bugün

övgüyü kabul edip eleştiriyi kabul etmemek

tersi de mümkün: şahsen övgüden hoşlanmam; övüldüğüm konuda benden daha iyi olan örnekler gelir aklıma , ya da "acaba neyin peşinde" diye şüphelenir kendimi toparlarım. bunun yanında eleştiri, hatta hakaret işime gelir: en azından karşımdaki sana olan hasetini ve rahatsızlığını kusuyor, nasıl olsa kanıma girebilecek bir sıfatı yok, kendimi ispatlama gibi bir derdim de olmadığına göre, eleştirsin, sövsun dursun. mesleki hususlarda değil; orada şahsım değil mesleki konumum temsil ediliyor, onu savunmakla mükellefim.

vaktinde bu sözlükte özelden böyle yoz bir iletişime geçmeyi denemiş ve çaylak edilmiştim. o günden beri hakaret edeni doğrudan moderasyona bildiririm; madem kural böyle, madem karşılık veremiyorum, o zaman kimse yapamaz.