bugün

pablo martin batalla

Bursada pablo denildiğinde ne picasso ne aimar akıllara gelir. Akla gelen kısa boylu, büyük yürekli, yetenekli, egosuz bir kahramandır.

2009 yılında bursaspora transfer olan ve günden güne bursaspor taraftarının gönlünde taht kuran hatta rakip takım taraftarlarınca da saygı duyulan ve tipik kısa boylu yetenekli bir futbolcudur.

Ben dahil bir çok kombine sahibinin sırf tribünlere çağırmak için maça yarım saat kala stada gitme nedenidir. Evet bir alex değildir, alexten fazlasıdır. Hem yeşildir, hem beyazdır. Hiçbir zaman hakeme, rakip futbolcu ya da taraftara olumsuz en ufak davranışı olmamış, tartışmamış ve saygısızlık yapmamıştır. Ne taraftarın gözüne girmek için şov yapmış ne rakiplerine hoş olmayan laflar etmiştir.

Bursasporda lig, kupa ve avrupa maçları toplamında 172 maçta 51 gol ve 60 asist üretmiştir.Buna karşın sadece 15 sarı kart görmüştür Ülkemizde futbol oynayan en faydalı yabancıdır alexle birlikte.

Bursaspor kariyerinde yedek kaldığı, sonradan girdiği, ya da oyundan çıkarıldığı bir çok maç olmasına rağmen hiç problem çıkarmamıştır. Bursaspor taraftarının çocuklarına anlatacağı belki de tek yabancıdır.

Türkiyede aktif olarak futbol oynayan oyuncular içinde hem teknik direktör hem de hocayı yollayabilecek tek oyuncudur. Bursaspor taraftarının anne babasından daha çok sevdiği bir isimdir. Onu değerli yapan ne attığı goller, ne asistleri ne şampiyonlar ligindeki ilk golü atmasıdır, onu değerli kılan kişiliği, tavır ve davranışlarıdır.

Taraftar için nejat biyediçle birlikte en önemli yabancıdır. Bursaspor 10'u çok sevmiş ve o da bu sevgiye karşılık vermiştir. Hiç bir zaman yönetime 'ben iyi oynadım paramı artırın' dememiştir. Her sene bursasporun en önemli oyuncusu olmasına rağmen az sayılacak bir paraya oynamış ve kendinden çok kazanıp da katkısı olmayan oyuncularla soruna yaşamamıştır. Son olarak sözleşmesi uzatılmış ve seve seve türk vatandaşı olabileceğini belirtmiştir.

Not: işbu yazı batalla olayları patlamadan ve batalla bursayı terk etmeden önce yazılmıştır.