bugün
- bu gece intihar edeceğim10
- istifa etme nedenleriniz16
- kanka olmak istediğiniz yazarlar16
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri16
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur15
- puura9
- bamya seven erkek25
- larisalisa22
- peter parker'ın mutsuz olması10
- özlem zengin15
- hz ömer'in nil nehrine racon kesmesi12
- günün şarkısı8
- gece yatarken kurulan hayaller8
- victor osimhen21
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey23
- sigara içen insan aptaldır23
- sokakta görülen kediye naber lan demek13
- sözlük erkeklerinin bu günkü kombini15
- gecenin şarkısı8
- yazarların en çok sevdiği aylar25
- konusu belirsiz kavga8
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları19
- belediye konserleri yasaklansın16
- iki nişan atmış a101 kasiyeri 35 yaşında mizgin16
- müslüman diye hamas'ı savunmak17
- skoda9
- manyak olmaya karar verdim10
- sözlük çirkinlerinin fotoğrafları12
- filistin meselesi bizim milli meselemizdir19
- işten çıkmaya 1 5 saat kalması8
- erkek olana kadar çocuk yapmak13
- bu tiple kaç sözlük hatununu yatağa atarım11
- nerede o eski yazarlar19
- boyu 1 47 olup gazabımdan kork yazmak11
- anın görüntüsü12
- 10 milyon dolar verseler dinini değiştirir misin12
- hatuna artistlik için öküz gibi içip kusmak10
- eskiamaeksikbiri20
- realite manipülasyonu13
- mel mel vs eylulsabahi36
- 10 kasım 2024 fenerbahçe sivasspor maçı31
- sözlükteki kanka lobisi24
- özgür suriye ordusu10
- anal seks yapmayan hatunu kınamak14
- berber fiyatlarındaki fahiş artış8
- sari renkli seker14
- mel mel bakan gibson vs masklavi14
- karnabahar sevmeyen erkek10
- mel mel bakan gibsonn8
- hem seks hem hastalıkta söylenecek söz23
entry'ler (261)
türk sinemasına katkısı ya da uluslararası saygınlığı tartışılabilir, ama yarışma kısmının tat vermediği ortada. jüride kimler olursa olsun anlamsız bir ödül paylaştırma politikası izleniyor her yıl. "en iyi yönetmen"ler hiçbir zaman "en iyi film"i yapmıyor, "en iyi oyuncular" her zaman birkaç filme eşit dağılıyor. teknik branşlardaki ödüller, niteliğine bakılmaksızın diğer ödülleri alamayan filmlere veriliyor. yarışmanın amacı hala belli değil. istanbul film festivali'ndeki gibi bir tema kısıtlaması yok. bir yıl genç sinemacıları destekleme misyonunu üstleniyor, bir yıl ustalara çalışıyor... başarıyla yaptığı tek şey, her sene abuk sabuk tartışmalara sahne olması ve bol bol magazinel malzeme yaratması.
(kısaca, nurgül yeşilçay'ın gaspedilen bütün ödüllerinin geri verilmesini istiyorum, evet. pls.)
(kısaca, nurgül yeşilçay'ın gaspedilen bütün ödüllerinin geri verilmesini istiyorum, evet. pls.)
cannes film festivali'nde bulunma amacından çok orada ne giyeceğine-nasıl görüneceğine takılanlara inat kendi yaptığı makyajı, alabildiğine rüküş kıyafetleri ve en ingilizce bilmeyen halleriyle arz-ı endam eyleyen; yaşamın kıyısında filmine verilen avrupa birliği ödülünü, "biz onlara küfrediyoruz, onlar bize ödül veriyor" veciz sözleriyle değerlendiren; aynı şekilde atın portakal jürisinin abuk sabuk kararlarını "yemişim portakalını" gibi bir üslupla yorumlayan ve bütün bunları çirkinleşmeden yapmayı başarabilen; değil türkiye'de dünyada bile çok az oyuncunun yaşadığı onuru yaşayıp asla "ben avrupa'ya açıldım", "ben dünya starı oldum" havalarına girmeyen bir oyuncu ve hatta daha fazlası. entelijansiyanın orta yerinde salınan ezo gelin o.
gönlümün oscar'ını veriyorum, dünya barışını tehdit eden gözlerine.
gönlümün oscar'ını veriyorum, dünya barışını tehdit eden gözlerine.
sıradan şarkıların içine yerleştirilmiş bombalardan biri bu da. ferhatgöçerce bir çaresizlik manifestosu. çaresiz denk gelip çaresizlik hissettim derken, bir de ulu sözlük'te daha önce hissedildiğini gördüm çaresiz. isyan diyecektim yoksa, evet isyan diye çağrışacaktım, ah minel aşk dedim, sustum.
kendinden feci endişelenesi olan bir ülke türkiye. korkunun krallığı olacak sanki bu topraklar, "biz" illaki tartışacağız-kutuplaşacağız-güvensizlikten abuk sabuk şeyler yapacağız da dünyadaki ülke sayısı kadar bahane lazım bize. türkiye iran olur mu, malezya olur mu, amerika olmasa ne olur olur mu... dereler çağlar oldu, gözlerim ağlar oldu, gelmedin yıllar oldu, böyle olur mu...
iki mısrada "küçük" değişiklikler yapılıp, "Bu akl-u fikr ile mevla bulunmaz" denirse ve en etkileyici mısra "ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez" şeklinde söylenirse sadece şekilde değil, anlamda da bir farklılaşma olur: aşık çıkar menzilden, aşk kalır. aşık erir aşkın içinde, aşk olur.
ya rab bu ne derttir derman bulunmaz
benim garip gönlüm aşktan usanmaz
aşık ki cana kaldı aşık olmaz
canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz
ya rab bu ne derttir derman bulunmaz
benim garip gönlüm aşktan usanmaz
aşık ki cana kaldı aşık olmaz
canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz
düşününce, evet haklı bir serzeniş. mutsuzluk malum, son derece olağan ve genel bir durum. bırakıyorsun kendini içine, bir süre sonra karanlığına da alışıyor gözlerin; umuttu, kaygıydı kalmıyor hiçbir şey, mis. oysa mutluluk istisna anlardan ibaret. emek istiyor, sabır istiyor, dahası kendi elinde değil insanın. kısacık ömür, ölüp gideceksin ve hayatında mutlu olup olmadığın sorun-sorunun olmayacak muhremelen toprağın altında. ne gerek var bütün bunlara. olmuyor böyle hiç.
"bana rahmet yerden yağar" diyebilecek kadar yüce, kimsenin hazret demeyeceği kadar büyük. yunus o, bizim yunus.
-seni sevmemem için bana makul bir sebep göster?
-sen!
-hiç komik değil, ama makul. mazbut hatta, muntazam.
-sen!
-hiç komik değil, ama makul. mazbut hatta, muntazam.
hayatınızla dünya arasına bir başka hayatın girmesiyle oluşur. dünya bu nedenle kararır ve her zaman da geçiçi olmaz bu durum. hayat tutulması, insanın-insanlığın görüldüğü her yerde, çıplak gözle izlenebilir.
(yaratıcılığı da artırabilir mesela, iyidir!)
(yaratıcılığı da artırabilir mesela, iyidir!)
ifadenin sığlıyla, popülerliğine bakıp günümüz fotoğrafçılığı hakkında fikir edinmek mümkün. çektiğine "resim" diyen o kadar usta varken, bu mottonun peşinde koşan yeniyetmelerin "fotoğraf" değiği şeyler, doğallığı ve anlamı bozulmuş dijital manipulasyonlardan ibaret genellikle. yine ironi yani, evet.
ne ozandır ne arif.
-ama ankara çok "düzen"li bir şehirdir.
tam bir "kadın" cümlesi. ortada savaşları kaldırmaya muktedir bir kadın gücü var, ama bu güç dünyayı yönetmeye yetmiyor. niye? çünkü, dünyayı yönetmek* kura çekilerek filan erkeklere verilmiş bir hak. bir lütfetseler onlar, güllük gülistanlık olacak dünya... mantığa hayran olmamak elde değil. bu sözü söyleyen "kadınlar savaşın!" deseydi olmazdı zaten. sakat kalırdı herkes akıldan-mantıktan, gözden izandan.
oyuncu olması "teknik olarak" mümkün değil. bir tane yüz ifadesi var bu adamın: gülüyor aynı, ağlıyor aynı, racon kesmiyor aynı, kelle kesiyor aynı. memati onun geceleri uyuduğunu sanıyor, ama biz biliyoruz uyuyamaz o yüzle. öyle bambaşka, öyle aynı.
birilerinin ego tatminine, kolaycı vicdan rahatlamasına, sahte insafına bırakmaz insanı-insanlığı. dile gelmiş, ete kemiğe bürünmüş devlettir sosyal devlet; anayasa maddelerinden, harflerden oluşmaz.
çoğalsalar keşke. elinde bıçak olan, tiner olan; elinde ölüm olanlar kadar çoğalsalar.
kötü filmlerin kötü kahramanlarına benziyor. kendince bir şeyler yapıyor ama çok yetersiz, çok beceriksiz, çok komik. fıkralarla türkiye kadar sevimsiz, komik.
"tekrar şiire başlamak için uygun koşulların oluşmasını tevekkülle ummak istiyor."*
ironiyi de ironileştirmiş adam. aşina ne kelime:
rabbim o tarz bir tiyatro gelsin bu şehre
haddinden fazla mermi küvezden seksin
rabbim rabbim ben de sordum sarı çiçeğe
ah beni de şu direğe bağlayın gitsin
rabbim o tarz bir tiyatro gelsin bu şehre
haddinden fazla mermi küvezden seksin
rabbim rabbim ben de sordum sarı çiçeğe
ah beni de şu direğe bağlayın gitsin