bugün

Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın 5 Aralık 2008 tarihinde Turkuvaz (ATV, Sabah ve dergi grubu) işyerlerinde grev kararı almasıdır.

GREV KARARI, ilk olarak 17 Aralık 2008 Çarşamba günü saat 12.30 da istanbul Balmumcu daki ATV-Sabah binasına asılacak
http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=22302
Sabah ve Atv'deki grev, 12 Eylül darbecilerinin gelir gelmez yasakladığı Banknot Matbaası işçilerinin grevinden sonra, basın tarihinde bir 'ilk' olarak ifade ediliyor.

Sabah-atv grevi 22.nci gününde!
Grevci gazeteciler, devasa medya gücü karşısında bir direnç örneği veriyorlar. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), medya tekellerine karşı cesurca bir mücadele veriyor.
Emekten yana çevreler, sendika yöneticileri, kim işyeri temsilcileri, grev yerini ziyaret ediyor, mücadeleye desteklerini bildiriyorlar. Yaptıkları açıklamalarla, Sabah-atv patronunu eleştiriyor, 'Sabah'ı okumayarak greve destek ver' çağrısı yapıyorlar.

Greve rağmen çalışan Sabah-atv çalışanları başta olmak üzere emeği ile geçinen, gazeteciliği gerçekleri savunmanın mesleği olarak gören tüm gazeteciler ve basın çalışanları, grevci gazetecilerden gözlerini kaçırsalar da, yürekleri grev yerinde çarpıyor.

Ancak bütün bu olumlu şeylere karşın, Sabah-atv grevinin başarısı için bunların yetmeyeceği apaçık.
Çünkü her şeyden önce sürdüğü biçimiyle grevin, ekonomik ve moral bakımından patrona geri adım attıracak kozlara sahip olmadığı gözleniyor. Dahası, 'üç kuruş' için ya da 'küçük siyasi çıkarlar' için birbirinin gölgesine kurşun sıkan basın tekelleri, grevciler karşısında sıkılı bir yumruk gibi birleşmişlerdir. Demokrasi, özgürlükler, hak-hukuk, basın özgürlüğü denince mangalda kül bırakmayan tekelci medya gruplarının gazete ve televizyon organları, Sabah-atv grevinde 'haber değeri' bile bulmuyorlar. Çünkü medya patronları, keskin bir 'sınıf bilinciyle' bu grevi sadece Sabah-atv patronuna değil tüm tekelci medya patronlarına karşı bir grev olarak görüyorlar.

Bu yüzden de emek güçlerinin(*), bu büyük medya patronları cephesinin direncini kıracak gücü oluşturmaları gerekmektedir. Bunun yolu ise sadece TGS'nin değil, her işkolundan, her konfederasyondan tüm sendikaların, tüm emek örgütlerinin gücünü ortaya koymasından; böyle bir güç birikimi yapılmasından geçmektedir. Bu güç, toplumsal bakımdan bir ağırlık oluşturacağı gibi, grevin kırılmasını bekleyen medya tekellerine karşı da ekonomik bir yaptırım uygulayabilecektir. Burada, tüm emek güçlerinin; 'Sabah okumayın!', 'atv'yi izlemeyin!' çağrısı, basın özgürlüğü ve basın emekçilerinin örgütlenme özgürlüğü içerikli yürütülecek bir kampanya ile oluşturulan medya tekelleri barikatı parçalanabilir. Böylece emek örgütleri, çok eleştirilen, sermaye basınının emek mücadelesi karşısındaki emek düşmanı tutumuna da yanıt vermiş olacaklardır. Dahası emek güçleri, 'halkın haber alma özgürlüğü'nün savunulmasında geniş bir aydınlatma kampanyasını da başarmış olarak, bugünkünden çok daha ileri bir mevziye geçeceklerdir.

Eğer patronlar; kendilerini tehdit eden daha büyük bir tehlike varsa, emekçilerin talebini kabul ederler. Bu yüzden de Sabah-atv grubu, grevin sürmesinin gevin başarısından daha büyük zararlar açacağını bilirse, anlaşmaya yanaşacaktır. Bunun yolu da tüm emek güçlerinin, Sabah-atv grubuna karşı tam bir yaptırım uygulamasıyla olanaklıdır. Bu aynı zamanda, diğer medya tekellerinde örgütlenmenin de yolunu açabilecek tek seçenektir bugün.
Açıkçası Sabah-atv'de süren grev, emek güçlerinin, sermayenin en örgütlü olduğu alana müdahale etmesi için bir dayanak, bir fırsattır. Eğer sendikalar tüm diğer emek örgütleri ortak hareket ederek güçlerini birleştirirlerse, bu, basın cephesinde önemli kazanımlara yol açacağı gibi emek mücadelesinin bütün alanlarında da moral ve örgütlenme düzeyinin ilerlemesi bakımından son derece önemli bir kazanım olacak; mücadelenin mevzisinin daha ileriden kurulması için çok önemli bir fırsat doğacaktır.

(*) Emek güçleri, emek örgütleri, çok geniş bir kesime karşılık geliyor. Ancak bunların çok önemli bir bölümü, hükümet yandaşı ve emek mücadelesini bir sınıf mücadelesi olarak görmeyen kişilerin yönetiminde. Bu yüzden burada, bugün mücadelenin önüne düşerek böyle bir kampanyayı örgütleyebilecek sendikalar, emek örgütleri, platformlar ve çeşitli emek dostu örgüt ve çevreleri kastediyoruz.

kaynak: http://www.evrensel.net
Kapitalizmin göbeğinde yapıldığı için takip edilmesi gereken eylemdir. zira çeşitli güç odaklarının ne bok yediği bu eyleme katılanlar takip edilerrek anlaşılabilir.
http://www.bizsabahokumuyoruz.com/

hepinizi 12 eylül sonrasi ilk basin grevini desteklemeye çağiriyoruz...

lütfen mektuplarinizi aşağidaki adreslere gönderin:
levent.tayla@ turkuvazdergi. com.tr
nurdan.acur@ sabah.com. tr <mailto:nurdan. acur@sabah. com.tr>,
fuat.kozluklu@ atv.com.tr <mailto:fuat. kozluklu@ atv.com.tr>
serhat.albayrak@ sabah.com. tr <mailto:serhat. albayrak@ sabah.com. tr>
sefik.calik@ sabah.com. tr <mailto:sefik. calik@sabah. com.tr>
ahmet.calik@ sabah.com. tr <mailto:ahmet. calik@sabah. com.tr>
erdal.safak@ sabah.com. tr <mailto:erdal. safak@sabah. com.tr>
tel: 354 30 00

örnek mektup:

"sayın .....
size sabah-atv'de hala devam eden grevden duyduğum rahatsızlığı dile getirmek için yazıyorum. anayasal haklarını kullanan gazetecileri işlerinden atmanızı, sendikadan ayrılmak için "ikna" etmenizi ve çalışanların toplu iş sözleşmesi hakkına saygı göstermemiş olmanızı şiddetle protesto ediyorum.
sizden acil olarak işyerinizde yetkili sendika olan tgs'yi görüşmeye çağırmanızı, grevcilerin taleplerini kabul etmenizi ve bu grevi sona erdirmenizi istiyorum. ayrıca, işyerinizde sendikalaşma sürecinin başlangıcından beri yürüttüğünüz hukuksuzlukları sona erdirmenizi ve yasalara saygılı davranmanızı talep ediyorum.
artık insan haklarının sadece kağıt üzerinde kalmadığı ve uygulandığı bir ülkede yaşamak istiyorum ve bu yüzden de grev süresince turkuvaz grubuna ait hiç bir yayını okumayacağımı ve tv kanalını izlemeyeceğimi bilmenizi istiyorum.
isim-soyad
meslek
şehir"
yalan olmuş grevdir.
işçilerin haklı mücadelelerini yansıtan grevdir.
üniversitelere gidip yüzsüzce ucuz işçi arayan,işten attıkları işçilerin aileleri perişan iken gruplarının tanıtımlarını yapan bu paragözlere gereken tepkinin verilmediğini düşünüyorum.
işçilere desteğimizi esirgememeliyiz,bir gün bizi de kapıya koymalarını istemiyorsak.
güncel Önemli Başlıklar