bugün

allah cc yi görebiliyor musun?
-hayır.
o zaman allah da yok.
Dini duygulari sömürmeye ihtiyaci olmamasindan olabilir.
iphone'u yokmuş ondanmış. yazık bi iphoneu bile yokmuş.

kimin var acaba namaz kılarken fotoğrafı da bunun olması bekleniyor o da garipmiş. muhammedin de yok mesela. abudlhamitin de vahdettinin de.

köylüsünüz. lumpensiniz. ibadet ederken bunun reklamını yapılmasını önemli sanıyorsunuz. insanlar ve toplum bundan 100 yıl önce birbirine daha saygılıydı sanıyorum. ibadet ettim yahu ehauehauea diye dolanmıyorlardı büyük ihtimalle. o sebeple de kimsede böyle bir resim yok.

kemalist değil: notluyum.
dini sömürüp baak ben ibadet ediyorum ben iyi insanım diyen adamlardan olmadığı içindir. ayrıca kime nedir. adam tc yi kurdu o kadar insanın refahını sağladı aldığı sevap belki allah katında kat be kat daha fazladır. sevap günah tartışması yapılmadan önce dönüp bi kendine sormalı insan ben ne yaptım bu adamın yaptıklarıyla benim yaptıklarım mizanda karşı kefelerde dursa kiminki ağır basar diye. düşünmek lazımdır. düşünmeden konuşmamak lazımdır. ayrıca (bkz: atatürkün şekilci olmaması) ve (bkz: laiklik)
namaz ya da dua allahla kul arasında olan bir ibadettir. Şimdi bir nevi reklam haline getirildi bu oyunlara gelmeyin. Herkesin ibadeti, dini, düşüncesi kendine. Ilgilenecek daha önemli olgular varken bunun sürekli gündeme gelmesi komik ve acınası. Ayrıca atatürk'ün aşılamaya çalıştığı bir düşünce vardır cumhuriyetin temellerinin bir sütunu da bunun üstüne kurulu: din ve vicdan özgürlüğü.
salya sümük ağlayarak kendisine inananları sömürmek istememesindendir. Bir de ibadetin kul ile allah arasında olduğunu bilmesinden kaynaklanıyordur.
şimdi bir an düşündüm de benimde hiç namaz kılarken fotoğrafım yok.. lannn yoksa...
sıradan bir tespit. Fotoğrafları da siktir edin, ona kalırsa meclisi de dualarla açtırmış! Münafıklar da allah'ı zikretmez mi?
devleti yönetenler inançlarını ulu orta yaşayamazlar zira devleti temsil ettikleri için tüm inançlar karşısında tarafsız olmak durumundadırlar.dolayısı ile ibadet de muhabbet de gizli olmalıdır.

laiklik lafta olmaz.75 milyon vatandaş içinde birkaç yüzbin de olsa başka dinden insanlar var.sayısı ezici çoğunluk diye islam'ı referans almak o sayıca az hristiyan,musevi,deist,ateist yurttaşları 2.sınıf yurttaş ilan etmek demektir.

ayrıca aynı dine mensup insanlar içindede farklı mezhepten insanlar vardır.zira türkiye de hanefi,şafi,alevi ve caferi mezhebinden yurttaşlar vardır.dolayısı ile devlet bu mezheplerden birinide referans alamaz buda ayrımcılıktır.

ve tabiki aynı mezhep içinde dahi insanların inançları farklı farklı olabilmektedir.örneğin bir hanefi müslüman için türban hurafedir rahibe kıyafetidir islam coğrafyasına ingilizler eliyle sokulmuştur kuran'da asla geçmez nur suresi 31. ayette böyle bir ibare yoktur tamamen yalan tercüme söz konusudur. buna mukabil bir başka hanefi müslüman için türban allahın emri olarak görülür her kadının saçının tek bir teli bile görünmeyecek şekilde örtünmesi gerektiği düşünülür.

dolayısı ile aynı din aynı mezhep içinde bile kişiden kişiye değişen inanç ritüelleri söz konusudur.

o yüzdende devlete düşen görev asgari müşterekte birleşmek inanç ritüelleri açısından yaşanan çatışmalardan uzak durmak, devlete bunları bulaştırmamaktır.

sonuç itibariyle kamusal alan diye bişey yoktur kamu personeli vardır.yani devleti temsil edenler vardır.devletin memuruysan hatta seçilmiş vekil,bakan,başbakan,cumhurbaşkanıysan tüm inançlar karşısında tarafsız olmak zorundadsın.

bu o kişinin özel yaşamında tüm inançlar karşısında tarafsız olması demek değildir.kendi içinde elbette bir inancı olacaktır ama bunu kamuoyuna göstere göstere yansıtmamak zorundadır.

aynı şekilde konulan kurallarda (anayasa yasalar yönetmelikler vs) hiçbir inancı referans almamak zorundadır.kurallar toplumun ihtiyaçlarına,şartlarına,geleneklerine elbette evrensel normlarda dikkate alınarak oluşturulmalıdır zaten toplumun ihtiyaçları, gelenekleri içerisinde dini inançları da belirleyici olmaktadır ancak işte göstere göstere bir inancı referans gösterirsen bu durumda her ülke anayasasında olan olması gereken eşitlik ilkesine aykırı davranmış olursun.

devlet 75 milyonundur. anayasanın eşitlik ilkesi gereği hiçbir kişi yada kitle bir başkasına üstün değildir.dolayısı ile hiçbir kesimin inancıda bir başkasına üstün olamaz.

insanlar kendi inançlarını başkalarına dayatma şerefsizliğinden vazgeçmediği sürece laiklik tartışması sürer durur.insan olan kendi inancını başkasına dayatamaz.devlet tüm inançları güvence altına alır varlık sebeplerinden biride budur.işte bu güvenceyi sağlayabilmenin yegane yolu laikliği tastamam uygulamaktır.ancak tabi devlet dediğin yurttaşlardır.yurttaşların bilinci devleti devlet yapar.

yurttaşların çoğunluğu demokrasi bilincine erişememişse o toplumda laikliğin uygulanmasıda zorlaşır.malesef türkiye mustafa kemal atatürk'ten sonra pek çok konuda olduğu gibi laiklik konusunda da dostlar alışverişte görsün mahiyetinde bir uygulamaya sahip.halbuki m.kemal atatürk dönemindede laiklik tam anlamıyla uygulanmıyordu ama geçiş dönemiydi yavaş yavaş ideale doğru ilerleniyordu.

örneğin diyanet işleri başkanlığı diye bir kurumun olması laikliğe aykırıdır ama belirttiğim üzere geçiş döneminde toplumun çoğunluğunu oluşturan sünni islamın doğru şekilde anlaşılması hurafelerden arınması zaruriydi.diğer inanç gruplarıda buna saygı gösteriyordu.bugün bu zaruret malesef ki kalkmamış durumda zira 70 yıldır bir arpa boyu yol alınmadığı gibi son yıllarda geriye gidişte söz konusu.

o sebeple gerçek bir demokraside laiklik ilkesi tastamam uygulanırsa o ülkedeki siyasetçinin inançları sömürmesi bir inanç ritüelini elinde bayrak gibi sallaması söz konusu olamaz.çünkü böyle bir ülkeye demokratik denemez.
saçmasapan bir beklentidir.

"ben tam secdeye varırken çek dedim çocuk, rükuda değil!"
kesinlikle normaldir. çünkü ibadet gizli yapılır. kutsal kitabımızda bile yazar. ibadetin gizlisi makbuldür diye.
Namaz kılmak zorunda olmamasıdır.
ata'yla aramızda bir ortak nokta daha. benim de yok!
göstere göstere ibadet etmiyor da olabilir. napsın adam:
-şimdi kameranın da saniyesini 10 secs yapalıım. tıkıt vınnn. * insanlar görsün desin ne dindar adam namaz kılıyor.
vey
-ben namaz kılayım sen de çek beni tamam mı?..
benim de namaz kılarken fotoğrafım yok sözlük..
Namaz kilarken fotograf cektiren salak yazar kuruntusu. Ayrica kilmiyorda olabilir atamiz, kimene?
işgal kuvvetlerinin, büyükannelerimize tecavüz ederken hiç fotoları olmadığı için sanırım gençlik şimdi emperyalistlerden medet umuyor, tetikçiliğini yapanları alkışlıyor, maşalığını yapanları yüceltiyor.

Onursuzlaştıkça, köpekleştikçe pohpohlanıp bir de buna inanan gerizekalı bünyelerin Atatürk'ün namaz fotolarını aramalarına şaşırmıyorum. Onlar ibadeti herkese göstere göstere yapmayı marifet bilenlerdir. Koruma ordusuyla ViP bölümü olan camilere giderler, abdestlerini ilin valisine falan aldırırlar.

Kendimi köpeklere fısıldayan adam gibi hissediyorum. Onlar benim ne dediğimi anlayamıyor ama ben onlara yine de anlatmaya çalışıyorum.
ibadetini gizli yapıyor olmasından kaynaklanabilir.. sonuçta ibadetin gizli yapılanı makbul derler..
hepimiz en az bir kere namaz kılarken fotoğraf çekmişizdir kah zamanlayıcıyı açmışızdır, kah başkasına çektirmişizdir zaten bu durum göze alındığında, atatürk ayıbetmiştir.
"Kimin namaz kılarken fotoğrafı var ki?" sorusunu getirir akıllara...
ibadetin allah ile kul arasında olması gerektiğinin kanıtıdır. fotosu olanlar da gözünüze sokar aldatmacasını.
namazı ne için kıldığına bağlı olarak değişen bir durum.
o devirlerde din olgusu daha samimiydi.
kılan safi rıza için kılardı.
çıkar, kandırma, riya amaçlı maneviyat yaşanmadığı ve uygulanmadığı gibi pek çok kimseninde aklına gelmezdi.
kimse "bugün oruçluyum" demez, "bak namazımı kılıyorum" lafını etmezdi.
nihayetinde yapılan kul için değil yaradan rızası içindi.
buna mukabil kimsenin aklına da ibadet ederken resim çekmek gelmemiştir.
velev ki her zaman olan olağan bir durumu resimlemenin, özellikle konu yanlızca kişiyi ilgilendiriyorsa gereği olmamıştır.
atatürk meselesine gelince; kılıp kılmaması kendi tercihidir.
bizim için ne yaptığımı önemli kendisi için ne yaptığımı?
insanların özeli neden bizi ilgilendirsin ki.

alın birde link. paşa namaz kılana nasıl yaklaşmış.
http://www.webhatti.com/t...ne-ataturkun-yaptigi.html
çünkü topumuzun namaz kılarken fotoğrafı vardır. Atatürk ün yokmuş öğrendim; çok içerledim ne yalan söyliyim çok ayıpladım..

mesela babanemin boy boy namaz kılarken çekilmiş fotoğrafları vardır evde sizin yok mu yoksa? hele dedem bak hala gülüyorum düşündükçe; sevgili babanem gene günlerden bir gün namaz kılarken bir yandan da poz veriyor bana, haylaz dedem de durur mu? durmaz tabi.. tavşan kulağı yapmış babanemin arkasından.. fotoğrafları tab ettirip de baktıktan sonra nasıl da gülmüştük. ne zaman tüm aile birbirimize kenetlenmiş hem namaz kılar hem şakalaşır bir yandan da fotoğraf çekilirken bu fotoğrafı hatırlar güleriz..

demem şu ki; müslümanım diyen herkesin bir fotoğrafı olması gerekir; "bu özel ve kendimizden başka kimseyi ilgilendirmeyen" namaz kılma anlarında..
(bkz: bsgçk)
ibadetin şov amaçlı yapılmamasından dolayıdır... doğru olan ibadet gizli yapılandır.
namaz kılarken fotosu yoktur ama meşhur balıkesir hutbesi vardır zağanos paşa camiinde. sene 1923 cumhuriyet ilan edilmeden, lozan imzalanmadan yapılan bir hutbe bu. peygambere (sav), dine, hilafete övgüler düzüyor. demek ki, hutbesi varsa orada namazda kılmış olabilir. ancak, 1923 tarihinden sonra demeçlerinde ateist düşünceye sahip olduğunu, fikirleriyle ve yaptığı icraatlarıyla destekliyor. şapka kanunu, tevhid-i tedrisat kanunu, hilafetin kaldırılması, türkçe ezan, milli eğitim sisteminde dinsiz eğitim yerleştirilmesi, anayasadan dini islam ibaresinin çıkarılması, laikliğin yerleştirilmesi, mecelleninin kaldırılıp avrupai kanunların yürürlüğe girmesi gibi icraatları tam anlamıyla din ve dindarlara yönelik.
şimdi hal böyleyken;
-dönemin siyasetçilerini dine siyasete alet etme yönünden suçlayanlar, bir siyasetçinin veya bir liderin, bir camiide hutbe irat etmesine neden ses çıkarmazlar?
-balıkesir hutbesinde hilafetten yana tavır alan lider, ne olduda lozandan sonra fikri değişti, halifeliği kaldırdı?
-peygamber efendimiz (sav) hakkında övücü cümleler sarf eden mustafa kemal, dönemi milli eğitim müfredetı ders kitaplarında efendimiz(sav)'i neden sıradanlaştırdı ve onun ismini neden nüfus cüzdanından çıkarttı? bilmeyenler için söyleyim. mustafa kemalin nüfus cüzdanında ismi kamâl atatürk olarak geçer.
ve akıl karıştırıcı, aydınlatılmayı bekleyen bir sürü soru var bunun yanında...