bugün

yabancı biriyle evlenmek

yazacaklarımı yalnızca koreli bir bağyan ile evlenmeyi düşünüyorsanız dikkate alınız.
çünkü koreli ile yapılmış bir evlilik hayatınızı ya cehenneme ya da cennete çevirir. ben şimdilik acemi olduğum için ikisinin ortasında gezinmekteyim.

1- eşim olacak yeteneksiz insan yemek yapmaktan anlamadığı gibi önüme kimchi denen abuk şeyi koyduğunda patates kızartma görmüş bir çocuk gibi sevineceğimi sanıyor. gözleri animelerdeki o tuhaf karakterler gibi irileşiyor. yemeklerinden midem bulanırsa ağlamaya başlıyor. ben yemek yapmaya kalkar da beceremezsem o melun gözler çekildikçe çekiliyorlar. hoşnutsuzluk her halinden belli oluyor.

2- eşim olacak elf ile sokakta gezerken türkiye'de anaaa bak japon aman aman ne gözel tarzında laflar duyabiliyorsunuz.
kore'de ise bakışlar bu kez tam tersine erkek kişiye yöneliyor.

3- eşim olacak schumacher'in sözüne inanarak arabayı ona emanet ettim. hatırladıkça ağlıyorum sevgili sözlük.

4- bazen eşim olacak sherlock holmes tarafından takip ediliyor,bazen de telefonumun karıştırıldığını farkediyorum. aslında bu tripleri benim çok hoşuma gidiyor *

5- pek çok asyalı hatunun aksine koreliler kendilerine bakmayı çok iyi biliyorlar. eşinizin güzellik hanesinde görülen artı, cüzdanın boşalması riskini içerdiği için kocaman bir eksiye dönüşmesi ihtimalini bünyesinde taşıyor.

6- eşiniz olacak richie rich atmış yıl önceki atalarının aksine rahata fazlasıyla alışmış olduğu için otomatik olmayan kapıların karşısında bile şoka girebiliyor.

7- eş kontenjanından k-pop'a adım atıyorsunuz. benim mozart kılıklı yarim dinlediği her şeyi en az onun kadar hislenerek dinlememi istiyor. ben ona türkçe müzik açtığımda pek beğenmediğini davranışları ile belli ediyor. sinirlerim bozuluyor(niye türk popunu savunuyorsam).

(k-pop örneği olarak bütün gün kafamı ütüleyen şu güzide şarkıyı sizinle paylaşmak isterim sayın, saygıdeğer sözlük)

http://www.youtube.com/watch?v=aUiMaz4BNKw