bugün

kapatmadan daha ağır bir karar. ne diyor kararda, hazine yardımı kesilecek. böylece kimseye kömür, nohut, pilavüstü kuru dağıtılmayacak. sonra ne olacak oylar düşecek ve ak parti yerle bir olacak. deniz baykal iktidar olacak!(şakası bile gerçek olmyuor) ülkemiz arzulanan mesut, şen, müreffeh hayata ulaşacak. dert yok tasa yok. eh artık cenifir lopez melek mi değil mi tartışmasına geçebiliriz.
mahkeme, kararıyla herkese her kesime uyarı niteliğinde açıklamalar yapmıştır. ak parti'ye 6ya 5 oyla "bak kapatılabilrdin, kendini toparla", chp'ye "otu boku bize getirme de siyaset kurumu içinde çözün", mhp'ye ise şimdilik birşey dememiştir.

sırasıyla açılacak olursa;

akparti: şahsıma göre ak parti siyasi olarak bazı hatalar yapmıştır, ancak bunlar siyaset kurumu içinde, sıkı bir muhalefet ile sandıkta görüşülmesi gereken hatalardır. anayasa mahkemesi, eski başkanı sayın tülay tuğcu'nun da dediği gibi mecburiyetten siyasi kararlar almaya itilmiştir. oysa ki ak partinin bana göre laikliğe aykırı olayların odağı olduğu falan yoktur, ancak siyasi hataları vardır. ak parti bu karardan laiklikle ilgili değil ama siyasi hatalarla ilgili dersler çıkararak gerekli düzenlemeleri, özeleştirileri yapmalıdır.

chp: müflis tüccardır. son barutu da boşa atılmıştır ki, anayasa mahkemesi imdatlarına yetişmiş ve 6+4 formülü ile ağızlarına bakla vermiştir. şu anda ağızlarında "efendim bunlar odak olmuşlardır, 10 üye de bunu tespit etmiştir" cümlesi tutundukları tek daldır. eğer ki ak parti gerekli düzeltme ve özeleştiriyi yaparsa ne yapacaklardır merak ediyorum. bana göre ak partinin siyasi hatalarında chp'nin payı büyüktür. yol gösteren, eleştiren bir muhalaefet rolü üstlenmeyen chp herşeyi anayasa mahkemesine taşıyarak siyaset kurumunun önünü tıkamıştır. kemal anadol ve mustafa özyürek anayasa mahkemesini su yolu yapmışlardı bir aralar. neyse ki pek fazla gidemeyecekler artık*.

mhp: sıkı bir muhalefet yapar ve anayasa mahkemesi başkanı sayın haşim kılıç'ın dediklerine sıkı sıkıya sarılırsa, bunları meclis gündemine taşırsa ve akpartiye kumpas kurmadan * siyasete devam ederlerse başarı payları artacaktır. bu da özellikle chp oylarının ve bana öyle geliyor ki akparti hariç merkez sağın tamamen kendilerine yönelmesini sağlayacaktır. belli olmaz belki ak parti oylarının da krndilerine yönelmelerini sağlayabilirler. şimdiye kadar ki politikaları ülkenin muhalefet sorununu çok az da olsa doldurmaktadır.

vatana millete hayırlı olsun diyor, gerekli erklerin gereken tedbirlerini almasını umuyorum.

edit: chp kapatma davası için değil ama diğer tüm davalar için mahkemeyi su yoluna çevirmiştir.
kapatma öncesi ihtardır bu. lakin hazine yardımı kesse ne olacak ki, adamların arkasında yeşil sermaye var.
6'ya 5 değil 6 kapatılsın 4 cezalandırılsın 1 devam etsin şeklindeki karardır. 10 üyenin bu suçlamaların gerçekliğinde karar kıldığı bir gerçekken neden böyle kapatılmasın kararı çıktı diye seviniliyor anlamıyorum.

evet şimdilik kapatılma isteği geri çevirilmiş ama bu iddiaların da gerçekliği ifade edilip ihtar verilmiştir. devamı halinde kapatılabileceği de bir gerçektir.

haşim kılıç'ın karar öncesi açıklaması ise ayrı bir konudur. adam milletin gözüne baka baka lan zor çevirdim işi artık yasa mı çıkartacaksınız ne halt edeceksiniz bilmem çabuk yapın diye uyarmıştır. bir dahakine bu şekilde dayanamam demeye getirmiştir.
tek bir şeyi anlamıyorum. deniyor ki 6 kişi kapatılsın dedi çoğunluk kapatılsın diyor neden kapatılmıyor. kardeşim kurallar böyle, zamanında 364 oy alan abdullah gül ün cumhurbaşkanlığına engel olan 367 kararını da anayasa mahkemesi vermişti. o zaman da 364 çoğunluktu ama işe yaramamıştı. saçma sapan yorumlar yapmayalım. burada herkes belirli seviyeye sahip birer insan, sözlüğe yakışmıyor. tv de böyle konusan siyasetcileri de balık hafızası sahibi olmakla suçluyorum.

türkiye için çıakcak en hayırlı karardır. her iki taraf da teselli armağanı kazanmıştır. benim için en sevindirici gelişme ise, demagojiden uzak bir 2009 yerel seçimleri yaşayacağımızdır. akp kapatılsaydı ortalıın a.ına koyardı. çünkü tepki oylarını alıcaktı halkın. bu kez öyle olmayacak inşallah, herkes yaptığının karsılığını alıcak ve bacağından asılacak. umuyorum bu karar mart 2009 da demokrasimize bulaşmış pisliklerin temizlenmesinin önünü açacaktır...
açıklanırken hırvatistan-türkiye maçının penaltılarını izlerken ki halet-i ruhiye içine sokmuştur beni...
kapatılmayacak dendiğinde hırvatlar kazanmış gibi hissedilir, sonra biraz durulur ulan krizden kurtulduk mu neci denir.

kısa vadede türk halkını krizden kurtaran bir karardır, uzun vadede neler yapacağını bekleyip göreceğizdir. ancak tahminim akp'nin pek de eğitimli olmayan bazı milletvekiller, bu karardan sonra nasıl olsa kapatılmadık cesaret ile laiklik hakkında atıp tutarlarsa ve ikinci kez savcı kapatma davası açarsa, ve yine kapatılmazsa o zaman daha büyük bir kriz çıkar, kapatılırsa zaten kriz Allah'ın emri oldu şu çilekeş memleketime.
öncelikle belirteyim ki türk yargısına herkes saygılı olmalıdır. bu düşüncemde ciddiyim. beğensek de beğenmesek de -ki ben akp'nin kapatılacağı kanısındaydım- anayasa mahkemesi'nin kararı 6'ya 5 parti kapanmasın yönünde olmuştur. ve bu kararı eleştirip, mahkemenin siyasi bir karara imza attığını söyleyenler kusura bakmasınlar, ülkenin iyiliği için değil, kendi iyilikleri için bir yorum yapmış olurlar.

akp'nin kapatılmaması türkiye için iyi oldu ya da kötü oldu demeyeceğim. bu sonuçta yüksek mahkeme kararıdır. yüksek mahkemenin bir üstü olmadığına göre en iyi kararı vermiştir anayasa mahkemesi.

diğer yandan akp'nin kapatılmaması, akpliler için iyi mi oldu kötü mü oldu onu zaman gösterecek. üzerlerindeki baskı ve eleştirilerin artacağı kesin. çünkü artık sicili temiz olmayan bir adalet ve kalkınma partisi var.

bundan önce üniversitelerde türban'ın serbest bırakılması kararının yine anayasa mahkemesi tarafından bozulması karşısında, o kararın siyasi olduğunu savunanların hatta savunmakla kalmayıp anayasa mahkemesini yerden yere vuranların, hatta ve hatta anayasa mahkemesi kapatılsın diyenlerin çoğu; akp'nin kapatılmaması kararının açıklanmasından hemen sonra yüzsüz ve riyakar bir politikacı hüviyetinde, kararı saygıyla karşılar görüntüde, şakşaklarıyla işte demokrasi naraları atan neo-demokrasi temsilcileridir.

22 temmuz 2007'de türk milleti'nin çoğunluğunun oyunu alıp iktidarlarını perçinleyenler, anayasa mahkemesi'nin çoğunluk kararına rağmen hala iktidar sahipleridirler. neo-demokrasi ile ne demek istediğimi bu biçimde daha iyi anlatabildiğimi düşünüyorum.

bir kaç ay önce aleyhlerindeki mahkeme kararıyla ilgili ortalığı ayağa kaldıran, karara siyasi deme cüreti gösteren, fakat bir kaç ay sonra aynı mahkemenin lehine verdiği kararda demokrasi naraları atıp, alkış tutanların dile getirdiği uzlaşı çağrısından ve iyi niyetlerinden şüphe etmemek mümkün olmayacaktır.

ha bir de unutmadan...

anayasa mahkemesinin bu kararını habertürk'te beklerken, cnn international'ın anayasa mahkemesi kararı sonucunu açıkladığını da öğrendim. 6'ya 5 oy'a rağmen akp kapatılmayacak demişler. ne ilginç değil mi? nasıl da bilmiş adamlar. anayasa mahkemesi başkanı haşim kılıç'ta 6'ya 5 oya rağmen nitelikli çoğunluk sağlanmadığı için parti kapatılmadı dedi. akp ile ilgili işte bu yüzden şüphe etmemek mümkün olmuyor.
deniz baykal ın kriz üreteceğine kanaat getirdiği karar. ulan krizin sözlükteki anlamı sensin zaten sayın! baykal. ayrıca böyle iddianameye böyle karar dedirtir insana.
Akli selim kafayla geriye donup baktigimda, Akp'nin firtina oncesi sessizlik tadinda oldugu su gunlerde, yasanmasi cok muhtemel ekonomik kriz veyahutta sikintilar ve ardindan gelecek secim gunlerinde ' gariban dostu, mazlumun yanindaki, kahraman parti' imajinin ortadan kalkmasina yol acmasiyla bence akp'nin elini guclendirmemis aksine zayiflatmis karardir.

Yillardan beri insanlarimizin bilgisizligi ve cehaletini kullanarak, oy ve rant pesinde kosan bunyeler her ne kadar su an icin halay cekme modunda gibi gorunselerde, papazin eskisi kadar kolay pilav yemeyecegi bariz bir sekilde ortaya koyulmustur.

Bu karar ve yakin gundemde yasananlar benim acimdan birkac onemli ders vermistir musaadenizle arz edeyim.

1- Gecmiste Yapilan Yatirimlar Bir Ulkenin Kaderini Degistirir

Bakiniz 18-20 yil once, o donemki cumhurbaskanimiz ve ulkemizdeki bircok sorunun musebbibi olan merhum lider turgut ozal'in hukuk fakultesine bile gitmemis biri olan hasim kilic'i anayasa mahkemesine tayin etmesi. Yani sayin ozal sirf kendini ve o donemin turkiyesini degil ayni zamanda en azindan 20 yil sonraki turkiye'yide yakabilmistir. Kendisini kutlamak istiyorum.

2-Deniz Baykal Elestirilmeye Mahkumdur

Yani su noktada bile hala akp'den cok chp'yi elestiren ve 'chp'ye kapatma davasi' diye sacmalayan kisiler var. Tabi ki chp elestirilebilir. Elestirilmelidir de, sutten cikma ak kasik degil ama chp'nin bu noktada fazla elestirilmesi yersizdir. Iyi ya da kotu bir durus sergilemistir, birtakim fikirler savunmustur ve eski hatalarindan ders alarak anayasa mahkemesini yerli yersiz elestirmemistir. 'Ah atam ah atam, bu baykal ne olecek?' cilere ise onerim chp'yi esas bu noktaya getiren birtakim kralcilarin esasinda elestirilmesidir. Zira bir secim yenilgisinde baykal'in istifasina karsin onu partiye cagiran bazi zat-i sahaneler bence en buyuk vebalin altindadirlar.

3- Kapatma Davalari, Muhtiralar Vb. Seyler Ters Tepmeye Mahkumdur.

Bu yuzdende hakli da olsa kaygilari olan insanlarin verdikleri bu sekilde reaksiyon vermeleri ve akp ile carpismalari bu noktadan sonra bile bile lades olmaktir kanimca. Cunku halkin boyle seyleri sevmedigi apacik ortadadir, bu nedenle yuzlesmek ve kozlari paylasmak mahkeme koridorlari ve turevi yerlerden cok meclis siralarinda oldugu takdirde bu halk 'yalancilar' ile 'durustler' i cok daha rahat ayirt edecektir. Kimsenin suphesi olmasin...
bazı yazarların dünyanın en yüzeysel insanı rolü yaparak adalet ve kalkınma partisi nin suçlu bulunduğunu savundukları karar.
'darısı dtp'nin başına' dediğim karar. demek ki neymiş demokrasi kemalizm'e feda edilemeyecek kadar değerli bir sistemmiş. sevindirici kısmı ise sezer'in atadığı yargıçların bile bu kararı alabilmesi. iddianame cidden çok siktiri boktanmış.
anayasa mahkemesi çıkarken ışıkları söndürmemiş ampulu açık bırakmıştır.

ampulumüz ise ancak kendini aydınlatan feri ile bebeklerimizin gece uykularına eşlik etmeye devam edecektir. toplumun yarıya yakınının bu şirin bebeklerden mürekkep olduğu düşünülürse pek bir haklı karardır.

ne yani uykularından uyanıp da korksun mu ufacık, sevimli çocuklarımız. mışıl mışıl uyusunlar.

(bkz: pek de şirin)

el netice kafadaki yanık ampuller atılıp yerine verimli ışıtıcılar konmadığı takdirde ha ampulu açık bırakmışsın ha kapatmışsın ne fark eder. kafa değişmedikten sonra, o loş karanlıkta bir bozuk ampul gider bir bozuk ampul gelir.

(bkz: dön baba dönelim)
akp lumpenspor'un kontraataktan attığı golle durumu 2-1 lehine çevirmesi neticesinde alınan karar.

AKP Lumpenspor : 2 - ittihat ve Terakki Cimnastik Kulübü :1
verilebilecek en iyi karar değildir.

cumhuriyet ve hürriyet gazetesi küpürlerinden derlenen önemli kısmı tekzipe uğramış haberlerin -ki onlara haber demek bile fazla değerli olur- iddianame diye yargı onayına sunulmaları sonucunda verilecek karar, 11'e 10 oranında ceza değil, 11'e 10 oranında red olmalıydı. Gerçi mahkemenin 367 ve türban kararı skandallarından sonra böylesine bir karar alması da gerçekten şaşırtıcı olmuştur. öyle ki anayasa mahkemesi bile artık bu kadar üzerlerine gelinmesinden bıkmıştır. düşünsenize, türkiye'nin kaderi 11 kişinin elinin kalkmasına bağlı, böyle bir şey olabilir mi?

haşim kılıç yaptığı açıklamada da bunu dile getirmiş olup, "yeter artık! sorunlarınızı kendi içinizde halledin, bize gelmeyin" demek istememiş midir? anlayana sivrisinek saz hesabı işte, takdir etmemek elde değil herşeye rağmen. Yeni anayasa çağrısı, "üyelerin üzerinden o yükü alın" demek ancak bu şekilde mümkün olabilirdi o konumdaki bir insan için.

umarız hayırlı olur, her ne kadar çıkan karar ehven-i şer olsa da..
birkaç gündür yurtta esen havaya istinaden zaten beklenen karar. milli maç kazanmışcasına yobazca sevinen göt yalayıcılarını da kutluyorum. aferin, iyi bok yediniz.

11 üye bir araya geliyor. bu üyelerden 10'u bu partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna karar veriyor. 1'i reddediyor. lafı götten anlamanın manası yok. bağnazlık yapıp götünüzden karar uydurmanın da. bu 10 üyeden 4'ü bu düşüncelerine rağmen bu partiyi kapatmanın ağır bir karar olduğuna hükmediyor. rte ise akşamki konuşmasında partisinin hiçbir zaman laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmadığını savunuyor. güler misin ağlar mısın?

zamanında rte ye siyaset yolu açan mahkememize dava süresince türlü saldırılar yapıldı. yok cübbeli darbe de yok efendim üyelerin çoğunu sezer atamış bu yüzden karar siyasi olurmuş da. şimdi mahkeme akp lehine oy verince bu tü kaka mahkeme yüce ilan edildi. karar hukuki bir karar oldu.

suratınıza tükürmediler, resmen kustular ama siz hala yarabbi şükür diyorsunuz.

son söz: yobaz ve bağnaz bir akp karşıtı değilim, sözümona çakma solcular gibi götten uydurma da konuşan biri değilim. akp nin kapatılmasının bu ülke yararına olmayacağına, daha doğrusu ülke adına bir şey değişmeyeceğine daha davanın açıldığı gün inanmıştım. fazilet, saadet, nezaket, melahat bir başka parti yumurtlardı bu yeşil güç elbet.

artık ülke adına bir şeyler yapılsın, türban velev ki siyasi simgedir denmesin, kadının götündeki g-stringle, başındaki bez parçasıyla uğraşılmasın, "kadına türbanını at demek donunu çıkar demektir" denmesin. atatürk devrimlerinin travma yarattığını düşünen bünyeler hastaneye yatırılsın. atatürk cumhuriyetiyle kavga edilmesin.

sen ve ben. iyi karşıt görüşün insanı bu ülkeyi daha ileri nasıl götürebileceğimizi tartışalım.
sonucu benim için kesinlikle sürpriz olmamış karardır.

bakın lütfen şu konunun önemini anlayın artık, demokratik bir düzende parti kapatmak o kadar kolay bir iş olmamalı, değil de zaten aslında. bizim demokrasi anlayışımız hala monarşik bir yapı taşıyor ama genetik olarak, buradan çıkıyor bu muhabbet. "kendi düşünceme uygun olmayan şey direk kapansın bitsin gitsin yokolsun" gibi bir mantık yok demokratik bir düzende, olamaz da.

bu sosyolojik tespitten sonra, konunun özüne ineyim biraz. şimdi ak parti, parti içindeki simalardan ve özellikle başında recep tayyip erdoğan'ın olmasından dolayı amaç bakımından refah-fazilet-saadet(artık hangisini tercih ederseniz) aynı potaya sokuluyor. fakat parti kapatma söz konusu olduğunda, hem aihm kriterleri bakımından, hem de bizim anayasamız bakımından gözetilmesi gereken noktalardan biri, ortada bir somut eylem olup olmadığıdır.
bu noktada izninizle refah partisinin kapatılması kararı ile ak partinin kapatılmaması kararını karşılaştırarak inceleme yoluna gidiyorum, kararın neden bu yönde verildiğini de daha kolay anlama imkanı buluruz birlikte. neden refah partisi kararı derseniz, çünkü refah partisinin kapatılması ile ilgili çıkan karar, aihm tarafından onaylanmış tek karardır bizim parti kapatmalarımız arasında.

refah partisi kararında ortada somut eylem vardı, erbakanın kanlı mı kansız mı açıklaması, bir milletvekilinin ankarada yaptığı şeriat yanlısı açıklamalar, refah partisinin vizyonunu açık şekilde gözler önüne sermekteydi. yani "çok hukukluluk" ve "şiddet" yanlısı açıklamalarda bulunuyordu parti mensupları. aihm de anayasa mahkemesi de doğal olarak bu açıklamaları somut eylem potasına soktular.

ak partiye baktığımızda böyle bir durum söz konusu değil. parti vizyonu gözönüne alındığında, kesinlikle bu kadar riskli açıklamalar yapan parti üyeleri yok etrafta. tek gözle görünür ve ciddiye alınabilir iddia türban yasasıydı, ki türban yasası da zaten anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. eğer o yasa iptal edilmeseydi, şartlar çok farklı olabilirdi şu an. çünkü başsavcı'nın iddianamesinde en güvendiği "laiklik tehdidi" türban konusuydu. e ama şimdi anayasa mahkemesi o kapıyı zaten uzunca bir süre tekrar açılmamak üzere kapattı. bu durumda iddianame'nin ana dayanağı olan bir konunun halledilmiş olması, doğal olarak verilebilecek olası bir "kapatma kararı"nın önüne geçmiştir.

burada hemen "laiklik elden gidiyor, yardım edin!" edebiyatı yapmanın hiç bir manası yok. bu dava sonucunda verilen karar, demokratik düzeni etkilemeden ak parti için çıkabilecek en hayırsız karardır aslında, idrak etmek lazım bunu.
kapatma cezası çıksaydı, yeni bir parti kurulacak ve büyük ihtimalle oy sayısından bir şey kaybetmeyecekti ak parti. halbüki bu durumda, "seni kapatmıyoruz, sana demokratik düzlemde acı çektiriyoruz" ihtarını vermiştir anayasa mahkemesi. hazine yardımının yarıya indirilmesi öyle az buz bir ceza değildir beyler bayanlar, lütfen.

ben açıkçası olası bir kapatmadan sonra oluşması muhtemel bir kaos ortamının önüne geçildiği ve ak parti'nin hak ettiği derecede cezalandırılması açısından 30 temmuz günü verilen karardan demokratik düzeni destekleyen bir türk olarak gurur duydum.

ak parti milletvekillerinin "nıhaha bakın bakın kazandık" demesine de, bıyığımın altından güzelcene gülüp geçiyorum sadece.
akp nin, haşim kılıç sayesinde paçayı kurtarmasıdır.

zira bu davanın, kapatılma kararı çıkan refah ve fazilet davalarından tek farkı, yekta güngör özden ve ahmet necdet sezer-haşim kılıç tan mütevellit mahkeme başkanlığı değişikliğidir. ayrıca abd ve ab den gelen yoğun psikolojik baskı ve içerdeki işbirlikçiler tarafından estirilen "kapatılırsa ekonomik kriz çıkar" safsataları da mahkeme üyelerinin aklını karıştırmış ve kararda önemli rol oynamıştır. sonuç itibariyle mahkeme heyeti, ülkenin geleceği açısından çok hayırlı olacak ve akp yi tarihe gömecek bir fırsatı malesef değerlendirememiştir. ancak rte nin karar sonrası yaptığı konuşmadan anlaşıldığı kadarıyla biraz olsun aklı başına gelmiş görünüyor, zira uzuuuun bir aradan sonra laiklik, atatürk ve cumhuriyet gibi kelimeleri ağzına almıştır. gerçi hiç yakışmıyor ama...
(bkz: anayasa mahkemesi nin turban yasasini iptal etmesi)
(bkz: file closing error)
(bkz: please try again later)
Anayasa Mahkemesi tarafından AK Partiye açılan kapatma davası 6 ya karşı 5 oyla reddedildi.

1 oy lan. 1 oy amk..