bugün

sözlük aci umut programiysa ahmet yildiz bu programin sinan'idir. o da kadinlarla sevişemiyordu herhalde. *
(bkz: sözlüğün aci umut programina dönmesi)
(bkz: ahmet yildiz bu sefer öldürmedi)

yok lan bu başkaydı.

tanım geliyor: en saf duygularımızla oynamış sahte yazar. o kadar inanmıştık ki gerçek olduğuna seovi ile nikah kıyacaktık.

ulan seovi, ne dertli ibnesin... önce "seri"liğini aldılar elinden şimdi de sevdiğini. bre ahmet yıldız ölmedi, yapılır mı bu seovi'ye be... hain domdom.
(bkz: ahmet yildiz olmedi/#4020025) biz bir şeyler biliyormuşuz diye vurgulamalar yapmak istediğim sosyal deney karakteri.
nihayet hakkındaki sır perdesini kaldırarak sözlüğü rahatlatan insanlarmış.

ha çoğumuz anlıyorduk zaten bu işte bi bokluk oldugunu, ve fakat resmen duygularımızla oynamış iki tane velet yahu..
evet tazminat fikrinin de sonuna kadar arkasındayım, ve bu işin artık peşindeyim.. ayıptır yahu.. *
o değil de bu ayo savunucularından beşinci nesil olanlar da ayo'nun türevi der, geçerim ben şimdi.. cem c. kaç kimliğin var ulen sözlükte, gel buraya cabuk..
karakter gerçek değil hayal ürünüyse ilk defa kendisine entry girme isteğime karşı gelemiyorum.

ahmet yıldız ölmedi senin taa .mına koyayım.

bu kadar insanı konuşturduğun,
canı sıkılan birinin hayal ürünü olduğun,
ciddi gay insanların hayatlarını yanlış lanse ettiğin,
tüm sözlükle dalga geçtiğin,
fake mi değil mi tartışmalarını aylarca sürdürttüğün,
küçücük beyninle kocaman adamları kandırdığın için tebrik de ederim. ama yine de mına koyim senin.

ölemedin gittin...
"eşcinsel karakter yarattık küfür etmeyen kalmadı, yurdumuz gençlerinin eşcinsellere bakışı işte bu adreste" diyen cem yaptığı bu tematik çalışmanın bir ego mastürbasyonuna dönüştüğünün farkında mı acaba?

hayır neye hizmet etti bu proje onu merak ediyorum. bi kere senin anlattığın hikayeler sadece türkiye de değil dünyanın en aydın toplumunda da tepki görürdü. bunun derecesi tartışılır. anlattığın "şey"lere eşcinsellerde tepki gösterdi, sınıf-kişi ayrımı yapmayan güzel insanlarda. niye tepki gösterdiklerini o küçücük beynin biraz olsun düşündü mü acaba?
elbette faşizan tepkiler vardı. zaten geleneklerine bu kadar bağlı muhafazakar bir toplumda da olmaması düşünülemezdi.

bu populist çakma elitist tavrı anlamak mümkün değil. zaten senin bu haleti ruhiye den dolayı da uludağ sözlüğü deney alanı olarak seçtiğin ortada. muhafazakar kesimin ağırlıkta olduğu bi sözlükte ne yazılmasını bekliyordun ki? ampulü falan keşfettiğini sanıyorsun ya en çok da ona götümle gülüyorum.

nasıl bi yanılgı içinde olduğunun farkında değilsin ayrıca da ona üzülüyorum. belki eşcinsellerin insanca yaşam hakkını savunan birisin. bilemem. ama yediğin bu nane onların toplumdan daha da uzaklaşmasını ve hastalıklı bi yaratık olarak görülmesine yol açan bir başka etken oldu. -tuzu biberi oldu desek daha doğru olur-

rating kokan sikimtirik belaltı hikayelerinle; cinselliğini bu kadar kapalı yaşayan, bunu ayıp sanan bir toplumda gerçekten temiz/masum olan bir çok eşcinselin kendini ifade etmesini daha da zorlaştırdın. zaten muhafazakar yeni fikirlere açık olmayan bir çok boş kafa, senin bu ego mastürbasyonun yüzünden daha da faşizanlaştı sözlükte... bundan sonra kendi yaşamlarında bir empati kuracaklarını pek sanmıyorum.

velhasılı aferin sana bu sene iyi ahmet yıldız yaptı. hiç utanmadın demi o temiz adamın ismini kullanırken? yüzsüz...

edit: adet olmuş bizde yazalım. ilk ve son entryim bu başlıktaki...
(bkz: sizofreni yalnız oynanmaz)
deneyin kobaylarından biri olduğum için kendimden tiksinmeme neden olandır. salak yerine konulduğumu hissediyorum resmen. evet ben bu adamı savunan, cinsel tercihine kimsenin karışma hakkı olmadığını düşünen insanlardandım. bilemiyorum. yazılanlar başka insanların yaşadıklarıymış. evet hala hemfikirim düşüncelerimde. yalnız bana en çok dokunan kobay yerine konulmaktı. kimbilir bu adamlar ne dalga geçmişlerdir bizimle. yok bilmem kaç gündür açmış. sadece votka içmişmiş? bende akıl veriyorum. şuraya okkalı bir küfür yazmamak için çok zor tutuyorum kendimi. şu kadarını yazıyorum. kobay mıyız ulan biz?
eşcinsel meşcinsel muhabbetiyle sözlükteki önemli sayıda sazan kitleyi takipçisi yapmış, yazdıklarını okutturmuş yazar. sazanlara önemli bir ders vermiştir. milletin sikini götünü kendininkinden çok önemsersen böyle dalga geçilirsin işte. yarın başka biri başka kolpa bir karater yaratıp sabah akşam kaç tane kız düdüklediği yazar. bu sefer sazan kitle oraya kayar. sözlükteki veya günümüzdeki diyelim popüler kültürün ilgi gösterdiği şeyler bunlar. daha önce olmuştur yine olacak.

birde en çok eleştirilen noktası ise eşcinsel anılarını sözlüğe yazmasıymış. e okuma kardeşim. ben bir tanesi hariç hiç okumadım. bu yazarın sözlükte olmasındanda rahatsız değilim çünkü okumuyorum, sende okuma rahatsızsan. gelip başlığının altına cemkirmek gereksiz. troll diye bişey var. amacı zaten milletle dalga geçmek.

(bkz: sen de bunu yedin)

hey allah'ım ya. iyi gülmüştür yalnız.

http://youtu.be/qSliPD1W9_Y
gerçek olmadığı açıklanan,iki kişi tarafından yaratılan sözlük karakteri.
ama benim ve birçok insanın kafasına takılan birşey var.
bir araştırma yapmak istiyorsunuz ve aklınıza gelen ilk konu eşcinsellik oluyor,sözlükte uzun uzun bununla ilgili yazılar yazıyor buna vakit harcıyorsunuz,o yazıları yazmak için belli bir bilgi birikimine ihtiyacınız var bununla ilgili yazılar okuyorsunuz vs ve kendinizle ilgisi olmayan birşeyle ilgili araştırmalar yapıyorsunuz.ben yapar mıydım? böyle bir şeye asla zaman harcamazdım.

ahmet yıldız'ı yaratan iki sevgili arkadaş siz ibne olmasanız neden bunları yazasınız?
neden anal sex yaparken bağırsağı patlayan erkekleri sözlüğe taşıyasınız
gerçek hayatta bunları böyle rahat anlatamadığınız için sözlükte anlatıp tatmin oluyorsunuz.

bu aralar kocasıyla cinsel hayatını bi yana bırakıp her tarafından toplumsal sorumluluk taşan ayşe arman da olayın üstüne eğildiyse tamamdır.çözülür bu iş.ülkemizde herkes özgür ya bi ibnelere özgürlük vermemiz eksikti.

türkiye'de yaşıyoruz alooo,mini etek giyip dışarı çıkamıyor insanlar,siz neden bahsediyorsunuz?
"allah'tan bu adam** varken ben yoktum" dediğim deneyci i.ne(ler). yoksa denek olarak kullanılmak çok koyardı bana.*

(bkz: eğleniyor muyuz gençler)
gazetede şöyle deniyor;

"eşcinsel olduğumuzu söylediğimiz için çok büyük tepkiler çektik"

ama o tepkileri neden topladıkları söylenmiyor. bir düşünelim şimdi; bu fake yazar sırf "eşcinsel" olduğu için mi bu kadar insan tarafından eleştirildi, yoksa bir sürü abuk sabuk, çoğu kez mide bulandırıcı, özel hayatı deşifre edici, bir sürü ekstrem hikayeyle karşımızda olduğu için mi? hayır; çoğu kişi ona eşcinsel olduğu için tepki göstermedi, sadece bu kadar abuk sabuk şeyleri neden alenen yazıldığı, okumak zorunda kalındığı, neyi amaçladığı kafaları karıştırdı hep. zaten bu sözlükte kim olursa olsun, ister hetero, ister homo; cinsel hayatını bu kadar deşifre eden, kiminle nasıl yattığını en ince ayrıntısına kadar anlatan herkes eleştirilmiştir. eleştirme ve tepki durumunun çoğunlukla "eşcinsel" olmayla alakası olmamıştır benim gözlemime göre. yoksa kime ne? ahmet yıldız ölmedi isimi yazar eşcinselmiş, n'apalım yani? denip geçilirdi. ama böyle bir şeye fırsat olmadı, çünkü bahsi geçen yazarın yazıları alenen "gelin bunu eleştirin, iğrenin" tarzındaydı hep.

kendileri "eşcinsellik tepki çekti" diyor ama, asıl bu nickin arkasındaki kişiler eşcinselleri bayağı bir zan altında bırakmış oluyor zannımca. her eşcinsel mi bu kadar ekstrem şeyler yaşamak zorunda? eşcinsellik bu yazılan şeylerden mi ibaret yani? başta bu yaklaşım yanlış. asıl kendileri, eşcinsellere karşı olan önyargıları daha da arttırmıştır bence. oturun bir düşünün.

not: nick hakkındaki ilk ve son yorumumdur.
hakkında zamanında vatan millet sorunuymuş gibi delice yorum yapanların, sol frame zevkimizi bozanların, aslında birer kobay olarak kullanılmaları hakkında şimdi ne düşünüyorlar merak ediyorum. ne gariptir ki bu tarz karakter yaratma hikayelerini besleyenler de aynı tipler şikayet edenler de. üstelik bu son da değildir. yarın birgün başka bir toplumsal deneyde görüşürüz.
eşcinsellere gelecek tepkileri ölçmek adına, öldürülmüş bir insanın adının geçtiği nicki alıp ardından; "kıçımı kanattılar düzerken", "amcamın oğlu bana kaydı" tadında girdiler yapmak tek kelime ile ibneliktir. hayır, kendini düzdürmek bağlamında değil karakter ya da karaktersizlik olarak.
(bkz: okuyosan topsun olm)
(bkz: bu sefer güldürdü)

madem pandoranın kutusu açıldı... madem herkes eteğindeki taşları kullanarak kurbağaları ürkütmeye başladı ben de gerçek kimliğimi açıklıyorum.

fethullah gülen benim...

o bana küfür edenlerin, adımla taşak geçenlerin, beni tiye alanların alayını cia ajanlarına ve malikanemdeki uşaklarıma düdüklettireceğim. görün bakalım el mi yaman, bey mi!
Hakkında bu kadar entry girilince kaportasını çizdirdi sandığım. Biri açıklasın kısaca okumaya üşeniyorum. Kim lan bu ibne?
asıl şimdi küfür yiyecek olan kişi-kişiler silsilesi.
Not: kişi hakkında yazdığım 2. ve son enrtydir. ilki şu: ahmet yildiz olmedi/#3859854
şimdi kim bakacak diyenler için:
_______________________________________________
bir gorusu savunmak icin karsit goruse camur atma felsefesini benimsemiş yazar.
_______________________________________________
Sözlüğe yazar olur olmaz açtığı polemik yaratan başlıklardan sonra yazdığım çok basit bir tesbitti. Şimdi hakkında girilen o kadar entry den son sonra farklı olarak kendisine şunu sormak istiyorum;
(bkz: götün göğe erdi mi)

Yazıyı dikkatle okuyunca insanın kafasında ister istemez soru işaretleri oluşuyor.
iki arkadaş kendi çapımızda bir deney yapmaya karar verdik
Aferin iyi düşünmüşsünüz peki sizi bu deneyi yapmaya iten sebep neydi acaba içinizdeki gizli i.nelik olabilir mi? Diyelim ki i.ne değilsiniz (hiç sanmıyorum) bu kadar mı kabızsınız arkadaş başka konu yok demi. Kimse bu deneyi yapmadı daha önce, kimsenin aklına gelmemişti.

Kendi çapında deney yapıyorsun madem sosyolog değilsin ki eğer öyle olsaydın bir yolunu bulup 72 punto kırmızı yazıyla gözümüzün içine sokardın * niye aylarca uğraştın.
Sadece eşcinsellikle ilgili yazılarda yazmadı bu adam siyasi içerikli entryler de abuk sabuk entryler de girdi. Arada bir işin bokunu çıkarıp entrylerini silip silip kaçtı. Bir de "tamıtamına 49 yazı" demiş. Yalan.

En vurucu olan da "yurdumuzun gençlerinin eşcinsellere bakış açısını birinci ağızdan okuyun" sözü. Ulan aklı evvel bu kadar adam acaba eşcinsellere bakış açısını mı yazmış yoksa sözlükte provokatif başlıklar açan/entryler giren bir troll hakkında görüşlerini mi yazmış iyi oku bakalım.

Velhasıl kelam bir kobay olarak şahsım bu *adama rağmen eşcinseller den hala nefret etmiyorsa deney kendi adıma negatif sonuçlanmış diyebilirim.

(bkz: Cemcük asıl bunu okumazsan topsun olm)
kendisini savunanlar onun şahsından öte ait olduğu cinsel kimliği ve bu cinsel kimliğin de kadınlık, erkeklik gibi toplumun bir gerçeği oluşunun normal karşılanması gerekliliğini savunduğundan, kısaca dünya'ya bakış açılarını savunduğundan bu bırakın bir kayıp olmayı, bunu açık yüreklilikle dile getirebilmeleri açısından onların kazancıdır.

meseleye gelince, fake bi nick olduğu zaten kulis arkasında konuşuluyordu sürekli, hatta kimi arkadaşlar reşat çalışlar olabileceğinden şüpheleniyordu kendisinin. lakin mesele tekrar etmek gerekir ki nickin fake olup olmaması değildir, düşünce ve ifade özgürlüğü herkesi memnun etmiyorsa, birilerini rahatsız ediyor, onların huzurunu kaçırıyor içindeki gizli nefretleri (ırkçılık, homofobiklik, dincilik vs.) kusmasına vesile oluyorsa gerçekten amacına ulaşmış demektir, zira düşünce dogmanın zıddıdır. sonuç olarak bir iki yüzlülüğü ifşa etmesi ve tarafların, insanların kafalarındaki kararsız düşüncelerin keskinleşmesi, kararlılaşması açısından değerlendirildiğinde bile bu deneyin başarısı ortadadır. hadi şimdi devam edin erkeklik soslu ne mutlu türküm diyene mastürbasyonlarınıza.
evet, o kadar konuşulmuş, her zamanki gibi arkamızdan küfürler edilmiş. e biz de bir açıklama yapalım madem. karışmış ortalık bakıyorum da, yine üstünüze yok küçük düşürmekte kendinizi.

ayşe arman olayı... biri mail atmış, ahmet yıldız ölmedi' yim ben diye. yayınlanmış o mail ayşe arman' ın köşesinde. öncelikle o maili atan ben değilim. arkadaşlarımdan biri "deneyeyim yahu, belki yayınlanır" demiş, mail atmış. yayınlanacağını düşünmediğinden çok şaşırmış gazetede görünce. neyse, konumuz bu değil. konumuz sizin tavrınız, sizin eleştirileriniz. cevap vermek istediğim şeyler bunlar.

bu sözlükte ne kadar zaman geçirdim bilmiyorum. iki- üç aydır en fazla. yazdığım entry sayısı 49. tahammülsüzlüğünüzü gözler önüne seriyorum bakın. ne kadar önemsizmişim ben bu sözlükte değil mi? 3 milyon mu entryniz var? 3 milyonda 49 yani benim yazdıklarım.

şimdiii...

cevap verelim madem. öncelikle arkamdan sövenlere cevap vereyim. sözlükte olduğum sürece birisine kötü bir söz, bir hakaret etmişliğim var mıdır? vardır diyen olamaz. sözlükte mesajlaştığınız kişi bendim. gayet de kibar ve anlayışlıydım sanırım küfürlerinize ve hakaretlerinize ki bu yüzdendir hiç kimsenin beni sevmemesi.

ee, ilginç bir halkız biz. halbuki ben de diğerleri gibi sırf başını örttüğü için bir kızı aşağılamalıydım. eee, sosyalist değil miyim ben? sözlükteki tkp' liler sahiplenirlerdi pekala. he? bakın, bluevelve' i sahiplendiler, arkasındalar.

aslında 49 entry değil bin entry girmeliydim. hepsinde farklı bir hikaye, offf. nickaltım da dolardı, şöhret olurdum anacığım. bir allah' ın kulu ses çıkartabilir miydi? ne yazsam okunurdu. hayalgücü ile de alakası olmazdı yazacaklarımın. röportaj kayıtlarım var, en olmadı her gün başımdan geçen olayları yazarım. dün yaşadığımı anlatsam mesela olay olur bu sözlükte. eee, ne de olsa sığ hayatlar süren insanlar çok burada.

baksanıza, fahişelik yapmış birinin hayatını anlatınca bile "aaa nası yaaaa" tepkisi geldi. fahişelik yahu, buradaki tüm erkeklerin en az bir kere muhatap oldukları bir meslek dalı. buna bile "yuh be yuh yuh" şeklinde tepkiler geldiğine göre...

arkamdan sövülmüş, "hepimizi aldattı lanet olsun şerrrrefsiizzzzz" haykırışları her tarafta. öncelikle ben sizi aldatmadım, bunu bilin. aldatmak istesem dediğim gibi, 49 entry değil 2 bin entry girerdim. tekrar da etmezdim kendimi biliyor musunuz? buz dağının görünen kısmı sadece yazdıklarım.

dedim ya, sizlere yaranmak için 2 bin entry girip sadece türbanlılara küfür etmem lazımdı sanırım. belki de hiç tanımadığım birinin nickaltına "bu çocuk kadar şerefin yok" demeliydim. ağzımdam kötü bir söz çıkmadığı için suçluyum. ne yapalım? ben beceremedim onu insan olduğum için, üzgünüm.

mesajlaştığım insanlara bir şey demek istiyorum. samimi olduğum insanlarla. msn' de konuşurken, sözlükte mesajlaşırken "çok iyi bir insansın sen" kalıbını kullanan insanların ikiyüzlülüğüne şahit oldum. meğerse yazdıklarım ilginç diye iyi bir insanmışım ben, yazdıklarım gidince "puf", bir anda insandan demona evrim geçirmişim. aşağılık olmuşum, şerefsiz olmuşum. e hani insandım ben? hani "celalciğim çok seviyorum seni" falan? e ne oldu? ne oldu da evrim geçirdiniz? ben aynı benim, değişen kim peki? bu olay bunu görmeme vesile olduğu için mutluyum. gerçekten beni ben olduğum için sevenler "celal' im" demeye devam ediyorlar. bana da onlar lazım zaten.

uzatmayayım efendim...

yazdıklarım gerçektir, kimini dinledim, kimini yaşadım. eşcinselim. kardeşim balkondan düşerek hayatını kaybetti, ismi gerçekten ceren' di. bir kızın ve bir erkeğin ilk seviştiği erkek oldum, en yakın arkadaşımın ilk öpüştüğü erkek benim. uğur isminde travesti bir arkadaşım var, babam eşcinsel olduğumu biliyor ve bildiği günden beri görüşmüyorum kendisiyle. arkadaşlarımda kalıyorum.

49 entry yazdım, bıraktım. sebebi daha fazla yazarsam "ilgi çekme amacı" ile yazdığımı düşünen insanların çıkabileceğini düşünmemdir. beni ilgi çekmeyi istemek ya da sizleri aptal yerine koymakla suçlayamazsınız. söylenmeyenleri söyledim. bakın, hiçbir sosyalist, türbanlıları kötülemenin sosyalizmle bağdaşmayacağını söyleyebilecek cesarete, en azından benim kadar "kararlı" bir cesarete sahip değilmiş. sizi kandıran onlardır efendim. yoksa benim 49 tane yazım ne sizi kandırır, ne ilgi çekme amacı güder.

hoş kalın.

not: kendimle ilgili de birkaç bilgi vereyim madem. öğrenciyim, 3 yabancı dil biliyorum. şu an hem bir şirkette çalışıp hem okuyorum. eşcinselim ve burdaki herkesten gerek bilgi birikimimle, gerek kültürümle, gerek toplumdaki sosyal konumumla üstünüm. gerçekler... yani bugün burada bana ve eşcinsellere "ibne" diyen insanlar, sırf yazdığım iki- üç yazıdan dolayı eşcinsellere fahişe genellemesini yapabilen insanlar, yarın sırf benim "altımda" -altımda. uuu ye- çalışabilmek için bana "ah celal beyciğim rica ederim, ben cinsel kimliklere saygılı bi insanım" diyecekler. bu yüzdendir ki biz gerçekten "insan" olanlar, başkalarına her zaman saygı duyanlar, bize edilen küfürlere küfürsüz karşılık verenler hep kazanacağız, siz ise hayatınızdaki tek başarı olan kıçınıza başka bir erkeğin elinin değmemesiyle övünüp duracaksınız. biz kazandık, siz kaybettiniz. hadi, eyvallah.
ibne olduğundan şüphe edince çok üzülen yazar. adam haykırıyor yahu ibneyim ben diye. bu sese kulak verin.
ben ki seni savunan insanlardan biriydim. eşcinselliğin bir hastalık olmadığını, herkesin cinsel tercihine saygı duyulmasından yanayım tekrar hatırlatıyorum. ama artık yeter yahu bu kadarına da pes diyorum. bizim burada içimize sindiremediğimiz konu bir deneyin muhatapları olmaktır. o kadar. şimdi seninde dediğin gibi hadi bizden eyvallah.
ayşe arman' a ibnelik yapan yazar.
dikkat çekmek için ibne, lezbiyen, orospu, pezevenk, küfürbaz, şaklaban, güzel vs. olmanın yettiğinin bariz örneği.

ibneyi niye başa yazdım bilin bakalım.

lafım bilmemnesine değil.
niye dile getirirsin? niye ortalık malı olursun? -dikkat çekmek?
bu ülkenin küçük emrahı benimsemesi gibisin.
başına gelenleri dile getirip af diliyorsun, duygu sömürüyorsun.
ben "ben de mi ibneyim lan acaba?" yahut "hepimizin içinde meğer bir ipne yatıyormuş lan" demek zorunda mıyım yazılarını okuyup?
ibneler iyi yazıyor arkadaş. görmüş geçirmiş adamlar sanırsam sebep bu.

sırf götü güzel diye tv karşısına bizi bağlayan sarışınlar gibisin.

(bkz: seni seviyorum) * *