bugün

her mayıs ayının ikinci pazarıdır.
(bkz: babalar günü)
tarihi yaklaştıkça "olum ne alcaz lan hakkaten" sorularının sıklaştığı ama hediye olarak genelde cumartesi günü akla gelen şeyin alındığı özel gündür.
erkelerin kadınları kandırmak için bulduğu bir gün.
tüketime dayanan kapitalist ekonominin bir getirisi olan hediye pazarlama günü.
14 mayısta kutlanacak anlamlı gün
anneleri hatırlamayı bir güne indirgeyen kapitalizm dayatması. oysa ne güzel söylemiş peygamberimiz sav ''cennet annelerin ayakları altındadır'' diye
sevgililer günü ve babalar günü gibi kapitalist sistemin bir getirisidir..
annelerin her yıl merakla ve heyecanla bekledikleri gündür, her ne kadar onlar aksini iddia etseler de...
gereksizdir efenim şayet siz annenize koskoca yılda bir gün hediye alıyorsanız zaten o annenin kıymetini bilmiyosunuz demektir. bu günü icat eden kapitalist herifle konuştum ben.aynen şöyle buyurdu zerdüşt :

"ben o günü aslında kaynanalar için icat etmiştim."
annemize hediye almak icin iyi bi bahane..
her zaman alsak, aslinda..
ben dogumgünlerimde aliyorum mesela, benim icin onca aciya katlandigi icin, beni büyüttügü, hep karsiliksiz sevdigi icin..
bi de eve gec kalinca aliyorum, gönlünü almak icin..
yılın 365 günüdür (şimdi saydırmayın bana bir yılın aylarını, günlerini).
(bkz: anneler gununde alinacak en guzel hediye)
gelin çiçek derelim,
yollarına serelim..
sevgi dolu türkülerle,
annemize verelim!..
anneler gününde anneye hediye olarak entry girmek.ama annenin bu okuması biraz zor olurdur heralde...
annesini kaybedenler, evlat acısı çekenler, çocuğu olmayan kadınlara acı veren azap günü.
her yıl aynı gün anneme hediye verdiğimde hep aynı tepkiyle karşılaştığım gündür.
anne:ayy ne gerek vardı?
ben:(içimden)hade len.almasak surat yapacan!!!
anneler gününde ilk defa annemin mezarına gittim kırk gün olmuştu,yokluğuna hala inanamıyorum.
13 mayıs 2007'ye tekabül eden gün.
kabul etmediğim gündür. bütün sene hiçbir şey yapmayıp tek bir günde hediye alsan ne olur almasan ne olur diye düşündüğüm gündür...siz böyle olmayabilirsiniz ama mensup olduğumuz toplumun büyük çoğunluğu böyledir...
çıkış noktası bir genç kızın annesinin ölümüdür. kız annesinin ölümünden çok etkileniyor ve annesinin ölüm tarihini anneler günü olarak ilan ediyor filan... kız nereli mi? *
annesi kendilerinden uzakta yaşayanların analarının elini öpebilmek için seve seve kilometrelerce gittikleri gündür.
dünyanın en değerli varlıklarına armağan edilen 24 saatlik zaman birimidir.
kapitalizm lanetinin annemizle aramızı bozan gündür.

arkadaş ben öğrenci adamım ailem ne kadar para verirse o kadar yerim asalağım vs..vs.. anneler günü gelir annenin çevresindeki annelere çalışan oğulları hediye alır biz bir b.k alamayız anne evde suratını asmış sınavdan zayıf almışım kız arkadaşım bende anne olucam neden hediye almadın demiş ne yapayım!...

(bkz: ibnesin kapitalizm)
bilimum sevgililer günü, babalar günü gibi modern zamanların hediyesi olarak piyasa olmuş, hediye alıp da, o anın sıcaklığını belgelemekten öteye gidemeyen bir el öpüşü, sarılış dışında pek de bir olay ifade etmeyen, edemeyen gün..

öyle bir lanse edilmiştir ki, sanki o gün eşi benzeri olmayan bir gündür de, sadeceo gün anneler günü olur, başka zaman hediye alamazsınız, öpemezsiniz, koklayamazsınız, sevemezsiniz, sarılamazsınız, dertleşemezsiniz; o gün sizin için bir sürü şey yapabilmek için tek olanaktır..

- ne alıyosun annene?
+ ben böyle kapitalist günlere karşıyım, benim için her gün anneler günü..
- ıyy, entelli dantel seni, soranda kabahat zaten..

işte bu kısacık diyalog dahi görüşleri belirtmeye açıktır, muallak bir olay yoktur, çünkü anneler günü günümüzde, kapitalist doyumsuzluğu açığa çıkarmak için ecnebilerce ortaya atılmış bir günden farksızdır. işbu sebepten dolayı da, sadece o gün farklı bir tutum içerisinde bulunup da, ertesi gün yine anne'nin, yani dünyadaki eşsiz benzersiz, belki de yeri geldi mi, eşten de ileride olan varlığı kötü hareketlere maruz bırakmak, o şefkat dolu günün anlamını da bozar..
(bkz: dünya küçük ev aletleri alma günü)
(bkz: tek taş pırlantayla ölçülen annelik)