bugün

inönü'ye elveda maçıdır.
--spoiler--

şampiyonluğumuz gasp edildi.

--spoiler--
gözlerde buhu vardı bugün inönü de, beşiktaşım şampiyon olmuş olmamış değildi mevzu. buradan bir tarih geçmişti.

seni özleyeceğiz kartal yuvası.
(bkz: siyah çantalar konuşuyor)

beşiktaş zaten havada karada manisasporu yenicekti. hatta havada karada değil "sike sike" yenicekti. ancak düşen manisasporu "bi de biz yanlarında siyah çantalar ile uğurlayalım" felsefesi yakışmıyor.

maç zaten tezgah. olabilir. demirören zaten iyi bir adam değildir. aziz yıldırım tarzındadır. ne yapacağı belli olmaz.

neyse sonuçta beşiktaş uefa ya kaldı bu gece. ancak bunu "siyah çantalar" ile değil, trabzon sayesinde yaptı.

helal olsun.. fazla söze ne hacet..
şike kokan maçtır.
bittikten sonra gelen yorumlar üzerine "ulan neden herkes kendi işine bakmıyor" dediğim maçtır.
beşiktaş'ın uefa kupasına gitmesini sağlaması bakımından sevindirici bir sonuçla bitmiş maçtır. sivasspor'un uefa kupasında hiçbir şansı olmadığını düşündüğümden beşiktaş'ın gitmesi daha iyi olmuştur.
sonunda yapilan yorumlar besiktasli taraftarlara da, besiktas yonetimine de mustehak olan karsilasma.

allah'in sopasi yok iste. gordunuz mu 'kardes kulup besiktas' diye ruzgar yapanlari, carsi'nin yaptiklarindan nemalananlari? kardesleriniz pek sevinmemis herhalde uefa'ya katilmaniza?*

duydugum kadariyla* besiktas'in 5-1 kazandigi karsilasmadir ayrica.
beşiktaş'ımın; trabzonspor'un fener'i yenmesiyle tarihe tekrar bir ilk olarak geçmesini sağlayan maç olmuştur. lig tarihinde ilk kez bir sıralama üçlü averaja kalmış ve bu şekilde bir takım ligi diğerinin üstünde bitirmiştir.
cm de bi olay vardır küçükken yaptığımız. önemli bir maç öncesi rakip takımın menajerliği alınır. taktikte oynamalar yapılır, kaleci forvete alınır, kale boş vs.. maçı da 28- 0 falan kazanırsınız.
ulan bu durumda bile 10 dakikada 4 gol olmaz be. ayıptır, bu kadar olmaz arkadaş.
önce deniz müzesinin karşısında çarşı'nın önünde toplanan kalabalığın arasına girdim. belki orda ilk defa başka takımdan birine fırlatılan ve otobüsün camına çarpan çakmağın o taraftarın yüzünde oluşturduğu korkuya ve koltuktan düşme refleksine güldüm. hatta araya girip bir kaç küfürde ben savurayım dedim ama sonra vazgeçtim.

saat 17.00 gibi inönüye doğru yürüdüm ve kapıların açılması ile staddaki yerimi aldım. kapalı ve açık tribünlerin şarkıları/tezahüratları arasında coştuk. takım sahaya çıktı bir kaç oyuncu çağrıldı/alkışlandı/forma istendi. sonra takımlar yerlerine soyunma odasına giderken herkesin aklında tek bir soru vardı: acaba beşiktaş bu gün farklı galip gelecek miydi? oysa ben o sıra evini yıkmaya zabıta gelmiş ev sahibi haleti ruhiyesine sahiptim.

maç başladı goller arka arkaya geldi. itiraf ediyorum o coçku arasında stadın yıkılacağını falan unutmuşum. sonra maç yine sıradanlaşınca önce inönüyü yıkanın anası ile alakalı kimi mesajlar yükseldi tribünlerden. sonra yıldırım demirören yeter tezahüratları. sosyete tribünüde bu defa kapalı ve açıktan yanaydı her nasılsa. galiba maça son anda gelip tezahüratın başını kaçırıp yeter kısmını duydular ondan olsa gerek.

maç tüm sıkıcılığı ile devam ederken benim gözümün önünden bu stadda şahit olduğum tüm maçlar bir çırpıda geçti. sonra stada baktım ve yine aynı şey; tüm güzel yerleri polis abilere vermişlerdi. benimde yanıbaşımda bir polis vardı ve diğer maçlarında skorlarını merak ediyordu. tam hangi takımlı olduğunu soracaktım ki tribünlerden o melun slogan yükseldi; beşiktaşlı olunmaz beşiktaşlı doğulur beşiktaşlı olmayan ....çocuğudur. öyle utandım ki bu söylediklerinden, vazgeçtim. beşiktaş'lı değilse diye korktum. o atılan slogandan sonra birden her şey manasızlaştı.

arada yönetim protestoları devam etti, maç bitti, kapalı yine karıştı, ertuğrul sağlam'a sahip çıkıldı, koltuklar artık hatıra niyetine mi bilmiyorum yerlerinden söküldü. kabataş'a doğru yürüyen kalabalık bir grup beşiktaşlı arasında ilerlerken gs bayrakları ile geçen bir arabaya saldırdı bir grup birisi aman abiler bayan var yapmayalım dedi, beşiktaşlı olmasına rağmen onu fena şekilde dövdüler. yine utandım.

refleksif bir şekilde tramvaya bindim. içerde başında gs şapkası ve forması olan iki kişi kendilerini yalvar yakar zor kurtardılar kimi beşiktaşlılardan. yol polis uyarıları, koreli turistlere yaptırılan tezahüratlar, gs'lilere yapılan göndermelerle sürerken benim aklımda tek bir şey vardı bu stad yıkılacak mıydı? yanımdakiler fener yenildi üçlü averajla biz gidiyormuşuz uefa'ya derken ben tüm bu vandallık arasında hala evimin yıkılıp yıkılmayacağını ve orda izlediğim son maç olup olmadığını düşünüyordum.
*
fener yenilmeseydi bu skorla bile sivasspor'un uefa'ya gidecegi mac olacak idi. keske fener yenseydi de inter toto'ya gitseydik dedigim mactir ayrica. haziran sonu mac yapacaklardi ki bak bakalim o zaman önümüzdeki sene 4üncü oluyolar mi...
bu maç şerefli ikincilikler diye yıllardır övünen biz beşiktaşlıların ikinci yüzünü göstermez, en azından benim ve benim gibi beşiktaşlılar bu şekilde karalanamaz. çünkü ortada bir şike varsa bu şikeyi yapan başkandan, futbolcusuna, bu kirli oyunun içerisinde olan herkesin derha beşiktaş' la ve futbolla alakasının kesilmesi gereklidir. biz beşiktaşlılık nedir bilen insanların derdi zaten beşiktaşımızın da kirlenmesidir. bizler yıldırım demirörenin, sinan engin' in şerefli insanlar olduğunu iddia etmiyoruz. bizler o formanın şerefli olduğunu söyleyenleriz. bizler beşiktaşlılık onurunu savunanlarız. kulüp başkanından yöneticisine, yöneticisinden menejerine ve bunların hizmetkarı olmuş birtakım kişiler başta olmak üzere beşiktaşlılık onurunu ayaklar altına alanları beşiktaşlı kabul etmiyoruz.

bu maçla ilgili, arkasına savunabileceğimiz hiçbir şey yok. eğer ki ortada bir şike varsa bu ortaya çıkarılmalı ve cezalar kesilmelidir. bir beşiktaşlı olarak haketmediğimiz hiçbir başarıyı kabul etmiyorum. başarısızlığı kabul ediyorum ancak haksız kazanımları kabul etmiyorum. zafere giden yolda herşey mübah değildir.şeref, haysiyet ve beşiktaşlılık değerlerini yan yana getirip yıllardır övünen bir beşiktaşlı olarak bu savunmayı yapmak benim için üzüntünün de ötesindedir.

birilerinin yanına kar kaldı bu zamana kadar yaptıkları , eğer bu maçta şike varsa ortaya çıkarılsın , beşiktaş' ın yanına kar kalmasın çünkü beşiktaşlılık böyle birşey.