bugün

sıkılmak

berbat bir şey.
insan hiç sevdiğini düşündüğü sporu yaparken ortasında kendini boğulmuş hisseder mi?
hep aynı hareketler . napıyor bu insanlar? niye geldim ki şimdi ben?
iş yerinde yapa yapa bitmeyen işler. çalan telefonlar. off ne bitmez derdiniz varmış arkadaş!
yaz vakti binsem gemiye ispanya benim italya senin oh ne güzel. brezilya Arjantin derken... şöyle yerinde güzel bir tango seyretsem...
kısır döngünün ülkesi türkiye yok yere ölenlerin sakıza dönen uyduruktan dizi senaryoları zengine düşen fakir kül kedileri hayaller hayatlar...
şikayet etmeden kahveden aldığım o tat gibi olsa muhabbetlerin arkadaşım sevmiyorum cefakar kadın triplerini. sıkılıyorum senden de haklısın derken bile ...
üff bana ne akşam ne yemek yapacağından sanki memleket meselesi. girme facebook'a herkes mutluluktan sosyallikten kırılıyor. silah zoruyla mı tutuyorlar ki bu insanları bir arada? herkesi inandırsalar bizi ezseler ne olacak bu ne bitmez tükenmez açlıkmış arkadaş!
üstüme üstüme geliyor çoğu zaman...
kendine yabancılaşmanın boğuculuğudur sıkılmak. ezelden beri var mezara kadar gidecek. ya da zamanla o huzur bulunacak.