bugün

insanin birden bire butun her seyini alt ust eden bir olaydir.
duygularin incinir,guveninin bosaymis anlarsin...
sevgi dersin nefrete donusur...
unutamazsin bir sure kendinle basbasa kalirsin...
*
herkese olur da bize olmaz dersin ama onu kaybedersin. olay bu. hiçbir şey, ayrılık falan koymaz da en çok ayrılığın sonucu onu kaybetmek koyar adama. bir zamanlar evlenme planları kurduğun insandan şimdi haber alamıyorsun. bu kötü bişey. bir zamanlar birbirimizi bırakmayalım diyen insandan şimdi haber alamyorsun. bu çok kötü bişey. uçtu gitti. birkaç yıl sonra kimbilir hangi şehirde hangi insanla olacak? kimbilir toğrağa mı girecek? haberin olmayacak. bu daha da kötü. ve şimdi ayrılan taraf kar etti öyle mi? ne güzel dimi bak çook iyi kar ettik.
Gelsen de göremezsin benim gördüğüm rüyaları. Öylesine güzel ki; masmavi bir deniz, sanki suluboyadan en güzel mavi seçilip fırça batırılmış gibi..
Yukarılarda yeşilin her tonundan ağaçlar, mis gibi temiz hava. Ciğerlerime çektiğimdeki hissim nefeslerimizi değiştirirkenki hisleri yaşatıyor bana.
Küçük bir ağaç evin balkonundan ayaklarımı sallıyor ve hiç sürmeyi beceremediğim kırmızı ojelerime bakıyorum. Kapının gıcırtısı ve dışarıdaki boş salıncağın o nahoş tını uyumsuzluğundan bile içim huzurla ve güvenle doluyor. Yanında olduğumdan, sana dokunduğumdan...
Sana, seninle gördüklerimi anlatmaktan vazgeçebildiğim zaman korkuyorum yitip gidecek o duygulardan.
sus ve konuşma. bırak, gitmiş zaten. tek güzel olan sessizlikse hayatında, bırak keyfini çıkar üstüne otururken çıtırdıyan kanepenin. aldığın çiçekten kuru ellerinle saçlarını karıştır ve çıkan hışırtıya kulak ver. bir sigara yak ve dumanına sakla hayallerini.

anlamdan yoksun ve suskundur ayrılıklar...
Hiçbir ayrılık, ayrılığa hazır değildir..
Bedenime karanlık bulaştı..
Güneşi bekliyorum,
Tutuşturup kaçsın diye..
Belki, seni görsem düğüm olacak cümlelerim..
Belki kokun yine söyler..
Uzaktan ayrılmalıyız bu yüzden..
Hep yakınmış gibi..
Öylece, gözlerine;
Bakabilsem son kez..
Sonra gidebilir miyim?
Ve son sözlerimde,
Kalabilir miyim ağlamaksız?
Gitmeliyim..
Yine de;
Kalabilir miyim seninle?

Dönüşü yok ardından..
Bugün, biraz önce,
Annem üzülünce anladım;
Aldanmışım sevdiğine,
Aldanmak istemişim..
Oysa bu evin her yerinde,
Kaldırımlarda,
Ufacık anılar bulacağım..
Gözlerinde gülüşlerle..
Keşke..
Uyuyabilsem şimdi nefesinle..
Öpücüklere boğabilsem istediğimce..
Kimseyi senin kadar sevmeyeceğim,
Ve kimse seni benim kadar sevmeyecek..
Hüzünlerim..
Sevgim kadar büyük,
Belki onun gibi nedensiz..
Gülüşünü çok özledim..
Yine de..
Gitmeliyim..

mikrodalga
not; bilmiyorum belki çok düz, anlamsız bu.. ama taze...
trt'nin yeni dizisi.
israil rahatsız olmuş sanırım bu diziden. israil ve Yahudi düşmanlığını tesis etmeye yönelik 'provokatif bir dizi'ymiş. *
işe bak, türkiye'de yaşıyorum, diziden haberim yok, bu israil rahatsız bile oluyor ülkemde yayınlanan diziden.
iki ateş arasında kalmıştı zihin..iyilerin ve kötülerin ezeli ve ebedi savaşının bir yansımasıydı kıvrımları meşgul eden..yok diyordu iyilik bu kadar büyük bir sevginin yenemeyeceği korku,tutamayacağı el yoktur...hayır diye gürledi kötülük: sevgiler korkularda boğulamaya mahkum;dünyanın düzeni böyle;senin ufacık ellerin;haddini bilmez yüreğin mi değiştirecek..yatağa uzandı gövde,yastığa düşüverdi baş...bir neyin inleyişinde ayrılık ne zaman diye titredi incecik bir ses...gözler kapandı,yaşlar yanağa süzüldü...şarkı bittiğinde kötülük bir mesaj sesinde duyurdu kendini yeniden:"şimdi"
*
bir annenin cocugunu tek kalemde silmesi onu terketmesi..
"ayrılık" acıların en büğünü yaşatır insana. gerçekleştiği andan itibaren; darmadağın olur. yaşayan ölü haline gelirsin. beynin ile bedenin arasındaki her türlü bağlatı error verir. gerçekten ölmek istersin. ölsem de bu ızdırap bitse. biraz zaman geçince; acını hafifletmek için oyalanacak şeyler bulmaya çalışırsın saçmalarsın adeta; ne üzgün olmayı becerebilirsin; dozunu tutturamazsın. ne de neşeli olmayı. saçma sapan olur yapmaya çalıştığın her şey. o da benim gibi mi diye düşünürsün. daha da bir acır, kanar yaran. ne kadar acıklı aşk şarkısı varsa bulur dinler. gözlerin çizgi haline gelene kadar ağlarsın. etraftan, yeter kendini harab etme diyenlere kızarsın. ulan acımı bile yaşatmadınız diye. acıların en kötüsünü yaşatır "ayrılık" , iyileşmesi de bir okadar zor olur. ****
trt nin anlamsiz yapimlarindan birisi daha. esra ceyhan a verilen paralar i gectim, her hafta yayindan kaldirilan dizilerine harcanan paralarini gectim ama artik yeter!

filistin halki ezilen her halk gibi kalbimizde yer aliyor ancak; sen once ulkende yasadigin insanlarin paralariyla calistigin bir kanalda, ulkenin insanlarina sahip cik, onlarin acilarini, gecim sikintilarini anlatan bir dizi cek samimiyetine inanayim. israil e ayar verecek en son kanal trt 1 dir. one minute yazisini gozumuze sokarak neye, kime hizmet ettiginizi bu kadar belli etmeyin.

yarin fransizlar ermenilerle ilgili bir turk dizisi cekse, ironinin amina koysa bas bas bagirirsiniz...

her yonden celiski; sevisme sahnelerine sansur getir, sonra da bu ulkede sansur yok de. bu ulke ince biyikli zihniyetten olesine cekecek ki; kendi icsel ayriligimizi yasayacagiz, yasattirilacagiz...
dizini siyasi danışmanı hakan albayrak' dan ateşli bir yazı:

http://yenisafak.com.tr/y....2009&y=hakanalbayrak
konsept danışmanlarından birisi olan hakan albayrağın köşesine taşıdığı dizidir.

israil'i sarsan TRT dizisi

TRT1'de yayınlanan "Ayrılık; Aşkta ve Savaşta Filistin" dizisinin danışmanlarından biriyim, ama bu satırları TRT veya yapımcı şirket adına değil kendi adıma yazıyorum.

Kısa keseceğim:

"Ayrılık dizisi yüzünden travma yaşıyoruz", "Ordumuzu çocuk katili gibi gösteriyorlar", "Bize iftira atıyorlar" diyen israil, TRT'yi bıraksın da, aynaya baksın. Baktığında görecek ki gerçek yüzü bu dizide gösterilenden bile daha çirkin. Hele, Türkiye'ye protesto notası vermeye hazırlanan Dışişleri Bakanı Liebermann!

Deyr Yasin, Kana, Cenin, Gazze katliamlarıyla anılan israil ordusunun aslında Polyanna ordusu olduğuna inanmamızı bekleyen bu zat, Dökme Kurşun Katliam Harekâtı'ndaki mezalimi yeterli bulmayıp Gazze'ye atom bombası atılmasını istemiş ve Filistinlilerin Lut Gölü kenarında inşa edilecek toplama kamplarına tıkılmasını önermiş bir SiYONAZi'dir. Bu yüzsüz SiYONAZi'nin protestosu Ankara'ya vız gelip tırs gitmelidir.

Liebermann'ın elemanı ya; israil istanbul Konsolosu Moşe Kamhi de "israil ordusu savaş ahlâkına en çok riayet eden ordudur" gibi akla ziyan laflar ederek hepimizi salak yerine koyuyor. Neymiş? Gazze'de bombardımanlardan önce ahaliyi telefonla uyarma nezaketini göstermişler. Aman ne güzel! Peki uyarılan Gazeliler nereye sığınacaklardı? Bombalanmayan bir yer mi vardı Gazze'de? Camileri, hastaneleri, okulları bile bombalamadılar mı?

Savaş ahlâkıymış! Eğitimlerini tamamlayan israil askerlerine dağıtılan tişörtlerin üzerindeki resimler ve yazılar çok güzel anlatıyor o "savaş ahlâkı"nı: Atış menzilinde Filistinli bir çocuk resmi ve altında "Kafasına sıkmadan gevşeme!" yazısı... israil askerinin Filistinli kıza tecavüz resmi ve altında "Bâkire kalmayacak!" yazısı... Gazze'de 'görev yapan' israil askerlerine dağıtılan bildiriler de birer ahlâk manifestosu(!!!). Mesela, askerlerin uluslar arası savaş hukukunu hiçe saymaya çağrıldığı şu bildiri: "Ey israil askerleri! Bizi kuşatan ve canımızı acıtan o ahaliye acımayın; kendinizi ve arkadaşlarınızı korumaya bakın. O ahali masum değil. Düşmana karşı layıkıyla savaşmayı engelleyen bütün o tuhaf doktrinleri ve emirleri yok sayın!" (Kaynak: HAARETZ)

"Ayrılık" dizisi gerçekleri anlatıyor. Anlatılan gerçekler israillilere "travma" yaşatıyorsa, bu gerçekleri değiştirmeye baksınlar.

. .

Sansür talep eden israil'e inat, "Ayrılık" dizisini reyting şampiyonu yapmaya var mısınız?

TRT1, Salı, 19:50...
çok acaip bir dizi olmuş, yapandan allah razı olsun.

turnusol kagıdı gibi bir dizi olmuş, insanlıgını her izleyen test etsin diye yapılmış, izleyipte içi kanamayan gitsin kahpeligi tedavi edecek bir ilaç varsa onu bulmaya çalışsın.

suçlu ne kadar israil o konu ayrı, ilk önce suçluluk sıralamasında israil baş sırada gelmez bence, yahudiler tarih boyu sinmiş gizlenmiş yer altında yaşamış garip insanlar, mert olmalarını şerefli bir düşman olmalarını beklemek safdillik olurdu, binlerce yıllık rüyaları gerçekleştirmek için hitlerle anlaşıp soydaşlarını katlettiren bir siyonizm var önümüzde, ama suçlu ilk önce filistin yönetimi, israille anlaşmış, hamas baskınında arafatı katledenin aslında yakın çevresi oldugunu gelgeleri ulaşınca dünya şok olmuştu, sonra ürdün, sonra mısır, israil bunlardan sonra sıraya girer, satılmış rejimler, adam gibi ortalıkta gezen kral titri olan satılmış şerefsizler, ortada gezerken, mısır, israil sınırı kapatınca sınırları kapatmasa gazzede nasıl bir soykırım olabilirdi? yine türk milleti el atacak bu sorun ebediyete kadar çözülecek, devleti haketmeyenlerde hakettikleri muameleyi görecekler elbette bir gün.

bence dizi taraflı yapılmış ayrıca, ethan ın karısını sagduyulu konusturmuşlar, hac yolculuguna çıkmış insanların engellendigini görünce, "yaşlı başlı insanlar ne olay çıkaracak" şeklinde, ben israilde bu şekilde sagduyulu konusacak 10 tane bile israil vatandaşının çıkacagını sanmıyorum, gecen yıl muhalefet lideri iken gazze savaşı sırasında azgınlıgı tavana vuran hayvandan aşagı yaratık, şimdi israil dışişleri bakanı, nasıl olabilir, 10 tane sagduyulu insanın yaşayacagı bir toplumda bu hayvan nasıl olurda bakanlık alabilir, israil ve onun unsurları farkında degil, vahşetle, kanla bir yere varamazlar, kim nereye kadar göz yumabilir buna, abd başkanına filistin sorununu çözsün diye barış nobel i verildi, farkındamı siyonist rejim acaba bu ne demek, dünyanın israil e one minute demesine az kaldı, birde elbette o toprakların asıl hizmetkarları olan biz türkler var, unutmasın "devran döner"..
pana film'in 2007 yılında show tv'de 6 bölüm yayınlandıktan sonra reyting nedeniyle kaldırılan dizisi. oyuncu kadrosunun büyük bölümünü kurtlar vadisi'nde oynamış oyuncular oluşturuyordu.
bizim evin salı günleri bir numaralı dizisi olacak. talimat büyük yerden kusura bakmasın canım ailem ile geniş aile.
aramızdaki siyonistlerin ve siyonist terör aygıtı israil'e hizmet edenlerin kendilerini ortaya çıkarmasına, afişe etmesine neden olan trt dizisidir. diziye yönelik sözde senaryo eleştirilerini sesendirenlerin israil'in katlettiği bebekler karşısında dillerini yutmuş olmaları mızrağın çuvala sığmayacağının net bir göstergesidir. aynı kişiler türkiye2nin komşularıyla yakınlaşmasından da rahatsızlık duymaktalar. bu bir tesadüf olamaz.
zamanla acısı geçen, geçerken de çok şeyi değiştiren, ayrıldığınız varlığa verdiğiniz değerle orantılı olarak, yaşadığınız en acılı zaman dilimidir.
birleşmenin tersidir. ve muhtemelen daima acı çektirir.
http://sinestezi.wordpres...om/2009/10/20/ates-dondu/
bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider

ataol behramoğlu
ayrılana kadar hep gidenin değil de, kalanın terk ettiğini öğrettiler.

ayrılınca anladık ki, giden terk edermiş.
arkasından "neden" sorusunu getiren acıklı durumdur.
elinize telefonu aldığınızda ilk aradığınız numaranın artık aranmaması, aranılmaması gerektiğinin idrak edilerek içinizin ürpermesidir ayrılık.canım dediğiniz insanın üçüncü tekil şahıs olarak hayatınıza yabancılaşması sürecidir belki.tüm canım'ları içinize hapsedebilmek, susmak gerektiğini öğren(ebil)mek,kelimeleri ağzınızdan çıkarmak yerine yutkunmak olur bir süre sonra adı.
ben iyiyim, sensiz de mutluyum maskesinin ardına gizlenmektir ayrılık.gecenin yarısı göze girmeyen uyku,çalmayan telefon,bitmeyen depresyon, şişmiş gözler, yememe içmemeler ya da yemeye içmeye yönelmeler olur ayrılık.ve tabi en sona koyulan nokta.
(bkz: evlerden ırak)
Ömrünü heba etmek.Beklemek, beklemek ve sadece umut etmek.Bir süre sonra delirdiğini düşünmek...Ve bir süre sonra tekrar devridaim etmek ve aynısının mavisini yaşamak.