bugün

finansbank

abuk sabuk beyanat veren genel müdür yardımcılarına* sahip banka. bu bankadaki yönetici arkadaşımızın bir röportajda söylediklerini okuyunca çıldırdım, küplere bindim. düpedüz salak yerine koyulduğumu hissettim. şimdi bu değerli (!) yöneticimiz hürriyetteki röportajda ne demiş bir bakalım.

soru: yeni mezunlar ne kadar maaş alıyor?
cevap: nerede çalıştığına bağlı. ön ofis elemanı ise, satış yapıyorsa 1700-1800 YTL brüt para alır. destekte ise 1600 YL alır. Onlar biraz daha düşüktür, çünkü riski azdır. ötekinde hedefi yerine getiremezse kapının önüne çıkmak gibi bir riski vardır. Bu nedenle biraz daha fazla alır.
(evet klasik takdiği uyguluyor. brüt maaşı söyleyeyim de çok gözüksün. vergi oranına 0.3 dersek ortalama üstte saydığı görevlerdeki kişilerin maaşı aylık net 1100-1200 YTL gibi bir rakama tekabül eder ve bu taş çatlasa kazanacağı miktardır. yıl içinde vergi arttığından daha düşecektir bu rakam.)

(devam ediyor)
yetkili yardımıcısı pozisyonunda maaşlar 2 bin YTL'ye kadar gider.(vay anasını sayın seyirciler. yani net max 1400 YTL diyorsun.) yani üniversite mezunu olup sınavla aldıklarımız bunlar. Minimum alan 1600-1700 YTL alır. (minimum bu ise gerisini sen düşün diyorsun vay be)

(esas bomba)
Soru: önceki yıllarla kıyaslandığında bu ücret seviyesi sizce nasıl?
Cevap: ücretler aslında hâla yüksek. Yeni mezun için düşük bir para değil bu. Ayda 200 YTL'ye geçinen insanlar var... Birisi aile geçindiriyor ayda 500 YTL'ye, öbür tarafta daha yeni mezun olmuş, bana katma değeri henüz olmayan insanlara 1600-1700 YTL para veriyorum. Bence bu kötü bir para değil.
(gördüğün gibi ey sözlükçü. ucuz populizmi siyasetçisinden özel sektörde yöneticisine kadar herkes yapıyor türkiye'de. yok insanlar 200 YTL ye geçiniyorlarmış. yok 500 YTL ye aile geçindiriyorlarmış. evet doğru ama sen bu insanları ancak çalışanlarına maaş vereceğin zaman hatırlıyorsun. kredi kart borcu yüzünden evini haczederken hatırlamıyorsun. ayrıca bu nasıl bir kıyastır. otobüse binmek isteyen adama: 'bu dünyada kaç tane bacağı olmayan adam var. yürüyeceğine utanmadan otobüse biniyorsun' mı diyeceksin? kapitalizmin kalesinde oturup kapitalizme ait olmayan eşitlik enstrümanına ne hakla sarılıyorsun? yüksek dediğin ücret hala açlık sınırının altında farkında mısın? bu insanlara şu kadar para veriyorum (ben veriyorum) diyerek kişisel tatminini yaşıyorsun ama bu parayı cebinden mi veriyorsun? bakkal mı bu? o katma değeri olmayan insanlar diyerek bir kalemde sildiğin adamlar sen kokteylde şampanyanı içerken hala şubede gecelere kadar çalışan insanlar. sırça köşkte oturmaya devam da bak lehman brothers gitti. saçları jöleli, elinde kahve wall street journal okuyan dünyanın merkezindeki çocukları ellerinde kutularla gördük ama.)

röportajın tamamı :
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/9911651.asp?top=1