bugün
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- en dindar özelliğiniz20
- düşün ki o bunu okuyor9
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- yorgun mermi9
- anın görüntüsü20
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım12
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri20
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması23
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler8
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
sözlüğe girdiğim günden beri düzenli olmasa da düzgün yazmaya önem veren bir yazar olarak, düşündüm ki, sanırım sözlüğümüzün durumunu artık yargılama vakti geldi. gerçekten sözlük neydi, ne oldu, nereye gidiyor? tartışmalar, siyasetler, hamasetler, tam bir türkiye şablonu gibiydi aslında. peki de olmasını istediğimiz sözlük bu muydu?
sanırım bunun anlaşılabileceği en güzel analizlerden birisi, "en çok entry girilen başlık" istatistiğini analiz etmekten geçiyor. sanırım buradaki entryler, içerikleri ne olursa olsun, bir takım şeyleri anlamamıza olanak sağlıyor.
"başlıkları alt alta okumak" başlığının açık ara birinci olması, sözlüğün yazarda bırakmak istediği en temel etkisinin "güldürmek" olduğunu gösteriyor. çünkü bu başlıktaki yazılara baktığımızda, yazıların önemli bir çoğunluğunun güldürmek amaçlı yazıldığını görüyoruz. düşündürenler falan da var tabi. en önemli faktörün güldürmek olduğunu anlamamız için sadece bu başlık değil, bundan sonra gelen itiraflar, yaran diyaloglar gibi diğer bi kaç entryi de sayabiliriz.
derken bakıyoruz, ister aynı düşüncede olun, ister olmayın ama aynı kefeye koyabileceğimiz iki başlık daha var orada. "recep tayyip erdoğan" ve "mustafa kemal atatürk" normalde buradan, sözlükçüler siyaset de tartışıyor sonucunu çıkarmamız gerekirken, malesef siyasetle ilgili başka hiçbir başlık olmaması düşünmemiz gerekn bir noktadır. ayrıca başlıkların içeriğine bakacak olursak, en büyük hamaseti bu başlıklar üzerinden yaşıyormuşuz sonucuna da varıyoruz. recep tayyip erdoğan başlığının mustafa kemal atatürk başlığından fazla entry sayısına sahip olması da düşündürücüdür tabiiki.
devam ediyoruz; uludag sözlük eksi sözlük kıyaslamaları. işte bir türlü anlam vermediğim hikaye. eksi sözlükte şöyle bizde böyle biz şöyle iyiyiz böyle kötüyüz falan filan, aynı hikaye, aynı terane. kanaatim, sözlükte ne kadar boş adam olduğunun bir numaralı göstergesi bu başlıkların altında yazılan bu kadar entry olmasıdır.
burdan çıkarabileceğimiz malesef en çarpıcı sonuç şudur ki; kardeş gibi yaşamayı ancak belirli bir yaştan sonra öğrenebileceğiz. gayet de pollyanna oldu aslında bu yaklaşım. en azından öğrenebilme umudu taşıyorum yani. sürekli birilerini aşağılama gayreti içerisindeyiz nedense. hemen bakalım en çok entry girilen 19. başlık neymiş? "seri eksi oy veren ibne"
yok böyle bir şey ya! "seri eksi oy veren ibne" başlığı sözlükte en çok entry girilen 19. başlık. toplam entry sayısı an itibariyle 3.687.812, toplam başlık 605.370. halimiz içler acısı arkadaşlar. bu duruma bir el koyma vakti gelmedi mi daha?
demekki neymiş, sözlükte yazan arkadaşlarımızın birçoğunun amacını da "popüler olmak" olarak açıklayabilirmişiz. aman entrylerimiz kötülenmesin, hep iyi oy alalım, meşhur olalım, herkeşler bizden bahsetsin uleeeeyn, diye düşünen arkadaşlarımız bunlar. biziz evet onlar, içimizden birileri işte. "içimizdeki irlandalılar" olmasın yoksam onlar??
her neyse, galatasaray ve fenerbahce başlıkları var bir de. kanımca ülkemizdeki taraftar sayıları bakımından olsun, popülerlik bakımından olsun çeşitli sonuçları çıkarabileceğimiz başlıklar bunlar. ancak bir başka çarpıcı sonucu da çıkarıyor ki; futbolun içimizde ne kadar yer ettiği. futbol her yerde olur da bizde olma mı.
genel itibariyle bakacak olursak, sözlüğü kasıp kavuran başlıklar insanlar üzerine yazılmış yorumlardan kaynaklı başlıklar. yani içerisinde insan veya yazar ile ilgili yorunlar yapılan başlıklar. "dedikodu"ya ne kadar merkalı bir millet olduğumuzu gösteriyor ki, gençliğimizin geleceği hakkında da yorum yapabilme olanağı sağlıyor ki, bunu da artık her bünye kendisi yapmalı zannımca.
sonuç; uludağ sözlük, türkiye'dir. türk insanıdır. dedikoduya, gülmeye ve futbola meraklıdır, iğrenç espriler yapıp bir yandan da lost izler, her daim birileri hakkında atıp tutar, ama duygusaldır da aynı zamanda. aşkı öyle güzel anlatır ki, şiirlerle, nağmelerle, okumaya doyamaz insan..
bi de; iktidarlardan oldum olası nefret eder. türkiye ile tek farkı; bizimkiler iktidardan kömür dağıtmasını değil de, kömür gözlü sevgili dağıtmasını bekler..
sanırım bunun anlaşılabileceği en güzel analizlerden birisi, "en çok entry girilen başlık" istatistiğini analiz etmekten geçiyor. sanırım buradaki entryler, içerikleri ne olursa olsun, bir takım şeyleri anlamamıza olanak sağlıyor.
"başlıkları alt alta okumak" başlığının açık ara birinci olması, sözlüğün yazarda bırakmak istediği en temel etkisinin "güldürmek" olduğunu gösteriyor. çünkü bu başlıktaki yazılara baktığımızda, yazıların önemli bir çoğunluğunun güldürmek amaçlı yazıldığını görüyoruz. düşündürenler falan da var tabi. en önemli faktörün güldürmek olduğunu anlamamız için sadece bu başlık değil, bundan sonra gelen itiraflar, yaran diyaloglar gibi diğer bi kaç entryi de sayabiliriz.
derken bakıyoruz, ister aynı düşüncede olun, ister olmayın ama aynı kefeye koyabileceğimiz iki başlık daha var orada. "recep tayyip erdoğan" ve "mustafa kemal atatürk" normalde buradan, sözlükçüler siyaset de tartışıyor sonucunu çıkarmamız gerekirken, malesef siyasetle ilgili başka hiçbir başlık olmaması düşünmemiz gerekn bir noktadır. ayrıca başlıkların içeriğine bakacak olursak, en büyük hamaseti bu başlıklar üzerinden yaşıyormuşuz sonucuna da varıyoruz. recep tayyip erdoğan başlığının mustafa kemal atatürk başlığından fazla entry sayısına sahip olması da düşündürücüdür tabiiki.
devam ediyoruz; uludag sözlük eksi sözlük kıyaslamaları. işte bir türlü anlam vermediğim hikaye. eksi sözlükte şöyle bizde böyle biz şöyle iyiyiz böyle kötüyüz falan filan, aynı hikaye, aynı terane. kanaatim, sözlükte ne kadar boş adam olduğunun bir numaralı göstergesi bu başlıkların altında yazılan bu kadar entry olmasıdır.
burdan çıkarabileceğimiz malesef en çarpıcı sonuç şudur ki; kardeş gibi yaşamayı ancak belirli bir yaştan sonra öğrenebileceğiz. gayet de pollyanna oldu aslında bu yaklaşım. en azından öğrenebilme umudu taşıyorum yani. sürekli birilerini aşağılama gayreti içerisindeyiz nedense. hemen bakalım en çok entry girilen 19. başlık neymiş? "seri eksi oy veren ibne"
yok böyle bir şey ya! "seri eksi oy veren ibne" başlığı sözlükte en çok entry girilen 19. başlık. toplam entry sayısı an itibariyle 3.687.812, toplam başlık 605.370. halimiz içler acısı arkadaşlar. bu duruma bir el koyma vakti gelmedi mi daha?
demekki neymiş, sözlükte yazan arkadaşlarımızın birçoğunun amacını da "popüler olmak" olarak açıklayabilirmişiz. aman entrylerimiz kötülenmesin, hep iyi oy alalım, meşhur olalım, herkeşler bizden bahsetsin uleeeeyn, diye düşünen arkadaşlarımız bunlar. biziz evet onlar, içimizden birileri işte. "içimizdeki irlandalılar" olmasın yoksam onlar??
her neyse, galatasaray ve fenerbahce başlıkları var bir de. kanımca ülkemizdeki taraftar sayıları bakımından olsun, popülerlik bakımından olsun çeşitli sonuçları çıkarabileceğimiz başlıklar bunlar. ancak bir başka çarpıcı sonucu da çıkarıyor ki; futbolun içimizde ne kadar yer ettiği. futbol her yerde olur da bizde olma mı.
genel itibariyle bakacak olursak, sözlüğü kasıp kavuran başlıklar insanlar üzerine yazılmış yorumlardan kaynaklı başlıklar. yani içerisinde insan veya yazar ile ilgili yorunlar yapılan başlıklar. "dedikodu"ya ne kadar merkalı bir millet olduğumuzu gösteriyor ki, gençliğimizin geleceği hakkında da yorum yapabilme olanağı sağlıyor ki, bunu da artık her bünye kendisi yapmalı zannımca.
sonuç; uludağ sözlük, türkiye'dir. türk insanıdır. dedikoduya, gülmeye ve futbola meraklıdır, iğrenç espriler yapıp bir yandan da lost izler, her daim birileri hakkında atıp tutar, ama duygusaldır da aynı zamanda. aşkı öyle güzel anlatır ki, şiirlerle, nağmelerle, okumaya doyamaz insan..
bi de; iktidarlardan oldum olası nefret eder. türkiye ile tek farkı; bizimkiler iktidardan kömür dağıtmasını değil de, kömür gözlü sevgili dağıtmasını bekler..
güncel Önemli Başlıklar