bugün

evrende varolmuş ve varolabilecek en değerli şey galiba. nedeni nedir bilmem ama, her zaman için dokunmuştur annemin ağlaması. ve ben o ağladığı için yanına sokulmuşumdur hep. sokulmakla kalsam iyi, hüngür hüngür ağlardım. ta ki annem de susana kadar.
susup da beni de susturana kadar. ağlardım. ağlardık.

işin foyası sonradan ortaya çıkardı çoğu kez. ben, annem ağladığı için ağlardım ya, korkardım. nedenini de soramadığım için sadece ağlardım ya, sonradan nedenin öğrenirdim ki, annemin ağlama nedeni şuymuş:

ya komşulardan birisinin kızı gelin olup gidiyormuş. ya da komşulardan birisinin oğlu askere gidiyormuş.

ah be anacığım, yıllarca boşuna ağlatmışsın beni.
çocukken, "anne suss" diye fısıldayıp, minik öpücüklerle anneyi susturmaya çalışırken tadına bakılan gözyaşları. annemizin gözyaşlarını görür görmez kendimizinkiyle karıştırmak adetimizdi... ve sadece annemiz ağladığı içindi.
büyüdükçe, annemize eşlik etmedik gözyaşlarını akıtırken. sadece elimizi ve omzumuzu verebildik. hem biz düşüp dizimizi kanattığımızda annemiz ağlamazdı ki... canı bizden çok acısa bile.
anneler;

cocuklari:
dogdugunda
ilk anne dediklerinde
ilk yuruduklerinde
okula basladiklarinda
sunnet olduklarinda
sinavlari kazandıgında
askere gittiklerinde
askerden donduklerinde,donemediklerinde
evlendiklerinde
torunlarını ilk kucakladiginda
agladıgında
canı yandiginda..

aglarlar.
her bir damlasına dünyalar değer...
sadece entry'leri okuyunca bile gözler dolabiliyor. anne olmak istemek böyle bir şey herhalde.

anneler elimize iğne batsa ağlamaklı olurlar. hele bir de çocuğu uzakta yaşayan anneler..

çocuğunu kaybetmiş bir kadının acısını yazmaya ise had yok, tarif yok.
gördüğüm zaman delirmeme sebep olan dünya üzerindeki sayılı şeylerdendir.
anne yüreği parça parça olmuş yanar her birine.. çocukların farklı şehirlerde olmasıyla onların özlemiyle dolar taşar yüreciği. çocukların her eve gelşinde mutluluktan ağlar, sonra dönüş gününde içi yanar, ağlar. otobüsün arkasından su dökmesine gerek yoktur annenin ıslatır yanaklarını, yüreğini. ve tüm yolu aklında güzel yüzü, bakışları dokunuşları ve yaşlarıyla geçirirsin. anne ağlaması gibi acıtmaz hiç birşey yüreğini.
(bkz: hasretlik çekilmiyor)
dayanılmazdır.
etiyle,kemigiyle seni beslemesindendir dayanılmazlığı.
senin iyiliğini senden cok düsünmesindendir.
belki de hayatın boyunca tek kosulsuz seni sen olduğun için seven olmasındandır.
seni her defasında daha sıkı daha hasret dolu kucaklamasının etkisidir.
o ağladığında seni de susturamaz kimse.
çok değerlidir.
hiç kıyamam akmasın onun gözünden yaşlar hiçbirşey için canımdır.herşeyimdir.
(bkz: allah yokluğunu göstermesin)
(bkz: annenin ağlaması)
konu evladıysa akması cok kolaydır, eger evlat goruyorsa o gozyasları evladın icine icine akar, kalbine batar.
annenin ağlamasına dayanamayarak ağlayamamanın mümkün olamadığını anlayan biriyim.
evrene karşı gelmek istenir. dünya yakılmak istenir. annelerin her bir göz yaşı dünyanın hayat suyudur. madden kesinlikle bir karşılığı yoktur da. manen bir karşılık aramaya cüret edebiliriz hani. ararız bulamayız lakin. bir şehit annesinin ağlaması, yüzündeki o hüzünlü ifade ile guru ifadesini konsolide edebilmesi kadar asil bir duygu olamaz bu dünyada. anneler ağlar. anneler hüzünlenir. biz de kendi boktan dünyamızın içinde yanar tutuşuruz. hırslanırız. yeminler ederiz seni bir daha hiç ağlatmayacağım diye. anneler bunu da bilir. bizden gizli ağlarlar. daha asil varlıklar bulunamaz, daha kutsalı yoktur çünkü. üzülerek belirtiyorum ki bu konuda bile tırnak içine alınması gereken, harici tutulmayı hakeden bazı lanetlenmiş kişiler vardır. bir haber okumuştum geçenlerde. bebğine hamile iken eroin kullanan bir annenin varlığını okumuştum. onun göz yaşları mı? gözyaşlarını bırakın. nefes almasına bile gerek yoktur onun gibi lanetli ucubelerin. anneler gerçekten o kadar asillerdir ki bu tür kadınlar için bile ağlayabilirler. ayaklarının altının en kutsal yer olduğunu bildiğimiz annelerimiz. sizden daha kıymetli hiçbirşey yok inanın.
anneniz ağlar, göz yaşları sizin yüreğinize akar..
budala bir evladın ahmakça kararı yüzünden akıtılan yaşlar idi.
ne kadar salak olduğumu sonra anladım.
salağın tekiydim.
kurban olduğum anamın bir gözyaşı için bu değersiz canımı veririm.
işine gücüne, şehrine, dostlarına, sevdiğin insana hatta an olur ailene sırtını dönüp gidersin.
Sen bütün bunları yapacak kadar gözünü karartmışken, telefonda hıçkırıgını duyarsın. Yine seni düşünüyordur. sesin kötü geliyor bir derdin var der ağlayarak.
Sırf onun o güzel gözleri ağlamaktan kızarmasın diye ilk otobüse atlayıp, gidersin yanına.
senin sebep olduğun gözyaşlarını dindirebilmek için içtiği ilaçlardan yorgun düşmüştür. Sessizce kapıyı açıp, uyurken yanına kıvrılıverirsin.
sana bakan o kıpkırmızı gözleri görünce anlarsın, senın hayatın dahi olsa onu üzecek bir karar alamayacagını.
Kır bı tarafını otur yanında, yeter ki o ağlamasın..
Kimi zaman duygu sömürüsü yapmak için kullanılan gözyaşlarıdır.
babanınkinden daha değerlidir (bkz: keşke hiçbir anne ağlamasa)