bugün

sike sike değil seve seve bin canım olsa da feda olsun vatanıma. biz bu vatan toprağında can bulduk.

bu aziz vatanın her metresi atalarımın kanlarıyla sulanmıştır.

öyleyse düzen buysa torunlarımın torunları da bu vatanda gerekirse benim senin bizim kanlarımızla azizleşen bizim olan bu topraklarda doğacak, büyüyecek, evlenecek onurla yaşayacaklardır.

edit: her şeyi kelimelerle çürütmeye müsait bulan mantığın realitelerle ilgisiz önermesidir.
evet. aynen öyle oldu. allah'ın hikmetine sual olunmaz. o öyle oluyor diyor ise öyle oluyor şüphesiz.
(bkz: herkesi kendisi gibi sanmak)
öncelikle çatışmada ölen herkes şehit olmaz. kimin şehit olduğunu ya da olmadığını sadece allah bilir.
yazar argo bir dille de olsa yaşamını yitiren askerlerin "şehitlik"le ödüllendirilerek nasıl da aslında aileleri ve halkı teselli etmek, bir bakıma kandırmak amacıyla kullanıldığını anlatmış.
(bkz: çekme abi annem beni erzurum da biliyor)

(bkz: kişi kendinden bilir işi)
her türk asker doğar gibi bir algının olduğu toplumda şaşırılması gereken durumdur.
"Çekme abi annem beni Erzurum'da biliyor"

Cudi Dağı'nda terörist takibine çıkan Mehmetcikler karşılaştıkları Doğan Haber Ajansı muhabirine "Lütfen beni çekmezseniz sevinirim. Çünkü Annem beni Erzurum'da asker sanıyor. Ben buraya kendi isteğiyle gelenlerdenim" dedi.

Ümit KOZAN- Muzaffer DURU- Ramazan iMRAĞ/ŞIRNAK, (DHA)

bak bakalım sike sike mi gidiyorlarmış yoksa kendi istekleri ile mi gidiyorlarmış..

http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=180&sz=58421
yalnızca Allah yolunda ölenler için geçerlidir.
vatan,millet yolunda ölenler için,
vatan bölmek için değil,
toprak çalmak için değil,
toprak kaybetmemek için,
bebekleri,kadınları öldürmek için değil,
bebekleri, kadınları korumak için,
kendi için değil,
başkaları için
ölenler şehit olur.

bu arada israil halkı zaten lanetlenmiş bir millettir, cennet yüzü görmemek üzere lanetlenmişlerdir.
istediğim kadar haber de göstersem senin o taş kalbin anlamaz bunlardan dostum. boşver..
ben askerliğimi tunceli'de yaptım, timimde ki herkes gibi bende doğuya gidiceğim için mutlu olmuştum. gittiğim yerde de oraya gönülsüz gelen kimseyi görmedim. asıl konu gönülsüz yada zorla gitmek değil, asıl mesele yeteri kadar eğitim almayıp çatışmanın ortasına atılmak.
bir de şu var ki her seferinde yeni bir şaibenin, şüphenin olduğu olaylarda ölüyorsun. yani birileri bu ülkeyi karıştırmak için seni öldürüyor. vatan için öldüğün filan yok. tek suçun yanlış zamanda yanlış yerde olmak. tüm samimiyetine rağmen ailesi de bu gerçeği görmeksizin "bir oğlum daha olsa onu da vatana şehit veririm" diyor. ama farkında değil ki bin bir zorlukla o yaşa getirdiği evladı boşu boşuna ölüyor ve sadece kağıt üstünde şehit oluyor. yazık, çok yazık...
kim olursa olsun, eğer ki bu toprağı, bu insanı korumak için; bu hedefle öldüyse o da şehittir.