istektir ama nihai amaç mıdır? Mutlu olmak istemeyi insani bulsam da yaşama amacını mutluluğa indirgeyenleri bir o kadar tuhaf buluyorum. Mutluluğa asil ve yüce gözüyle bakarken kalan tüm hisleri,olguları sanki istenmeyenmiş gibi bir kenara atmak çifte standarttan başka bir şey değil. Sanki tüm o acıları,kederleri mutluluğa giden yolda önümüze çıkan engellermiş gibi görmek, hayatın içinde olduklarını kabullenmemek gerçeklikten kopmak demek. Birçok insan var çevremde hayatının amacı “mutlu olmak” olan. Ama hiçbirisi mutluluğu nerde ve nasıl bulacağını bilmiyor. Bense mutluluğun bireyin “kendini” bilmekten geçebileceğini düşünüyorum. Ancak kendini tanıyan,ne istediğini bilen insanlar buna ulaşabilir düşüncesindeyim . Ama kendini bilen,sorgulayan insanlar da mutluluğun kesin bir son ya da amaç olmadığının farkındadır. Mutlu olmayı amaç haline getirmeden yaşarlar. Neticede iki taraf için de buna giden yol “istemekten” geçer. Birisi yapmak istediklerini ,mutlu olma amacı gütmeden, yapmak ister diğeri ise yapacaklarını mutluluğa göre şekillendirerek yapmak ister. iki tarafı da canlı tutan şey ise bir şeye olan istek ve inançlarıdır. Ve sanıyorum ki mutlu olmak,istemek(herhangi bir şeyi) ve inanmaktan(herhangi bir şeye) geçer .

zuhahaha şeklinde.

birçoğumuz ihtiyacımız olmayan şeylere sahibiz ya da sahip olmaya çalışıyoruz . bütün zamanımızı bunları düşünerek ve bunlara sahip olmak için çalışarak geçiriyoruz , hiç düşünmeden ! ne kadar korkunçtur ki istediğinizi sandığınız şeylerin sizleri mutlu edeceğini sanıyorsunuz. ne istediğimizden çok ne istemediğimizi bilirsek belki daha kolay mutlu olabiliriz.

Two doors cinema club’ın 21 Haziran 2019 çıkışlı yeni albümü . Güzel birkaç şarkı çıktı ilk dinlemede .

(bkz: Tecavüz) . Sarhoş kişiler için de aynı şey geçerli . Her şeyi anlarım da bilinci yerinde olmayan ya da yerinde olup sevişmek istemeyen insanı zorlamak da biraz onun bunun çocukluğu .

Serbest ilişki.

Etrafımdaki çoğu insan zor ve katlanılmaz olduğumu söyler . Ama hepsi de etrafımda olduğuna göre demek ki katlanmak için de bir sebepleri var .

Mate rimac adında genç bir girişimci tarafından 2009 yılında kurulan ve elektrikli otomobiller , güç aktarma organları , bataryalar üreten markadır . Sahibi mate rimac genç yaşta arabalara olan düşkünlüğü sayesinde ve kendi aracını elektrikli araca dönüştürerek bu serüvene 21 yaşında başlamıştır . Otomobillerinde mühendislik harikası yaratmıştır . Son araçları ile 0-60 aralığını 1.85 saniyeye düşürerek en iyi ivmelenen aracı üretmişlerdir .

Dikkat edilmesi gereken durumdur zira sevgilisi kampta üşüdüğü için terkedilen arkadaşım var .

Her mezuniyeti yaklaşan birey gibi son zamanlarda benim de aklımı bolca kurcalayan problem. Konumuz askerlikten kaçmak , aöf ile tecili uzatmak vs değil ki bu yola başvuranların da haklı sebepleri olduğunu düşünüyorum .
Asıl kafa karıştırıcı olan kısım iş hayatından önce mi askerlik yapılmalı yoksa iş hayatında belirli bir tecrübe edindikten sonra mı ? Bu durumu da devlette çalışacaklar ve özel sektörde çalışacaklar için ikiye ayırabiliriz . Tabii ki bir de bedelli mevzusu var . Askerliğini yapmış yazar dostlardan ne zaman ne yapmamız gerektiği konusunda yardımlarını bekliyoruz .

özellikle telefonlarda güç kaynağı olarak kullanılan lityum pillere dikkat edilmelidir . eski nesil telefonlardan farklı olarak değişik bir mekanizmaya sahipler . mümkün olduğunca pilinizin dolu olması sağlığı açısından önemli . %20 altına düşmeden şarja takmak %100 olduğunda da fazla bekletmeden şarjdan almak gerekir . pilinizin tamamen tükenmesi sağlığını olumsuz etkiler . şarj halinde telefonla oynamak yine sağlığı olumsuz etkiler . yine ortam sıcaklığından fazla ya da çok düşük sıcaklıklar da etkileyebilir . ayrıca kimyasal ve yanıcı maddeler oldukları için çöpe , ateşe veya çevreye atmaktan kaçınılmalıdır .

Aşk üzerine yapılan duygusal ve acı verici müzik türü .Bu müzik türü her ne kadar bu milletle özdeşleşmiş olsa ve artık bünyeden söküp atılamayacak olsa da , insan sağlığı açısından bir incelemek gerektiğini düşünüyorum . Zor zamanlarımızda sığındığımız bir liman gibi ancak hali hazırda kötü olayları daha da dramatize ederek berbat bir hale getirme gibi bir özelliği de var .
Bir yandan bakınca evet ortak dertler üzerine yazılmış güzel şarkılar ancak insanı strese sokuyor, yerine göre hayatını mahvediyor.
Arabesk furyasının tutulmaya başladığı zamandan bu yana bu sektör gelişiyor ve diğer alanları da içine almaya devam ediyor. Pop , rap , rock gibi müzik türleri de kendi alanını arabesk şekilde icra etmeye başladı. Sürekli bir acı , sürekli bir dram . Kahve içmeye gitsen aşk şarkısı , yemek yemeye gitsen aşk şarkısı . Tek derdimiz ikili ilişkilerde hakim olan duygular mı ? Neden çözüm odaklı düşünmek yerine her şeyi bu kadar dramatize etme , yelkenleri suya indirme tarafındayız ?
Her zaman pozitif ve mutlu olamayız bu bir gerçek . Hüzün de mutluluk kadar gerçek be samimi bir duygu ve yaşanması da gerekir. Ancak bu hüznü düzenli hale getirmek de , piyasayı domine edenlerin bunu kullanması da doğru değil . Kısacası; yerinde kullanırsan panzehir , fazlasıysa zehirdir .

şarkılarda mükemmel bir akıcılık . sarıp sarmalıyor insanı . sözden çok elektronik müzik kısmı etkin . psychedelic bir yönü var . so real . princes, joaquim şimdilik benim için en iyilere oynuyor . özellikle joaquim magnum opus gibi bir şey .

Ee ? Diyerek cevap verilesi durumdur .

Uzun bir süre oldu . Bu konuda arayışa girmeyi sevmiyorum . Ara sıra denk gelirse konuşuluyor ama o da çok sürmüyor . Nedendir bilinmez devam ettirmek istemiyorum . Bir süre sonra muhabbet bayıyor vs mutlaka bir şey oluyor . Onun üstüne etrafta çok flörtöz takılan var ve bunu yapmayı bir b*k sanıyorlar . Flört etmek güzel ama sayısı kalitenizi belirlemiyor . insanı iyice hayattan soğutuyorsunuz.

Türkçede bunu karşılayan bir kelime var mı bilmiyorum . Varsa bilmek isterim . (bkz: cringe)

Çoğunun ekonomik sebeplerden dolayı akademiyi seçtiğini düşünüyorum . Bir çoğu düşünceden , ideallerden uzak ama isimlerinin önündeki sıfatlarla böbürleniyor .Bunlar genelde insanların öğrenim hayatını zehir eden , insanları düşünmekten uzaklaştırıp kalıplara sığdırmaya çalışan , yaptığı kötü işle işini iyi yapanları da zan altında bırakan tipler . işinin hakkını vererek yapanlar elbet var . Onlara da saygımızı sevgimizi belli ediyoruz zaten .

Öğrenilen unutuluyor . Okuyana faydamız olsun . Kenarda dursun .

görsel

Birkaç gündür gecelerimin dostu oldu kendisi . Çocukluktan bildiğimiz bir arabesk sanatçısı . Sokak kadını , titresin ellerin gibi parçaları en popüler olanlardır . 06 ankara neo muhabbet geceleri sanatçısı .