bugün

yapıldığında neredeyse bütün türklerin yiyeceği numaradır.

düşünün seks hikayesi yazıyorsunuz ama arapça. ve aynı kuran gibi bir kab içerisine koyarak bir caminin önünde 1 tl den satmaya başlıyorsıunuz. herkes birer tane alıp evine götürüp yüksek bir yere koymassa bende bişey bilmiyorum.
(bkz: fantezi)
(bkz: şerefsizlik)
(bkz: yetenek)
bir milletin dili değiştirilip dininden uzaklaştırılmasının sonucu olarak sasilmayacak durum.
arapça küfürü kurandan bir ayet olarak kabul edip odasına asan bir halkı kandırmak hiçte zor olmayacak.
Orospu çocukluğudur.
''akıllı ve bilinçli müminler''in yemeyeceği numara. lan, sen müslüman olarak hala kuran-ı kerim'in başlangıcını sonunu bilmiyorsan, git, öl. ancak kimliğinde müslüman olanların yiyieceği bir numara.
Esrarı sarıp içtikleri "çarşaf" denilen kağıtlar var ya, işte onu yolda giderken yerde görüp de alıp 3 kere öptükten sonra evdeki kuran'ın sayfaları arasına koyacağını söyleyen arkadaşım var benim... Sırf arap ülkelerinden ithal edildiği için doğal olarak üstünde yazan arapça kelimeler yüzünden...
yemeyecektir türk halkı.
cühela dediğiniz mahalle teyzeleri, hayatlarında 3'er 5'er hatim indirmişlerdir, farkedeceklerdir ilk satırı bitirmeden.
asıl yanmamız gereken; arapça değil türkçe yazılan zırvaları birilerinin yalayıp yutmasıdır.
"...sonra ve aleykumselam demiş, yaaa..." te allam yaa...
çoğu insanın yemeyeceği iğrenç bir numara. arapça okumayı bilmeyen insanlarımız bile besmelenin , fatiha suresinin olduğu sayfa örneklerini hayatı boyunca defalarca görmüştür. açınca ilk sayfada karşısına bunlar çıkmadığı anda bir saçmalık olduğuna uyanacaktır.

(bkz: türk insanını o kadar da saf sanma mike)
Kuranı arapçadan başka bir dilde okuma becerisi gösterenlerin satın almayacağı kitaptır.
arapça bilmeden, arapça yazılmış bir kitaba tapanlara müstahaktır. öğrenin o zaman kardeşim.
bazı müslümanların(!) "türkçe ibadet istiyoruz"demelerine sebep olan olay.
vah yazık o hafızlara diyebiliyorum, cidden bu da yapılmaz, densizlik yahu.*
(bkz: Din düşmanı)
kur'an-ı kerimi iki milyar müslüman tanır. lakin kur'an'a dil uzatan şerefsizleri mahallelerinde bile zor tanırlar. bu sebeple o dil uzatan şerefsizin anasını alsalar orospu diye satsalar, herkes aldanır alır. çok az kişi tanır. bu sebeple dil uzatan kişi kur'an-ı düşünmesin anasını düşünsün ve korusun.
catir catir hatim indirilecegi garanti olacak magazin olacaktir..
bir nevi bulvar gazetesi tadinda kuran olacaktir..
oyunu kuran kim diye sorgulamak lazım. masal kitabını sex kitabına çevirmek tür değişikliğine yol açacağından pek hoş karşılanmaz.
denemesi bedava olan iddiadır. dene istersen koç.
kur'an 'ın arapça dilinde indirilmiş olması nedeniyle ve kendi dinine bigane insanların şekilciliğe aşırı kutsiyet atfetmesine binanen ortaya çıkabilme olasılığı düşük absürd bir fantezidir.

bilim ya da modernlik adı altında hemde türkçe bir takım sapıklıklarla dolu kitaplara bu nokta da daha çok dikkat çekmek isterim:

batı dünyası da kendileri için aşırı baskı unsuru olan dinden sıyrılmanın verdiği psikozla dine ve din adamlarına olan tepkisselliği çerçevesinde bir çok değeri aşındırmış, içini boşaltmış ve hümanizm adı altında toplumların temel dinamiklerine onulmaz yaralar açmıştır.
tolstoy kreutzer sonat kitabında aldatmanın sanat ve edebiyatla pembe düşlerle sunulmasını eleştirmiştir mesela, haksızda bir eleştiri değildir. (kendi anna karenina'sını da eleştiriyor tabi.)
günümüzde dış görünüşün belki de bu kadar önem arzetmesi batı da aile kavramının aşınması, 35 - 40 'lı yaşlarda dul mutsuz kadınların çokluğu gibi hümanizm adına birbirine ve kendisine yabancılaşmış bireyler ortaya çıkmış sonra bu bireylerin mutsuzluğuna yine hümanizm ilacı çözüm olarak sunulmuştur.

ıssız adamdaki alper gibi tiplerde bir çok erkek türemesi olayı da işin erkek tarafıdır.

türkiye' deki din eleştirilerini de yücelttikleri batı karşısında kendi dinamiklerini iyice analiz etmeden ortaya koymayan çalışan insanlar merkezi oluşturmaktadır.
(bkz: uludağ sözlük şamanist girişim grubu)
bu millet üç kere öpüp başının üstüne koyar.
kör cahil insan söylemidir. öyle olduğunu ummak istiyorum en azından.
eğer arapça seks hikayesi yazıp kuran diye satmaya çalışırsanız bir caminin önünde, emin olun oradan çıkanlar sizi taşlarlar. çarmıha da gerebilirler. bilmiyorum o anki ruh hallerine bağlı. o yazılanı ancak daha önce kuran okumamış birileri alabilir, camiyle kuranla alakası olmayan cahil cühela insan alır. camiye giren adam zaten az çok kuran kelamı bilir, gidip onu almaz, onu satana da bir güzel sopa çeker. fanteziye gerek yok efenim.
yazdığın kitabın pasif kahramanı olma ihtimalini içinde barındıran durum. kitabın içine nasıl girdiğini doktora anlatman zaman alabilir.
anlamadığım bunu yapmakta ki gayesi ne olabilir bu insanın? sex hikayesi yazınca çalıştığı matbaa fiyattan kırıyor mu? e ne diye hazır olan kuran-ı kerim'i basmak yerine yeniden oturup binbir gayret harcayıp sex hikayelerini yazıp bastırıyor? bir kere ne akla ne de mantığa uyan bir hareket bu. ha anlatılmak istenen türk halkı kuran-ı kerim okumayı bilmiyor, dinini tanımıyor ise genelleme yanlış. kuran-ı kerim okumayı bilenlerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. yine de uyanık olmak lazım atalarımız gibi. atalarımızdan bir örnek vermek gerekirse;

--spoiler--
süleymaniye külliyesi'nin yapımı sırasında “islam dünyası yine bir şaheseri ortaya çıkarıyor” haberleri ile telaş içine düşen vatikan bir mermer blok içerisine dışarıdan belli olmayacak şekilde “haç” döktürür ve sultan süleyman'a “mâbedinizin minberi için hediyemizdir.” diye gönderir.

sultan süleyman bu hediyenin istihbaratını almış ve mimar sinan'a bloku ortadan kestirip “haç”ı ortaya çıkartmıştır. iki parça olan mermer ve haçlar yine iki adet olan ve dış avludan iç avluya geçen kapıların girişinde yere yerleştirilmiştir. böylelikle bundan böyle avluya girecek olanlar “haç”ı çiğneyip girecektir. daha sonra vatikan'a haber yollanmıştır.

“hediyenizi aldık, kabul ettik, doğru yere yerleştirdik.” bugün yerlerdeki haç, iyice aşındığı için çok zor ve ancak çok yakından seçilebiliyor, ama blok hâlâ yerinde…
--spoiler--