bugün

telegraph road

dire straits'in en güzel albümünün en bi güzel şarkısıdır oldukça değişiktir, girişi uzundur, şarkı uzundur ama sabır gerektirir ve bu sabrı kendisinden esirgemeyen dinleyiciye hayatının en güzel dakikalarını yaşatır iniş çıkışlarıyla, piyano sololarıyla harikadır bambaşkadır hele o You know Id sooner forget but I remember those nights kısmında beni bitirir, öldürür, gebertir...bir şarkı ancak bu kadar yoğun ve güzel olabilir çünkü telegraph road hayatı anlatır savaşı, sevgiyi, insanları... bir tanedir ve çok özeldir...

buyrun türkçesi

türkçesi;

uzun zaman önceydi adamın biri geldi yoldan
sırtında çantasıyla otuz mil yürüyerek
beğendiği yerde durdu ve yükünü indirdi
vahşi doğanının ortasında bir kulübe yaptı ve kışlık stoğunu yığdı
soğuk göl kıyısındaki toprağı ekti
ve diğer yolcular geldiler yoldan aşağı doğru
kimse ne daha ileri gitti ne de geri döndü
sonra kiliseler geldi ve okullar
sonra avukatlar geldi ve yasalar
sonra trenler ve yük dolusu kamyonlar geldi
ve o eski pis yol telgraf yolu oldu

sonra madenler geldi ve ondan sonra cevher
sonra zor zamanlar yaşadılar, bir savaş sürüyordu
dışarıdaki dünyayla ilgili bir şarkı okudu telgraf
telgraf yolu derinleşti ve genişledi
kıvrılarak akan bir nehir gibi

ve radyom diyor ki bu gece don bekleniyor
insanlar fabrikalardan eve dönüyor
trafik altı şerit
üç tanesi yavaş ilerliyor.

işe gitmeyi sevirodum ama kapattılar
işe giüke hakkım var ama burada iş bulmak imkansız
ve diyorlar ki neyse bedeli ödenecektir
ekilen tohumların bir kısmını biçmemiz lazım
tellerin ve telgraf direklerinin üzerindeki kuşlar
canları çektiği anda uçup uzaklaşabilirler bu yağmur ve soğuktan
kendi telgraf şifreleriyle konuştuklarını duyabilirsiniz.
telgraf yolu boyunca.

biliyorsun yakında unutacağım ama şimdi hatırlıyorum o geceleri
hayatın sadece ışıklar arasında geçen bir yarıştaki bahis oldugunu
başın omuzumda ve elin saçlarımdaydı
oysa şimdi soğuk, aldırmıyormuş gibi davranıyorsun
ama inan bana güzelim seni götüreceğim buralardan
bu karanlıktan kurtarıp günışığına çıkartacağım
bu ışık ırmaklarından bu yağmur ırmaklarından
bu isimlerle caddelerde yaşayan öfkeden kurtaracağım seni
çünkü hafıza şeridindeki tüm kırmızı ışıkları çiğnedim

umutsuzluğun alevler içinde patladığını gördüm
ve bir daha görmek istemiyorum

üzgünüz kapalıyız diyen tüm levhalardan kurtarıp
telgraf yolu boyunca götüreceğim seni.