bugün

fenerbahçe

adından en çok bahsedilen kulüp. öyle ki diğer kulüp taraftarları kendi kulüplerinden çok fenerbahçe ile ilgili konuşurlar. en basit örneği için sözlüğümüzdeki bu başlığa bakılabilir.
kurtuluş savaşı'nda sporcularının ülkemiz için savaştığı, hatta spor müsabakalarında gizlice cephaneler taşıdıkları konusu günümüze kadar gelmiştir. ancak bunu kabullenmemek büyük bir haz yaratıyor olsa gerek ki, hemen muhalefet ederler.
ulu önder mustafa kemal atatürk'ün fenerbahçeli olduğu hatta bir ortamda (3 kişiden biri fenerli, atatürk yanlarına gider, şimdi 2'ye 2 olduk der) o meşhur diyaloğuyla ispatlanır. Ancak buna da hemen bir muhalefet bulunur.
bunca yıl hiç konuşulmayan bir olay fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı'nın içerisindeki ve dışarısındaki baş köşelere atatürk'ün dev resmini asınca konuşulmaya başlandı. sanki onlar da assa ''asma'' diyecek var gibi.
avrupa'da başarısızlıkları ağızlardan düşmedi. çok eskiden olanlar hariç avrupa'da başarı sağladık diyen yok zaten. ama bu uğurda çalışılıyor, her zaman asıl hedef avrupa'da başarılar sağlamak. bununla ilgili alay etmeler son derece normalken vatan haini gibi suçlamak anlamsız kalıyor. sanki isteyerek başarı sağlanmıyormuş gibi.
taraftar sayısı gibi abuk unsurlar tartışıldı. bazı anketlerde birinci bazılarında ikinci oldu. hatta taraftar sayısı öğrenilsin diye nüfus sayımında soru konulsun önerisinde bulunanlar bile oldu. önemli olanın gerçek taraftar kitlesi olduğu es geçildi. kulübü ile ilgili hiçbir şeyle ilgilenmeyen taraftar olsa ne olur olmasa ne olur.
türkiye'ye gelmesi imkansız denilen oyuncuları, büyük yıldızları getirdi. fatih altaylı'nın kandırmayın fenerlileri böyle bir ihtimal bile yok dediği transferleri gerçekleştirdi. eleştirildi. parayla bu işler olmaz denildi.
yıllar önce beşiktaşlı bir arkadaşımdan duyduğum sözün gerçekliğini sonradan gördüm. ''her takımın taraftarı var ama fenerbahçe'nin bütün taraftarları fanatik''. her fenerbahçeli takımını çok sevdiğinden çirkeflikle suçlandı.
sanki yıllardır avrupa'da başarılı olsun istekleri varmış gibi aziz yıldırım'ı sevmiyoruz yoksa fenerbahçe ile bir derdimiz yok denildi. en sevmediği kulüp için fenerbahçe diyenlerin nedenleri hep aynıydı aziz yıldırım. ancak asıl nedenin çok büyümüş ve daha da büyüyecek olan fenerbahçe'yi kıskanmak olduğu söylenilmedi.
şöyle bir düşündüğümde fenerbahçe'nin yaptığı yıldız transferlerinden bazılarını ezeli rakibi yapsaydı biz de kıskanırdık. hatta televizyondaki uydurma yıldız transferi haberlerini duyduğumuzda bile ''biz kimi alıp da karşılık vereceğiz'' diye izledik.
sonuçta bir spor yapılıyor. bir takım destekleniyor. maç sonucuna göre atışmalar yapılır, gülünür geçilir o ayrı ama durduk yere bok atmanın bir anlamı yok.