bugün

evlilik

evliliğin üç buçuk ayını geride bırakmış bir erkek olarak nacizane görüşlerimi belirtmek istediğim kurum. öncelikle belirtmek gerekir ki zor, çok zor. ben otuz iki yaşında evlendim. nerdeyse on altı yaşından beri çalışıyorum ve ona denk şekilde de geziyorum. sokak benim için hayattır. eve çok zor giren, geceleri dışarıda geçiren hatta aktif gece hayatı olan bir insandım. arkadaş çevrem yoğundu. hatta annem nerdesin diye sorunca ufak çaplı sinirlenen bir insan bile olabiliyordum bazen. evlenince bunlar bitiyor. hiç kimse yok efendim bitmiyor, vay ben çıkarım, ben hanımcı değilim demesin, bitiyor arkadaşlar. sadece cumartesi günleri istisna yapıyorum o da balkabağına dönmeden. sorumluluk bilinci zaten bazı şeylere müsaade etmiyor. yoğun kitap okuyan, mobil oyun oynayan (elveda pubg) birisiydim. kitap hanımla okuyoruz, bu güzel bir şey ama pubg bitti. acayip koydu. bazen evin duvarları üstünüze üstünüze gelecek, hemen balkona çıkın, bir ice tea bir de sigara için.oluyor o yani. sonuç olarak düzenli bir hayat klişesi geçerli oldu benim için. nerde akşam orada sabah mevzusu bitiyor. eşinizle anlaşabilirseniz bazı şeyler daha anlamlı ve daha güzel gelebiliyor. yine de gerçekten kişinin kendini eğrisiyle doğrusuyla tartıp ben buna hazır mıyım sorusunu sorması gereken bir kurum.