı sürmesi. bayanlarda inanılmaz bir imrenme söz konusu. fakat elif'inde söylediği gibi bir şekilde bu tavırlarıyla yalnızlığı hak ediyor yönetmenimiz. önce sanem midir nedirler az sonra tamam canımlara dönüşüyor. bu dönüşüm pekte zaman almıyor.
kerem'le yönetmenin konuşma tarzında kerem'in yüklenmeleri filmin aslında sağlam bir diyalog filmi olduğunu da göze sokuyor. bu sahne hayli başarılı. gene yaşlı teyzenin yönetmeni kovuşu. doğal. olması gerektiği gibi. bir de ferit karakteri hayli iyi oturmuş filme. cuk diye. sokağın dili bu olsa gerek.
edit: şu yönetmenim burnum havada jargonunu ressamlarımızda müzisyenlerimizde de görmek olasıdır. nedir o hayata dışarıdan imrenilir gıptayla bakılır pekii iç dünya böyle midir? işin bu kısmına ışık tutuyor bu film sade ve özgün anlatımıyla.
10 üzerinden 7!
demirkubuz'un itiraf biraz da yüzleşme geleneğinden doğan zaman zaman fazlaca kişisel ama sıkmayan bir yapımı bekleme odası. filmde dikkati çeken en temel olgu yönetmenin dünyasına imrenilmesi fakat yönetmenin kibirli, vurdumduymaz sanat jargonu içinde aslında hayli içi boş bir yaşam tarzı sürmesi. bayanlarda inanılmaz bir imrenme söz konusu. fakat elif'inde söylediği gibi bir şekilde bu tavırlarıyla yalnızlığı hak ediyor yönetmenimiz. önce sanem midir nedirler az sonra tamam canımlara dönüşüyor. bu dönüşüm pekte zaman almıyor.
kerem'le yönetmenin konuşma tarzında kerem'in yüklenmeleri filmin aslında sağlam bir diyalog filmi olduğunu da göze sokuyor. bu sahne hayli başarılı. gene yaşlı teyzenin yönetmeni kovuşu. doğal. olması gerektiği gibi. bir de ferit karakteri hayli iyi oturmuş filme. cuk diye. sokağın dili bu olsa gerek.
edit: şu yönetmenim burnum havada jargonunu ressamlarımızda müzisyenlerimizde de görmek olasıdır. nedir o hayata dışarıdan imrenilir gıptayla bakılır pekii iç dünya böyle midir? işin bu kısmına ışık tutuyor bu film sade ve özgün anlatımıyla.
10 üzerinden 7!
2004 yılında gösterime giren zeki demirkubuz filmi. diğer filmlerinden farklı olarak bu filmde demirkubuz başroldedir. bu filmde kendi hayatındaki çıkmazları ve durağanlığını anlatmaya çalışan yönetmen, insanların benzer özelliklerine de değinmiştir. ve farklı olanın kabul görmediği dünyanın da ne kadar çekilmez olduğunu anlatmaya çalışmış.
ahmet (zeki demirkubuz) daha önce çektiği fimler sayesinde belli bir saygınlığı kazanmış başarılı bir yönetmendir. her ne kadar övgülerle karşı karşıya kalsa da bunu kabullenmez. içinde büyüttüğü kibir ve kayıtsız kalma felsefesi yüzünden ikili ilişkilerindeki başarısızlığı, işindeki başarısızlığını örter.
filmde özellikle ahmet'in hayatına giren kadınların benzer davranışlar göstermesi, onun kayıtsızlık felsefesini destekler. ayrıldığı serap da, yeni sevgilisi elif de sabahları balkondan kediyi bulmaya ve doyurmaya çalışır. iki kadın da, ahmet'in kendilerine olan ilgisizliğine dayanamayıp onu terk eder. ikisi de benzer cümleler kurar.
demirkubuz filmlerinde dikkat çeken bir diğer özellik de, bir filmde rol alan oyuncunun, mutlak suretle başka bir filmde de rol alması. örneğin bu filmde rol alan serdar orçin(kerem), yazgı filminin başrol oyuncusu olarak musa karakteriyle rol almış son olarak da kıskanmak filminde kamera karşısına geçmiştir.
demirkubuz'un bir filminde izlediğim oyuncuyu başka bir filmde gördüğümde heyecanlandığımı itiraf etmeliyim. sanki hep masumiyet filminden bir karakterle bağlantı kurulacakmış gibi hissederim bu da heyecanlanmama sebep olur. kesinkle söyleyebilirim ki, demirkubuz filmleri arasında masumiyet filmi benim için tektir. ve öyle de kalacaktır.
(7/10)
ahmet (zeki demirkubuz) daha önce çektiği fimler sayesinde belli bir saygınlığı kazanmış başarılı bir yönetmendir. her ne kadar övgülerle karşı karşıya kalsa da bunu kabullenmez. içinde büyüttüğü kibir ve kayıtsız kalma felsefesi yüzünden ikili ilişkilerindeki başarısızlığı, işindeki başarısızlığını örter.
filmde özellikle ahmet'in hayatına giren kadınların benzer davranışlar göstermesi, onun kayıtsızlık felsefesini destekler. ayrıldığı serap da, yeni sevgilisi elif de sabahları balkondan kediyi bulmaya ve doyurmaya çalışır. iki kadın da, ahmet'in kendilerine olan ilgisizliğine dayanamayıp onu terk eder. ikisi de benzer cümleler kurar.
demirkubuz filmlerinde dikkat çeken bir diğer özellik de, bir filmde rol alan oyuncunun, mutlak suretle başka bir filmde de rol alması. örneğin bu filmde rol alan serdar orçin(kerem), yazgı filminin başrol oyuncusu olarak musa karakteriyle rol almış son olarak da kıskanmak filminde kamera karşısına geçmiştir.
demirkubuz'un bir filminde izlediğim oyuncuyu başka bir filmde gördüğümde heyecanlandığımı itiraf etmeliyim. sanki hep masumiyet filminden bir karakterle bağlantı kurulacakmış gibi hissederim bu da heyecanlanmama sebep olur. kesinkle söyleyebilirim ki, demirkubuz filmleri arasında masumiyet filmi benim için tektir. ve öyle de kalacaktır.
(7/10)
Türkiye'nin en iyi yönetmeni zeki demirkubuz'un kötü filmlerinden biridir. C blok'u bir deneme olarak ayrı tutarsak bence bekleme odası en kötü filmi.
Tanım trio. 1: şehir tiyatroları oyunu ya da 2: insanları tiyatrodan soğutmak için bir sebep daha.. Böylesine abartılı, teatrallik kokan oyunculuklar, berbat esprilerle filan nereye kadar? hem de modernlik iddiasında yeni bir oyun. Şaka gibi. Ama komik değil.
3: bi de zeki ağabeyin filmi. Sinema-edebiyatın farklı bir şekilde buluşmasının alçakgönüllü örneklerinden biri. süssüz, sakin. bütün temizliği ve pisliği ile hayat. saygı benden.
3: bi de zeki ağabeyin filmi. Sinema-edebiyatın farklı bir şekilde buluşmasının alçakgönüllü örneklerinden biri. süssüz, sakin. bütün temizliği ve pisliği ile hayat. saygı benden.
sehir tiyatrolarinin bu sezonki oyunlarindan birisi.
aslinda oyunun adi (bkz: bekleme salonu) ama sacma bir sekilde sozlukte baslik acilamamakta.
oyunda ise garip bir kopukluk vardi.oyuncularin butun gayretine ragmen bir turlu olmadi.
ama yinede verilen emek icin cok tesekkurler...
aslinda oyunun adi (bkz: bekleme salonu) ama sacma bir sekilde sozlukte baslik acilamamakta.
oyunda ise garip bir kopukluk vardi.oyuncularin butun gayretine ragmen bir turlu olmadi.
ama yinede verilen emek icin cok tesekkurler...
kimse için bir film.ben çok beğendim ,beğendim ne lan sikip attı iyidi yani.işte öyle bişe..
yine defalarca zevkle izlediğim zeki demirkubuz filmi. Akılda kalanlar genel anlamda şöyle sıralanabilir:
ahmet: bırak kibiri ufak bir gösteriş uğruna bütün hayatını mahveden insanlar tanıdım.
ahmet: adalet duygusu en çok da hak arayanların elinde zavallılaşır.
.
elif:siz herşeyi bildiğinizi düşünüyosunuz ama hiç bi bok bilmiyosunuz.sadece benim de o budala kadınlarınızdan biri olduğumu düşünmek işinize geliyo.
ahmet: bırak kibiri ufak bir gösteriş uğruna bütün hayatını mahveden insanlar tanıdım.
ahmet: adalet duygusu en çok da hak arayanların elinde zavallılaşır.
.
elif:siz herşeyi bildiğinizi düşünüyosunuz ama hiç bi bok bilmiyosunuz.sadece benim de o budala kadınlarınızdan biri olduğumu düşünmek işinize geliyo.
olmamış film. bence zeki demirkubuz da benimle hemfikir şimdi.
diğer demirkubuz filmlerine göre daha zayıf kalmıştır. dostoyevski, raskolnikov'un öldürdüğü lizaveta'nın ceset kokusu dolu ruhunu anlatır sanki.
zeki demirkubuz'un bir söyleşinde,~(bkz: http://www.eksisozluk.com...s%C3%B6yle%C5%9Fi+zirvesi)~ ''keşke çekmeseydim.'' dediği filmdir. masumiyet gibi kaliteli bir filmi çeken yönetmenin klasında olmayan, olmamış film.
zeki demirkubuz'un yönetmenliğini yaptığı, türk sinemasını bir kaç yıl ileri götürmüş film.
"başkalarıyla mutlu olan kadınlar bana kendimi hep kötü hissettirmiştir."
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar