bugün

telefonu kaybetmek

Kendini isitip kapatmasini, pilinin sadece iki saat dayanmasini ve daha bircok naz dolu kusurlarini gormezden geliyordum, seviyor muydum acaba onu? Cok animiz vardi, gece zifiri karanlikta onun o isigiyla ilerledim anahtarlara, sabah onunla uyandim hep yanibasimda, yarim kafa gidilen sinavlari onun sayesinde atlattim. Senelerce huysuz ama ayni zamanda isimi goren birine asiktim.

Onu ilk kaybettigim gun tam bir felaket va karmasanin icinde buldum kendimi, umidimi kaybettigim anda dondu bana ve saf dunyamda tekrar mutluyduk. Ne yazik ki, bu dort senelik bir iliskinin elbet de bir sonu vardi. Karli, soguk bir kis gunuydu dun, fazla alkol tuketimi yapilan ve kafalarin cakir oldugu gecelerden biri. Parmak uclarim donmus bir vaziyette otobus duraginda bekliyorken haber vermeden sessizce ayrildi yanimdan. O gece yuzlerce isimleri, senelerce birikmis fotograflari ve onca dusulen notlari da goturdu yaninda giderken.

Haa, bu arada evet, biri var. Siyah giyiyor ve o aromatik elma kokusuyla bastan cikarici. Yeni sulara yelken acma zamani, ne diyelim.