bugün

dancer in the dark

bir yarı-müzikal olduğu halde, çalan şarkılardan çok belki de kendini en çok gizlediği çekim ve hikaye alanında insanı çarpan bir film olmuştur. olay diziliminin ve hayal diziliminin doğal akışında olması, seyirci anlar mı telaşının çok olmaması yönetmenin de bir şekilde filmde kendine güvendiğini gösteriyor. diyalogların, sadeliği karakter konuşmalarının kişiliklerle benzer ölçüde birbirine benzemesi de ilginç noktalar, örneğin:
iki farklı kadına iki farklı zaafı olan bill ve jeff in zor durumda kaldıklarında tutuk tutuk ve çoğu zaman anlaşılmaz konuşması,
cathy (cavalda) ve brenda nın (gardiyan) selma ile konuşma biçimi, gibi.
kısaca demek istediğim, asıl iddialı olduğu konularda iddialı değilmiş gibi yapabilen, başarılı bir film.