bugün

Siz ne güzel insanlarsınız Mansur yavaş’ ı ödüllendirdiniz.

O Melih Gökçeki kim seçiyordu be!
türkiye ülkesinin baş şehri.
Dün itibariyle kızılcahamam, bâlâ, çubuk, akyurt, altındağ ve çamlıdere dışındaki belediyelerini chpye devretmiş olan şehrim.
defalarca kere gittim lakin kızılay, beştepe ve ankamall hariç bir yerini bilmem. belki de asıl güzel kısımları buraların dışındadır.
tren garı'ndan türk dil kurumu'na geçen yıl yürüyerek gittiğim şehir. yapay gölünü falan görmedim ama yapay gölünü de görmek isterim.
Yağmur ve simsegin esir ettiği sehir.
Mustafa Kemal Ankara'nın jeopolitik, stratejik ve coğrafi durumu, demiryolunun buradan geçmesi, savaş alanlarına yakın olması, Ankara halkının ulusal hareketi gönülden desteklemesi ve oluşan Kuva-yı Milliye ruhu, istanbul'un siyasal ve toplumsal çevresine karşı duyulan güvensizlik nedenleriyle Ankara'yı başkent yaptı.
internetten alıntıdır.
Haziran-temmuz gibi bir nisan geçirmesinin ardından, mayısa soğuk bir geçiş yapmış olup geçen hafta üzerimde pardesüyle yanarken gün itibariyle üşüdüğüm, küresel ısınma ve iklim değişikliğinden muzdarip şehrim.
Kurtuluş Savaşı'nın ardından Dersaadet gibi bir mitosu yıkarak 13 Ekim 1923 tarihinde Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletine Başkent seçildiğinde 20.000 nüfuslu köy irisi bir Anadolu kasabasıydı.
Başkent olmasa yozgat.
Yüreğimde yarım kalınmışliklarin şehridir. Beni her zaman hüzünlendirir.
Ankara, Türkiye'nin başkenti ve ikinci en büyük şehridir. iç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Ankara, ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel merkezlerinden biridir. Büyüklük ve nüfus açısından istanbul'dan sonra gelir.
Bir zamanlar şu şarkıyla triplere girip özlediğim şehir. Hiç yaşamamama rağmen gidip geldikten sonra sanki hep orada yarım kalmış bir hikayem varmış gibi hissederdim. Vardı yarım kalan bir şeyler de, neyse. Hadi buyrun o zaman;

https://youtu.be/88ueo871zYo?si=LDgOAjv5L86jr8Cy
https://m.youtube.com/wat...gUOQmlyIHNlbiBhbmthcmE%3D

Herhangi bir karayolunda ankara tabelası görünce bile sevindirik oluyorsam sebebi sensin.
lise sondayken okumayı en çok istediğim şehirlerden biriydi. gazi-odtü-hacettepe nin varlığı ilgimi çekiyordu. ama o kadar.
Haziran yağmuru kavramını biraz farklı bir dozda yaşatan şehir. Ayrıca Tam havalar çok güzel yarın bi piknik mi yapsak derken pışık yapıyo resmen bize…
Bombok bir şehir. Kimse hiç bıdı bıdı yapmasın, gerçekten öyle.
Adam güney doğudan mülteci gitmiş avrupaya ankara beğenmiyor. Komik.
iyiden iyiye akdeniz iklimine geçmiş, fakat hala denizi olmayan şehir..

gündüzleri çok sıcak olduğu için bugün, büyük bir gaflet gösterip, aracın camını 1.5-2 cm aralık bırakıp yukarı çıktım..

20 dk boş boş yağmuru izledikten sonra "gitti arabanın elektroniği" diyerek aşağıya indim.. araba apartmanın girişine 4 metre falan uzaklıkta..

aracın içine girdim, yağmur şansıma dik yağmış, 2-3 damla su girmiş içeri.. bu yağmurda hem de..

fakat, yağmur aynı etkiyi bende göstermedi..

8 metre git gel yolda tamamen ıslanıp, yukarıda saçımı kuruttum.. ve bu hareketten sonra bir de baktım, yağmur eskiye göre daha da hızlandı..

ne pikniği, ne bilmem nesi.. elimden gelse büyük bir gemi yapıp, içine her hayvandan bir çift dolduracağım.